×

Χρησιμοποιούμε cookies για να βελτιώσουμε τη λειτουργία του LingQ. Επισκέπτοντας τον ιστότοπο, συμφωνείς στην πολιτική για τα cookies.

image

Culture Talk Turkey, Coffee Traditions

Coffee Traditions

B: Onun haricinde neleri severim mesala, baklava kadayıf Türk tatlılarından çok çok özel ve yapılması zor tatlılardır.

Ben yapamıyorum kendim, bilmiyorum ama bildiğim kadarıyla çok zor, güzel. Türk kahvesi çok önemli birşeydir ayrıca, bir içecektir.

Bizim kültürel olarak çok önemlidir bir kere bizim için. Genelde hanımlar bir araya geldikleri zaman gezmelerde içerler, ya da yemek yendikten sonra aile fertleri oturup Türk kahvesi içebilirler. O ayrı bir güzelliği var, ayrı bir sohbet ortamı yaratıyor. Kahveler içilir, fallar bakılır. Türk kahvesinden fal bakmayı çok severiz mesala, birbirimizle sohbetimizi geliştiririz. Çok önemli kültürel bir özellik, çok sevdiğim birşey. M: Nasıl yapılır mesala?

B: Türk kahvesi?

Türk kahvesini yaparım, onu yapabilirim. Şimdi içecek kişi sayısı kadar, küçük bizim kahveyi kullandığımız kahveyi içtiğimiz fincanlara su doldurulur onlarla ölçülüp özel kabımız olan cezvenin içerisine, her insan için bir tane, bir fincan su doldurulur. Daha sonra ne kadar şekerle içeceklerine bağlı olarak insanların, az mı çok mu, ona göre toz şeker konulur o suyun içerisine, önce o toz şeker güzel bir eritilir suyun içine karıştırılarak, daha sonra o kısık ateşe konduktan sonra her kişi için bir buçuk çay kaşığı kahve, Türk kahvesi eklenir, güzelce karıştırılır, yedirilir. Sonra kısık ateşte köpürene kadar beklenilir, biraz köpürmeye başladıktan sonra üstündeki köpük güzelce böyle fincanlara kaşıkla dağıtılır, biraz daha sonra bekletilir o kalan kahve içindeki, birazcık daha böyle kaynar gibi olduktan sonra hepsine uygun şekilde dağıtılır ve afiyetle içilir.

Güzel.

Learn languages from TV shows, movies, news, articles and more! Try LingQ for FREE

Coffee Traditions le café|traditions du café Coffee traditions|Traditions Kaffee-Traditionen Coffee Traditions Tradiciones cafeteras Les traditions du café Tradizioni del caffè コーヒーの伝統 Koffietradities Кофейные традиции Traditioner kring kaffe Кавові традиції

B: Onun haricinde neleri severim mesala, baklava kadayıf Türk tatlılarından çok çok özel ve yapılması zor tatlılardır. B|他的|除了|什么|我喜欢|例如|巴克拉瓦|细面条|土耳其||非常|非常|特别|和|制作|难|甜点 ||en dehors de|||par exemple|baklava|vermicelles sucrées||des desserts|||||||ce sont des douceurs |other than that|"other than that"|"what else"||"for example"|baklava|shredded wheat dessert||"of desserts"|||very special||to make||are special desserts B: Abgesehen davon mag ich zum Beispiel Baklava und Kadayif, die unter den türkischen Desserts sehr speziell und schwierig herzustellen sind. B: Apart from what I like, baklava is very special and difficult to make sweets rather than Turkish sweets. B : À part cela, ce que j'aime, par exemple, le baklava et le kadayif sont des desserts très spéciaux et difficiles à réaliser parmi les desserts turcs. B: Помимо этого, то, что мне нравится, например, пахлава кадаиф, очень особенные и их трудно приготовить из турецких десертов. B:除此之外,我还喜欢什么?比如果仁蜜饼(Baklava kadayıf)是土耳其甜点中非常特别且难做的甜点。

Ben yapamıyorum kendim, bilmiyorum ama bildiğim kadarıyla çok zor, güzel. |"I can't do"|myself|||"as far as"|"as far as"||| I can't do it myself, I don't know, but as far as I know, it's very hard, beautiful. Je ne peux pas le faire moi-même, je ne sais pas, mais d'après ce que je sais, c'est très difficile, très beau. Сам не могу, не знаю, но насколько я знаю, это очень сложно, красиво. 我自己做不到,我不知道,但据我所知,这是非常困难和美丽的。 Türk kahvesi çok önemli birşeydir ayrıca, bir içecektir. ||||une chose|||boisson |Turkish coffee|||is something important|also||is a beverage Turkish coffee is a very important thing, it is also a drink. Le café turc est également une boisson très importante. Кофе по-турецки — очень важная вещь, это тоже напиток. 土耳其咖啡是一个很重要的东西,它也是一种饮料。

Bizim kültürel olarak çok önemlidir bir kere bizim için. our|cultural|||very important||for one thing|| It is very important for us once in our culture. C'est très important pour nous d'un point de vue culturel. Это очень важно для нас культурно. 首先,它在文化上对我们来说非常重要。 Genelde hanımlar bir araya geldikleri zaman gezmelerde içerler, ya da yemek yendikten sonra aile fertleri oturup Türk kahvesi içebilirler. |ladies||se réunissent||||||||manger|||membres de la famille|||| "Generally"|ladies||come together|come together||on outings|||||after eating|||family members|sit down|||they can drink Wenn Frauen zusammenkommen, trinken sie ihn in der Regel bei Ausflügen, oder nach dem Essen können sich die Familienmitglieder zusammensetzen und türkischen Kaffee trinken. Generally, ladies drink when they come together, or family members can have a Turkish coffee after having a meal. Généralement, lorsque les femmes se réunissent, elles le boivent pendant les sorties, ou après un repas, les membres de la famille peuvent s'asseoir et boire du café turc. В общем, дамы могут пить, пока они вместе, или члены семьи могут сесть и выпить турецкий кофе после еды. 一般女性聚会外出散步时饮用,或者家人吃完饭后坐下来喝土耳其咖啡。 O ayrı bir güzelliği var, ayrı bir sohbet ortamı yaratıyor. |||||||||crée un environnement |distinct||beauty||||conversation|social setting|creates Es hat eine andere Schönheit, es schafft eine andere Gesprächsumgebung. It has a distinct beauty, creating a separate chat environment. Il a une beauté différente, il crée un environnement de conversation différent. У него другая красота, он создает другую среду для разговора. 它有着不一样的美感,营造出不一样的交谈环境。 Kahveler içilir, fallar bakılır. ||horoscopes| coffees|are drunk|fortunes are told|are read Es werden Kaffees getrunken und Wahrsagen gelesen. The coffee is drunk, the fallar is looked after. On y boit du café, on y lit l'avenir. Кофе пьют, гадания читают. 喝咖啡,算命。 Türk kahvesinden fal bakmayı çok severiz mesala, birbirimizle sohbetimizi geliştiririz. ||la divination||||||notre conversation|nous développons |Turkish coffee|fortune telling|reading fortunes||"we love"||with each other|our conversation|improve Wir sagen uns zum Beispiel gerne bei einem türkischen Kaffee die Zukunft voraus, um uns besser unterhalten zu können. We love to look at the falcon in Turkish coffee, we improve our conversation with each other. Nous aimons dire la bonne aventure autour d'un café turc, par exemple, pour améliorer nos conversations. Например, мы любим гадать на кофе по-турецки, улучшаем разговоры друг с другом. 例如,我们喜欢用土耳其咖啡算命,并且我们改善彼此之间的对话。 Çok önemli kültürel bir özellik, çok sevdiğim birşey. ||||cultural characteristic|||something I love A very important cultural feature, something I love. C'est un élément culturel très important, que j'aime beaucoup. Это очень важная культурная особенность, которую я очень люблю. 这是一个非常重要的文化特征,也是我非常喜欢的。 M: Nasıl yapılır mesala? M||"How is it done?"| M: How is it done? M : Comment faire, par exemple ? М: Как это делается? M:例如,它是如何完成的?

B: Türk kahvesi? B: Turkish coffee?

Türk kahvesini yaparım, onu yapabilirim. I'il make Turkish coffee, I can do it. Я готовлю кофе по-турецки, я могу это сделать. 我做土耳其咖啡,我能做到。 Şimdi içecek kişi sayısı kadar, küçük bizim kahveyi kullandığımız kahveyi içtiğimiz fincanlara su doldurulur onlarla ölçülüp özel kabımız olan cezvenin içerisine, her insan için bir tane, bir fincan su doldurulur. |||nombre|||||||nous avons|||||measured||notre récipient||cafetière|||||||||| ||||||||we use for||we drank|to the cups||is filled||measured with||our special pot||the pot|into||||||one|||is filled Nun wird das Wasser in die kleinen Tassen gefüllt, die wir zum Kaffeetrinken verwenden, und mit ihnen abgemessen, und eine Tasse Wasser wird in die Kaffeekanne gefüllt, die unser spezieller Behälter ist, eine Tasse für jede Person. Now, as much as the number of drinkers, small cups of coffee are used in our small cups. Maintenant, autant de personnes qu'il y a à boire, l'eau est remplie dans les petites tasses que nous utilisons pour boire le café, mesurée avec elles, et une tasse d'eau est remplie dans la cafetière, qui est notre récipient spécial, une tasse pour chaque personne. Теперь столько же, сколько людей пьют кофе, вода наливается в чашки, в которых мы пьем кофе, отмеряется вместе с ними, и одна чашка воды на каждого человека наливается в кофейник, который является нашей специальной чашкой. . 现在,我们用来喝咖啡的小杯子里装满了水,和喝咖啡的人数一样多,然后用它们测量,然后将一杯水倒入咖啡壶中,咖啡壶就是我们的特殊容器,对于每个人。 Daha sonra ne kadar şekerle içeceklerine bağlı olarak insanların, az mı çok mu, ona göre toz şeker konulur o suyun içerisine, önce o toz şeker güzel bir eritilir suyun içine karıştırılarak,  daha sonra o kısık ateşe konduktan sonra her kişi için bir buçuk çay kaşığı kahve, Türk kahvesi eklenir, güzelce karıştırılır, yedirilir. ||||avec du sucre|||||||||||sucre||||||||||||dissoudre|||en mélangeant|||||au feu|après cuisson||||||||||||ajouté|bien||fait |||how much|sugar|their drinks|depending on|||||||||powder||is added||the water's|into it|||powdered sugar||||is dissolved|||by stirring||||low heat|the heat|placed on low heat||||||||teaspoon of||||"is added"|thoroughly|is stirred|mixed in well Dann wird, je nachdem, wie viel Zucker man trinken möchte, ob mehr oder weniger, Kristallzucker in das Wasser gegeben, der Kristallzucker wird zunächst durch Umrühren im Wasser geschmolzen, dann wird es auf niedrige Hitze gestellt, für jede Person werden eineinhalb Teelöffel Kaffee oder türkischer Kaffee hinzugefügt, und es wird gut gemischt. Then how much sugar depending on how much sugar people drink, is it too much, according to him, when the sugar is put into the sugar, before he is mixed into the water with a nice melt of powdered sugar, then one and a half teaspoons of coffee for each person Turkish coffee is added, mixed nicely, fed. Ensuite, en fonction de la quantité de sucre que les gens veulent boire, plus ou moins, du sucre cristallisé est ajouté à l'eau, le sucre cristallisé est d'abord fondu dans l'eau en la remuant, puis il est mis à feu doux, une cuillère à café et demie de café ou de café turc est ajoutée pour chaque personne, et le tout est bien mélangé. Затем, в зависимости от того, сколько сахара люди пьют, в эту воду кладут сахарный песок, сначала этот сахарный песок растворяют в хорошей воде, затем ставят на слабый огонь, а затем полторы чайные ложки кофе на человека. ., добавляется кофе по-турецки, хорошо перемешивается и подается. 然后,根据人们喝糖的多少,是少还是多,将砂糖加入水中,首先将砂糖充分溶解,混入水中,然后放在小火上,然后每人加入一茶匙半的咖啡,加入土耳其咖啡,搅拌均匀后喂食。 Sonra kısık ateşte köpürene kadar beklenilir, biraz köpürmeye başladıktan sonra üstündeki köpük güzelce böyle fincanlara kaşıkla dağıtılır, biraz daha sonra bekletilir o kalan kahve içindeki, birazcık daha böyle kaynar gibi olduktan sonra hepsine uygun şekilde dağıtılır ve afiyetle içilir. Ensuite|feu doux||bubbling||||mousse||||mousse||||avec une cuillère|est réparti||||sera laissé||||||||boiling|||||||||avec plaisir| ||low heat|foams up||is waited for||frothing|after it starts||on top of|foam||||with a spoon|distributed||||is left||remaining|||a little bit|||boils slightly||after it becomes||to all|||is distributed||with pleasure|drinks are served Dann warten Sie, bis es bei geringer Hitze schäumt, nachdem es ein wenig zu schäumen beginnt, verteilen Sie den Schaum mit einem Löffel auf die Tassen, warten Sie noch ein wenig, und nachdem es ein wenig mehr kocht, verteilen Sie es auf alle entsprechend und trinken es mit Genuss. Then wait until the bubbling of low heat, after a little bubbling on the foam is nicely distributed to the spoon with such cups, a little later in the remaining coffee, such as a little more boiling after being distributed to all of them appropriately and drink well. Ensuite, attendez qu'elle mousse à feu doux, après qu'elle ait commencé à mousser un peu, répartissez la mousse dans les tasses à l'aide d'une cuillère, attendez encore un peu, et après qu'elle ait commencé à bouillir un peu plus, répartissez-la dans toutes les tasses de manière appropriée et buvez-la avec plaisir. Затем подождите, пока он вспенится на медленном огне, после того как он начнет немного пениться, распределите пену по чашкам с помощью ложки, подождите еще немного, а после того как он еще немного закипит, распределите его по всем чашкам соответствующим образом и пейте с удовольствием. 然后用小火等待,开始起泡后,用勺子将上面的泡沫均匀地分布到杯子中,稍等片刻,然后将剩余的咖啡倒入。看起来煮得更久了,相应地分发给所有人并享用。

Güzel. 美丽的。