×

Χρησιμοποιούμε cookies για να βελτιώσουμε τη λειτουργία του LingQ. Επισκέπτοντας τον ιστότοπο, συμφωνείς στην πολιτική για τα cookies.

image

Baha's Stories, TÜRKİYE’NİN BÖLGELERİ 3: AKDENİZ BÖLGESİ

TÜRKİYE'NİN BÖLGELERİ 3: AKDENİZ BÖLGESİ

Akdeniz adlı büyük denizi bilmeyen yoktur.

Bu bölgenin adı da bu denizden gelir.

Antalya, Mersin ve Adana gibi şehirler bu bölgededir.

Antalya, Rus turistlerin en sevdiği şehirlerden biridir.

Bilhassa yaz aylarında Rusya'dan milyonlarca turist Antalya'ya gider.

Hatta son yıllarda bazı Ruslar bu şehre taşınmaya başladılar.

Antalya'da büyüleyici mağaralar, kanyonlar, şelaleler ve millî parklar var.

Mersin'de “Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi” yıllardır devam ediyor. İnşaatı henüz tamamlanmadı.

Tamamlandığında muhtemelen Türkiye'nin ilk nükleer enerji santrali olacak.

Bu, Rusya ile Türkiye arasındaki en büyük ortak proje.

Putin bu projeyi önemsiyor.

Antalya'nın koyları ve kıyıları şâhânedir.

Antalya'da aynı mevsimde hem denize girebilirsiniz hem de kayak yapabilirsiniz.

Nasıl mı? Antalya dağlık bir bölgedir.

Kıyıları ise pek soğuk değildir.

Yani mart ayında bile orada denize girebilirsiniz ve aynı gün dağlara gidip kayak yapabilmeniz mümkün.

Mersin ve Antalya'da birçok sera var çünkü oralarda kış mevsimi genelde ılık geçer.

Muz ve portakal üretimi yaygındır.

Antalya'ya ulaşım biraz zordur.

Zira şehrin etrafı dağlarla kaplıdır.

Adana ise genel olarak düzdür.

Adana'nın kebabı oldukça meşhurdur.

Ayrıca Adana'da şalgam adlı içeceğin tadına bakmanızı öneririm.

Adana'nın Çukurova adlı ovasında tarımsal üretim yüksektir.

Bölgedeki akarsular daha çok tarımda sulama için kullanılır.

Nehirler taşıma için kullanıma müsait değildir.

Kıbrıs'a gemiyle gitmek isteyenler Mersin'den yola çıkarlar.

Şimdi biraz da Hatay'a değinelim.

Türkiye'nin güneyinde bulunan, Suriye ile komşu olan bir şehirdir.

Bölgenin kuzeyinde Toros Dağları var.

Bu sıradağlar bölgeye ulaşımı zorlaştırır.

İncil'de “Antioch” olarak geçen Antakya, Hatay'dadır.

Antakya tarihi açıdan önemli bir yerdir.

Özellikle Ortodoks Hristiyanlar bakımından büyük öneme sahip.

Hatay 1939 (bin dokuz yüz otuz dokuz) yılında Türkiye'ye katıldı yani Türkiye'ye en son katılan şehirdir.

Şehir, Suriye'deki savaştan çok etkilendi.

Akdeniz Bölgesi'nde yazlar sıcak kışlar ılıktır.

Bu yüzden deniz turizmi gelişmiştir.

Nisan ayından itibaren rahatlıkla denize girebilirsiniz.

Şehir merkezlerine kışın pek kar yağmaz.

Kar genelde dağlara yani yüksek yerlere yağar.

Learn languages from TV shows, movies, news, articles and more! Try LingQ for FREE

TÜRKİYE’NİN BÖLGELERİ 3: AKDENİZ BÖLGESİ مناطق تركيا 3: منطقة البحر الأبيض المتوسط REGIONEN DER TÜRKEI 3: MITTELMEERRAUM ΠΕΡΙΦΈΡΕΙΕΣ ΤΗΣ ΤΟΥΡΚΊΑΣ 3: ΜΕΣΟΓΕΙΑΚΉ ΠΕΡΙΟΧΉ REGIONS OF TURKEY 3: THE MEDITERRANEAN REGION REGIONES DE TURQUÍA 3: REGIÓN MEDITERRÁNEA RÉGIONS DE LA TURQUIE 3 : RÉGION MÉDITERRANÉENNE REGIO'S VAN TURKIJE 3: MEDITERRANE REGIO РЕГИОНЫ ТУРЦИИ 3: СРЕДИЗЕМНОМОРСКИЙ РЕГИОН REGIONER I TURKIET 3: MEDELHAVSREGIONEN

Akdeniz adlı büyük denizi bilmeyen yoktur. Mittelmeer||||| The Mediterranean|||the sea|who does not know| لا يوجد أحد لا يعرف البحر الكبير الذي يسمى البحر الأبيض المتوسط. Jeder kennt das große Meer, das Mittelmeer. There is no one who does not know the great sea called the Mediterranean.

Bu bölgenin adı da bu denizden gelir. ||name|||sea| اسم هذه المنطقة يأتي من هذا البحر. Der Name dieser Region stammt von diesem Meer. The name of this region comes from this sea. Название региона происходит от этого моря.

Antalya, Mersin ve Adana gibi şehirler bu bölgededir. |Mersin|||||| Antalya|Mersin|||||| Antalya|Mersin||Adana||||are in the region مدن مثل أنطاليا ومرسين وأضنة تقع في هذه المنطقة. Cities such as Antalya, Mersin and Adana are in this region.

Antalya, Rus turistlerin en sevdiği şehirlerden biridir. ||den Touristen||beliebtesten|| Antalya||||favorite|| ||||préférée|| أنطاليا هي واحدة من المدن المفضلة للسياح الروس. Antalya is one of the favorite cities of Russian tourists.

Bilhassa yaz aylarında Rusya'dan milyonlarca turist Antalya'ya gider. Bilhassa||||||Antalya| especially||||||| Especially||||||to Antalya| ويتوجه ملايين السياح من روسيا إلى أنطاليا، خاصة في أشهر الصيف. Especially in the summer months, millions of tourists from Russia go to Antalya. Особенно в летние месяцы в Анталию приезжают миллионы туристов из России.

Hatta son yıllarda bazı Ruslar bu şehre taşınmaya başladılar. |||some||||| وفي الواقع، بدأ بعض الروس بالانتقال إلى هذه المدينة في السنوات الأخيرة. In den letzten Jahren haben sogar einige Russen begonnen, in diese Stadt zu ziehen. In recent years, some Russians have even started to move to this city. В последние годы некоторые россияне даже начали переезжать в этот город.

Antalya'da büyüleyici mağaralar, kanyonlar, şelaleler ve millî parklar var. ||grottes|canyons|cascades|||les parcs nationaux| in Antalya|faszinierende|caves|Schluchten|waterfalls||National|Nationalparks| In Antalya|captivating|caves|canyons|waterfalls||national|national parks| Antalya bietet faszinierende Höhlen, Schluchten, Wasserfälle und Nationalparks. There are fascinating caves, canyons, waterfalls and national parks in Antalya.

Mersin'de “Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi” yıllardır devam ediyor. à Mersin|Akkuyu|||centrale|projet nucléaire||| In Mersin|Akkuyu|Nuclear||Power Plant|Project||| in Mersin|Akkuyu Kernkraftwerk|||Kraftwerk|||| يستمر "مشروع محطة أكويو للطاقة النووية" في مرسين منذ سنوات. Das "Akkuyu-Kernkraftwerksprojekt" in Mersin läuft bereits seit Jahren. The “Akkuyu Nuclear Power Plant Project” in Mersin has been going on for years. Проект "Атомная электростанция Аккую" в Мерсине реализуется уже несколько лет. İnşaatı henüz tamamlanmadı. ||pas terminé der Bau||nicht abgeschlossen The construction||not yet completed ولم يتم الانتهاء من بنائه بعد. Die Bauarbeiten sind noch nicht abgeschlossen. Construction is not yet complete. Строительство еще не завершено.

Tamamlandığında muhtemelen Türkiye'nin ilk nükleer enerji santrali olacak. Quand c'est terminé||||||| When completed||||||| Wenn es fertig ist||||||| وعند اكتمالها، من المحتمل أن تكون أول محطة للطاقة النووية في تركيا. Nach seiner Fertigstellung wird es wahrscheinlich das erste Kernkraftwerk der Türkei sein. When completed, it will probably be Turkey's first nuclear power plant. После завершения строительства это будет, вероятно, первая атомная электростанция в Турции.

Bu, Rusya ile Türkiye arasındaki en büyük ortak proje. |Russia||||||joint|joint project وهذا هو أكبر مشروع مشترك بين روسيا وتركيا. This is the largest joint project between Russia and Turkey.

Putin bu projeyi önemsiyor. Poutine||projet|attache de l'importance Putin||this project|cares about Putin||das Projekt|wichtig ist بوتين يهتم بهذا المشروع. Putin ist an diesem Projekt interessiert. Putin cares about this project. Путину небезразличен этот проект.

Antalya'nın koyları ve kıyıları şâhânedir. d'Antalya|baies||côtes|sont majestueux Antalya's|coves||coasts|are magnificent Antalyas|bays||borders|are magnificent خلجان وسواحل أنطاليا رائعة. Die Buchten und Küsten von Antalya sind wunderschön. The bays and shores of Antalya are magnificent. Бухты и побережья Анталии великолепны.

Antalya'da aynı mevsimde hem denize girebilirsiniz hem de kayak yapabilirsiniz. |||||vous pouvez entrer|||| ||in der Saison|||ins Wasser gehen|||| |||||"you can enter"|||| في أنطاليا، يمكنك السباحة والتزلج في نفس الموسم. In Antalya kann man in der gleichen Saison schwimmen und Ski fahren. In Antalya, you can both swim and ski in the same season. В Анталии в один и тот же сезон можно и купаться, и кататься на лыжах.

Nasıl mı? كيف؟ How? Antalya dağlık bir bölgedir. أنطاليا منطقة جبلية. Antalya ist eine bergige Region. Antalya is a mountainous region.

Kıyıları ise pek soğuk değildir. |"on the other hand"||| شواطئها ليست باردة جدا. Die Küsten sind nicht sehr kalt. The coasts are not very cold. На побережье не очень холодно.

Yani mart ayında bile orada denize girebilirsiniz ve aynı gün dağlara gidip kayak yapabilmeniz mümkün. ||||||||||||ski|| ||||||||||in die Berge|||| ||||||||||to the mountains|||| لذلك، حتى في شهر مارس، يمكنك السباحة هناك والذهاب للتزلج إلى الجبال في نفس اليوم. Selbst im März kann man dort im Meer schwimmen und am selben Tag in die Berge fahren und Ski laufen. So even in March you can swim there and on the same day you can go to the mountains and ski. Поэтому даже в марте здесь можно купаться в море и в тот же день отправиться в горы кататься на лыжах.

Mersin ve Antalya'da birçok sera var çünkü oralarda kış mevsimi genelde ılık geçer. ||||serres|||||||| ||||greenhouse|||||||mild| ||||greenhouse|||||||mild|is mild يوجد العديد من البيوت البلاستيكية في مرسين وأنطاليا لأن فصل الشتاء يكون دافئًا بشكل عام هناك. In Mersin und Antalya gibt es viele Gewächshäuser, weil die Winter dort im Allgemeinen mild sind. There are many greenhouses in Mersin and Antalya because the winters there are usually mild. В Мерсине и Анталии много теплиц, потому что зимы там обычно мягкие.

Muz ve portakal üretimi yaygındır. |||production| Bananen|||Produktion| Banana|||production| إنتاج الموز والبرتقال أمر شائع. Der Anbau von Bananen und Orangen ist weit verbreitet. Banana and orange production is common. Распространено производство бананов и апельсинов.

Antalya'ya ulaşım biraz zordur. |Transport|| |Getting to|| الوصول إلى أنطاليا صعب بعض الشيء. Der Transport nach Antalya ist ein wenig schwierig. Transportation to Antalya is a bit difficult. Транспортное сообщение с Анталией несколько затруднено.

Zira şehrin etrafı dağlarla kaplıdır. ||entour|montagnes| da|||Bergen| for||surroundings|with mountains|is surrounded by لأن المدينة محاطة بالجبال. Weil die Stadt von Bergen umgeben ist. The city is surrounded by mountains. Потому что город окружен горами.

Adana ise genel olarak düzdür. ||||flat ||||is generally flat ||||flach أضنة مسطحة بشكل عام. Adana ist im Allgemeinen flach. Adana is generally flat. Адана в целом равнинная.

Adana'nın kebabı oldukça meşhurdur. d'Adana||| Adana's||| Adanas||| كباب أضنة مشهور جدًا. Adana's kebab is quite famous. Кебаб в Адане очень знаменит.

Ayrıca Adana'da şalgam adlı içeceğin tadına bakmanızı öneririm. ||||напиток||| ||turnip juice||boisson|taste|| ||turnip juice||the drink's|taste of|I recommend you try| ||Schwarzer Rettichsaft||Getränk||probieren Sie|empfehle أنصحك أيضًا بتذوق المشروب المسمى şalgam في أضنة. Ich empfehle Ihnen auch, das Getränk namens Shalgam in Adana zu probieren. Also, I recommend you to taste the beverage called turnip in Adana. Также рекомендую вам попробовать в Адане напиток под названием "шальгам".

Adana'nın Çukurova adlı ovasında tarımsal üretim yüksektir. |Чукурова||||| |la plaine de Çukurova||in the plain||| |Çukurova||"in the plain"|agricultural|production|is high |Çukurova||in the plain|landwirtschaftlich|| الإنتاج الزراعي مرتفع في سهل تشوكوروفا في أضنة. Die landwirtschaftliche Produktion in der Çukurova-Ebene von Adana ist hoch. Agricultural production is high in Adana's Çukurova plain. Сельскохозяйственное производство в Чукуровской равнине Аданы находится на высоком уровне.

Bölgedeki akarsular daha çok tarımda sulama için kullanılır. |watercourses||||irrigation|| |rivers||||Bewässerung|| |water streams|||in agriculture|irrigation|| تستخدم الأنهار في المنطقة في الغالب للري في الزراعة. Die Flüsse in der Region werden hauptsächlich zur Bewässerung in der Landwirtschaft genutzt. Streams in the region are mostly used for irrigation in agriculture. Реки региона в основном используются для орошения в сельском хозяйстве.

Nehirler taşıma için kullanıma müsait değildir. |||utilisation|| |transportieren||Verwendung|geeignet| |||for use|suitable|is not suitable الأنهار غير متاحة للنقل. Flüsse sind für den Transport nicht geeignet. The rivers are not available for transport. Реки не подходят для транспортировки.

Kıbrıs'a gemiyle gitmek isteyenler Mersin'den yola çıkarlar. ||||de Mersin|| to Cyprus||||from Mersin|| ||||von Mersin|| Diejenigen, die mit dem Schiff nach Zypern reisen wollen, stechen von Mersin aus in See. Those who want to go to Cyprus by ship set out from Mersin. Те, кто хочет отправиться на Кипр на корабле, отплывают из Мерсина.

Şimdi biraz da Hatay'a değinelim. ||||sprechen wir über ||||touch on Lassen Sie uns nun ein wenig über Hatay sprechen. Now let's talk a little bit about Hatay. Теперь давайте немного поговорим о Хатае.

Türkiye'nin güneyinde bulunan, Suriye ile komşu olan bir şehirdir. |||Syrien||||| |||||neighboring||| Es ist eine Stadt im Süden der Türkei, die an Syrien grenzt. It is a city in southern Turkey, neighboring Syria. Это город на юге Турции, соседствующий с Сирией.

Bölgenin kuzeyinde Toros Dağları var. ||Montagnes Taurus|| |to the north|Taurus Mountains|| Im Norden der Region befindet sich das Taurusgebirge. To the north of the region are the Taurus Mountains. На севере региона находятся горы Таурус.

Bu sıradağlar bölgeye ulaşımı zorlaştırır. |chaînes de montagnes|||rend difficile |mountain range||accessibility|makes it difficult |die Gebirgen|in die Region|Zugang|erschwert den Zugang Diese Gebirgsketten erschweren die Erreichbarkeit der Region. These mountain ranges make access to the region difficult. Эти горные хребты затрудняют доступ к региону.

İncil'de “Antioch” olarak geçen Antakya, Hatay'dadır. im Evangelium|||verwendet||liegt in Hatay Antakya, das in der Bibel als "Antiochia" bezeichnet wird, liegt in Hatay. Antakya, referred to as "Antioch" in the Bible, is in Hatay. Антакья, называемая в Библии "Антиохией", находится в Хатае.

Antakya tarihi açıdan önemli bir yerdir. ||von historischer Sicht||| Antakya is a historically important place. Антакья - исторически важное место.

Özellikle Ortodoks Hristiyanlar bakımından büyük öneme sahip. |||von der Sichtweise||| Sie ist vor allem für orthodoxe Christen von großer Bedeutung. It is especially important for Orthodox Christians. Это имеет огромное значение, особенно для православных христиан.

Hatay 1939 (bin dokuz yüz otuz dokuz) yılında Türkiye'ye katıldı yani Türkiye'ye en son katılan şehirdir. |||||||||||||joined| ||||||||trat|||||die letzte Stadt| ||||||||joined|||||joined| Hatay kam 1939 (eintausendneunhundertneununddreißig) zur Türkei und ist damit die letzte Stadt, die sich der Türkei angeschlossen hat. Hatay joined Turkey in 1939 (one thousand nine hundred and thirty-nine), that is, it is the last city to join Turkey. Хатай присоединился к Турции в 1939 (тысяча девятьсот тридцать девятом) году, так что это последний город, присоединившийся к Турции.

Şehir, Suriye'deki savaştan çok etkilendi. ||dem Krieg|| ||||was greatly affected The city has been hit hard by the war in Syria. Город сильно пострадал от войны в Сирии.

Akdeniz Bölgesi'nde yazlar sıcak kışlar ılıktır. ||saisons estivales||hivers|douces ||summers||winters|are mild ||die Sommer||Winters|are mild In der Mittelmeerregion sind die Sommer heiß und die Winter mild. Summers are hot and winters are mild in the Mediterranean Region. В Средиземноморском регионе лето жаркое, а зима мягкая.

Bu yüzden deniz turizmi gelişmiştir. Deshalb hat sich der Meerestourismus entwickelt. Therefore, sea tourism is developed. Поэтому морской туризм получил свое развитие.

Nisan ayından itibaren rahatlıkla denize girebilirsiniz. |from April|||| |"from the month"|||| |des Monats||ruhig|| Ab April können Sie problemlos im Meer schwimmen. You can easily swim in the sea starting from April.

Şehir merkezlerine kışın pek kar yağmaz. |centres urbains||||neige |city centers||||does not fall |den Stadtzentren||||schneit nicht In den Stadtzentren schneit es im Winter nicht viel. It does not snow much in the city centers in winter. Зимой в центрах городов не бывает много снега.

Kar genelde dağlara yani yüksek yerlere yağar. ||||||fällt ||||||falls Schnee fällt in der Regel auf Bergen, d. h. an hoch gelegenen Orten. Snow usually falls on the mountains, that is, on high places.