×

Χρησιμοποιούμε cookies για να βελτιώσουμε τη λειτουργία του LingQ. Επισκέπτοντας τον ιστότοπο, συμφωνείς στην πολιτική για τα cookies.

image

Gloss, Türk Kahvesi Amerika'da

Türk Kahvesi Amerika'da

SUNUCU: Burası Washington'a komşu Virginia Eyaletinin önde gelen alışveriş merkezlerinden Tysons Corner Center. Amerika'nın en büyük on AVM'sinden biri olan Tysons Corner Center bugün Türk kahvesiyle tanışıyor. Washington ve çevresinde yaşayan Türkler Turkish Coffee Lady Kafe'nin açılışına katılarak hem bu girişimin sahiplerine destek verdi hem de birbirinden lezzetli ikramların tadına vardı. Kafenin kurucularından Gizem Şalcıgil White açılışa gelenlerle yakından ilgilendi. Şalcıgil White'ın Amerika'daki kahve serüveni aslında 2012'de ödül kazandığı Turkish Coffee Truck adlı bi kültürel diplomasi projesiyle başlamış. Bu projeyle birlikte Turkish Coffee Lady ünvanını alan Şalcıgil White Türk kahvesini Amerika'nın en büyük alışveriş merkezlerinden birine taşıyarak çok büyük bir hayalini gerçekleştirdiğini söylüyor.

GİZEM ŞALCIGİL WHİTE: Hikayemiz aslında çok geriye gidiyo. Çünkü ben aslında yaklaşık altı yıldır gönüllü olarak Türk kavesini tanıtıyorum. 2012 senesinde bir Türk kahvesi aracı yaptık, Turkish coffee truck. Bu Turkish coffee truck tamamen gönüllülerin ee.. desteğiyle, dayanışmasıyla bir araya gelen ve önce Washington'da başlayıp daha sonra Newyork, Boston gibi değişik eyaletlerde, üniversitelerde, festivallerde Türk kahvesi ikramlarının yapıldığı bir kültürel diplomasi projesiydi. Ee.. çok beğenildi, çok sevildi. Tabii Amerikan medyasında da Türk medyasında da yer alınca biçok insan bu projeden haberdar oldu ve bize dünyanın her tarafından telefonlar gelmeye başladı. “Turkish coffee truck'ı Almanya'ya getirin, Brezilya'ya getirin, Kanada'ya, Japonya'ya”. Ee.. bu şekilde biz de dedik ki; Neden olmasın? Tekerleklerimiz var, bi şekilde yapabiliriz. Önemli olan Türk kültürünün bi şekilde tanıtılmasına katkıda bulunmak. Ve bi sonraki sene biz Avrupa'ya gittik. Ee.. Avrupa'da önce Hollanda, daha sonra Belçika ve ee Fransa olmak üzere üç büyük şehri dolaştık. Gençlerle buluştuk, bi çok değerli insanla tanıştık. Yani Türk kahvesini gerçekten ilk defa tadan insanlar bizlere teşekkür ettiler. Dediler ki; iyi ki gönüllü ekibiniz buraya kadar geldi ve bize bu lezzeti tattırdı. Ve baktık ki gerçekten insanlar bi şekilde Türk kahvesini hayatın parçası yapmak istiyo ve daha çok tüketmek istiyo, almak istiyo veya kahve seti hediye etmek istiyo.

Dedik ki; Neden ee.. bir platform olmasın? Türk kavesiyle ilgili birçok ürünün satışa sunulabildiği, aynı zamanda insanların kolayca erişimi olabilciği. Mesela alışveriş merkezini gezerken Türk kahvesi içmek istediğinizde neden bir yer olmasın fikrinden yola çıktık. Ve tabii bu fikri düşündüğümüzde sene 2015'ti. Ee.. ben daha sonra bir kız çocuğu sahibi oldum. Dolayısıyla evet biraz proje ertelendi ama inanın ee.. çalışmaya başlayınca yani hem sponsorlar hem Türk Amerikan toplumu üyeleri hem de gerçekten çok değerli dostların sayesinde yaklaşık iki senelik bir çalışma, araştırma, geliştirmeden sonra bu projeyi bugün hayata geçiriyoruz. Bir hayalimizi gerçekleştiriyoruz.

SUNUCU: Şalcıgil White Tysons Corner Center'ı tercih etmelerindeki en önemli etkenlerden birinin AVM'nin geniş ziyaretçi profili olduğunu söylüyor. Ayrıca AVM yönetiminin bi Türk markasıyla çalışmaya hevesli olması süreci kolaylaştırmış. Açılışta Türk kahvesinin yanı sıra salep, boza, lokum gibi başka ürünler de tanıtıldı.

GİZEM ŞALCIGİL WHİTE: Türk kavesi tabii insanları çok ee.. birleştiren bir unsur. Ama istedik ki geniş bir ürün yelpazemiz olsun. Yani Türk kavesini tercih etmeyen varsa alternatifler arayan insanlara da bir ee.. mekan oluşturmak istedik. Dolayısıyla Türk kavesi tabii ki öncelikli ürünümüz. Türk kavesi setleri, makinalarımız Türk kavesi ünik diğer ürünler tabii ki burda hazır bulunuyo. Fakat onun dışında çikolata olsun, salep olsun, boza olsun bi çok farklı ürüne de yer vermek istedik. Ee.. talebe göre tabii bu ürünleri geliştirebiliriz de. Ee.. önemli olan dediğim gibi insanlara bi buluşturma noktası oluşturmak. Çünkü Türk kahvesi 500 yıllık bir gelenek. Bu 500 yıllık gelenek dostlukların ee perçinleştiği, aslında Türk kahvesine 500 yıldır dostluğun tadı demek istiyorum ben.

SUNUCU: Dekorasyona da değinen Şalcıgil White sadece ürünlerin değil masaların ve sandalyelerin bile Türkiye'den geldiğini kısacası kafenin her köşesinde bir Türk markasının ve tasarımcısının izi olduğunu vurguluyor.

Özellikle İstanbul'daki kafe kültürünü, atmosferini Amerika'ya taşımaya çalıştıklarını belirten genç girişimci “Taste the savor of Istanbul” yani "İstanbul'un tadına varın” mesajıyla tanıtım yaptıklarını söylüyor.

Learn languages from TV shows, movies, news, articles and more! Try LingQ for FREE

Türk Kahvesi Amerika'da ||in America Türkischer Kaffee in Amerika Ο τουρκικός καφές στην Αμερική Turkish Coffee in America Le café turc en Amérique

SUNUCU: Burası Washington'a komşu Virginia Eyaletinin önde gelen alışveriş merkezlerinden Tysons Corner Center. |This is|to Washington||||leading|leading|shopping center|shopping centers|Tysons Corner|Corner Center|Center Presenter: This is Tysons Corner Center, one of the leading shopping malls in the state of Virginia, adjacent to Washington. PRESENTADOR: Este es Tysons Corner Center, uno de los principales centros comerciales del estado de Virginia, vecino de Washington. Amerika'nın en büyük on AVM'sinden biri olan Tysons Corner Center bugün Türk kahvesiyle tanışıyor. ||||||||Corner||today||| Tysons Corner Center, one of the ten largest shopping malls in America, meets Turkish coffee today. Tysons Corner Center, uno de los diez centros comerciales más grandes de Estados Unidos, se encuentra con el café turco en la actualidad. Tysons Corner Center, один из десяти крупнейших торговых центров Америки, сегодня встречается с турецким кофе. Washington ve çevresinde yaşayan Türkler Turkish Coffee Lady Kafe'nin açılışına katılarak hem bu girişimin sahiplerine destek verdi hem de birbirinden lezzetli ikramların tadına vardı. ||the surrounding area|living in|||Turkish Coffee||of the cafe||by attending||this|initiative's|to its owners|||||each of the||treats|| The Turks living in and around Washington participated in the opening of the Turkish Coffee Lady Café, supporting the owners of this initiative and enjoying delicious treats. Los turcos que viven en Washington y sus alrededores asistieron a la inauguración del Turkish Coffee Lady Café, apoyando a los dueños de esta iniciativa y disfrutando de deliciosos manjares. Турки, живущие в Вашингтоне и его окрестностях, посетили открытие турецкого кафе Coffee Lady, поддержав владельцев этой инициативы и насладившись вкусными угощениями. Kafenin kurucularından Gizem Şalcıgil White açılışa gelenlerle yakından ilgilendi. of the cafe|||||to the opening|those who came||she took care of One of the founders of the café, Gizem Şalcıgil White, was closely interested in the opening. Gizem Şalcıgil White, uno de los fundadores del café, estaba muy interesado en los que asistieron a la inauguración. Гизем Шальджигил Уайт, один из основателей кафе, очень заинтересовался открытием. Şalcıgil White'ın Amerika'daki kahve serüveni aslında 2012'de ödül kazandığı Turkish Coffee Truck adlı bi kültürel diplomasi projesiyle başlamış. Shalcıgil|||||||||||Truck||||diplomacy|| Şalcıgil White's coffee adventure in America started with a cultural diplomacy project called Turkish Coffee Truck, in which he won an award in 2012. Кофейное приключение Шальджигила Уайта в Америке началось с проекта культурной дипломатии под названием Turkish Coffee Truck, за который он получил награду в 2012 году. Bu projeyle birlikte Turkish Coffee Lady ünvanını alan Şalcıgil White Türk kahvesini Amerika'nın en büyük alışveriş merkezlerinden birine taşıyarak çok büyük bir hayalini gerçekleştirdiğini söylüyor. ||||||title|||||||||||||||||| Şalcıgil White, who received the title Turkish Turkish Coffee Lady le with this project, says that he carried his Turkish coffee to one of the biggest shopping centers in America and realized his dream.

GİZEM ŞALCIGİL WHİTE: Hikayemiz aslında çok geriye gidiyo. |||||||goes GİZEM ŞALCIGİL WHITE: Our story is actually going too far. Çünkü ben aslında yaklaşık altı yıldır gönüllü olarak Türk kavesini tanıtıyorum. |||||||||coffee| Because I've actually been promoting the Turkish bowl for about six years. 2012 senesinde bir Türk kahvesi aracı yaptık, Turkish coffee truck. ||||truck|||| In 2012 we made a Turkish coffee vehicle, Turkish coffee truck. Bu Turkish coffee truck tamamen gönüllülerin ee.. desteğiyle, dayanışmasıyla bir araya gelen ve önce Washington'da başlayıp daha sonra Newyork, Boston gibi değişik eyaletlerde, üniversitelerde, festivallerde Türk kahvesi ikramlarının yapıldığı bir kültürel diplomasi projesiydi. |||||of the volunteers||with the support of|||||||in Washington|starting|||New York|Boston||||||||your hospitality|||||it was a project This Turkish coffee truck was a cultural diplomacy project that started with the support and solidarity of the volunteers and started in Washington. Этот турецкий кофейный грузовик был проектом культурной дипломатии, который возник при поддержке и солидарности волонтеров сначала в Вашингтоне, а затем в разных штатах, таких как Нью-Йорк и Бостон, где турецкий кофе подавался в университетах и на фестивалях. Ee.. çok beğenildi, çok sevildi. ||was liked|| Well, she's very well liked. Tabii Amerikan medyasında da Türk medyasında da yer alınca biçok insan bu projeden haberdar oldu ve bize dünyanın her tarafından telefonlar gelmeye başladı. |||||||||||||aware||||||||| Of course, when the American media and the Turkish media took place, many people became aware of this project and telephones started to come to us from all over the world. “Turkish coffee truck'ı Almanya'ya getirin, Brezilya'ya getirin, Kanada'ya, Japonya'ya”. Getir Bring the Turkish coffee truck to Germany, bring it to Brazil, Canada, Japan ”. Ee.. bu şekilde biz de dedik ki; Neden olmasın? Well ... that's how we said, Why not? Tekerleklerimiz var, bi şekilde yapabiliriz. our wheels|||| We have wheels, we can do it somehow. Önemli olan Türk kültürünün bi şekilde tanıtılmasına katkıda bulunmak. ||||||||to contribute The important thing is to contribute to the promotion of Turkish culture. Ve bi sonraki sene biz Avrupa'ya gittik. And the next year we went to Europe. Ee.. Avrupa'da önce Hollanda, daha sonra Belçika ve ee Fransa olmak üzere üç büyük şehri dolaştık. We traveled in three big cities in Europe, first in the Netherlands, then in Belgium and ee in France. Gençlerle buluştuk, bi çok değerli insanla tanıştık. with the young people|||||| We met young people, met very valuable people. Yani Türk kahvesini gerçekten ilk defa tadan insanlar bizlere teşekkür ettiler. ||||||tasting|||| In other words, people who tasted Turkish coffee for the first time thanked us. Dediler ki; iyi ki gönüllü ekibiniz buraya kadar geldi ve bize bu lezzeti tattırdı. |||||||||||||made us taste They said; Fortunately, your volunteer team has come here and made us taste this flavor. Ve baktık ki gerçekten insanlar bi şekilde Türk kahvesini hayatın parçası yapmak istiyo ve daha çok tüketmek istiyo, almak istiyo veya kahve seti hediye etmek istiyo. ||||||||||||want||||||||||||| And we've really seen that people somehow want to make Turkish coffee a part of life and want to consume more, want to buy it or give a coffee set.

Dedik ki; Neden ee.. bir platform olmasın? |||||platform| We said; Why not a platform? Türk kavesiyle ilgili birçok ürünün satışa sunulabildiği, aynı zamanda insanların kolayca erişimi olabilciği. |||||for sale|||at the same time||||of being able Many products related to the Turkish bowl are available for sale, while people can easily access them. Многие продукты, связанные с турецкой кавой, могут быть предложены для продажи, и люди могут легко получить к ним доступ. Mesela alışveriş merkezini gezerken Türk kahvesi içmek istediğinizde neden bir yer olmasın fikrinden yola çıktık. |||while walking||||||||||| For example, when you want to drink Turkish coffee while visiting the shopping center, we started with the idea of not having a place. Например, когда вы хотите выпить кофе по-турецки во время посещения торгового центра, мы начали с идеи, почему бы не найти место. Ve tabii bu fikri düşündüğümüzde sene 2015'ti. ||||when we think|| And of course, when we think about this idea, it was 2015. Ee.. ben daha sonra bir kız çocuğu sahibi oldum. Well ... then I had a daughter. Dolayısıyla evet biraz proje ertelendi ama inanın ee.. çalışmaya başlayınca yani hem sponsorlar hem Türk Amerikan toplumu üyeleri hem de gerçekten çok değerli dostların sayesinde yaklaşık iki senelik bir çalışma, araştırma, geliştirmeden sonra  bu projeyi bugün hayata geçiriyoruz. |||||||||when I start|||sponsors||||the community|||||||friends||||two-year||||development|||||| So yes, the project has been postponed a little bit but believe me when we start working, that is to say, thanks to sponsors, Turkish American community members and really valuable friends, we are realizing this project after two years of work, research and development. Так что да, проект был немного отложен, но поверьте мне... как только он начал работать, благодаря спонсорам, членам турецко-американского сообщества и действительно ценным друзьям, мы воплощаем этот проект в жизнь сегодня, после почти два года работы, исследований и разработок. Bir hayalimizi gerçekleştiriyoruz. ||we are realizing We realize a dream.

SUNUCU: Şalcıgil White Tysons Corner Center'ı tercih etmelerindeki en önemli etkenlerden birinin AVM'nin geniş ziyaretçi profili olduğunu söylüyor. |||||Center||||||||||profile|| PRESENTER: Şalcıgil says that one of the most important factors in choosing White Tysons Corner Center is the wide visitor profile of the shopping mall. ВЕДУЩИЙ: Шалджигил говорит, что одним из наиболее важных факторов при выборе торгового центра White Tysons Corner Center является широкий профиль посетителей торгового центра. Ayrıca AVM yönetiminin bi Türk markasıyla çalışmaya hevesli olması süreci kolaylaştırmış. |||||with a Turkish brand|||||has made easier In addition, the shopping center management is eager to work with a Turkish brand, which facilitated the process. Кроме того, этому способствовала готовность руководства ТРЦ работать с турецким брендом. Açılışta Türk kahvesinin yanı sıra salep, boza, lokum gibi başka ürünler de tanıtıldı. at the opening||||||||||||were introduced Помимо кофе по-турецки, на открытии были представлены и другие продукты, такие как салеп, боза и рахат-лукум.

GİZEM ŞALCIGİL WHİTE: Türk kavesi tabii insanları çok ee.. birleştiren bir unsur. |||||||||uniting|| Ama istedik ki geniş bir ürün yelpazemiz olsun. ||||||range| But we wanted to have a wide range of products. Yani Türk kavesini tercih etmeyen varsa alternatifler arayan insanlara da bir ee.. mekan oluşturmak istedik. |||||||||||||to create| Другими словами, если мы не предпочитаем турецкую миску, мы хотели создать место для людей, ищущих альтернативы. Dolayısıyla Türk kavesi tabii ki öncelikli ürünümüz. ||||||our product Therefore, the Turkish bowl is of course our priority product. Türk kavesi setleri, makinalarımız Türk kavesi ünik diğer ürünler tabii ki burda hazır bulunuyo. ||||||unique|||||||is available Turkish bowl sets, our machines Other products of the Turkish bowl are of course available here. Fakat onun dışında çikolata olsun, salep olsun, boza olsun bi çok farklı ürüne de yer vermek istedik. ||||||||||||product|||| Ee.. talebe göre tabii bu ürünleri geliştirebiliriz de. ||||||we can develop| We can also develop these products according to your demand. Ee.. önemli olan dediğim gibi insanlara bi buluşturma noktası oluşturmak. |||||||meeting|| Well ... the point is, like I said, creating a meeting point for people. Ну... как я уже сказал, важно создать место встречи для людей. Çünkü Türk kahvesi 500 yıllık bir gelenek. |||||tradition Because Turkish coffee is a 500-year tradition. Bu 500 yıllık gelenek dostlukların ee perçinleştiği, aslında Türk kahvesine 500 yıldır dostluğun tadı demek istiyorum ben. ||tradition|||||||||||| This 500-year tradition of friendship ee riveted, I actually want to say the taste of friendship to Turkish coffee for 500 years. Турецкий кофе я хочу назвать вкусом дружбы на 500 лет.

SUNUCU: Dekorasyona da değinen Şalcıgil White sadece ürünlerin değil masaların ve sandalyelerin bile Türkiye'den geldiğini kısacası kafenin her köşesinde bir Türk markasının ve tasarımcısının izi olduğunu vurguluyor. |||mentioning||||||tables||the chairs||||||||||of the brand||its designer|||emphasizing PRESENTER: Şalcıgil White also referred to the Interior emphasizes that not only the product of tables and chairs and even the trace of a Turkish brand of designer cafes on every corner, in short, that come from Turkey. ВЕДУЩИЙ: Касаясь оформления, Шальджигил Уайт подчеркивает, что не только продукты, но и столы и стулья из Турции, короче говоря, в каждом уголке кафе есть след турецкого бренда и дизайнера.

Özellikle İstanbul'daki kafe kültürünü, atmosferini Amerika'ya taşımaya çalıştıklarını belirten genç girişimci “Taste the savor of Istanbul” yani "İstanbul'un tadına varın” mesajıyla tanıtım yaptıklarını söylüyor. ||||||||indicating|||||savor||Istanbul||||enjoy|with the message|promotion|| The young entrepreneur who stated that they are trying to carry the café culture and atmosphere of the city to America, says tanıtım Taste the savor of Istanbul.