×

Χρησιμοποιούμε cookies για να βελτιώσουμε τη λειτουργία του LingQ. Επισκέπτοντας τον ιστότοπο, συμφωνείς στην cookie policy.


image

Beyhan Budak, Başarılı Olmak İçin Uyumsuz Ol!

Başarılı Olmak İçin Uyumsuz Ol!

Başarılı olmak için elinden geleni ardına koymuyorsun

çırpınıyorsun adeta, etrafındaki insanların,

yöneticilerinin, ailenin ve bütün o otorite figürlerinin

beklediği her şeyi harfi harfine

yerine getiriyorsun ama bu kadar çaba göstermene rağmen

her şeyi bu kadar düzgün ve eksiksiz yapmana rağmen

yinede umduğun başarıyı umduğun takdiri yakalayamıyorsun

işte bu videoda sana o uyumlu olma halinin

başımıza açtığı belalardan nasıl kurtulabileceğimizden

bahsedicem

İlk olarak akıllı bıdık olmaktan bahsedeceğim sana

kimdir bu akıllı bıdıklar.

Akıllı bıdıklar her daim derlerine çok çalışan, annesinin

babasının, öğretmeninin sözünden hiç çıkmayan

etrafındaki insanlar hiç üzülmesin kırılmasın diye düşünen çocuklar, masum insanlar aslında bu akıllı bıdıklar. Bu akıllı bıdıklar,

annelerimiz babalarımız tarafından bize hep örnek gösteirilir

Ayşegül gibi olmalısın bak o ne kadar derslerine çalışıyor

Hiç annesinin babasının sözünden çıkıyor mu?

Bak Aytaç'a bak ne kadar çalışkan üstüne başına bak

hiç o çantasını gelince ortaya atıyor mu

hemen odasına koyuyor. Üstünü başını banyoda çıkarıyor.

Her daim bize örnek gösterilir akıllı bıdıkar.

Bu akıllı bıdık olma hali

şunu içeriyor aslında

etrafındaki insanların beklentilerini karşılamak, onların her istediğine

uyumlu olma hali, ideal insan

akıllı kız, akıllı erkek olma hali

ama bu durum bir süre boyunca takdir edilirken

pirim görürken sonraki zamanda üniversite döneminden sonra

iş hayatına atılırken bu durum eskisi gibi

olmamaya başlıyor ve eskisi gibi prim yapmamaya başlıyor.

Şimdi böyle durumda otoritenin istediklerini yaparsan

evet çok iyi çalışan bir memur gibi oluyorsun

Ama ne zaman ki

lider konumuna birisi getirilecek ya da birisi yükseltilecek

birisine sorumluluk verilecek

akla en son gelen insan sen oluyorsun ve böyle bir durumda

sıklıkla kendine haksızlık yapıldığını düşünüyorsun.

Kendi kendine sormaya başlarsın. 'ben nerede hata yaptım?' "verilen işlerin hepsini eksiksiz ve zamanında tamamladım"

"benden nasıl istiyorlarsa öyle davranıyorum."

"ne kadar da uyumluyum" Halbuki aslında belkide problem senin çok fazla uyumlu

olman olabilir mi? Etrafındaki insanlar senden

nasıl bekliyorlarsa öyle davranman olabilir mi?

Belki çok zeki bir insansın belki çok çalışkan bir insansın

hatta iş yerindeki insanlar

senden hep övgüyle bile bahsediyor olabilirler ama ne zaman ki

bir makam verilecek bir mevki bir prim

sen akla en son gelecek insan olursun. Şimdi ben ortaokulda

böyle okul takımı belirlenecekken ben hep başvuruyordum ama

futbolla aram hiç iyi değildir beceremem bir arkadaş vardı

okul takımının kaptanı derdi ki

Beyhan sen defansın bel kemiğisin ama ne zaman ki maça adam alınacak

beni almazdı. İşte sende iş hayatında

gerçek hayatta hep böylesindir. Defansın bel kemiği

gibi davranırlar ama iş icraata geldiği zaman

iş güzel noktalara geldiği zaman sen akla gelmezsin

sen ancak onların gözünde

çok iyi bir askersindir çok iyi bir memursundur.

Burada dikkat etmen gereken çok önemli bir nokta var. Şimdi sen herkesin beklediği gibi davrandığın zaman

herkesleşiyorsun, sıradanlaşıyorsun

ve sadece çok iyi bir asker oluyorsun çok iyi bir memur oluyorsun.

İnsanlar sana sadece evet Ahmet, Aytaç, Ayşegül verilen işi çok iyi yapar diye bakıyorlar daha fazlası değil

sadece ve sen böyle oldukça sana daha fazla

rutin ve sıradan işler vermeye başlıyorlar ve sen bir bakmışsın ki aslında senin yaratıcılığını

senin potansiyelini ortaya çıkaracak işlerle değil

rutin ve hani kırtasiye işleriyle işin ameleliğiyle

uğraşmaya başlıyorsun. Böyle bir durumda

sonrasında ne oluyor biliyor musun? Asıl o gerçek potansiyelini ortaya çıkartamadığın için kendini çok fazla mutsuz hissediyorsun.

Ve çoğu zaman aslında bu duruma girdikçe

daha fazla uyumlu olma çabasına giriyorsun

zannediyorsun ki ben onların istediğini daha fazla yaparsam

bana daha fazla kendimi ortaya çıkarma fırsatı

verecekler ama bilmiyorsun ki seni sıkıntıya sokan şey zaten

çok fazla uyumlu olman

toplumun, otoritenin, etrafındaki insanların

her istediğini yapman, onların beklediği gibi davranman.

Sevgili dostum, eğerki

başarılı olmak istiyorsan

eğerki yönetilen değil yönetici olmak istiyorsan ya da

lider olmak istiyorsan, bu uyumlu olma

etrafının senden beklediği gibi davranma halinden

vazgeçmelisin. Uyum öyle bir şeydir ki

bir uyum çemberi vardır etrafındaki insanları

memnun etmek için onları kızdırmamak için

o uyum çemberinden hiç çıkmazsın

hiç çıkmadığın zaman evet insanlar sana tepki göstermezler

karşı çıkmazlar, olumuz davranmazlar ama

hiçbir zaman gerçekte hakettiğin gibi de davranmazlar.

Napıcaksın peki? Amaan etrafımdaki insanlar

kısmazsın aman kimseyi

tedirgin etmeyeyim diye hep o uyum çemberi

içinde mi kalacaksın. Bence çok yanlış yaparsın.

Ne zaman ki o uyum çemberinin içinden çıkarsan

sorgularsan düşünürsen, yaratıcı düşünürsen

ve ortadaki sorunlara problemlere yönelik

farklı bakış açıları getirirsen belki ilk başta

etrafındaki insanlar sana tepki gösterecek seni

yargılayacak, eleştirecek. O an da sakın

panik yapma bu işin doğası bu birazcık

uyumsuz olunca ilk başta tepkilerle karşılaşman

çok normal ama ne zaman ki sen kendinden emin oluyorsun ya

işte orada vazgeçmemek lazım

etrafındaki insanlar tepki göstersede bir süre

sen dik durduğun zaman, o uyumsuzluk halini ortaya koyduğun

onlara farklı gelen şeyleri direttiğin zaman

bir süre sonra sana saygı göstermeye başlıyorlar.

Şimdi ben kendime bir ofis açmaya

niyetlendiğim zaman babam bana çok karşı çıktı. Dedi açma Napıcaksın. İşte şu seçim var. Şu olacak. Ekonomi

şöyle böyle. Ben dedim ki açacağım çünkü

kendi kafamda bütün hesaplarımı yapmıştım. Bütün

planlarımı ortaya koymuştum ve dedim ki ben başarılı olacağım.

Açtım..Geçenlerde diyor ki babam bana: Ya diyor Beyhan

İyi ki benim sözümü dinlemişsinde ofisi açmışsın.

İşte olay tam olarak böyle oluyor. Sen o uyumsuzluk sürecinde

direttiğin zaman etrafındaki insanlar

sana uyum göstermeye başlıyorlar.

Bu arada bir dipnot düşmek istiyorum. Uyumsuz olmaktan

kastettiğim şey kesinlikle başkalarının

hakkına girmek ya da sahtekarlık yapmak değil.

Sadece var olan durumlara ilişkin

strateji geliştirmek, muhakeme yapmak bir şekilde analiz etmek, farklı bir yöntem geliştirebilmek

ama sen bu farklı yöntem geliştirirken etrafındaki

insanları memnun etme gayretinden

kurtulamazsan hiç bir zaman adım atamazsın

korkunun içinde esir kalırsın. Bu sebeple eğer başarılı olmak istiyorsan

eğer fark yaratmak istiyorsan birazcık

uyumsuz olmakta bence hiç bir sakınca yok.

Peki sen kimsin akıllı bıdık mısın yoksa

hakikaten fark yaratan bir insan mısın? bunu yorumlar kısmında yazabilirsin. Kendine çok iyi davran güzel insan

görüşmek üzere...


Başarılı Olmak İçin Uyumsuz Ol! Be a Misfit to Succeed!

Başarılı olmak için elinden geleni ardına koymuyorsun

çırpınıyorsun adeta, etrafındaki insanların,

yöneticilerinin, ailenin ve bütün o otorite figürlerinin

beklediği her şeyi harfi harfine

yerine getiriyorsun ama bu kadar çaba göstermene rağmen

her şeyi bu kadar düzgün ve eksiksiz yapmana rağmen

yinede umduğun başarıyı umduğun takdiri yakalayamıyorsun

işte bu videoda sana o uyumlu olma halinin

başımıza açtığı belalardan nasıl kurtulabileceğimizden

bahsedicem

İlk olarak akıllı bıdık olmaktan bahsedeceğim sana

kimdir bu akıllı bıdıklar.

Akıllı bıdıklar her daim derlerine çok çalışan, annesinin

babasının, öğretmeninin sözünden hiç çıkmayan

etrafındaki insanlar hiç üzülmesin kırılmasın diye düşünen çocuklar, masum insanlar aslında bu akıllı bıdıklar. Bu akıllı bıdıklar,

annelerimiz babalarımız tarafından bize hep örnek gösteirilir

Ayşegül gibi olmalısın bak o ne kadar derslerine çalışıyor

Hiç annesinin babasının sözünden çıkıyor mu?

Bak Aytaç'a bak ne kadar çalışkan üstüne başına bak

hiç o çantasını gelince ortaya atıyor mu

hemen odasına koyuyor. Üstünü başını banyoda çıkarıyor.

Her daim bize örnek gösterilir akıllı bıdıkar.

Bu akıllı bıdık olma hali

şunu içeriyor aslında

etrafındaki insanların beklentilerini karşılamak, onların her istediğine

uyumlu olma hali, ideal insan

akıllı kız, akıllı erkek olma hali

ama bu durum bir süre boyunca takdir edilirken

pirim görürken sonraki zamanda üniversite döneminden sonra

iş hayatına atılırken bu durum eskisi gibi

olmamaya başlıyor ve eskisi gibi prim yapmamaya başlıyor.

Şimdi böyle durumda otoritenin istediklerini yaparsan

evet çok iyi çalışan bir memur gibi oluyorsun

Ama ne zaman ki

lider konumuna birisi getirilecek ya da birisi yükseltilecek

birisine sorumluluk verilecek

akla en son gelen insan sen oluyorsun ve böyle bir durumda

sıklıkla kendine haksızlık yapıldığını düşünüyorsun.

Kendi kendine sormaya başlarsın. 'ben nerede hata yaptım?' "verilen işlerin hepsini eksiksiz ve zamanında tamamladım"

"benden nasıl istiyorlarsa öyle davranıyorum."

"ne kadar da uyumluyum" Halbuki aslında belkide problem senin çok fazla uyumlu

olman olabilir mi? Etrafındaki insanlar senden

nasıl bekliyorlarsa öyle davranman olabilir mi?

Belki çok zeki bir insansın belki çok çalışkan bir insansın

hatta iş yerindeki insanlar

senden hep övgüyle bile bahsediyor olabilirler ama ne zaman ki

bir makam verilecek bir mevki bir prim

sen akla en son gelecek insan olursun. Şimdi ben ortaokulda

böyle okul takımı belirlenecekken ben hep başvuruyordum ama

futbolla aram hiç iyi değildir beceremem bir arkadaş vardı

okul takımının kaptanı derdi ki

Beyhan sen defansın bel kemiğisin ama ne zaman ki maça adam alınacak

beni almazdı. İşte sende iş hayatında

gerçek hayatta hep böylesindir. Defansın bel kemiği

gibi davranırlar ama iş icraata geldiği zaman

iş güzel noktalara geldiği zaman sen akla gelmezsin

sen ancak onların gözünde

çok iyi bir askersindir çok iyi bir memursundur.

Burada dikkat etmen gereken çok önemli bir nokta var. Şimdi sen herkesin beklediği gibi davrandığın zaman

herkesleşiyorsun, sıradanlaşıyorsun

ve sadece çok iyi bir asker oluyorsun çok iyi bir memur oluyorsun.

İnsanlar sana sadece evet Ahmet, Aytaç, Ayşegül verilen işi çok iyi yapar diye bakıyorlar daha fazlası değil

sadece ve sen böyle oldukça sana daha fazla

rutin ve sıradan işler vermeye başlıyorlar ve sen bir bakmışsın ki aslında senin yaratıcılığını

senin potansiyelini ortaya çıkaracak işlerle değil

rutin ve hani kırtasiye işleriyle işin ameleliğiyle

uğraşmaya başlıyorsun. Böyle bir durumda

sonrasında ne oluyor biliyor musun? Asıl o gerçek potansiyelini ortaya çıkartamadığın için kendini çok fazla mutsuz hissediyorsun.

Ve çoğu zaman aslında bu duruma girdikçe

daha fazla uyumlu olma çabasına giriyorsun

zannediyorsun ki ben onların istediğini daha fazla yaparsam

bana daha fazla kendimi ortaya çıkarma fırsatı

verecekler ama bilmiyorsun ki seni sıkıntıya sokan şey zaten

çok fazla uyumlu olman

toplumun, otoritenin, etrafındaki insanların

her istediğini yapman, onların beklediği gibi davranman.

Sevgili dostum, eğerki

başarılı olmak istiyorsan

eğerki yönetilen değil yönetici olmak istiyorsan ya da

lider olmak istiyorsan, bu uyumlu olma

etrafının senden beklediği gibi davranma halinden

vazgeçmelisin. Uyum öyle bir şeydir ki

bir uyum çemberi vardır etrafındaki insanları

memnun etmek için onları kızdırmamak için

o uyum çemberinden hiç çıkmazsın

hiç çıkmadığın zaman evet insanlar sana tepki göstermezler

karşı çıkmazlar, olumuz davranmazlar ama

hiçbir zaman gerçekte hakettiğin gibi de davranmazlar.

Napıcaksın peki? Amaan etrafımdaki insanlar

kısmazsın aman kimseyi

tedirgin etmeyeyim diye hep o uyum çemberi

içinde mi kalacaksın. Bence çok yanlış yaparsın.

Ne zaman ki o uyum çemberinin içinden çıkarsan

sorgularsan düşünürsen, yaratıcı düşünürsen

ve ortadaki sorunlara problemlere yönelik

farklı bakış açıları getirirsen belki ilk başta

etrafındaki insanlar sana tepki gösterecek seni

yargılayacak, eleştirecek. O an da sakın

panik yapma bu işin doğası bu birazcık

uyumsuz olunca ilk başta tepkilerle karşılaşman

çok normal ama ne zaman ki sen kendinden emin oluyorsun ya

işte orada vazgeçmemek lazım

etrafındaki insanlar tepki göstersede bir süre

sen dik durduğun zaman, o uyumsuzluk halini ortaya koyduğun

onlara farklı gelen şeyleri direttiğin zaman

bir süre sonra sana saygı göstermeye başlıyorlar.

Şimdi ben kendime bir ofis açmaya

niyetlendiğim zaman babam bana çok karşı çıktı. Dedi açma Napıcaksın. İşte şu seçim var. Şu olacak. Ekonomi

şöyle böyle. Ben dedim ki açacağım çünkü

kendi kafamda bütün hesaplarımı yapmıştım. Bütün

planlarımı ortaya koymuştum ve dedim ki ben başarılı olacağım.

Açtım..Geçenlerde diyor ki babam bana: Ya diyor Beyhan

İyi ki benim sözümü dinlemişsinde ofisi açmışsın.

İşte olay tam olarak böyle oluyor. Sen o uyumsuzluk sürecinde

direttiğin zaman etrafındaki insanlar

sana uyum göstermeye başlıyorlar.

Bu arada bir dipnot düşmek istiyorum. Uyumsuz olmaktan

kastettiğim şey kesinlikle başkalarının

hakkına girmek ya da sahtekarlık yapmak değil.

Sadece var olan durumlara ilişkin

strateji geliştirmek, muhakeme yapmak bir şekilde analiz etmek, farklı bir yöntem geliştirebilmek

ama sen bu farklı yöntem geliştirirken etrafındaki

insanları memnun etme gayretinden

kurtulamazsan hiç bir zaman adım atamazsın

korkunun içinde esir kalırsın. Bu sebeple eğer başarılı olmak istiyorsan

eğer fark yaratmak istiyorsan birazcık

uyumsuz olmakta bence hiç bir sakınca yok.

Peki sen kimsin akıllı bıdık mısın yoksa

hakikaten fark yaratan bir insan mısın? bunu yorumlar kısmında yazabilirsin. Kendine çok iyi davran güzel insan

görüşmek üzere...