×

Χρησιμοποιούμε cookies για να βελτιώσουμε τη λειτουργία του LingQ. Επισκέπτοντας τον ιστότοπο, συμφωνείς στην cookie policy.


image

Beyhan Budak, İlişkilerin 5 Türü: Senin İlişkin Hangisi?

İlişkilerin 5 Türü: Senin İlişkin Hangisi?

Her insan eşsiz ama kurdukları

ilişkiler bu insanların belirli kalıplara

göre şekilleniyor. Bu videoda sana bu ilişki

kalıplarından, ilişki gruplarından bahsetmek istiyorum.

En çok zarar veren ilişki tiplerinden bir tanesi

rekabetçi ilişkilerdir. Rekabetçi ilişkileri

biz dışarıdan baktığımız zaman böyle bir çifte, pek anlamayabiliriz.

Belki dışarıdan birbirini seven

iki insan görürüz ama işin aslı böyle değildir.

Böyle ilişkilerde taraflar birbirini birazcık kıskanırlar.

Başarılarından mutluluk duymak yerine karşı tarafın

kendi içinde bir eziklik, bir kompleks hisseder.

Diyelim ki karşı taraf ortaya bir başarı koydu,

iş yerinde bir terfi aldı. Kendi hemen mutsuz olur,

öbür taraf. ''Ben niye terfi alamıyorum?

Ben niye yükselemiyorum? O nasıl yapar?'' Ve bu bazen

şöyle bir şekilde de dışarı çıkabilir: Karşı tarafın

başarısını küçümseme. ''Sen ne yaptın ki

kim olsa terfi ettirirlerdi zaten

adam bulamamışlardır, seni terfi ettirmişlerdir.''

Ya da taraflardan birisi

bir telefon alır, güzel bir telefon.

Kendini ödüllendirmiştir belki. Bu aldığı telefon

öbür tarafa da bir zarar vermiyordur ama öbür taraf kıskanır.

''Bana niye almadın? Hep kendini düşünüyorsun.''

Halbuki böyle bir anlamı yoktur sadece o an öyle

gerekmiştir ve taraf bir telefon almıştır.

O derki bende daha iyisi olacak.

Böyle ilişkilerde sanki birbirini seviyormuş gibi görünse de

kişiler aslında birbirlerine zarar verirler.

Birbirlerini devamlı kurcalarlar, başarısızlıklarını ararlar

ve kendi işlerindeki o kompleksi karşı tarafa yansıtırlar.

Böyle ilişkilerde insanlar

çok zor durumlar yaşayabilirler.

Zarar veren ilişki tiplerinden bir tanesi de ne seninle

ne sensiz ilişkisidir. Bu ilişkilerde çiftler

bir aradayken birbirlerine yapmadıkları kalmaz.

Fiziksel zarar verirler, sözel şiddet uygularlar,

etmedikleri küfür kalmaz birbirlerine. Ama sonrasında

bir ayrılık gelir.Birbirlerine katlanamadıklarını,

nefret ettiklerini ifade ederler ve ayrılırlar.

Üstünden belki 24 saat geçmeden

tekrar bir araya gelirler. Yokluklarına

dayanamazlar birbirlerinin. Böyle olunca

bu bir kısır döngü haline döner. Sıklıkla ayrılırlar,

sıklıkla barışırlar ve ben yüzden fazla kez

ayrılıp barışan insanlarla karşılaştım.

Böyle ilişkilerde insanların aslında bireysel

anlamda bazı psikolojik sorunlarını olduğunu düşünüyorum ben.

Bu kısır döngüye kapıldıkça

aslında çok önce bitmesi gereken bir ilişki,

insanlara zarar vermeye devam eder.

Böyle bir ilişki içindeysen dikkat etmeni öneririm.

Bir de taraflardan birinin aşırı fedakâr

olduğu ilişki tipi vardır. Bu ilişkilerde taraflardan

birisi aşırı fedakârdır. Kendini bütün

varlığıyla ortaya koyar. Partnerinin, eşinin

ya da sevgilisinin isteklerine hiçbir zaman hayır demez.

Bütün sorunları, bütün öfkeleri, bütün talepleri hep

alttan almak zorundaymış gibi hisseder. Ama karşı taraf

çoğu zaman bunun farkında değildir.Karşı tarafın

fedakâr olduğunun farkında değildir.O istemeye devam eder.

Kızmaya devam eder, sorun çıkarmaya devam eder.

Öbür taraf da ne yapsın, bu bütün çabasını

onun mutlu etmek üzerine kurar.

Ama n'olur sonunda? Bu fedakâr olan taraf varya

çok fazla kaygı yaşamaya başlar.

Çok fazla depresyon duyguları, depresyon

belirtileri göstermeye başlar ama karşı taraf

yine bunun da farkında değildir. Ben şuna inanıyorum:

Bir ilişkide fedakarlık ne zaman değerli biliyor musun?

Karşı taraf bunu değerini bildiği zaman. Eğer karşı taraf

değerini bilmiyorsa sen ancak havayla

uğraşıyorsun. Havayla savaşıyor gibi bir

duruma düşüyorsun maalesef.

Benim en çok şaşırdığım ilişki tipi bitmiş ama okeye

dönen ilişki tipi. Bu ilişkilerde kişiler birbirlerine

bir yakınlık hissetmeyi bırakalı uzun zaman olmuştur.

Duygusallık, yakınlık, sevgi, tutku,

aşk yitip gitmiştir. Sanki

ilişki ölmüş gibidir ama taraflar bunun farkında değildir.

Beraber bir şey yapabilirler, birbirlerini aldatmayabilirler,

birbirlerinden nefret etmeyebilirler

ama ilişkide o yakınlık

kalmamıştır. Bir ilişki, birde ilişki gibi değil de

sanki bir arkadaşlık gibidir. Beraber bir şeyler yapılır

ama o duygusal yakınlıktan eser yoktur.

Böyle ilişkilerde insanlar ayrılmaya yönelik bir cesarette

olmayabilir ya da bir enerji kaybı olabilir.

Enerjisiz hissediyorlardır kendilerini

ya da yeni bir ilişki aramak için bir motivasyon yoktur

ve o ilişkinin sağladığı, o duygusal

anlamda bitmiş ilişkinin sağladığı konfor alanını

terk etmek istemeyebilirler.

Şu ana kadar hep olumsuz ilişki tiplerinden bahsettim.

Belki aklından geçiyordur hiç mi iyi ilişki yok diye.

İyi olanı sona sakladım. Şimdi ben bu iyi olan ilişki tipine

birlikte büyüme ilişkisi diyorum. Böyle ilişki içindeki

bir insan kendisini değerli

hisseder.Böyle ilişki içindeki bir insan

karşı tarafa hem duygusal anlamda hemde zihinsel anlamda destekler ve bu değer hissi varya

karşı taraf bunu hep ona verir. Sözleriyle, bakışlarıyla,

tavırlarıyla, davranışlarıyla.

Böyle bir ilişkideki insanlar sorunlarını rahatlıkla

tartışır ve o ortaya konan

sorunlar tartışılırken insanlar birbirini

aşağılamaz, küçümsemez ve her sorun

çözüldükten sonra ilişki level atlar.

Daha da olgunlaşır, daha da güzelleşir. Böyle ilişkilerde

güvensizlik pek yaşanmaz o mevzuyu

baştan halletmişlerdir. Yerli yersiz, sebepsiz

kıskançlıklar ortaya çıkmaz.

İnsanlar çünkü birbirine güveniyordur.

Eğer böyle bir ilişkin varsa şanslı gruptasın demektir.

Bence ilişkine sahip çık.

Peki senin ilişkin hangi gruba giriyor?

yorumlarını bekliyorum. Dinlediğin için çok teşekkür ediyorum. Kendine çok iyi bak.

Görüşmek üzere..


İlişkilerin 5 Türü: Senin İlişkin Hangisi?

Her insan eşsiz ama kurdukları

ilişkiler bu insanların belirli kalıplara

göre şekilleniyor. Bu videoda sana bu ilişki

kalıplarından, ilişki gruplarından bahsetmek istiyorum.

En çok zarar veren ilişki tiplerinden bir tanesi

rekabetçi ilişkilerdir. Rekabetçi ilişkileri

biz dışarıdan baktığımız zaman böyle bir çifte, pek anlamayabiliriz.

Belki dışarıdan birbirini seven

iki insan görürüz ama işin aslı böyle değildir.

Böyle ilişkilerde taraflar birbirini birazcık kıskanırlar.

Başarılarından mutluluk duymak yerine karşı tarafın

kendi içinde bir eziklik, bir kompleks hisseder.

Diyelim ki karşı taraf ortaya bir başarı koydu,

iş yerinde bir terfi aldı. Kendi hemen mutsuz olur,

öbür taraf. ''Ben niye terfi alamıyorum?

Ben niye yükselemiyorum? O nasıl yapar?'' Ve bu bazen

şöyle bir şekilde de dışarı çıkabilir: Karşı tarafın

başarısını küçümseme. ''Sen ne yaptın ki

kim olsa terfi ettirirlerdi zaten

adam bulamamışlardır, seni terfi ettirmişlerdir.''

Ya da taraflardan birisi

bir telefon alır, güzel bir telefon.

Kendini ödüllendirmiştir belki. Bu aldığı telefon

öbür tarafa da bir zarar vermiyordur ama öbür taraf kıskanır.

''Bana niye almadın? Hep kendini düşünüyorsun.''

Halbuki böyle bir anlamı yoktur sadece o an öyle

gerekmiştir ve taraf bir telefon almıştır.

O derki bende daha iyisi olacak.

Böyle ilişkilerde sanki birbirini seviyormuş gibi görünse de

kişiler aslında birbirlerine zarar verirler.

Birbirlerini devamlı kurcalarlar, başarısızlıklarını ararlar

ve kendi işlerindeki o kompleksi karşı tarafa yansıtırlar.

Böyle ilişkilerde insanlar

çok zor durumlar yaşayabilirler.

Zarar veren ilişki tiplerinden bir tanesi de ne seninle

ne sensiz ilişkisidir. Bu ilişkilerde çiftler

bir aradayken birbirlerine yapmadıkları kalmaz.

Fiziksel zarar verirler, sözel şiddet uygularlar,

etmedikleri küfür kalmaz birbirlerine. Ama sonrasında

bir ayrılık gelir.Birbirlerine katlanamadıklarını,

nefret ettiklerini ifade ederler ve ayrılırlar.

Üstünden belki 24 saat geçmeden

tekrar bir araya gelirler. Yokluklarına

dayanamazlar birbirlerinin. Böyle olunca

bu bir kısır döngü haline döner. Sıklıkla ayrılırlar,

sıklıkla barışırlar ve ben yüzden fazla kez

ayrılıp barışan insanlarla karşılaştım.

Böyle ilişkilerde insanların aslında bireysel

anlamda bazı psikolojik sorunlarını olduğunu düşünüyorum ben.

Bu kısır döngüye kapıldıkça

aslında çok önce bitmesi gereken bir ilişki,

insanlara zarar vermeye devam eder.

Böyle bir ilişki içindeysen dikkat etmeni öneririm.

Bir de taraflardan birinin aşırı fedakâr

olduğu ilişki tipi vardır. Bu ilişkilerde taraflardan

birisi aşırı fedakârdır. Kendini bütün

varlığıyla ortaya koyar. Partnerinin, eşinin

ya da sevgilisinin isteklerine hiçbir zaman hayır demez.

Bütün sorunları, bütün öfkeleri, bütün talepleri hep

alttan almak zorundaymış gibi hisseder. Ama karşı taraf

çoğu zaman bunun farkında değildir.Karşı tarafın

fedakâr olduğunun farkında değildir.O istemeye devam eder.

Kızmaya devam eder, sorun çıkarmaya devam eder.

Öbür taraf da ne yapsın, bu bütün çabasını

onun mutlu etmek üzerine kurar.

Ama n'olur sonunda? Bu fedakâr olan taraf varya

çok fazla kaygı yaşamaya başlar.

Çok fazla depresyon duyguları, depresyon

belirtileri göstermeye başlar ama karşı taraf

yine bunun da farkında değildir. Ben şuna inanıyorum:

Bir ilişkide fedakarlık ne zaman değerli biliyor musun?

Karşı taraf bunu değerini bildiği zaman. Eğer karşı taraf

değerini bilmiyorsa sen ancak havayla

uğraşıyorsun. Havayla savaşıyor gibi bir

duruma düşüyorsun maalesef.

Benim en çok şaşırdığım ilişki tipi bitmiş ama okeye

dönen ilişki tipi. Bu ilişkilerde kişiler birbirlerine

bir yakınlık hissetmeyi bırakalı uzun zaman olmuştur.

Duygusallık, yakınlık, sevgi, tutku,

aşk yitip gitmiştir. Sanki

ilişki ölmüş gibidir ama taraflar bunun farkında değildir.

Beraber bir şey yapabilirler, birbirlerini aldatmayabilirler,

birbirlerinden nefret etmeyebilirler

ama ilişkide o yakınlık

kalmamıştır. Bir ilişki, birde ilişki gibi değil de

sanki bir arkadaşlık gibidir. Beraber bir şeyler yapılır

ama o duygusal yakınlıktan eser yoktur.

Böyle ilişkilerde insanlar ayrılmaya yönelik bir cesarette

olmayabilir ya da bir enerji kaybı olabilir.

Enerjisiz hissediyorlardır kendilerini

ya da yeni bir ilişki aramak için bir motivasyon yoktur

ve o ilişkinin sağladığı, o duygusal

anlamda bitmiş ilişkinin sağladığı konfor alanını

terk etmek istemeyebilirler.

Şu ana kadar hep olumsuz ilişki tiplerinden bahsettim.

Belki aklından geçiyordur hiç mi iyi ilişki yok diye.

İyi olanı sona sakladım. Şimdi ben bu iyi olan ilişki tipine

birlikte büyüme ilişkisi diyorum. Böyle ilişki içindeki

bir insan kendisini değerli

hisseder.Böyle ilişki içindeki bir insan

karşı tarafa hem duygusal anlamda hemde zihinsel anlamda destekler ve bu değer hissi varya

karşı taraf bunu hep ona verir. Sözleriyle, bakışlarıyla,

tavırlarıyla, davranışlarıyla.

Böyle bir ilişkideki insanlar sorunlarını rahatlıkla

tartışır ve o ortaya konan

sorunlar tartışılırken insanlar birbirini

aşağılamaz, küçümsemez ve her sorun

çözüldükten sonra ilişki level atlar.

Daha da olgunlaşır, daha da güzelleşir. Böyle ilişkilerde

güvensizlik pek yaşanmaz o mevzuyu

baştan halletmişlerdir. Yerli yersiz, sebepsiz

kıskançlıklar ortaya çıkmaz.

İnsanlar çünkü birbirine güveniyordur.

Eğer böyle bir ilişkin varsa şanslı gruptasın demektir.

Bence ilişkine sahip çık.

Peki senin ilişkin hangi gruba giriyor?

yorumlarını bekliyorum. Dinlediğin için çok teşekkür ediyorum. Kendine çok iyi bak.

Görüşmek üzere..