Part 5
Teil 5
Part 5
Partie 5
Parte 5
Часть 5
B: Joder, si al final no vamos a poder quedar ningún día, porque precisamente este jueves he quedado con unas amigas para salir por ahí.
|Fuck|||||||||||||||||||||||
B: Damn, if at the end we will not be able to stay any day, because precisely this Thursday I have been with some friends to go out there.
B: Kahretsin, eğer sonunda herhangi bir gün buluşamayacaksak, çünkü tam olarak bu Perşembe oraya gitmek için bazı arkadaşlarla buluşmayı ayarladım.
A: Será posible que no tengamos ningún día libre en toda la semana...
A: It will be possible that we do not have any day off during the whole week ...
C: Tüm hafta boyunca hiç tatilimiz olmayabilir...
B: Ya ves, somos gente ocupada.
B: You see, we are busy people.
B: Görüyorsun, biz meşgul insanlarız.
A: Ya, ya pero.... Bueno, espera, el miércoles que viene sí que puedo.
A: Right, right but ... Well, wait, next Wednesday I can.
C: Evet, evet, ama... Bekle, gelecek çarşamba yapabilirim.
B: Pero no dices que has quedado con unos amigos.
B: But you do not say you've stayed with some friends.
B: Ama bazı arkadaşlarla tanıştığını söylemiyorsun.
A: No, me refiero al miércoles de la próxima semana, es decir, de aquí tres miércoles.
A: No, I mean Wednesday of next week, that is, from here three Wednesdays.
C: Hayır, yani önümüzdeki haftanın çarşambasını, yani bundan üç çarşambayı kastediyorum.
B: ¡Ah!
B: Oh!
B: Ah!
A: Bueno espera, espera, deja que lo confirme.... a ver..... ui.... ah, no, eso es el viernes.... pues sí, sí que puedo.
A: Well wait, wait, let me confirm it ... let's see ... ui ... ah, no, that's Friday ... well, yes, I can.
A: Bekle, bekle, teyit edeyim... bakalım... ui.... ah, hayır, bugün Cuma.... evet, evet yapabilirim.
Miércoles 29.
Wednesday 29.
Çarşamba 29.
B: Miércoles 29... a ver yo.... ¡espera que yo no puedo!
B: Wednesday 29 ... to see me ... wait I can not!
B: Çarşamba 29... bakalım... bekle, yapamam!
A:¿En serio?
Gerçekten?
B: No, es broma, sí que puedo, sí.
|||开玩笑||||
|||brincadeira||||
B: No, kidding, yes I can, yes.
B: Hayır, şaka yapıyorum, evet yapabilirim, evet.
A: Ya ves, parecemos estrellas de Hollywood, tendremos que pillarnos a una secretaria para que nos lleve la agenda.
|||||||||contratar|||||||||
A: You see, we look like Hollywood stars, we'll have to catch a secretary to take the agenda.
A : Vous voyez, on ressemble à des stars d'Hollywood, il va falloir qu'une secrétaire nous prenne l'agenda.
C: Görüyorsun, Hollywood yıldızlarına benziyoruz, bizi gündeme taşıyacak bir sekreter bulmamız gerekecek.
B: Para mí un secretario... o un asistente, que le da más glamour.
||||||||||||魅力
||||||||||||매력
B: For me, a secretary ... or an assistant, which gives her more glamor.
B: Benim için bir sekreter... veya asistan, bu ona daha fazla çekicilik veriyor.
A: jajajaja
A: hahahaha
bir: hahahaha
© 2011 Avalado por el IDEL (Instituto de Desarrollo Experimental de Lecciones)
© 2011 Endorsed by IDEL (Institute for Experimental Development of Lessons)
© 2011 IDEL (Derslerin Deneysel Gelişimi Enstitüsü) tarafından onaylanmıştır.