×

Nous utilisons des cookies pour rendre LingQ meilleur. En visitant le site vous acceptez nos Politique des cookies.

image

Tuncay Günaydın - Kolay Türkçe Videoları, “Günlük Teknoloji Kullanımı”

“Günlük Teknoloji Kullanımı”

Selam

Şimdi sizlere teknoloji hakkında konuşacağım

Her gün teknolojiyi kullanarak neler yaparım?

Her gün teknolojiyi kullanırım ve ne yaparım?

Hangi teknolojik aletleri kullanıyorum?

Cep telefonu, televizyon, tablet, bilgisayar

Evet teknolojik aletler bunlar

Bizim evimizde bir televizyon yok

Televizyon izlemiyoruz

Bazen bilgisayardan film izliyoruz

Bazen bilgisayardan dizi izliyoruz

Ama televizyon izlemiyoruz

Bir cep telefonum var

Elbette cep telefonu benim hayatımın daha önemli bir parçası

Her gün cep telefonu kullanıyorum

Bazen arkadaşlarımı arıyorum

İş için insanlar beni arıyor

Bazen iş konusunda telefon görüşmeleri yapıyorum

Ama telefonda vakit geçirmeyi çok fazla sevmiyorum

Cep telefonumdan yabancı diller öğreniyorum

Çeşitli cep telefonu uygulamaları var

Bu uygulamalar ile yabancı diller öğreniyorum

Bilgisayarım var

Bilgisayardan çalışıyorum

Her gün işimi bilgisayardan yapıyorum

Bilgisayarda zoom kullanıyorum

Notion web sitesini kullanıyorum

Çeşitli kelime siteleri kullanıyorum

Bilgisayarı her gün çok fazla kullanıyorum

Bundan başka bir kamera var

Bir kameram var ama çok fazla kullanmıyorum bu kamerayı

Bu kamerayı bugünlerde çok fazla kullanmıyorum

Bir bilekliğim var

Bu bir akıllı bileklik

Ve koşu yaptığım zaman, yürüyüş yaptığım zaman bunu kullanıyorum

Ben bilekliğimi en fazla saat olarak kullanıyorum

Saat benim için çok önemli

Bir tabletim yok

Eskiden bir tabletim vardı

Ama tabletim bozuldu

Artık bir tabletim yok

Bence bilgisayar daha fazla yaratıcı

Ve tablet yerine bilgisayarı tercih ediyorum

Bu video bu kadar yeterli olsun

Videonun Türkçe metni açıklamalar kısmında

Açıklamalar kısmında videonun Türkçe ve diğer dillerdeki metinlerini pdf olarak bulabilirsiniz

Hoşçakalın

Learn languages from TV shows, movies, news, articles and more! Try LingQ for FREE

“Günlük Teknoloji Kullanımı” |Technology|Usage "الاستخدام اليومي للتكنولوجيا" "Tägliche Nutzung der Technologie" "Καθημερινή χρήση της τεχνολογίας" "Daily Use of Technology" "Uso cotidiano de la tecnología" "Utilisation quotidienne de la technologie "Uso quotidiano della tecnologia" "テクノロジーの日常的な活用" "일상적인 기술 사용" "Dagelijks gebruik van technologie "Codzienne korzystanie z technologii" "Utilização quotidiana da tecnologia" "Ежедневное использование технологий" "Daglig användning av teknik" "Щоденне використання технологій" “技术的日常使用” “日常技術使用”

Selam Hi.

Şimdi sizlere teknoloji hakkında konuşacağım |you all||about technology|I will talk Now I'm going to talk to you about technology Nu ga ik het met je hebben over technologie Теперь я собираюсь поговорить с вами о технологии.

Her gün teknolojiyi kullanarak neler yaparım? Every||the technology|using|what| Was mache ich jeden Tag mit der Technik? What do I do every day using technology? Qu'est-ce que je fais tous les jours avec la technologie ? Wat doe ik elke dag met behulp van technologie?

Her gün teknolojiyi kullanırım ve ne yaparım? |||"I use"|and||I do Ich benutze jeden Tag Technologie und was mache ich? I use technology every day and what do I do? J'utilise la technologie tous les jours et que fais-je ? Ik gebruik elke dag technologie en wat doe ik?

Hangi teknolojik aletleri kullanıyorum? |technological devices|devices|I use Which technological devices do I use? Quels sont les dispositifs technologiques que j'utilise ? Welke technologische apparaten gebruik ik?

Cep telefonu, televizyon, tablet, bilgisayar Mobile|phone||Tablet| Cell phone, television, tablet, computer Téléphone portable, télévision, tablette, ordinateur Mobiele telefoon, televisie, tablet, computer

Evet teknolojik aletler bunlar |technologisch|| ||devices| Ja, es handelt sich um technische Geräte. Yes, these are technological devices Oui, il s'agit de dispositifs technologiques. Ja, dit zijn technologische apparaten.

Bizim evimizde bir televizyon yok our|in our house||| Wir haben keinen Fernseher in unserem Haus. We don't have a TV in our house Nous n'avons pas de télévision chez nous We hebben geen tv in huis

Televizyon izlemiyoruz |sehen wir nicht |we don't watch Wir sehen nicht fern We do not watch television

Bazen bilgisayardan film izliyoruz |vom Computer|| Sometimes|from the computer||watching Manchmal sehen wir uns Filme auf dem Computer an Sometimes we watch movies on the computer Soms kijken we films op de computer

Bazen bilgisayardan dizi izliyoruz ||TV series| Sometimes we watch TV series on the computer Soms kijken we tv-series op de computer

Ama televizyon izlemiyoruz But we don't watch TV

Bir cep telefonum var |pocket|I have a phone| I have a cell phone J'ai un téléphone portable Ik heb een mobiele telefoon

Elbette cep telefonu benim hayatımın daha önemli bir parçası Of course|cell phone|||my life||important||part Natürlich ist das Mobiltelefon ein wichtigerer Teil meines Lebens Of course the cell phone is a more important part of my life Bien sûr, le téléphone portable occupe une place plus importante dans ma vie. Natuurlijk is de mobiele telefoon een belangrijker onderdeel van mijn leven

Her gün cep telefonu kullanıyorum ||cell phone|| I use a cell phone every day J'utilise un téléphone portable tous les jours Ik gebruik elke dag een mobiele telefoon

Bazen arkadaşlarımı arıyorum ||I call Sometimes I call my friends Parfois, j'appelle mes amis Soms bel ik mijn vrienden

İş için insanlar beni arıyor ||people||looking for Die Leute suchen nach Arbeit für mich People call me for work On me cherche du travail Mensen zoeken me voor werk

Bazen iş konusunda telefon görüşmeleri yapıyorum ||Arbeit||Gespräche| ||about work||phone calls| Manchmal telefoniere ich wegen der Arbeit Sometimes I make phone calls about work Il m'arrive de passer des coups de fil pour le travail Soms bel ik over werk

Ama telefonda vakit geçirmeyi çok fazla sevmiyorum ||Zeit|||| |on the phone|spending time|spending time|||I don't like Aber ich mag es nicht, zu viel Zeit am Telefon zu verbringen. But I don't like spending too much time on the phone. Mais je n'aime pas passer trop de temps au téléphone. Maar ik breng niet graag te veel tijd door aan de telefoon.

Cep telefonumdan yabancı diller öğreniyorum |von meinem Handy||| Pocket|from my phone|foreign|languages|I am learning Ich lerne Fremdsprachen auf meinem Mobiltelefon I learn foreign languages on my cell phone J'apprends des langues étrangères sur mon téléphone portable Ik leer vreemde talen op mijn mobiele telefoon

Çeşitli cep telefonu uygulamaları var |||Anwendungen| Various|mobile||applications| Es gibt verschiedene Anwendungen für Mobiltelefone There are various cell phone applications Il existe plusieurs applications pour téléphones mobiles Er zijn verschillende applicaties voor mobiele telefoons

Bu uygulamalar ile yabancı diller öğreniyorum |the applications||foreign|| I learn foreign languages with these apps J'apprends les langues étrangères avec ces applications Ik leer vreemde talen met deze apps

Bilgisayarım var I have a computer J'ai un ordinateur Ik heb een computer

Bilgisayardan çalışıyorum the computer|working on computer I work from the computer Je travaille sur ordinateur Ik werk vanaf de computer

Her gün işimi bilgisayardan yapıyorum ||my work|| Ich mache meine Arbeit jeden Tag am Computer I do my work on the computer every day Je travaille tous les jours sur ordinateur Ik doe mijn werk elke dag op de computer

Bilgisayarda zoom kullanıyorum On the computer|zoom|I use I use zoom on the computer J'utilise le zoom sur l'ordinateur Ik gebruik zoom op de computer

Notion web sitesini kullanıyorum Notion|web site|website|I use I use the Notion website J'utilise le site web Notion Ik gebruik de website van Notion

Çeşitli kelime siteleri kullanıyorum Various|words|sites|I use I use various word sites J'utilise différents sites web Ik gebruik verschillende woordsites

Bilgisayarı her gün çok fazla kullanıyorum |||||I use Ich benutze den Computer jeden Tag sehr viel I use the computer a lot every day J'utilise beaucoup l'ordinateur tous les jours Ik gebruik de computer elke dag veel

Bundan başka bir kamera var this|||another room| Es gibt noch eine andere Kamera als diese. There's another camera than this one Il existe un autre appareil photo que celui-ci. Er is nog een andere camera dan deze.

Bir kameram var ama çok fazla kullanmıyorum bu kamerayı |my camera|||||don't use much||this camera Ich habe eine Kamera, aber ich benutze sie nicht sehr oft. I have a camera, but I don't use it very much. J'ai un appareil photo, mais je ne l'utilise pas beaucoup. Ik heb een camera, maar ik gebruik hem niet vaak.

Bu kamerayı bugünlerde çok fazla kullanmıyorum ||these days|||benutze |the camera|these days|||I don't use Ich benutze diese Kamera heutzutage nicht mehr oft. I don't use this camera much these days Je n'utilise pas beaucoup cet appareil photo ces jours-ci Ik gebruik deze camera tegenwoordig niet veel meer

Bir bilekliğim var |my bracelet| |My bracelet| I have a bracelet J'ai un bracelet

Bu bir akıllı bileklik |||Armband ||smart|smart bracelet It's a smart wristband Un bracelet intelligent Het is een slimme polsband

Ve koşu yaptığım zaman, yürüyüş yaptığım zaman bunu kullanıyorum |running|"I do"||walking||||I use it Und ich benutze sie beim Joggen und beim Wandern. And I use it when I'm jogging, when I'm hiking. Je l'utilise pour mon jogging et mes randonnées. En ik gebruik het tijdens het joggen en wandelen.

Ben bilekliğimi en fazla saat olarak kullanıyorum |Armband||||| |my bracelet|the most||watch|as a watch|I use Ich benutze mein Armband höchstens als Uhr I use my bracelet as a watch the most Je me sers de mon bracelet comme d'une montre, tout au plus Ik gebruik mijn armband hooguit als horloge

Saat benim için çok önemli ||||important Die Zeit ist für mich sehr wichtig Time is very important to me L'heure est très importante pour moi De tijd is erg belangrijk voor me

Bir tabletim yok |my tablet| Ich habe kein Tablet I don't have a tablet Je n'ai pas de tablette Ik heb geen tablet

Eskiden bir tabletim vardı used to||I had a tablet| I used to have a tablet J'avais une tablette

Ama tabletim bozuldu ||broke down But my tablet is broken Maar mijn tablet is kapot

Artık bir tabletim yok anymore||| I don't have a tablet anymore Je n'ai plus de tablette Ik heb geen tablet meer

Bence bilgisayar daha fazla yaratıcı ||||creative Ich denke, der Computer ist kreativer I think the computer is more creative Je pense que l'ordinateur est plus créatif Ik denk dat de computer creatiever is Я думаю, что компьютер более креативен.

Ve tablet yerine bilgisayarı tercih ediyorum ||instead of|the computer|prefer| Und ich bevorzuge den Computer gegenüber dem Tablet And I prefer a computer over a tablet Et je préfère l'ordinateur à la tablette En ik heb liever de computer dan de tablet

Bu video bu kadar yeterli olsun ||||sufficient|be Lassen Sie dieses Video genug sein Let this video be enough Que cette vidéo suffise Laat deze video genoeg zijn

Videonun Türkçe metni açıklamalar kısmında |||Erläuterungen des Videos|Bereich ||text|description section|"in the section" Türkischer Text des Videos in der Beschreibung Turkish text of the video in the description Texte en turc de la vidéo dans la description Turkse tekst van de video in de beschrijving

Açıklamalar kısmında videonun Türkçe ve diğer dillerdeki metinlerini pdf olarak bulabilirsiniz Explanations section|"in section"|||||other languages'|text versions|pdf file||you can find Die Texte des Videos auf Türkisch und in anderen Sprachen finden Sie als pdf in der Rubrik Erklärungen You can find the text of the video in Turkish and other languages as a pdf in the explanations section Je kunt de teksten van de video in het Turks en andere talen als pdf vinden in het gedeelte met uitleg

Hoşçakalın Goodbye everyone Goodbye