×

Nous utilisons des cookies pour rendre LingQ meilleur. En visitant le site vous acceptez nos Politique des cookies.


image

Beyhan Budak, Hayır Demenin Yolları

Hayır Demenin Yolları

Bazen yapmak istemediğin konularda...

sana talepler geldiğinde bile hayır demek gerçekten zor olabiliyor.

Bazı durumlarda karşıdaki insanı kırmaktan korkuyorsun.

Bazı durumlarda eğer hayır dersen...

...alacağın olumsuz tepkiden korkuyorsun ve...

...hayır demiyorsun kendini evet demeye mecbur hissediyorsun.

Bunun sonucunda aslında hayat alanından, zamanından...

ve bazen kişiliğinden taviz vermiş oluyorsun.

Sonrasında senin elinde kalan ne?

Koca bir mutsuzluk.

İşte bu videoda sana hayır demenin günlük hayatta

uygulayabileceğin kolay yollarını anlatacağım

İstemediğin şeyleri yapmanın arkasında belki de...

...insanları kırma korkusu olduğu korkusundan bahsettim biraz önce sana...

...bunun arkasında şöyle bir durum oluyor.

İnsanları kırmaktan korkuyorsun.

İnsanların seni eskisi kadar önemsemeyeceğinden, sevmeyeceğinden korkuyorsun.

Ama şöyle bir durum var.

Sen onların her istediğini yaptığın müddetçe de aslında beklediğinin tam tersi şekilde...

senin o çabaların

senin o emeklerin

verdiğin zamanın, alın terin, çaban, her şey

sen kolayca verdiğin için çok değersizleşiyor.

Ve böyle bir durumda sen iyice çırpınmaya başlıyorsun.

Daha çok emek veriyorsun.

Bu bir kısır döngü haline geliyor.

Ve insan sonunda ciddi anlamda bir psikolojik soruna doğru gidiyor, kötü hissediyor.

Peki ne olması gerekiyor?

Ben şöyle düşünüyorum:

Bir insanın senin ortaya koyduğun çabaya, emeğe

ve sana gerçekten hak ettiğin değeri verebilmesi için

senin arada bir sınır çizgisi koyman gerekiyor.

Arada hayır demen gerekiyor...

gerçekten istemediğin şeylere.

O zaman karşı taraf diyor ki "ya evet bu insan değerli"

Maalesef ki böyle.

Keşke herkes senin içindeki niyeti anlasaydı ama

malesef insanlar böyle değil. Sen kendine sınır çizmediğin müddetçe...

...insanlar o senin çok özel alanına tepetaklak girebiliyorlar.

ve senin o özel alanındaki çok değerli şeylere de değersiz muamelesi yapabiliyorlar.

İstemediğin şeylere hayır deme konusunda atacağın ilk adım...

...bir hayır deme planı yapmak olacaktır.

Şöyle bir soru sorayım ben sana...

Şimdi, bugün, bu an deseydik ki "Sen artık çok rahat, istediğin her konuda hayır diyebiliyorsun."

Hangi konulara hayır derdin?

Gerçekte isteyip, istemediğin şeyler neler?

İnsan, o birisi senden bir şey istediği an

bir gerilim oluyor o an içinde ve o an sağlıklı düşünemiyor.

O an şunu da diyebilirsin "ya aslında bu benim istediğim de bir şeydi, ne olacak elime mi yapışır"

Zaten en büyük düşmanlarımızdan birisi bu "elime mi yapışır" düşüncesi

Böyle bir anda o an belki istemediğimiz sonuçlar tekrar edebilir.

Biz bir hayır planı yapacağız.

Normalde dediğim gibi, çok kolay hayır diyebilseydin nelere hayır derdin ?

Hangi konularda hayır derdin?

Hangi insanlara hayır derdin?

Bunu bir belirlemen lazım bir not defterine.

Yarın bir gün o yola çıktığımız zaman gerçek hayatta gerçek olaylarla karşı karşıya kaldığımız zaman

bizim bir yol haritamız olması lazım.

İlk adımımız yol haritası çizmek.

İnsanlardan bağımsız olarak hayatında bazı kuralların olmalı. Biz buna prensipler diyoruz.

Hayatında evet baskısı olmadığı zamanlarda

hayatını düzenleme ve planlama konusunda çok daha doğru ve rahat karar verebilirsin.

Böyle bir zaman diliminde kendini evet baskısı altında hissetmediğin zamanda

prensiplerini oluşturman gerekiyor.

Şöyle diyeyim; prensipleri nasıl oluşturacaksın?

Mesela hangi zamanlar, hangi akşamlar dışarı çıkabilirsin?

Hangi akşamlar, hangi vakitler kendine zaman ayırabilirsin?

Ne zaman ailene zaman ayırırsın?

Ne zaman kendine zaman ayırırsın?

Ya da hangi durumlarda insanlara yardım edersin?

Hangi durumlarda yardım etmemeyi tercih edersin?

Hangi eşyanı ödünç verebilirsin? Hangi eşyanı ödünç vermezsin?

Bu konuda prensiplerin belli olursa

Yani hayat kuralların belli olursa yarın bir gün hayır dediğin zaman

çok daha az suçluluk hissedeceksin.

Birisi senden sana uygun olmayan bir şey istediği zaman

o duruma yönelik bireysel bir tepki vermek yerine

prensipleri ortaya koymak o insanın, karşıdaki insanın

senin o tepkini, hayırını kişisel algılamasına engel olur.

Örnek veriyorum. Dedi ki sana "ya arabanı bir ödünç verebilir misin Beyhan?"

Sen de dedin ki " Ben arkadaşım arabamı ödünç vermiyorum...

eğer gidilecek bir yer varsa, acil bir durum varsa ben de geliyim arabayla seni götüreyim."

Ya da dedi ki " kredi kartını verirsen şurda şunu alacağım."

Ben kredi kartımı vermeyi tercih etmiyorum.

Bu sana özel bir durum değil herkese özel böyle.

Ya da örnek veriyorum. "Şu iş konusunda bana yardım edebilir misin?"

"Ben böyle bir konuda çalışırken bu işi dağıtmayı çok tercih etmiyorum

sonra yardım edebilirsem belki ama şuanda bunu tercih etmiyorum" gibi

prensiplerini ortaya koyduğun zaman

karşı taraf hem çok daha az tepki verecektir

hem de bir süre sonra senin prensiplerin olduğu için

senin sınırların olduğu için sana çok daha saygı duyacaktır.

Bazen etrafında sana istediğini yaptırmak isteyen

o kadar çok duygusal vampir olur ki

onlar senin üzerine saldırdığı zaman ne yapacağını, ne diyeceğini şaşırırsın.

Şöyle bir düşün bakalım

Etrafındakini insan geldi sana duygusal vampir dediğimiz

Seni her türlü sıkıştırıyor

zorluyor

duygusal sömürü yapıyor

ve sen ne yapacağını şaşırmış durumdasın.

O anda başvuracağımız bir yol var:

Şuanda bu insan beni sıkıştırıyor ama

hani şu anda böyle bir baskı altındayım.

Bu durumu o olmasaydı yarın tek başımayken yapmak ister miydim?

Yarın bu durum için

buna evet dediğim için pişman olacak mıyım?

Böyle bir durumda

seni çok sıkıştırdığı anda bu soruyu kendimize sormuş olmak

birazcık bize farklı davranma kolaylığını getirebiliyor.

Bir de şöyle diyeyim

Bazen böyle insanlara

bu duygusal vampir formundaki insanlara hayır diyebilmek çok zor olabiliyor.

Şöyle bir teknik de çok işe yarayabilir.

Baktın seni çok sıkıştırıyorlar

Bana biraz süre ver

Bana birazcık süre verirsen sana öyle cevap vereyim

Bazen bir saat bile işe yarayabilir.

Ama sen bir gün alabiliyorsan

bir günlük bir zaman, erteleme koyabiliyorsan bu çok daha işlevsel.

Şöyle diyeyim

Birisi senden bir şey istediği zaman

Yıllardır oluşan bir sistem var içinde.

Refleks halinde gelmiş bir sistem.

O refleks hemen evet deme modunda.

Bu refleksi bozmanın yolu hemen cevap vermek yerine

araya birazcık zaman dilimi koymak.

Öyle olunca herkesin içindeki o sağlıklı taraf ortaya çıkıyor

mantıklı taraf ortaya çıkıyor.

Ya bak diyor "Sen bunu gerçekte istemiyorsun

sen bunu aslında yaptığın zaman sonra pişman olacaksın" gibi

o içerideki mantıklı sesin

sesi daha gür çıkmaya başlıyor.

Bu sebeple birazcık zaman dilimi, ara vermek

bir de gerçekten istiyor musun istemiyor musun bunu o anda kendine sorabilmek

çok önemli.

Hayır deme yolunda çok kolay tuzağa düşebileceğimiz bir alan var.

İnsanlar senden büyük ve kocaman şeyler istediği zaman

Bunlara hayır diyebilmek daha kolay.

Ama bazen de küçücük şeyler var.

Küçücük istekler

Küçücük ricalar....

Bunlar küçük küçük biriktiği zaman göze görünmüyor belki tek tek geldikleri zaman ama o birikme anında bir bakıyorsun ki hayatından kocaman zaman çalmış

ya da senin emeğini ciddi anlamda tüketiyor, sarf ediyor.

Peki, böyle durumlarda ne yapacağız?

Bu durumda zihninde şöyle bir otomatik düşünce ortaya çıkıyor:

"Ya bu istenilen şey küçücük zaten elime mi yapılır nolur"

Genelde şöyle bir durum oluyor

İş yerlerinde, okullarda birisi senden bir şey istiyor ya ve sen kolayca evet diyorsun,

yardımcı olma eğiliminde olunca insanlar en kolay yanıt verene

en kolay yardımcı olana yaklaşma, üzerine üşüşme eğiliminde oluyor.

Bir bakmışsın ki iş yerinde, okulda herkes soruları sana soruyor.

Aslında senin işin olmayan senin alanın olmayan soruları bile

bir bakmışsın ki herkes seni muhatap alıyor, sana soruyor.

Böyle bir durumda o minik minik olaylar

senin günün yarısını, zamanını, odaklanmanı, her şeyini mahvediyor.

Biz şey demeyeceğiniz kesinlikle elime mi yapışır demeyeceğiz.

O sorunun muhatabı kimse ona adres göstereceğiz.

Ya işte "bak ben bunun muhatabı değilim"

bilsek bile

Hakikaten belki 10 dakikamızı, 5 dakikamızı, 1 dakikamızı bile alsa o şekilde mesafe koyacağız, hayır diyeceğiz, başkasına yönlendireceğiz.

O küçük küçük ricalar bizi mahvediyor zaten.

Kafanda yeterince düşündün ve artık tamam dedin

artık istemediğim şeylere hayır diyeceğim

Motivasyonun yüksek, sahaya çıktın.

Ertesi gün birisi senden istemediğin bir şey ortaya koydu, bir talepte bulundu

ve sen hayır dedin

karşı tarafa ama bir sürü açıklama yapıyorsun

uzun uzun konuşuyorsun

kendini anlatıyorsun

bir sürü sebep sıralıyorsun.

Bu karşı taraftan şöyle algılanır:

Yaa birazcık özgüvensizce, birazcık emin olmama, kararsız olma hali gibi algılanır

ve eğer karşı taraf çok da iyi niyetli değilse senin üzerine gidebilir, seni zorlayabilir.

Çok fazla açıklama yapmamak lazım.

Uzun uzun açıklamalar her zaman böyle bir olumsuz izlenim oluşturabilir.

Hayır dedik. Dediğim gibi bunun için eğer çok sıkışıyorsan erteleyebilirsin. Ama bazen de sadece hayır demek lazım.

Bazen de ben istemiyorum.

Ben istemiyorum.

Ben böyle olmasını istemiyorum.

Bunu demek bile seni o kadar rahatlatacak ki

Ama ilk başta bu süreç biraz zorlu geçecek.

Yaptıkça yaptıkça alışacaksın.

Yaptıkça bunun faydasını hissedeceksin.

Peki, sen hayır derken hangi yöntemleri kullanıyorsun?

Bunu yorumla kısmında paylaşmalısın bence.

Eminim birçok insan bu konuda faydalanacaktır.

Beni dinlediğin için çok teşekkür ediyorum güzel insan.

Kendine iyi davran.

Görüşmek üzere.

Hayır Demenin Yolları Ways to Say No

Bazen yapmak istemediğin konularda...

sana talepler geldiğinde bile hayır demek gerçekten zor olabiliyor.

Bazı durumlarda karşıdaki insanı kırmaktan korkuyorsun.

Bazı durumlarda eğer hayır dersen...

...alacağın olumsuz tepkiden korkuyorsun ve...

...hayır demiyorsun kendini evet demeye mecbur hissediyorsun.

Bunun sonucunda aslında hayat alanından, zamanından...

ve bazen kişiliğinden taviz vermiş oluyorsun.

Sonrasında senin elinde kalan ne?

Koca bir mutsuzluk.

İşte bu videoda sana hayır demenin günlük hayatta

uygulayabileceğin kolay yollarını anlatacağım

İstemediğin şeyleri yapmanın arkasında belki de...

...insanları kırma korkusu olduğu korkusundan bahsettim biraz önce sana...

...bunun arkasında şöyle bir durum oluyor.

İnsanları kırmaktan korkuyorsun.

İnsanların seni eskisi kadar önemsemeyeceğinden, sevmeyeceğinden korkuyorsun.

Ama şöyle bir durum var.

Sen onların her istediğini yaptığın müddetçe de aslında beklediğinin tam tersi şekilde...

senin o çabaların

senin o emeklerin

verdiğin zamanın, alın terin, çaban, her şey

sen kolayca verdiğin için çok değersizleşiyor.

Ve böyle bir durumda sen iyice çırpınmaya başlıyorsun.

Daha çok emek veriyorsun.

Bu bir kısır döngü haline geliyor.

Ve insan sonunda ciddi anlamda bir psikolojik soruna doğru gidiyor, kötü hissediyor.

Peki ne olması gerekiyor?

Ben şöyle düşünüyorum:

Bir insanın senin ortaya koyduğun çabaya, emeğe

ve sana gerçekten hak ettiğin değeri verebilmesi için

senin arada bir sınır çizgisi koyman gerekiyor.

Arada hayır demen gerekiyor...

gerçekten istemediğin şeylere.

O zaman karşı taraf diyor ki "ya evet bu insan değerli"

Maalesef ki böyle.

Keşke herkes senin içindeki niyeti anlasaydı ama

malesef insanlar böyle değil. Sen kendine sınır çizmediğin müddetçe...

...insanlar o senin çok özel alanına tepetaklak girebiliyorlar.

ve senin o özel alanındaki çok değerli şeylere de değersiz muamelesi yapabiliyorlar.

İstemediğin şeylere hayır deme konusunda atacağın ilk adım...

...bir hayır deme planı yapmak olacaktır.

Şöyle bir soru sorayım ben sana...

Şimdi, bugün, bu an deseydik ki "Sen artık çok rahat, istediğin her konuda hayır diyebiliyorsun."

Hangi konulara hayır derdin?

Gerçekte isteyip, istemediğin şeyler neler?

İnsan, o birisi senden bir şey istediği an

bir gerilim oluyor o an içinde ve o an sağlıklı düşünemiyor.

O an şunu da diyebilirsin "ya aslında bu benim istediğim de bir şeydi, ne olacak elime mi yapışır"

Zaten en büyük düşmanlarımızdan birisi bu "elime mi yapışır" düşüncesi

Böyle bir anda o an belki istemediğimiz sonuçlar tekrar edebilir.

Biz bir hayır planı yapacağız.

Normalde dediğim gibi, çok kolay hayır diyebilseydin nelere hayır derdin ?

Hangi konularda hayır derdin?

Hangi insanlara hayır derdin?

Bunu bir belirlemen lazım bir not defterine.

Yarın bir gün o yola çıktığımız zaman gerçek hayatta gerçek olaylarla karşı karşıya kaldığımız zaman

bizim bir yol haritamız olması lazım.

İlk adımımız yol haritası çizmek.

İnsanlardan bağımsız olarak hayatında bazı kuralların olmalı. Biz buna prensipler diyoruz.

Hayatında evet baskısı olmadığı zamanlarda

hayatını düzenleme ve planlama konusunda çok daha doğru ve rahat karar verebilirsin.

Böyle bir zaman diliminde kendini evet baskısı altında hissetmediğin zamanda

prensiplerini oluşturman gerekiyor.

Şöyle diyeyim; prensipleri nasıl oluşturacaksın?

Mesela hangi zamanlar, hangi akşamlar dışarı çıkabilirsin?

Hangi akşamlar, hangi vakitler kendine zaman ayırabilirsin?

Ne zaman ailene zaman ayırırsın?

Ne zaman kendine zaman ayırırsın?

Ya da hangi durumlarda insanlara yardım edersin?

Hangi durumlarda yardım etmemeyi tercih edersin?

Hangi eşyanı ödünç verebilirsin? Hangi eşyanı ödünç vermezsin?

Bu konuda prensiplerin belli olursa

Yani hayat kuralların belli olursa yarın bir gün hayır dediğin zaman

çok daha az suçluluk hissedeceksin.

Birisi senden sana uygun olmayan bir şey istediği zaman

o duruma yönelik bireysel bir tepki vermek yerine

prensipleri ortaya koymak o insanın, karşıdaki insanın

senin o tepkini, hayırını kişisel algılamasına engel olur.

Örnek veriyorum. Dedi ki sana "ya arabanı bir ödünç verebilir misin Beyhan?"

Sen de dedin ki " Ben arkadaşım arabamı ödünç vermiyorum...

eğer gidilecek bir yer varsa, acil bir durum varsa ben de geliyim arabayla seni götüreyim."

Ya da dedi ki " kredi kartını verirsen şurda şunu alacağım."

Ben kredi kartımı vermeyi tercih etmiyorum.

Bu sana özel bir durum değil herkese özel böyle.

Ya da örnek veriyorum. "Şu iş konusunda bana yardım edebilir misin?"

"Ben böyle bir konuda çalışırken bu işi dağıtmayı çok tercih etmiyorum

sonra yardım edebilirsem belki ama şuanda bunu tercih etmiyorum" gibi

prensiplerini ortaya koyduğun zaman

karşı taraf hem çok daha az tepki verecektir

hem de bir süre sonra senin prensiplerin olduğu için

senin sınırların olduğu için sana çok daha saygı duyacaktır.

Bazen etrafında sana istediğini yaptırmak isteyen

o kadar çok duygusal vampir olur ki

onlar senin üzerine saldırdığı zaman ne yapacağını, ne diyeceğini şaşırırsın.

Şöyle bir düşün bakalım

Etrafındakini insan geldi sana duygusal vampir dediğimiz

Seni her türlü sıkıştırıyor

zorluyor

duygusal sömürü yapıyor

ve sen ne yapacağını şaşırmış durumdasın.

O anda başvuracağımız bir yol var:

Şuanda bu insan beni sıkıştırıyor ama

hani şu anda böyle bir baskı altındayım.

Bu durumu o olmasaydı yarın tek başımayken yapmak ister miydim?

Yarın bu durum için

buna evet dediğim için pişman olacak mıyım?

Böyle bir durumda

seni çok sıkıştırdığı anda bu soruyu kendimize sormuş olmak

birazcık bize farklı davranma kolaylığını getirebiliyor.

Bir de şöyle diyeyim

Bazen böyle insanlara

bu duygusal vampir formundaki insanlara hayır diyebilmek çok zor olabiliyor.

Şöyle bir teknik de çok işe yarayabilir.

Baktın seni çok sıkıştırıyorlar

Bana biraz süre ver

Bana birazcık süre verirsen sana öyle cevap vereyim

Bazen bir saat bile işe yarayabilir.

Ama sen bir gün alabiliyorsan

bir günlük bir zaman, erteleme koyabiliyorsan bu çok daha işlevsel.

Şöyle diyeyim

Birisi senden bir şey istediği zaman

Yıllardır oluşan bir sistem var içinde.

Refleks halinde gelmiş bir sistem.

O refleks hemen evet deme modunda.

Bu refleksi bozmanın yolu hemen cevap vermek yerine

araya birazcık zaman dilimi koymak.

Öyle olunca herkesin içindeki o sağlıklı taraf ortaya çıkıyor

mantıklı taraf ortaya çıkıyor.

Ya bak diyor "Sen bunu gerçekte istemiyorsun

sen bunu aslında yaptığın zaman sonra pişman olacaksın" gibi

o içerideki mantıklı sesin

sesi daha gür çıkmaya başlıyor.

Bu sebeple birazcık zaman dilimi, ara vermek

bir de gerçekten istiyor musun istemiyor musun bunu o anda kendine sorabilmek

çok önemli.

Hayır deme yolunda çok kolay tuzağa düşebileceğimiz bir alan var.

İnsanlar senden büyük ve kocaman şeyler istediği zaman

Bunlara hayır diyebilmek daha kolay.

Ama bazen de küçücük şeyler var.

Küçücük istekler

Küçücük ricalar....

Bunlar küçük küçük biriktiği zaman göze görünmüyor belki tek tek geldikleri zaman ama o birikme anında bir bakıyorsun ki hayatından kocaman zaman çalmış

ya da senin emeğini ciddi anlamda tüketiyor, sarf ediyor.

Peki, böyle durumlarda ne yapacağız?

Bu durumda zihninde şöyle bir otomatik düşünce ortaya çıkıyor:

"Ya bu istenilen şey küçücük zaten elime mi yapılır nolur"

Genelde şöyle bir durum oluyor

İş yerlerinde, okullarda birisi senden bir şey istiyor ya ve sen kolayca evet diyorsun,

yardımcı olma eğiliminde olunca insanlar en kolay yanıt verene

en kolay yardımcı olana yaklaşma, üzerine üşüşme eğiliminde oluyor.

Bir bakmışsın ki iş yerinde, okulda herkes soruları sana soruyor.

Aslında senin işin olmayan senin alanın olmayan soruları bile

bir bakmışsın ki herkes seni muhatap alıyor, sana soruyor.

Böyle bir durumda o minik minik olaylar

senin günün yarısını, zamanını, odaklanmanı, her şeyini mahvediyor.

Biz şey demeyeceğiniz kesinlikle elime mi yapışır demeyeceğiz.

O sorunun muhatabı kimse ona adres göstereceğiz.

Ya işte "bak ben bunun muhatabı değilim"

bilsek bile

Hakikaten belki 10 dakikamızı, 5 dakikamızı, 1 dakikamızı bile alsa o şekilde mesafe koyacağız, hayır diyeceğiz, başkasına yönlendireceğiz.

O küçük küçük ricalar bizi mahvediyor zaten.

Kafanda yeterince düşündün ve artık tamam dedin

artık istemediğim şeylere hayır diyeceğim

Motivasyonun yüksek, sahaya çıktın.

Ertesi gün birisi senden istemediğin bir şey ortaya koydu, bir talepte bulundu

ve sen hayır dedin

karşı tarafa ama bir sürü açıklama yapıyorsun

uzun uzun konuşuyorsun

kendini anlatıyorsun

bir sürü sebep sıralıyorsun.

Bu karşı taraftan şöyle algılanır:

Yaa birazcık özgüvensizce, birazcık emin olmama, kararsız olma hali gibi algılanır

ve eğer karşı taraf çok da iyi niyetli değilse senin üzerine gidebilir, seni zorlayabilir.

Çok fazla açıklama yapmamak lazım.

Uzun uzun açıklamalar her zaman böyle bir olumsuz izlenim oluşturabilir.

Hayır dedik. Dediğim gibi bunun için eğer çok sıkışıyorsan erteleyebilirsin. Ama bazen de sadece hayır demek lazım.

Bazen de ben istemiyorum.

Ben istemiyorum.

Ben böyle olmasını istemiyorum.

Bunu demek bile seni o kadar rahatlatacak ki

Ama ilk başta bu süreç biraz zorlu geçecek.

Yaptıkça yaptıkça alışacaksın.

Yaptıkça bunun faydasını hissedeceksin.

Peki, sen hayır derken hangi yöntemleri kullanıyorsun?

Bunu yorumla kısmında paylaşmalısın bence.

Eminim birçok insan bu konuda faydalanacaktır.

Beni dinlediğin için çok teşekkür ediyorum güzel insan.

Kendine iyi davran.

Görüşmek üzere.