×

Nous utilisons des cookies pour rendre LingQ meilleur. En visitant le site vous acceptez nos Politique des cookies.


image

Beyhan Budak, ÖZGÜVENLİ İNSANLARIN 8 ÖZELLİĞİ

ÖZGÜVENLİ İNSANLARIN 8 ÖZELLİĞİ

Merhaba sevgili dostum,

şu dünyada başımıza gelen olaylar

tek başına hiçbir anlam ifade etmez.

Bizim o olaylara yüklediğimiz anlamlar neticesinde

bizi etkiler, bir şekilde olumlu yada olumsuz yöne sevk eder.

İşte öz güven konusunda da tam olarak böyle.

Bir insan öz güvene sahipse yaşadığı olayları

farklı değerlendirir ve öz güvenli olma haline

devam eder. Eğer ki bir insan öz güvensiz

bir yapıya sahipse yaşadığı olayların herbiri

onun için minik minik travmalar oluşturur ve

öz güvensiz olma haline devam eder. İşte burada

senin de farkına varmanı istediğim bir şeyden bahsedeceğim.

Öz güvenli insanlar hayattaki olayları nasıl yorumluyor, düşünce yapıları neler?

Bunlardan bahsetmek istiyorum sana.

Kendine güvenen insanlar yaşadıkları başarıları ve başarısızlıkları hakkıyla değerlendirir.

Eğer ki bir olayda bir başarısızlık yaşamışsa öz güvensiz insan şöyle düşünmeye başlar;

ya görüyor musun yine lan@ olası şekilde başarısız oldum.

Benden bir halt olmaz

Öz güvenli bir insansa şöyle düşünür: Ben sadece şuan bu olayda başarısız oldum.

Bu benim hayatımın, kişiliğimin değersiz benim değersiz olduğum anlamına gelmez.

Geçmişte başarılarım oldu şuan bu olayda başarısızlık yaşadım.

Önemli olan bunu tekrarlamamak.

Yani burada dikkat edeceğimiz şey

kendine güvenen insan yaşadığı olayı yaşadığı alanda değerlendiriyor.

Ama öz güvensiz insan minik de bir olumsuzluk yaşasa

hayatının, geçmişinin, geleceğinin hepsine genelliyor.

Sanki bu onun bütün değerini gösteriyormuş gibi davranıyor, düşünmeye başlıyor.

Kendine güvenen insanların kendisiyle ilgili gerçekçi beklentileri vardır ve insan olduğunu bilir.

Şu hayatta her istediğini yapamayacağına da bilir.

Herkesin bir yeteneği var, herkesin yapabilecekleri var, yapamayacakları var.

İşte bunu keşfedebilmek ve kendisi hakkında gerçekçi bir fikre sahip olabilmek çok ama çok önemli.

Nedir bu? Diyelim ki sen müzisyen olmak istiyorsun, bir virtüöz olmak istiyorsun.

Ama bir şekilde müziğe yeteneğin yok. Bu konuda fazlaca geri bildirim de almışsın

ama sen diyorsun ki: Ben azmettim, yapacağım.

Şimdi burada uğraşmana rağmen hala olmuyorsa belli bir noktadan sonra

o bir kısır döngüye dönüşecek ve senin bütün enerjini tüketecektir.

O yüzden yapabileceğin şeyleri az çok tahmin edersin bu güne kadar başardıklarını referans alırsan

Ama bir şekilde uğraştığın halde olmuyorsa, böyle koşturmana rağmen,

delicesine uğraşmana rağmen hala olmuyorsa orada durdurabilmek lazım.

Çünkü o uğraşma noktası, o geldiğin duvara tosladığın noktada bırakmazsan ne olacak biliyor musun:

Boşuna çabalayacaksın.

Bu boşuna çabalama hali de seni ciddi anlamda yoracak ve sonrasında yetersiz hissetmene sebep olacaktır.

Halbuki sen sadece yapamadığına odaklanıyorsun.

Onu yapmam lazım, onu yapmam lazım ... öbür tarafa dönsen

yapabildiğin şeyleri geliştirirsen daha farklı olacaktır.

Kendine güvenen insan konforlu alanından çıkmak için kendisini zorlar.

Ama kontrollü bir şekilde zorlar. Nasıl bir şey biliyor musun bu?

Diyelim ki bir spor salonundasın ve senin kapasiten,

o güne kadarki alışkanlığın 10 kiloyu kaldırmak üzerine.

Eğer ki sen birden 20 kiloya, 30 kiloya, 40 kiloya çıkarsan ne olacak gaza gelip?

Bir şekilde onu kaldıramayacaksın,

belki bedensel anlamda hasar göreceksin ve sonrasında şunu düşüneceksin:

Ben yapamıyorum, ben beceriksizim.

İşte öz güvensiz insanların yaptığı en büyük hatalardan birisi bu.

Kendilerini kontrollü değil aşırı zorlarlar.

Birden alışkın olmadığı yükü bindirdiği zaman yapamaz ve yapamadığı için kendini suçlar.

Yeteneksiz olmakla, beceriksiz olmakla yada değersiz olmakla.

Ama kendine güvenen insan aşama aşama arttırır ağırlığı.

Bilir ki 10 kilodan 20 kiloya birden geçiş olmaz.

11 yapar, 12 yapar, 13 yapar, 14 yapar

ve bir bakar ki o 20'ye hemen olmasa da yavaş yavaş ulaşır.

Yani burada dikkat etmen gereken şey kendini birden gaza gelerek aşırı zorlaman değil

yavaş yavaş adım adım zorlaman.

Kendine güvenen insanlar kendi değerini başkasının ona yaklaşımıyla

sahip olduklarıyla yada bir şekilde malı mülküyle makam mevkisiyle ölçmez.

Eğer ki bir insan kendisini durmadan makamıyla mevkiyle sahip olduğu parayla arabayla tanıtıyor ise

bir şekilde bununla sunuyorsa buna güveniyorsa o insan gerçek bir öz güvene sahip değildir.

Sadece öz güvensizliğini bu tür nesnelerle telafi ediyordur.

Gerçek güvene sahip olan insan kendi değerini kendi içinden alır.

O araba olmasa da, o para olmasa da, o kıyafetler olmasa da kendine güvenir.

Bilir ki bir şekilde insanı değerli yapan düşünceleri, varoluşu, ürettiği fikirler

işte bu da dikkat etmen gereken şeylerden birisi.

Kendine güvenen insanlar eleştiri filtresine sahiptir.

Bu ne demek? Etrafımızda her zaman bizi eleştirecek bazen haklı bazen haksız insanlar vardır.

Ve bu insanların; özellikle haksız eleştiren insanların bir kısmı kötü niyetli olabilir.

Eğer bir insan kendine güveniyorsa burada bir filtre koyar.

Karşıdaki insanı bir değerlendirir;

bu insan iyi niyetli mi, söylediği şey bana bir katkı sağlayacak mı,

bu insan bu eleştiriyi yapıyor ama bu eleştiriyi yapacak kadar beni tanıyor mu?

Eğer bunları geçmezse bu bir filtredir, bu filtreyi geçmezse karşı tarafın eleştirisi

onu dikkate almaz, bu eleştiriden etkilenmez.

Ama öz güvensiz bir insan, sokakta hiç tanımadığı bir insan bile ona bir şey söylese

bunu 3 gün boyunca kafasına takar; acaba haklı mıydı diye.

O yüzden kendine güven kazanmak isteyen bir insanın bir şekilde bir eleştiri filtresi oluşturması lazım.

Yoksa gelen her söz bir kurşun gibi

oradaki, içimizdeki güveni zedeler; ona zarar verir.

Eleştirilerle ilgili bir de şöyle bir durum var:

Bazı insanlar zannediyor ki: O kendine güvenen insanlar da eleştirilerden hiç etkilenmiyor.

Hiç öyle düşünme, emin ol herkes eleştirilerden etkileniyor.

Herkesin birazcık canı sıkılıyor bu olumsuz sözlerden dolayı.

Ama burada önemli olan şöyle bir ayrım var:

Kendine güvenen insan bir gün boyunca belki kafasına taksa da ertesi gün hayatına dönüyor,

kendi değerinin farkına varıyor.

Ama öz güvensiz bir insan kendi içinde o olumsuz sözü durmadan tartışıyor ve

kendini ispatlama halinde durmadan içsel olarak anlatma moduna giriyor.

Sen ne kadar kendini ispatlamaya çalışırsan

bu işten bir şekilde kurtulman; o olumsuz ruh halinden kurtulman çok zorlaşıyor..

Yani kendine güvenen insan olumsuz eleştirilerden sözlerden etkilenir

ama sonrasında bir şekilde hayata adapte olur.

Ama öz güvensiz insan o sözle belki de bir hafta hayatını mahveder.

Buna da dikkat etmen gerekir.

Kendini ispatlama demişken bence bunun üzerinde durmamız gerekiyor.

Kendine güvenen insan evet kendini elbette ispatlamaya çalışır ama sadece gerektiği yerlerde,

gerektiği makamlarda, gerektiği zamanlarda. Ama bir insan öz güvensiz ise

Herkese kendini ispatlamaya çalışır.

Bir şekilde yolda karşılaştığı insanla bakkalla marketle taksiciyle herkese karşı

kendinin güçlü olduğunu, çok değerli olduğunu anlatmaya çalışır.

Halbuki sen bu gayretin içinde bulunduğun zaman,

insanlara ben değerliyim diye hatırlatmaya çalıştığın zaman

doğal olarak insanlar senin değerini sorgulamaya başlıyor.

Bırak kendi halinde anlaşılsın senin değerin.

Kendini ispatlamaya çalışmak, bir çeşit güçsüzlük gösterisidir.

Ama sen olduğun gibi kendine değer verirsen kendine saygı gösterirsen

diğer insanlar senin kendini ispatlamana gerek olmadan zaten senin değerini anlayacaklardır.

Kendine güvenen insan niceliğe değil niteliğe önem verir.

Nitelik dediğimiz şey kalite, nicelik dediğimiz şey sayı..

Diyelim ki etrafında arkadaşların var. Kendine güvenen insan der ki: Bir, iki tane sağlam arkadaşım,

kaliteli arkadaşım olsun yeter. Başkasına, kalabalığa gerek yok. Çünkü bilir, o iki kişi

bir kişi bile yeterli olacaktır. O dostane ilişkiyi kurmak için.

Ama öz güvensiz bir insan için nicelik önemlidir.

Etrafı her daim kalabalık olmalıdır ki etrafa da kendine de şu mesajı verebilsin:

Beni seviyorlar, bana değer veriyorlar.

Çünkü ben değer verilecek biriyim.

Niye? O sayı; etrafındaki kalabalık sayısı arttıkça bir şekilde kendini güvende hissetmeye başlar.

Biraz önce ne dedim? İçsel değeri değil etrafındaki makama, mevkiye, arabaya odaklanan insanlar var.

İşte burada da kişi kendi öz güvensizliğini içsel değerle telafi etmiyor,

etrafındaki arkadaş sayısıyla ölçmeye başlıyor.

Gerçek problemi çözmüyor sadece ortada kuru bir kalabalık oluşturuyor.

Kendine güvenen insanın bence en önemli özelliği şu:

Zannediyorsan ki kendine güvenen bir insan korkmuyor,

bir şekilde hayattaki sıkıntılardan yorulmuyor.

Hayır, o da korkuyor ama şunu çok iyi biliyor kendine güvenen insan:

Eğer ki korkuya teslim olursam korkum bir şekilde azalmayacak ve gitgide artmaya başlayacak.

Ben, hayatımın minicik bir köşesine sıkışıp o korkuyu bir şekilde hayatımın canavarı haline getireceğim.

Ne yapıyor bunun üzerine? Korkuyu mücadeleyle yenebileceğini biliyor.

Korku: neden korkuyorsan; dışarı çıkmaktan mı, kendini ifade etmekten mi, girişimcilik yapmaktan mı?

Neden korkuyorsan bil ki onun panzehiri mücadele etmek.

Yavaş yavaş, adım adım.. Hani dedim ya 10'dan 11'e, 12'ye çıkartarak

adım adım korkuyla mücadele ettiğin zaman korkun azalıyor.

Ama öz güvensiz olan insan kendini konforlu bir alana hapsediyor ve diyor ki:

Ben burada rahatım, kimse bana dokunmasın.

Ama orası keşke seni mutlu etseydi.

Orada kaldıkça o korkun bir canavara dönüşecek ve sen hep pişmanlıklar içinde yaşayacaksın.

Yapsam olur muydu acaba diye.

Bundan dolayı kendine güvenen bir insan olmak istiyorsan

en temelde yapman gereken şey mücadele etmek.

O suyun içine atlayacaksın, o ilk adımı atacaksın, o insanla tanışacaksın,

sevdiğini söyleyeceksin, sınıfta söz alacaksın.

Bir şekilde bunları yapmazsan olmayacak zaten.

Sana hiçbir şekilde gökten yeşil bir ışık gelip o öz güveni aşılamayacak.

Bir şekilde mücadele etmezsen kimse sana öz güven de vermeyecek, ekmek de vermeyecek.

Peki sence kendine güvenen insanların başka ne gibi özellikleri vardır?

Bunları yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsin.

Beni dinlediğin için teşekkür ediyorum güzel insan.

Eğer ki bu videoyu beğendiysen beğenmeyi ve kanalıma abone değilsen abone olmayı unutma.

Kendine çok iyi davran, görüşmek üzere...

Learn languages from TV shows, movies, news, articles and more! Try LingQ for FREE

ÖZGÜVENLİ İNSANLARIN 8 ÖZELLİĞİ 8 ΧΑΡΑΚΤΗΡΙΣΤΙΚΆ ΤΩΝ ΑΝΘΡΏΠΩΝ ΜΕ ΑΥΤΟΠΕΠΟΊΘΗΣΗ 8 CHARACTERISTICS OF SELF-CONFIDENT PEOPLE 8 EGENSKAPER HOS PERSONER MED SJÄLVFÖRTROENDE

Merhaba sevgili dostum,

şu dünyada başımıza gelen olaylar

tek başına hiçbir anlam ifade etmez.

Bizim o olaylara yüklediğimiz anlamlar neticesinde

bizi etkiler, bir şekilde olumlu yada olumsuz yöne sevk eder.

İşte öz güven konusunda da tam olarak böyle.

Bir insan öz güvene sahipse yaşadığı olayları

farklı değerlendirir ve öz güvenli olma haline

devam eder. Eğer ki bir insan öz güvensiz

bir yapıya sahipse yaşadığı olayların herbiri

onun için minik minik travmalar oluşturur ve

öz güvensiz olma haline devam eder. İşte burada

senin de farkına varmanı istediğim bir şeyden bahsedeceğim.

Öz güvenli insanlar hayattaki olayları nasıl yorumluyor, düşünce yapıları neler?

Bunlardan bahsetmek istiyorum sana.

Kendine güvenen insanlar yaşadıkları başarıları ve başarısızlıkları hakkıyla değerlendirir.

Eğer ki bir olayda bir başarısızlık yaşamışsa öz güvensiz insan şöyle düşünmeye başlar;

ya görüyor musun yine lan@ olası şekilde başarısız oldum.

Benden bir halt olmaz

Öz güvenli bir insansa şöyle düşünür: Ben sadece şuan bu olayda başarısız oldum.

Bu benim hayatımın, kişiliğimin değersiz benim değersiz olduğum anlamına gelmez.

Geçmişte başarılarım oldu şuan bu olayda başarısızlık yaşadım.

Önemli olan bunu tekrarlamamak.

Yani burada dikkat edeceğimiz şey

kendine güvenen insan yaşadığı olayı yaşadığı alanda değerlendiriyor.

Ama öz güvensiz insan minik de bir olumsuzluk yaşasa

hayatının, geçmişinin, geleceğinin hepsine genelliyor.

Sanki bu onun bütün değerini gösteriyormuş gibi davranıyor, düşünmeye başlıyor.

Kendine güvenen insanların kendisiyle ilgili gerçekçi beklentileri vardır ve insan olduğunu bilir.

Şu hayatta her istediğini yapamayacağına da bilir.

Herkesin bir yeteneği var, herkesin yapabilecekleri var, yapamayacakları var.

İşte bunu keşfedebilmek ve kendisi hakkında gerçekçi bir fikre sahip olabilmek çok ama çok önemli.

Nedir bu? Diyelim ki sen müzisyen olmak istiyorsun, bir virtüöz olmak istiyorsun.

Ama bir şekilde müziğe yeteneğin yok. Bu konuda fazlaca geri bildirim de almışsın

ama sen diyorsun ki: Ben azmettim, yapacağım.

Şimdi burada uğraşmana rağmen hala olmuyorsa belli bir noktadan sonra

o bir kısır döngüye dönüşecek ve senin bütün enerjini tüketecektir.

O yüzden yapabileceğin şeyleri az çok tahmin edersin bu güne kadar başardıklarını referans alırsan

Ama bir şekilde uğraştığın halde olmuyorsa, böyle koşturmana rağmen,

delicesine uğraşmana rağmen hala olmuyorsa orada durdurabilmek lazım.

Çünkü o uğraşma noktası, o geldiğin duvara tosladığın noktada bırakmazsan ne olacak biliyor musun:

Boşuna çabalayacaksın.

Bu boşuna çabalama hali de seni ciddi anlamda yoracak ve sonrasında yetersiz hissetmene sebep olacaktır.

Halbuki sen sadece yapamadığına odaklanıyorsun.

Onu yapmam lazım, onu yapmam lazım ... öbür tarafa dönsen

yapabildiğin şeyleri geliştirirsen daha farklı olacaktır.

Kendine güvenen insan konforlu alanından çıkmak için kendisini zorlar.

Ama kontrollü bir şekilde zorlar. Nasıl bir şey biliyor musun bu?

Diyelim ki bir spor salonundasın ve senin kapasiten,

o güne kadarki alışkanlığın 10 kiloyu kaldırmak üzerine.

Eğer ki sen birden 20 kiloya, 30 kiloya, 40 kiloya çıkarsan ne olacak gaza gelip?

Bir şekilde onu kaldıramayacaksın,

belki bedensel anlamda hasar göreceksin ve sonrasında şunu düşüneceksin:

Ben yapamıyorum, ben beceriksizim.

İşte öz güvensiz insanların yaptığı en büyük hatalardan birisi bu.

Kendilerini kontrollü değil aşırı zorlarlar.

Birden alışkın olmadığı yükü bindirdiği zaman yapamaz ve yapamadığı için kendini suçlar.

Yeteneksiz olmakla, beceriksiz olmakla yada değersiz olmakla.

Ama kendine güvenen insan aşama aşama arttırır ağırlığı.

Bilir ki 10 kilodan 20 kiloya birden geçiş olmaz.

11 yapar, 12 yapar, 13 yapar, 14 yapar

ve bir bakar ki o 20'ye hemen olmasa da yavaş yavaş ulaşır.

Yani burada dikkat etmen gereken şey kendini birden gaza gelerek aşırı zorlaman değil

yavaş yavaş adım adım zorlaman.

Kendine güvenen insanlar kendi değerini başkasının ona yaklaşımıyla

sahip olduklarıyla yada bir şekilde malı mülküyle makam mevkisiyle ölçmez.

Eğer ki bir insan kendisini durmadan makamıyla mevkiyle sahip olduğu parayla arabayla tanıtıyor ise

bir şekilde bununla sunuyorsa buna güveniyorsa o insan gerçek bir öz güvene sahip değildir.

Sadece öz güvensizliğini bu tür nesnelerle telafi ediyordur.

Gerçek güvene sahip olan insan kendi değerini kendi içinden alır.

O araba olmasa da, o para olmasa da, o kıyafetler olmasa da kendine güvenir.

Bilir ki bir şekilde insanı değerli yapan düşünceleri, varoluşu, ürettiği fikirler

işte bu da dikkat etmen gereken şeylerden birisi.

Kendine güvenen insanlar eleştiri filtresine sahiptir.

Bu ne demek? Etrafımızda her zaman bizi eleştirecek bazen haklı bazen haksız insanlar vardır.

Ve bu insanların; özellikle haksız eleştiren insanların bir kısmı kötü niyetli olabilir.

Eğer bir insan kendine güveniyorsa burada bir filtre koyar.

Karşıdaki insanı bir değerlendirir;

bu insan iyi niyetli mi, söylediği şey bana bir katkı sağlayacak mı,

bu insan bu eleştiriyi yapıyor ama bu eleştiriyi yapacak kadar beni tanıyor mu?

Eğer bunları geçmezse bu bir filtredir, bu filtreyi geçmezse karşı tarafın eleştirisi

onu dikkate almaz, bu eleştiriden etkilenmez.

Ama öz güvensiz bir insan, sokakta hiç tanımadığı bir insan bile ona bir şey söylese

bunu 3 gün boyunca kafasına takar; acaba haklı mıydı diye.

O yüzden kendine güven kazanmak isteyen bir insanın bir şekilde bir eleştiri filtresi oluşturması lazım.

Yoksa gelen her söz bir kurşun gibi

oradaki, içimizdeki güveni zedeler; ona zarar verir.

Eleştirilerle ilgili bir de şöyle bir durum var:

Bazı insanlar zannediyor ki: O kendine güvenen insanlar da eleştirilerden hiç etkilenmiyor.

Hiç öyle düşünme, emin ol herkes eleştirilerden etkileniyor.

Herkesin birazcık canı sıkılıyor bu olumsuz sözlerden dolayı.

Ama burada önemli olan şöyle bir ayrım var:

Kendine güvenen insan bir gün boyunca belki kafasına taksa da ertesi gün hayatına dönüyor,

kendi değerinin farkına varıyor.

Ama öz güvensiz bir insan kendi içinde o olumsuz sözü durmadan tartışıyor ve

kendini ispatlama halinde durmadan içsel olarak anlatma moduna giriyor.

Sen ne kadar kendini ispatlamaya çalışırsan

bu işten bir şekilde kurtulman; o olumsuz ruh halinden kurtulman çok zorlaşıyor..

Yani kendine güvenen insan olumsuz eleştirilerden sözlerden etkilenir

ama sonrasında bir şekilde hayata adapte olur.

Ama öz güvensiz insan o sözle belki de bir hafta hayatını mahveder.

Buna da dikkat etmen gerekir.

Kendini ispatlama demişken bence bunun üzerinde durmamız gerekiyor.

Kendine güvenen insan evet kendini elbette ispatlamaya çalışır ama sadece gerektiği yerlerde,

gerektiği makamlarda, gerektiği zamanlarda. Ama bir insan öz güvensiz ise

Herkese kendini ispatlamaya çalışır.

Bir şekilde yolda karşılaştığı insanla bakkalla marketle taksiciyle herkese karşı

kendinin güçlü olduğunu, çok değerli olduğunu anlatmaya çalışır.

Halbuki sen bu gayretin içinde bulunduğun zaman,

insanlara ben değerliyim diye hatırlatmaya çalıştığın zaman

doğal olarak insanlar senin değerini sorgulamaya başlıyor.

Bırak kendi halinde anlaşılsın senin değerin.

Kendini ispatlamaya çalışmak, bir çeşit güçsüzlük gösterisidir.

Ama sen olduğun gibi kendine değer verirsen kendine saygı gösterirsen

diğer insanlar senin kendini ispatlamana gerek olmadan zaten senin değerini anlayacaklardır.

Kendine güvenen insan niceliğe değil niteliğe önem verir.

Nitelik dediğimiz şey kalite, nicelik dediğimiz şey sayı..

Diyelim ki etrafında arkadaşların var. Kendine güvenen insan der ki: Bir, iki tane sağlam arkadaşım,

kaliteli arkadaşım olsun yeter. Başkasına, kalabalığa gerek yok. Çünkü bilir, o iki kişi

bir kişi bile yeterli olacaktır. O dostane ilişkiyi kurmak için.

Ama öz güvensiz bir insan için nicelik önemlidir.

Etrafı her daim kalabalık olmalıdır ki etrafa da kendine de şu mesajı verebilsin:

Beni seviyorlar, bana değer veriyorlar.

Çünkü ben değer verilecek biriyim.

Niye? O sayı; etrafındaki kalabalık sayısı arttıkça bir şekilde kendini güvende hissetmeye başlar.

Biraz önce ne dedim? İçsel değeri değil etrafındaki makama, mevkiye, arabaya odaklanan insanlar var.

İşte burada da kişi kendi öz güvensizliğini içsel değerle telafi etmiyor,

etrafındaki arkadaş sayısıyla ölçmeye başlıyor.

Gerçek problemi çözmüyor sadece ortada kuru bir kalabalık oluşturuyor.

Kendine güvenen insanın bence en önemli özelliği şu:

Zannediyorsan ki kendine güvenen bir insan korkmuyor,

bir şekilde hayattaki sıkıntılardan yorulmuyor.

Hayır, o da korkuyor ama şunu çok iyi biliyor kendine güvenen insan:

Eğer ki korkuya teslim olursam korkum bir şekilde azalmayacak ve gitgide artmaya başlayacak.

Ben, hayatımın minicik bir köşesine sıkışıp o korkuyu bir şekilde hayatımın canavarı haline getireceğim.

Ne yapıyor bunun üzerine? Korkuyu mücadeleyle yenebileceğini biliyor.

Korku: neden korkuyorsan; dışarı çıkmaktan mı, kendini ifade etmekten mi, girişimcilik yapmaktan mı?

Neden korkuyorsan bil ki onun panzehiri mücadele etmek.

Yavaş yavaş, adım adım.. Hani dedim ya 10'dan 11'e, 12'ye çıkartarak

adım adım korkuyla mücadele ettiğin zaman korkun azalıyor.

Ama öz güvensiz olan insan kendini konforlu bir alana hapsediyor ve diyor ki:

Ben burada rahatım, kimse bana dokunmasın.

Ama orası keşke seni mutlu etseydi.

Orada kaldıkça o korkun bir canavara dönüşecek ve sen hep pişmanlıklar içinde yaşayacaksın.

Yapsam olur muydu acaba diye.

Bundan dolayı kendine güvenen bir insan olmak istiyorsan

en temelde yapman gereken şey mücadele etmek.

O suyun içine atlayacaksın, o ilk adımı atacaksın, o insanla tanışacaksın,

sevdiğini söyleyeceksin, sınıfta söz alacaksın.

Bir şekilde bunları yapmazsan olmayacak zaten.

Sana hiçbir şekilde gökten yeşil bir ışık gelip o öz güveni aşılamayacak.

Bir şekilde mücadele etmezsen kimse sana öz güven de vermeyecek, ekmek de vermeyecek.

Peki sence kendine güvenen insanların başka ne gibi özellikleri vardır?

Bunları yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsin.

Beni dinlediğin için teşekkür ediyorum güzel insan.

Eğer ki bu videoyu beğendiysen beğenmeyi ve kanalıma abone değilsen abone olmayı unutma.

Kendine çok iyi davran, görüşmek üzere...