×

Nous utilisons des cookies pour rendre LingQ meilleur. En visitant le site vous acceptez nos Politique des cookies.


image

Turkish YouTube, Aynı anda kaç işe birden odaklanabilirsiniz? Konsantrasyonun önemi

Aynı anda kaç işe birden odaklanabilirsiniz? Konsantrasyonun önemi

Aynı anda kaç işe birden odaklanabilirsiniz?

2!

3!

5!

7!

Ne kadar çok iş yapabilirseniz; o kadar yetenekli olduğunuzu sanıyorsunuz öyle değil mi?

Ama asıl yetenek.

Bu sayıyı,

1'e indirmeyi başarabilmek.

Şuan da bu videoyu izlerken aynı anda başka bir işle meşgul oluyor musunuz?

Dürüst olun, doğru söyleyin.

Eğer, cevabınız evet ise sizinle bir oyun oynayacağız.

Eğer 5 dakika boyunca

Tüm konsantrasyonunuzla bu videoyu izlemeye devam ederseniz.

Yani başka hiçbir işle meşgul olmamayı başarabilirseniz.

Size

Tüm yeteneklerin temelini vaat ediyorum.

Evet!

5 dakika boyunca.

Gözüm.

Üstünüzde.

Ve şuan da tam beyninize bakıyorum.

Bakıyorum da çok meşgul.

-Konsantrasyon dengedir-

-Adapte olmak-

-Güç toplamak işte-

-İnsanın kendine yakışanı düşünmesidir.-

İçinde kırk tilki dolaşıyor.

Ve hiçbirinin de kuyruğu birbirine değmiyor.

-Hiçbir fikrim yok şuan-

Bilgisayar dünyasında bunun karşılığı ne biliyor musunuz?

Multi Tasking.

Yani;

Aynı anda birden çok şeyi yapabilmek.

-Bir şeye odaklanma stabilliği mi?-

-Yok hayır.-

-Bir şeye odaklanma gücü.-

Bilgisayarlar bu işi çok güzel başarıyor.

Hatta cebimizde ki minik bilgisayarlar.

Cep telefonları, adeta bir İsviçre Çakısı gibi.

Ama işin kötü tarafı;

Sizi de öyle olmaya zorluyor.

E ne var bunda canım. Zaten ben de öyleyim

"Ben de aynı anda pek çok şeyi yapabilirim" Demeyin.

Yapamazsınız.

Çünkü sizin beyniniz bir bilgisayar değil.

-Direk dalıyorsun ama sanki boş hayaller gibi gidiyor-

-Böyle bir şeyleri düşünüyorsun o kadar başka bir şey yok benim için-

(silah sesi)

Aynı anda pek çok şey birden yapabildiğini iddia etmek.

Yani; Multi Tasking yeteneği.

İnsanlar için bir illüzyon.

Bunu ben değil, MIT'de Nörobilim alanında çalışan Profesör Earl Miller söylüyor.

"İnsanlar;

Aynı anda birden çok şeyi yapmaya çalıştıklarında

aslında bunu yapamazlar.

Onun yerine bir işten diğerine geçmeye başlarlar.

Bu hızlı geçişlerin de bir bedeli vardır."

Diyor bu Profesör.

Yani bizler;

Topları havada tutup onları sürekli çevirmeye çalışan bir Jonglör değiliz.

Bundan çok tabak çeviren bir hokkabaza benziyoruz.

Bir işten diğerine deli gibi koşturup duruyoruz.

Önümüzde tek bir tabak olmadığı için de konsantrasyonumuz sürekli olarak bozuluyor.

Şimdi oturayım da biraz çalışayım bari.

Dur bakayım yeni bir e-mail mi gelmiş?

Yok ya Game of Thrones'un yeni bölümü çıkmış.

E bari açayım da bir yandan da onu izleyim.

Oo! Bu anı da fotoğraflayıp Instagram'dan paylaşmak lazım!

Aa! Whatsapp'dan mesaj geldi.

Kaç dakikadır Snapchat kullanmadım. Nasıl bir snap atsam?

Ay! Biraz önce koyduğum fotoğrafı kaç kişi beğendi acaba?

Ya ben biraz önce çalışmak için oturmuştum buraya da. Ne üstünde çalışıyorum ben?

Aynı anda birden çok tabak çevirmeye çalışırsan,

diğer tabaklar dönmeye devam ediyor mu acaba?

'Önce hangisi düşüp kırılacak' diye düşünmekten asıl işine nasıl konsantre olacaksın?

Aynı anda birden çok şeyi yapma çabası, basit bir problem olarak gözüküyor olabilir.

Ama Londra Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre;

Bunun da ötesinde sonuçları var.

IQ'unuzu düşürebilir!

Bu araştırmaya göre mesela bir toplantı sırasında

cep telefonuyla mesajlaşan birinin

o anda ki IQ'su

8 yaşındaki bir çocuğun seviyesine kadar gerileyebiliyor.

Birden çok iş yaparken hiçbirini tam olarak yapamadığın, tamamlayamadığın için

sürekli meşgul gözüküp aslında hiçbir şey yapamıyorsun.

Oysa her seferinde tek bir işe odaklansan,

öyle yada böyle o işi bitirirsin.

Ve bir işi bitirmenin mutluluğunu yaşarsın.

Şimdi şunu kabul edelim.

Bizler, sınırları olan zayıf yaratıklarız.

Vaktimizin de beynimizin de sınırları var.

İki saniyede bir değişen şu resme bakarken

pek çoğumuzun beyni,

aynı görseli gördüğünü zannediyor.

Hiçbir değişiklik fark etmiyor.

Ya da bir kağıda önce yazı yazıp

sonra da sayıları dizebiliyor.

Ama;

Bu iki işi aynı anda yapmaya çalışınca,

hem işin toplam süresi uzuyor.

Hem de hatalar artmaya başlıyor.

'The Myth of Multitasking' kitabının yazarı Dave Crenshaw

Bunu bir maliyet olarak görüyor. Sürekli odak değiştirmenin bir maliyeti.

Bize pahalıya patlıyor.

Oysa sınırlarımızı kabullenmeliyiz.

Bir günde 24 saat var ve haftada da 7 gün.

Evet, beyinlerimiz her zamankinden daha meşgul.

Sürekli bir bilgi bombardımanı altındayız.

Üstelik her zamankinden daha çok şey yapmaya zorlanıyoruz.

Ama bunları belirli bir düzen içerisinde yapabiliriz.

Sırayla!

Tek tek!

Konsantre olmalıyız!

Beynimizi bu dijital bölünmüşlükten kurtarmalıyız.

Bazı şeylere 'hayır' diyebilmeyi öğrenmeliyiz.

Lazer gibi odaklanabilmeyi.

(lazer sesi)

Hala odaklanmış durumda mısınız?

5 dakikadır buradasınız. Sadece burada. Öyle değil mi?

Başka hiçbir şeyle ilgilenmedik.

O halde başardınız. Tebrikler.

"Başarılı bir savaşçı aslında ortalama bir adamdır" diyor Bruce Lee.

Sadece lazer gibi odaklanabilme gücüne sahiptir.

Konsantrasyon; bütün üstün yeteneklerin temelidir.

Eğer konsantrasyon yeteneğine sahip olmaya başarırsanız,

diğer yetenekleri kazanmak çok daha kolay olacaktır.

Bir işi yaparken diğer her şeyi unutun.

Daha önce bahsettiğim "Tek mi? Çift mi?" yönteminde olduğu gibi.

Sadece odaklanın!

O işi yapmaya.

O işi çok iyi yapmaya odaklanın.

İşin sonucu o kadar önemli değil.

Başarmak yada başarmamak.

Başkaların ne diyeceği?

Bütün bunları bir kenara bırakın ve sadece odaklanın.

Ki hayatınızın fotoğrafı net olsun.

Learn languages from TV shows, movies, news, articles and more! Try LingQ for FREE

Aynı anda kaç işe birden odaklanabilirsiniz? Konsantrasyonun önemi |||Aufgabe||||Bedeutung Auf wie viele Dinge können Sie sich gleichzeitig konzentrieren? Die Bedeutung der Konzentration Σε πόσα πράγματα μπορείτε να συγκεντρωθείτε ταυτόχρονα; Η σημασία της συγκέντρωσης How many jobs can you focus on at the same time? The importance of concentration ¿En cuántas cosas puedes concentrarte al mismo tiempo? La importancia de la concentración Sur combien de choses peut-on se concentrer en même temps ? L'importance de la concentration На скольких работах вы можете сосредоточиться одновременно? Важность концентрации Hur många saker kan du fokusera på samtidigt? Vikten av koncentration

Aynı anda kaç işe birden odaklanabilirsiniz? même||||| How many jobs can you focus on at the same time?

2! 2!

3! 3!

5! 5!

7! 7!

Ne kadar çok iş yapabilirseniz; o kadar yetenekli olduğunuzu sanıyorsunuz öyle değil mi? Do you think multi-tasking is an ability, don't you? Чем больше вы можете сделать, тем более талантливым вы себя считаете, не так ли?

Ama asıl yetenek. |Aber wahres Talent.|Aber das Talent. Aber das wahre Talent. But the main ability is... Но настоящий талант.

Bu sayıyı, |diese Zahl Diese Ausgabe, ...reduce the number...

1'e indirmeyi başarabilmek. ||pouvoir réduire ...to one. Умение снизить до 1.

Şuan da bu videoyu izlerken aynı anda başka bir işle meşgul oluyor musunuz? en ce moment||||||||||occupé|| Are you busy with something else while watching this video? Во время просмотра этого видео вы одновременно заняты другой работой?

Dürüst olun, doğru söyleyin. Soyez honnête||| Be honest and tell the truth. Будь честным, говори правду.

Eğer, cevabınız evet ise sizinle bir oyun oynayacağız. |||wenn es|||| Wenn die Antwort ja lautet, spielen wir ein Spiel mit Ihnen. If the answer is yes, we will play a game now. Если ваш ответ да, мы сыграем с вами в игру.

Eğer 5 dakika boyunca Wenn für 5 Minuten If you can watch this... Если на 5 минут

Tüm konsantrasyonunuzla bu videoyu izlemeye devam ederseniz. Wenn Sie dieses Video weiterhin mit voller Konzentration anschauen. ...video with your full concentration for 5 minutes,... Если вы продолжите смотреть это видео со всей своей концентрацией.

Yani başka hiçbir işle meşgul olmamayı başarabilirseniz. ||||beschäftigt|| Das heißt, wenn Sie es schaffen, nicht mit anderen Dingen beschäftigt zu sein. ...I mean if you can manage without doing other things... То есть, если вы сумеете не заниматься никаким другим делом.

Size ...I...

Tüm yeteneklerin temelini vaat ediyorum. |||je promets| ||foundation|| |||Versprechen| Ich verspreche die Grundlage aller Fähigkeiten. ...promise you the basis of all talents. Я обещаю основу всех талантов.

Evet! Yes!

5 dakika boyunca. For five minutes...

Gözüm. ...I'll be...

Üstünüzde. Über Ihnen. ...watching you.

Ve şuan da tam beyninize bakıyorum. Looking into your brain. И я смотрю прямо в ваш мозг прямо сейчас.

Bakıyorum da çok meşgul. I see, it is very busy. Я вижу, он очень занят.

-Konsantrasyon dengedir- -Konzentration ist Gleichgewicht- Constantration is balance. -Концентрация сбалансирована-

-Adapte olmak- Sich anpassen| -Gutes Benehmen - To adapt.

-Güç toplamak işte- -Stärke sammeln- Gain your power. -Набраться сил-

-İnsanın kendine yakışanı düşünmesidir.- -Man soll denken, was einem passt. Think which suits you the best. - Это думать, что тебе подходит.

İçinde kırk tilki dolaşıyor. ||foxes| ||vierzig Füchse| ||foxes| Es gibt vierzig Füchse in dir. İdeas mingles in your head... В нем бродят сорок лисиц.

Ve hiçbirinin de kuyruğu birbirine değmiyor. |||||touching Und bei keinem von ihnen berühren sich die Schwänze. ...and every one of them is going somewhere else. И ни один из их хвостов не касается друг друга.

-Hiçbir fikrim yok şuan- -Ich habe im Moment keine Ahnung. I have no idea. -Я понятия не имею прямо сейчас-

Bilgisayar dünyasında bunun karşılığı ne biliyor musunuz? |||equivalent||| Wissen Sie, was das in der Computerwelt bedeutet? Do you know the word for this in computer world? Вы знаете, что это значит в компьютерном мире?

Multi Tasking. multi|görev verme Multi-tasking. Многозадачность.

Yani; In other words,...

Aynı anda birden çok şeyi yapabilmek. ...being able to do many task simultaneously. Возможность заниматься несколькими делами одновременно.

-Bir şeye odaklanma stabilliği mi?- |||stability| -Stabilität des Fokus? The stability of focusing on a thing? -Стабильность сосредоточиться на чем-то одном?-

-Yok hayır.- No, sorry.

-Bir şeye odaklanma gücü.- -The power to focus on one thing- -Возможность сосредоточиться на чем-то одном-

Bilgisayarlar bu işi çok güzel başarıyor. Computers do this very well. Компьютеры делают это очень хорошо.

Hatta cebimizde ki minik bilgisayarlar. In fact, our pocket computers,... Даже крошечные компьютеры в наших карманах.

Cep telefonları, adeta bir İsviçre Çakısı gibi. ||almost like||Swiss Army Knife|knife| Mobiltelefone sind wie ein Schweizer Armeemesser. ...phones does too, like an swiss pocket knife.

Ama işin kötü tarafı; But the negative side is... Но хуже всего;

Sizi de öyle olmaya zorluyor. ...they are forcing you to be like that. Это заставляет вас быть таким же.

E ne var bunda canım. Zaten ben de öyleyim "What's bad about it? I'm already like that." Что в этом плохого, моя дорогая? так я в любом случае

"Ben de aynı anda pek çok şeyi yapabilirim" Demeyin. "I can do multiple things at once." Don't say that. Не говорите: «Я могу делать много дел одновременно».

Yapamazsınız. You can't.

Çünkü sizin beyniniz bir bilgisayar değil. Because your brain isn't a computer.

-Direk dalıyorsun ama sanki boş hayaller gibi gidiyor- |you dive|||||| -Man taucht ein, aber es ist wie ein Wunschtraum. You dive into but it's abstract. - Ты ныряешь прямо, но это похоже на сон-

-Böyle bir şeyleri düşünüyorsun o kadar başka bir şey yok benim için- You just think stuff. That's all for me. -Ты думаешь о таких вещах, мне больше нечего-

(silah sesi) (gun shot) (Звук пистолета)

Aynı anda pek çok şey birden yapabildiğini iddia etmek. Die Behauptung, viele Dinge auf einmal tun zu können. Claiming to do lots of jobs all at once... Утверждают, что могут делать много дел одновременно.

Yani; Multi Tasking yeteneği. ...,multi-tasking,... Хорошо; Возможность многозадачности.

İnsanlar için bir illüzyon. ...is an illusion for people.

Bunu ben değil, MIT'de Nörobilim alanında çalışan Profesör Earl Miller söylüyor. |||at MIT|||||Professor Earl|Miller| Das bin nicht ich, sondern Professor Earl Miller, der auf dem Gebiet der Neurowissenschaften am MIT arbeitet. I don't say it; Professor Earl Miller who studies neuroscience in MIT does. Так говорит профессор нейробиологии Массачусетского технологического института Эрл Миллер, а не я.

"İnsanlar; ...actually can't succeed when they're trying to do...

Aynı anda birden çok şeyi yapmaya çalıştıklarında Wenn sie versuchen, mehr als eine Sache gleichzeitig zu tun When they try to do more than one thing at the same time

aslında bunu yapamazlar. ...everything at once.

Onun yerine bir işten diğerine geçmeye başlarlar. Stattdessen wechseln sie von einer Stelle zur nächsten. Instead, they jumps into one another. Вместо этого они начинают переходить с одной работы на другую.

Bu hızlı geçişlerin de bir bedeli vardır." ||transitions|||cost| Diese schnellen Veränderungen haben auch ihren Preis. And there is a price of these fast jumps... Эти быстрые переходы также имеют свою цену».

Diyor bu Profesör. ...according to him. Говорит это Профессор.

Yani bizler; So we are...

Topları havada tutup onları sürekli çevirmeye çalışan bir Jonglör değiliz. balls||||||||| Wir sind keine Jongleure, die Bälle in der Luft halten und versuchen, sie immer wieder zu drehen. ...not jugglers who try to throw the ball and catch it. Мы не жонглеры, которые держат мячи в воздухе и постоянно пытаются их подбросить.

Bundan çok tabak çeviren bir hokkabaza benziyoruz. |||||Tellerdreher| ||plates|spinning||juggler| Wir sind eher wie ein Jongleur, der mit Tellern spielt. More like illusionist who turns the plate on a stick. Мы больше похожи на жонглера, переворачивающего тарелки.

Bir işten diğerine deli gibi koşturup duruyoruz. We run form one job to another like lunatics. Мы бежим как сумасшедшие от одной работы к другой.

Önümüzde tek bir tabak olmadığı için de konsantrasyonumuz sürekli olarak bozuluyor. Und weil wir keinen einzigen Teller vor uns haben, wird unsere Konzentration ständig unterbrochen. And because we have more than one plate, our concentration breaks. Поскольку перед нами нет ни одной тарелки, наша концентрация постоянно нарушается.

Şimdi oturayım da biraz çalışayım bari. Let's sit and study. А теперь позвольте мне сесть и немного поработать.

Dur bakayım yeni bir e-mail mi gelmiş? "Is that a new mail?" Подождите, есть новое электронное письмо?

Yok ya Game of Thrones'un yeni bölümü çıkmış. "No, new episode of Game of Thrones has been aired." Нет, вышел новый эпизод «Игры престолов».

E bari açayım da bir yandan da onu izleyim. "Better to watch the show on one hand." Что ж, позвольте мне открыть его и одновременно посмотреть.

Oo! Bu anı da fotoğraflayıp Instagram'dan paylaşmak lazım! "Oh! I should take pictures of this moment and share it on Instagram!" Ой! Вам нужно сфотографировать этот момент и поделиться им в Instagram!

Aa! Whatsapp'dan mesaj geldi. |from Whatsapp|| "Oh! New message on WhatsApp."

Kaç dakikadır Snapchat kullanmadım. Nasıl bir snap atsam? ||Snapchat||||snap| "I haven't used Snapchat for minutes. What should I send?" Я не использовал Snapchat несколько минут. Как сделать снимок?

Ay! Biraz önce koyduğum fotoğrafı kaç kişi beğendi acaba? "How many people liked the photo I just shared?" Луна! Скольким людям понравилась фотография, которую я только что опубликовал?

Ya ben biraz önce çalışmak için oturmuştum buraya da. Ne üstünde çalışıyorum ben? "I was planning to study, but what was the subject?" Я просто сидел здесь, чтобы работать. Над чем я работаю?

Aynı anda birden çok tabak çevirmeye çalışırsan, Wenn Sie versuchen, mehrere Teller gleichzeitig zu drehen, If you try to turn multiple plates,... Если вы попытаетесь перевернуть более одной тарелки одновременно,

diğer tabaklar dönmeye devam ediyor mu acaba? ...do all of them continue to turn? Остальные тарелки продолжают вращаться?

'Önce hangisi düşüp kırılacak' diye düşünmekten asıl işine nasıl konsantre olacaksın? ||||||eigentliche|deine Arbeit||| Wie können Sie sich auf Ihre eigentliche Arbeit konzentrieren, wenn Sie darüber nachdenken, was zuerst fallen und kaputt gehen wird? How are you concentrate on your main purpose while worrying about other plates are turning or not? Как вы собираетесь сосредоточиться на своей основной работе, не думая о том, «что упадет и разобьется первым»?

Aynı anda birden çok şeyi yapma çabası, basit bir problem olarak gözüküyor olabilir. Making efforts in multi-tasking could be seen as a minor issue.

Ama Londra Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre; However, according to the study which done in London University... Но согласно исследованию Лондонского университета;

Bunun da ötesinde sonuçları var. ...there are consequences beyond that. Дальше есть последствия.

IQ'unuzu düşürebilir! your IQ| Es kann Ihren IQ senken! It can lower your IQ!!! Это может снизить ваш IQ!

Bu araştırmaya göre mesela bir toplantı sırasında Study says that a person texting in phones... Согласно этому исследованию, например, во время встречи

cep telefonuyla mesajlaşan birinin ...during a meeting... кто-то пишет на мобильный телефон

o anda ki IQ'su |||IQ at that moment ...can lower his/her IQ...

8 yaşındaki bir çocuğun seviyesine kadar gerileyebiliyor. |||||can regress Sie kann auf das Niveau eines 8-jährigen Kindes zurückfallen. ...to the level of 8 year-old kid. Он может регрессировать до уровня 8-летнего ребенка.

Birden çok iş yaparken hiçbirini tam olarak yapamadığın, tamamlayamadığın için While multi-tasking, due to the fact that none is completed or done smootly,... Потому что вы не могли выполнить или завершить ни одно из них, выполняя более одной работы.

sürekli meşgul gözüküp aslında hiçbir şey yapamıyorsun. Sie sehen die ganze Zeit beschäftigt aus und können eigentlich gar nichts tun. ...you manage nothing while looking busy. Вы кажетесь занятым все время и фактически ничего не можете сделать.

Oysa her seferinde tek bir işe odaklansan, However|||||| If you focus on one thing at a time... Однако, если вы сосредоточитесь на одной работе за раз,

öyle yada böyle o işi bitirirsin. |||||du beendest es ...somehow, you can complete that task...

Ve bir işi bitirmenin mutluluğunu yaşarsın. |||des Beendens|| ...and get the pleasure of finishing something. И вы испытаете счастье от завершения работы.

Şimdi şunu kabul edelim. Let's face it. Теперь давайте признаем это.

Bizler, sınırları olan zayıf yaratıklarız. ||||Wir sind Wesen ||||we are creatures We are the weak creatures with limits. Мы слабые существа с ограничениями.

Vaktimizin de beynimizin de sınırları var. Unsere Zeit||||| Both our time and our brain has its limits. Наше время и наш мозг имеют пределы.

İki saniyede bir değişen şu resme bakarken While watching this video which changes in every two second... Глядя на эту картинку, которая меняется каждые две секунды

pek çoğumuzun beyni, ...most of us... мозги многих из нас,

aynı görseli gördüğünü zannediyor. |dasselbe Bild|| er glaubt, dass er das gleiche Bild sieht. ...thinks that it's the same picture,... Он думает, что видит тот же самый образ.

Hiçbir değişiklik fark etmiyor. ...no changes at all. Никакие изменения не имеют значения.

Ya da bir kağıda önce yazı yazıp You can write a text first,.. Или напишите сначала на листе бумаги

sonra da sayıları dizebiliyor. und dann kann er die Zahlen ordnen. ...then numbers... Затем он может нанизывать числа.

Ama; ...but...

Bu iki işi aynı anda yapmaya çalışınca, ...whilst doing it both at the same time...

hem işin toplam süresi uzuyor. ...the duration of the work expands...

Hem de hatalar artmaya başlıyor. ...and mistakes get frequent.

'The Myth of Multitasking' kitabının yazarı Dave Crenshaw The writer of the book of "The Myth of Multitasking", Dave Crenshaw... Дэйв Креншоу, автор книги «Миф о многозадачности».

Bunu bir maliyet olarak görüyor. Sürekli odak değiştirmenin bir maliyeti. ||||||Fokus||| Er sieht darin einen Preis, den Preis für den ständigen Wechsel des Schwerpunkts. ...regards this as the price of changing focus. Он рассматривает это как плату. Цена постоянной смены фокуса.

Bize pahalıya patlıyor. It costs a lot to us. Это дорого нам обходится.

Oysa sınırlarımızı kabullenmeliyiz. But we should make a peace with our boundries. Однако мы должны принять наши пределы.

Bir günde 24 saat var ve haftada da 7 gün. One day is 24 hours and seven days is a week.

Evet, beyinlerimiz her zamankinden daha meşgul. Sure, our brains are busy more than ever.

Sürekli bir bilgi bombardımanı altındayız. Wir werden ständig mit Informationen bombardiert. We are constantly bombed with information... Мы находимся под постоянным информационным потоком.

Üstelik her zamankinden daha çok şey yapmaya zorlanıyoruz. ...and pushed to do more jobs. И мы вынуждены делать больше, чем когда-либо прежде.

Ama bunları belirli bir düzen içerisinde yapabiliriz. But we can do it in a system. Но мы можем делать их в определенном порядке.

Sırayla! With order!

Tek tek! One by one! По одному!

Konsantre olmalıyız! We should concentrate. Мы должны сконцентрироваться!

Beynimizi bu dijital bölünmüşlükten kurtarmalıyız. |||Spaltung| Wir müssen unsere Gehirne von dieser digitalen Kluft befreien. We should save our brains from digital dissociation... Нам нужно освободить свой мозг от этой цифровой пропасти.

Bazı şeylere 'hayır' diyebilmeyi öğrenmeliyiz. ...learn to say "no" and... Мы должны научиться говорить «нет» некоторым вещам.

Lazer gibi odaklanabilmeyi. ...focus like laser. Способность фокусироваться, как лазер.

(lazer sesi) (laser sound)

Hala odaklanmış durumda mısınız? Are you still concentrating? Вы все еще сосредоточены?

5 dakikadır buradasınız. Sadece burada. Öyle değil mi? You have been here for 5 minutes. Just here, right? Вы были здесь в течение 5 минут. Только здесь. Не так ли?

Başka hiçbir şeyle ilgilenmedik. We didn't pay attention to anything else. Ничто другое нас не интересовало.

O halde başardınız. Tebrikler. Then, you have succeeded. Congratulations. Тогда вы сделали это. Поздравляем.

"Başarılı bir savaşçı aslında ortalama bir adamdır" diyor Bruce Lee. successful||||||||| "A successful warrior is, in fact, an average man." say Bruce Lee. «Успешный боец — это, по сути, обычный человек», — говорит Брюс Ли.

Sadece lazer gibi odaklanabilme gücüne sahiptir. "He just has the talent of focusing like a laser."

Konsantrasyon; bütün üstün yeteneklerin temelidir. Konzentration ist die Grundlage für alle überlegenen Fähigkeiten. Concentration is the basis of all superiour talents.

Eğer konsantrasyon yeteneğine sahip olmaya başarırsanız, If you achieve to have concentration,... Если вам удастся иметь способность концентрироваться,

diğer yetenekleri kazanmak çok daha kolay olacaktır. ...other abilities would be easier to gain. Приобретение других навыков будет намного проще.

Bir işi yaparken diğer her şeyi unutun. Forget about other things.

Daha önce bahsettiğim "Tek mi? Çift mi?" yönteminde olduğu gibi. |||||||Methode|| Wie bei der bereits erwähnten Methode "Ungerade oder Gerade?". Use "Single or double method" that I mentioned before. «Нечетное? Четное?», о котором я упоминал ранее. как в методе.

Sadece odaklanın! Just focus...

O işi yapmaya. ...to exactly do that job. Чтобы сделать эту работу.

O işi çok iyi yapmaya odaklanın. Focus on doing it very well. Сосредоточьтесь на том, чтобы сделать эту работу очень хорошо.

İşin sonucu o kadar önemli değil. The results doesn't matter much. Результат не так важен.

Başarmak yada başarmamak. Succeeding or failing,... Успеть или не успеть.

Başkaların ne diyeceği? ...what other's are going to talk... Что скажут другие?

Bütün bunları bir kenara bırakın ve sadece odaklanın. Put those aside and just focus.... Забудьте обо всем этом и просто сосредоточьтесь.

Ki hayatınızın fotoğrafı net olsun. |Ihr Leben||| ...so that the picture of your life will be clear. Чтоб картина твоей жизни была ясна.