×

우리는 LingQ를 개선하기 위해서 쿠키를 사용합니다. 사이트를 방문함으로써 당신은 동의합니다 쿠키 정책.

image

Culture Talk Turkey, Asking for the Hand of a Daughter

Asking for the Hand of a Daughter

G: Kız isteme töreninden bize biraz daha bahsedebilir misin?

A: İşte iki insan evlenecekleri zaman...(Incomplete sentence)

G: Ciddi bir tören mi bu?

A: Yani ciddi olarak yapıldığı zamanlar da var ama şu anda daha çok geleneksel bir hal almış durumda.

G: Formalite icabı gibi mi?

A: Biraz formalite icabı biraz da geleneklere saygı göstermek amacıyla yapılan birşey.

İşte damadın annesi ve babası, ya da büyükleri, gelinin evine gelir, evlenmeye karar verdikleri zaman ve amaç işte damadın annesinin, babasının, gelini, onun annesi ve babasının izniyle istemek. İşte eve gelinir bir kutu şeker ya da lokum getirilir, aileler oturur. G: Bu esnada gelin türk kahvesi mi pişiriyor?

A: Bu esnada gelinin mümkün olduğunca salonda bulunmaması gerekir, o mutfakta türk kahvesi pişirir.

Daha sonra türk kahvesi, kahveyi ikram eder. Damadın babası ‘Allahın emri, peygamberin kavliyle kızınızı oğlumuza istiyoruz. 'diye bir cümle kurar, ve işte kızın babası da kıza sorar isteyip istemediğini ve işte gençler uygun gördüyse tabi neden olmasın denir, böyle bir tören.

Learn languages from TV shows, movies, news, articles and more! Try LingQ for FREE

Asking for the Hand of a Daughter Demander|pour||main|||fille Proposal|||hand|||daughter Um die Hand einer Tochter anhalten Asking for the Hand of a Daughter Chiedere la mano di una figlia Просить руки дочери Прохання про руку дочки 请求女儿的帮助

G: Kız isteme töreninden bize biraz daha bahsedebilir misin? |||cérémonie de demande|us|||parler de| G||bride request|the ceremony||||tell us about| G: Können Sie uns mehr über die Zeremonie erzählen, in der Sie um ein Mädchen bitten? G: Can you tell us a little more about the girl-asking ceremony? G: Не могли бы вы рассказать нам подробнее о церемонии прошения девушки? G:你能告诉我们更多关于婚礼的事情吗?

A: İşte iki insan evlenecekleri zaman...(Incomplete sentence) ||||vont se marier||Incomplet| |here|||when they will marry||Incomplete sentence|...here are two people when they are going to get married... A: Wenn zwei Menschen heiraten wollen...(Unvollständiger Satz) A: When two people get married ... (Incomplete sentence) A: Voici deux personnes qui vont se marier...(Phrase incomplète) A: Когда два человека собираются пожениться... (Неполное предложение) A:这是两个人要结婚的时候……(不完整的句子)

G: Ciddi bir tören mi bu? |serious||ceremony|| G: Ist das eine ernsthafte Zeremonie? G: Is this a solemn ceremony? G: Est-ce une cérémonie sérieuse ? G: Это серьезная церемония?

A: Yani ciddi olarak yapıldığı zamanlar da var ama şu anda daha çok geleneksel bir hal almış durumda. |也就是说|认真|作为|进行|时候|也|存在||||||传统|一个|状态|变得|状态 |||||||||||||||forme|pris|situation ||||done|||||||||traditional|||| A: So there are times when it's done seriously, but it's more traditional now. A: Cela peut être fait sérieusement, mais en ce moment, cela a surtout pris une forme plus traditionnelle. О: Я имею в виду, что были времена, когда это делалось всерьез, но сейчас это стало более традиционным. A:我的意思是,曾经有过很认真的时候,但现在变得更加传统了。

G: Formalite icabı gibi mi? |形式|必要|像| |formalités|devoir|| |formality|for formality|| G: Wie eine Formalität? G: Like formalism? G: Est-ce que c'est comme une formalité ? G: Как формальность? G: 像是一种形式吗?

A: Biraz formalite icabı biraz da geleneklere saygı göstermek amacıyla yapılan birşey. ||||||traditions|||avec l'intention de|| ||||||traditions|||with the aim||something A: Zum Teil ist es eine Formalität, zum Teil geht es um die Einhaltung von Traditionen. A: Something that is somewhat of a formality in order to respect the traditions. A: C'est un peu par formalité et un peu pour montrer du respect envers les traditions. О: Это отчасти формальность, а отчасти уважение к традициям. 答:这一部分是出于形式,一部分是为了尊重传统。

İşte damadın annesi ve babası, ya da büyükleri, gelinin evine gelir, evlenmeye karar verdikleri zaman ve amaç işte damadın annesinin, babasının, gelini, onun annesi ve babasının izniyle istemek. 就是|女婿||||或者|或者|长辈|新娘|家|来|结婚|决定|决定|时候|和|目的是|就是|女婿|母亲|父亲|新娘|他的|母亲||父亲|允许|求婚 ||||||||||||||||||||||||||avec la permission| here|the groom's||||||relatives|the bride|||to marry||they decide|||purpose|here|the groom's|||the bride|||||with the permission|ask for Here is the groom's mother and father, or elders, come to the bride's house, when they decide to marry the purpose and purpose of the groom's mother, father, bride, with the help of his mother and father's permission. Мать и отец жениха или старейшины приходят в дом невесты, когда они решают пожениться, и цель состоит в том, чтобы мать и отец жениха захотели невесту с разрешения его матери и отца. 当决定结婚时,新郎的父母或长辈会来到女方家,目的是征得新郎父母的同意。 这里是新郎的父母或者长辈,去新娘家,在他们决定结婚的时候,目的就是请求新郎的母亲、父亲与新娘及其父母的同意。 İşte eve gelinir bir kutu şeker ya da lokum getirilir, aileler oturur. 这里|家|来|一个|盒子|糖||或|软糖|被带来|家庭|坐 |||||||||apportée|| ||one comes||||||Turkish delight|is brought|| Here comes home a box of sugar or lokum, families sit. После работы в дом приносят коробку со сладостями или турецким лакомством, и семьи садятся за стол. 在家里会带来一盒糖果或者软糖,家庭成员会坐下。 G: Bu esnada gelin türk kahvesi mi pişiriyor? |这|这时|新娘|土耳其|咖啡||煮 ||pendant ce temps||||| ||at that time|||||is making G: Macht die Braut gerade türkischen Kaffee? G: Is the bride cooking Turkish coffee? G: Готовит ли невеста в это время кофе по-турецки? G: 这时候新娘是在煮土耳其咖啡吗?

A: Bu esnada gelinin mümkün olduğunca salonda bulunmaması gerekir, o mutfakta türk kahvesi pişirir. ||à ce moment||possible||||||||| ||at that time|the bride's||||not being present|||||| A: In the meantime, the bride should not be in the living room as much as possible, she cooks Turkish coffee in the kitchen. О: Невеста в это время не должна находиться в гостиной, как можно чаще она готовит кофе по-турецки на кухне. A:这段时间,新娘尽量不要呆在大厅,她会在厨房煮土耳其咖啡。

Daha sonra türk kahvesi, kahveyi ikram eder. Dann serviert der türkische Kaffee den Kaffee. Later, it serves Turkish coffee and coffee. Затем в турке подают кофе. 然后他提供土耳其咖啡。 Damadın babası ‘Allahın emri, peygamberin kavliyle kızınızı oğlumuza istiyoruz. ||||prophète|||| the groom's||God's|command|the prophet's|saying|your daughter|our son| Der Vater des Bräutigams sagte: "Wir wollen deine Tochter für unseren Sohn, auf Befehl Allahs und des Propheten. The father of the groom 'God' order, the prophet's wife and our daughter we want to. Отец жениха сказал: "Мы хотим твою дочь для нашего сына по велению Аллаха и пророка". 新郎的父亲说:“奉真主的命令和先知的命令,我们想要你的女儿作为我们的儿子。” 'diye bir cümle kurar, ve işte kızın babası da kıza sorar isteyip istemediğini ve işte gençler uygun gördüyse tabi neden olmasın denir, böyle bir tören. ||||||||||||||||approprié|s'ils le jugent approprié|||pourquoi pas|||| ||||||||||||whether she wants|||||they see fit|||||||ceremony 'He sets up a sentence, and here's what the girl asks whether he asks her whether he wants them and, if not, why not say, no such ceremony. ', и отец девушки спрашивает, хочет ли она этого, и если молодые люди считают, что это уместно, они говорят, почему бы и нет, такая церемония. ”他说了一句话,女孩的父亲问女孩是否想要,年轻人说:“当然,如果他们认为合适的话,为什么不呢?这样的仪式。