×

우리는 LingQ를 개선하기 위해서 쿠키를 사용합니다. 사이트를 방문함으로써 당신은 동의합니다 쿠키 정책.

image

Eating Out, Bölüm On Bir

İşinizi seviyor musunuz?

Pek değil.

Neden işinizi sevmiyorsunuz?

Patronumla geçinemediğim için işimden zevk almıyorum.

Neden patronunuzla geçinemiyorsunuz?

Bana işimi istediğim şekilde yapma özgürlüğü vermediği için onunla geçinemiyorum.

Bu bir sorun olabilir.

Size güvenmediği için olabilir mi?

Bu mümkündür.

Ben elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum, ama benden hoşlanıyor gibi görünmüyor.

Bunu nasıl biliyorsunuz?

Ben ne söylersem söyleyeyim, o benimle aynı fikirde olmaz.

Bazen, benim işimin niteliği hakkında çok şey bilmez, ama yine de beni eleştirir.

Ne yaparsam yapayım, onun için yeterince iyi değildir.

Learn languages from TV shows, movies, news, articles and more! Try LingQ for FREE

İşinizi seviyor musunuz? عملكم|تحب|هل işinizi|| your job|do you love| هل تحب عملك؟ Liebst du deinen Beruf? Do you love your job? Aimez-vous votre travail? 你热爱你的工作吗?

Pek değil. Not very|no ليس كثيرًا|ليس ليس حقيقيا. Nicht wirklich. Not really. Pas vraiment. そうでもないよ。 并不真地。

Neden işinizi sevmiyorsunuz? ||sevmiyorsunuz ||lieben Why|your job|do you not love ||لا تحبون لماذا لا تحب عملك Warum magst du deinen Job nicht? Why don't you like your job? Pourquoi n'aimez-vous pas votre travail ? なぜ仕事が好きではないのですか? Почему вам не нравится ваша работа?

Patronumla geçinemediğim için işimden zevk almıyorum. |geçinemediğim||işimden|zevk| meinem Chef|auskommen||von meiner Arbeit|Vergnügen| مع مديري|أستطيع||عملي|متعة|أستمتع with my boss|I can't get along|because|from my job|pleasure|I don't get Ich habe keinen Spaß an meinem Job, weil ich mit meinem Chef nicht klarkomme. I don't enjoy my job because I can't get along with my boss. Je n'aime pas mon travail parce que je ne m'entends pas avec mon patron. 上司とうまくいっていないので、仕事が楽しくない。 我不喜欢我的工作,因为我和老板相处不好。

Neden patronunuzla geçinemiyorsunuz? |مع رئيسكم|تتعايشون |mit Ihrem Chef| Why|with your boss|can't get along |patronunuzla|get along لماذا لا يمكنك الانسجام مع رئيسك في العمل؟ Warum kommst du mit deinem Chef nicht klar? Why can't you get along with your boss? Pourquoi ne vous entendez-vous pas avec votre patron ? なぜ上司とうまくやれないのか? Почему Вы не можете найти общий язык со своим начальником? 为什么你和老板合不来?

Bana işimi istediğim şekilde yapma özgürlüğü vermediği için onunla geçinemiyorum. |||||الحرية|لا يعطي||معه|أستطيع العيش |işimi||şekilde||özgürlüğü|vermediği|||geçinemiyorum mir|||Art der||Freiheit|vermittelt|||ich komme nicht aus to me|my job|I want|in a way|doing|freedom|he/she/it does not give|for|with him/her|I cannot get along لا يمكنني التوافق معه لأنه لا يمنحني حرية القيام بعملي بالطريقة التي أريدها. Ich komme mit ihm nicht klar, weil er mir nicht die Freiheit gibt, meine Arbeit so zu machen, wie ich es möchte. I can't get along with him because he doesn't give me the freedom to do my job the way I want. Je ne peux pas m'entendre avec lui car il ne me laisse pas la liberté de faire mon travail comme je le souhaite. 私が彼とうまくやっていけないのは、彼が私の望むように仕事をする自由を与えてくれないからだ。 我无法与他相处,因为他不给我按照我想要的方式完成工作的自由。

Bu bir sorun olabilir. This|a|problem|might be ||مشكلة| هذا يمكن أن يكون مشكلة. Dies könnte ein Problem sein. This may be a problem. Cela pourrait être un problème. それは問題かもしれない。 这可能是个问题。

Size güvenmediği için olabilir mi? |güvenmediği||| to you|he/she/it doesn't trust|for|it may be|question particle |لا يثق||| هل يمكن أن يكون لأنه لا يثق بك؟ Kann es sein, dass er dir nicht vertraut? Could it be because he did not trust you? Serait-ce parce qu'il ne vous fait pas confiance ? 彼があなたを信頼していないからですか? 会不会是因为他不信任你?

Bu mümkündür. |mümkündür |möglich This|is possible |ممكن إنه ممكن. Es ist möglich. This is possible. C'est possible. これは可能だ。 这个有可能。

Ben elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum, ama benden hoşlanıyor gibi görünmüyor. |يدي|يمكن|الأفضل|الأفضل||||مني|يحبني|| |meiner Hand|||||||||| I|from my|best|the|best|to do|I am trying|but|from me|likes|like|seems |elimden|gelenin||iyisini|||||hoşlanıyor||görünmüyor Ich versuche mein Bestes, aber er scheint mich nicht zu mögen. I'm trying to do my best, but he doesn't seem to like me. Je fais de mon mieux, mais il ne semble pas m'aimer. 僕はベストを尽くしているんだけど、彼は僕のことを好きではないようなんだ。 我很努力,但他似乎不喜欢我。

Bunu nasıl biliyorsunuz? this|how|do you know كيف تعرف هذا؟ Woher weißt du das? How do you know this? Comment sais-tu cela? どうしてそう思うんだ?

Ben ne söylersem söyleyeyim, o benimle aynı fikirde olmaz. ||أقول|أقول||||فكرة|يكون ||söylersem|söyleyeyim||||fikirde| ich|||||||| I|whatever|I say|I say|he|with me|same|opinion|will not be مهما قلت ، لن يتفق معي. Was ich auch sage, er wird mir nicht zustimmen. No matter what I say, he won't agree with me. Quoi que je dise, il ne sera pas d'accord avec moi. 私が何を言っても、彼は賛成してくれない。 不管我说什么,他都不会同意我的。

Bazen, benim işimin niteliği hakkında çok şey bilmez, ama yine de beni eleştirir. |عملي|عملي|طبيعة العمل|عن|||يعرف|||||ينتقد |||niteliği||||bilmez||yine||beni|criticizes manchmal|mein||Natur||||||||| Sometimes|my|job|quality|about|very|much|doesn't know|but|still|also|me|criticizes ||||||||||||критикует في بعض الأحيان ، لا يعرف الكثير عن طبيعة عملي ، لكنه لا يزال ينتقدني. Manchmal weiß er nicht viel über die Art meiner Arbeit, aber er kritisiert mich trotzdem. Sometimes he doesn't know much about the nature of my work, but he still criticizes me. Parfois, il ne sait pas grand-chose sur la nature de mon travail, mais il me critique quand même. 彼は私の仕事の本質をよく知らないこともあるが、それでも私を批判する。 有时,他不太了解我的工作性质,但还是批评我。

Ne yaparsam yapayım, onun için yeterince iyi değildir. ||yapayım|||yeterince|| What|I do|I do|him|for|sufficiently|good|is not |أفعل|أفعل|||||ليس كل ما أفعله ليس جيدًا بما يكفي بالنسبة له. Was immer ich tue, ist nicht gut genug für ihn. Whatever I do, it's not good enough for him. Quoi que je fasse, ce n'est pas assez bien pour lui. 私が何をしても、彼にとっては十分ではないんだ。 无论我做什么,对他来说都不够好。