Sigara - Neden 1 tane bile içmemelisin?
||||не должен курить
||||tu ne devrais pas fumer
||||you shouldn't smoke
||||du solltest nicht trinken
Rauchen - Warum sollten Sie nicht einmal 1 Zigarette rauchen?
Smoking - Why you shouldn't smoke even 1?
喫煙-なぜ1本でも吸ってはいけないのか?
Курение - Почему нельзя выкурить даже 1 сигарету?
Öncelikle, bu video sigara içen ya da sigarayı bırakmak isteyenler için değil.
Erstens ist dieses Video nicht für Raucher oder diejenigen, die mit dem Rauchen aufhören wollen, geeignet.
First of all, this video is not for smokers or those who want to quit smoking.
Bu video, henüz sigara içmeye başlamamış, ama başlama ihtimali yüksek olan,
|||||не начал|||||
|||||n'a pas commencé||commencer|||
||noch|||begonnen||Anfang|||
|||||not started||starting|||
Dieses Video richtet sich an Menschen, die noch nicht mit dem Rauchen begonnen haben, es aber wahrscheinlich tun werden,
özellikle de ortaokul ve lise çağlarında olan gençler için.
|||||возрасте|||
|||||à l'âge|||
||middle school|||ages|||
|||||in den Jahren|||
insbesondere für junge Menschen in der Mittel- und Oberstufe.
especially for teenagers in middle school and high school age.
Yani bu video, anne-babaların kendi çocuklarına izletmesi için.
|||||||показать детям|
||||des parents|||visionnage|
||||parents|||watching|
||||der Eltern|||zeigen|
So this video is for parents to watch their kids.
Sevgili arkadaşlar.
Her şeyden önce bilmemiz gerek ki, “büyükler her zaman her şeyi doğru yapar” diye bir kural yok.
|||||||||||||||rule|
First of all, we need to know that there is no rule that says "greats always do everything right".
Tout d'abord, nous devons savoir qu'il n'y a pas de règle selon laquelle « les grands font toujours tout correctement ».
Bu yüzden, bizler kendi kendimize iyi şeylerle kötü şeyleri birbirinden ayırabilmeliyiz ki,
||||||||||должны отделять|
||nous||||||||pouvons séparer|
||we||||||||we must separate|
||||||||||trennen|
Therefore, we ourselves should be able to distinguish between good things and bad things so that,
C'est pourquoi nous devons être capables de distinguer les bonnes choses des mauvaises par nous-mêmes,
büyüklerin doğru davranışlarını tekrarlayalım, kötü ve yanlış olanlarını ise görmezden gelebilelim.
|||повторим||||которые неправильные|||можем игнорировать
||comportements|répétons||||celles qui sont|||nous puissions ignorer
the elders|||let's repeat||||those that are wrong||ignore|let's ignore
|||wiederholen||||sie|||ignorieren
Let's repeat the right actions of the elders, and ignore the bad and wrong ones.
afin de répéter les comportements corrects des grands et d'ignorer ceux qui sont mauvais et erronés.
Bu videoda, ben size pek çok anne-baba gibi ”sigara içmek kötü bir şey”,
Dans cette vidéo, je vais vous parler, comme de nombreux parents, du fait que "fumer est une mauvaise chose",
”sigara içenlerden uzak dur” gibi şeyler söylemeyeceğim.
|курящих|||||
|ceux qui fument|||||je ne dirai
|smokers|||||I won't say
||||||sagen
'éloignez-vous des fumeurs' ou des choses comme ça.
Ben sizi anne-babanızdan daha iyi anlıyorum çünkü.
|||your parents||||
Ben ne çocuk, ne de büyük olacak yaştayım.
|||||||возрасте
|||||||je suis âgé
|||||||I am age
|||||||ich bin
I am neither a child nor old enough to be old.
Ne sizin yaşınıza çok uzağım, ne de anne babanızın.
||||далеко от||||
||votre âge||je suis loin||||
||your age||far from||||
||||weit weg||||
I am not far from your age, nor your parents.
Yani sizin yaşınızdayken neler hissettiğim, nelere ilgimin olduğu ve neler yaptığım daha dün gibi aklımda.
||||||интересовался||||||||
||votre âge||je ressentais|à quoi|intérêt||||||||en mémoire
||||||interest in||||||||
||||||Interesse||||||||in Erinnerung
So when I was your age, I remember how I felt, what I was interested in and what I did, like it was yesterday.
Bu yüzden kendimi rahatlıkla sizin yerinize koyarak isteklerinizi ve ilgi alanlarınızı gayet iyi anlayabiliyorum.
||||||||||ваши интересы|||я понимаю
|||||à votre place||vos souhaits|||domaines d'intérêt|||je peux comprendre
|||||your place|||||interests|||I can understand
|||||||Ihre Wünsche||||||verstehen
That's why I can easily put myself in your shoes and understand your wishes and interests very well.
Bu videoda sizi azarlamak gibi bir niyetim de yok.
|||ругать|||||
|||gronder|||intention||
|||scold you|||intention||
|||beschimpfen|||Absicht||
I do not intend to scold you in this video.
Çünkü ben sizin ebeveyniniz değilim
|||ваш родитель|
|||votre parent|
|||your parent|
|||Eltern|
Weil ich nicht dein Elternteil bin
ve aslına bakarsanız sizin sigara içerek kendinize zarar verip vermemeniz o kadar da çok umurumda değil.
|||||||||не важно||||||
|||||||||devez||||||
|to the original|if you look|||||||whether you do||||||
|||||||||nicht geben||||||
And actually I don't care that much if you're hurting yourself by smoking.
Ben sadece kendi bildiklerime göre sigara içerken aslında neler olduğunu ve nasıl bağımlılık yaptığını,
|||моим знаниям||||||||||
|||ce que je sais|||||||||dépendance|
|||what I know||||||||||
|||Wissen||||eigentlich||||||
According to my own knowledge, what actually happens when smoking and how it becomes addictive,
bizi sigara içmeye motive eden şeylerin neler olduğunu ve en önemlisi neden sigarayı bırakamadığımızı,
|||||||||||||мы не можем бросить
|||||||||||||nous ne pouvons pas arrêter
|||||||||||||we can't quit
|||||||||||||wir nicht aufhören
what motivates us to smoke and most importantly why we can't quit,
en küçük detaylarına kadar, adım adım anlatacağım ki,
||деталям|||||
||détails|||||
||its smallest details|||||
||Details|||||
I will explain step by step, down to the smallest details,
bu şekilde siz sigara içmeden bile sigaranın nasıl bir şey olduğunu tam olarak yaşayabilesiniz
||||не куря|||||||||можете испытать
||||sans fumer|||||||||pouvez vivre
||||without smoking||the cigarette|||||||you can experience
||||ohne zu rauchen|||||||||leben
this way you can fully experience what smoking is like even without smoking
ve videoyu izledikten sonra kendi hayatınızla ilgili kararları kendiniz verebilesiniz.
||после просмотра|||||||можете принимать
||avoir regardé|||votre vie||||pouvez décider
||watching it|||your life||||you can make
|||||||||treffen
Yani videoyu izledikten sonra isterseniz gizli bir şekilde sigara içmeye başlayabilirsiniz.
||watching it|||secretly|||||
Ya da burada söylediklerimi doğru bir şekilde anlayıp sigara içme düşüncesini aklınızdan tamamen,
|||ce que je dis|||||||idée de fumer||
|||||||understanding|||thought of smoking|your mind|
||||||||||Gedanken||
sonsuza kadar silebilirsiniz. Seçim sizin, ben karışmıyorum.
||||||не вмешиваюсь
||vous pouvez supprimer||||je ne m'en mêle pas
infinity||you can delete||||I don't interfere
||löschen||||mische mich nicht ein
You can delete it forever. The choice is yours, I do not interfere.
Etrafınızda sigara içen yüzlerce kişi var.
There are hundreds of people smoking around you.
”Sigara içmek çok zararlı, içilmemesi gerek” gibi şeyleri hep duyuyoruz.
||||не курить|||||
||||ne pas fumer|||||
||||not smoking|||||
||||nicht rauchen|||||
Peki, neden hala bu kadar insan sigara içiyor?
Sizce onlar sigaranın zararlı olduğunu
ve her gün kaç kişinin bu sigara yüzünden ciddi hastalıklara yakalandığını bilmiyorlar mı?
|||||||||болезням|заболевает||
|||||||||maladies|tombe malade||
|||||||||diseases|getting sick||
|||||||||Krankheiten|erkrankt||
And don't they know how many people are seriously ill every day because of that cigarette?
Bana bir tane bile ”Bak bu adam sigaranın zararlı olduğunu bilmiyor, o yüzden sigara içiyor”
Not even one to me "Look, this guy doesn't know that smoking is harmful, so he smokes"
diye gösterebileceğiniz örnek bulamazsınız.
|что вы можете показать||не найдёте
|vous pouvez montrer||vous ne trouverez pas
|you can show||you won't find
|zeigen können||
You will not find an example that you can show.
Tabii ki de, bunu bütün sigara içenler biliyor. Peki, niye içiyorlar? Bu kadar insanın hepsi salak mı yani?
|||||||||||||||idiots||
|||||||||||||||dumm||
Hayır, salak değiller. Sadece bırakamıyorlar. Yapamıyorlar.
||||не могут оставить|
||||ils ne peuvent pas|
|dumm||||
||||they can't stop|They can't
No, they're not stupid. They just can't let go. They can't.
O zaman şöyle düşünebilirsiniz.
|||you can think
”Eeee bunda ne var? Elini cebine atıp sigara çıkarma, o sigarayı ağzına götürme ve yakma.
||||||||||||поднеси||кури
Eeee|||||ta poche|||||||mets-la à||brûle-la
Well||||||||take out||||bring to mouth||light it
Eeee||||||||||||||anzünden
"Well what's wrong with that? Don't put your hand in your pocket and put out a cigarette, don't put that cigarette in your mouth and don't light it.
Eh bien, qu'est-ce qu'il y a ? Ne mets pas ta main dans ta poche pour sortir une cigarette, ne la mets pas dans ta bouche et ne l'allume pas.
Zorla içmen için kimse sigarayı ağzına koymuyor ki.
||||||кладёт|
forcément||||||mettre|
|trinken|||||legt|
|smoking|||||puts|
No one puts a cigarette in your mouth to force you to smoke.
Personne ne te force à mettre une cigarette dans ta bouche.
“ Elbette, böyle düşünmemiz kendimize göre mantıklı.
“Of course, it makes sense to us to think that way.
Bien sûr, il est logique de penser ainsi selon notre propre point de vue.
Ama hiç dikkat ettiniz mi, sigara içenlerin hepsi “Keşke hiç bu illete başlamasaydım” diyor.
|||||||||||болезни|не начал бы|
|||||||||||maladie|je n'avais pas commencé|
||||||denjenigen, die rauchen|||||Plage||
||||||smokers|||||disease|hadn't started|
Sizce neden böyle söylüyorlar?
In your opinion|||they say
Şimdi cevabını öğreneceksiniz.
Birçok insan sigara içmeye sizin yaşlarınızda başlamış, belki birkaç sene erken, belki de birkaç sene sonra.
|||||вашем возрасте||||||||||
|||||votre âge||||||||||
|||||your age||||||||||
|||||in Ihrem Alter||||||||||
O zamanlar onların çoğuna sigara içmenin nasıl bir şey olduğunu, insana ne gibi duygular yaşattığını,
||||||||||||||вызывает эмоции
|||la plupart|||||||||||évoquait
|||den meisten|||||||||||vermittelt
|||||||||||||feelings|makes one feel
iyi ve kötü taraflarını, alışkanlık haline nasıl dönüştüğünü vs. gibi şeyleri detaylıca hiç kimse anlatmamış.
|||||||превращения в|||||||не рассказал
|||||||transforme||||en détail|||n'a pas expliqué
|||sides||||it transforms||||in detail|||has explained
|||||||||||im Detail|||hatte erzählt
Hep anne-babası tarafından açıklaması yapılmayan yasaklar duymuşlar ”Olmaz dediysem, olmaz. Bitti.
|||||необъясненные|запреты|услышали||||
|||||non expliquées|interdictions|ils ont entendu||je dis||
|||||not explained|prohibitions|they heard||I said||
|||||||gehört||wenn ich gesagt habe||
Sie haben von ihren Eltern immer unerklärliche Verbote gehört: "Wenn ich nein gesagt habe, habe ich nein gesagt. Es ist vorbei.
“ Bu tür yasaklar insana o ”olmaz” kelimesinin arkasındaki esas mantığı ve sebebi anlatmadığından,
||||||||||||не объясняет
||||||||||||ne pas expliquer
||prohibitions|||||behind||logic|||not explaining
||||||||||||da
"Da solche Verbote den Menschen nicht die wirkliche Logik und den Grund hinter dem Wort "Nein" vermitteln,
çoğumuz bu sözleri duymazdan geliyor
|||не слышит|
|||feindre d'entendre|
most of us||words|pretend not to hear|
|||ignorieren|
ve ancak anne-babamızdan korktuğumuzdan onların yanında bu hareketleri yapmaktan çekiniyoruz,
||||что мы боимся||||||стесняемся
|mais||nos parents|nous avons peur||||||nous hésitons
||||wir Angst haben||||||wir zögern
fakat gizlice bir kenarda istediğimiz şeyi yapıyoruz.
Ama siz şanslısınız.
||вы удачливы
||vous êtes chanceux
||sind glücklich
Çünkü bu videoyu izliyorsunuz ve şimdi her şeyi tam olarak anlayacak ve sigara içip içmemeye,
||||||||||||||курить или не курить
|||vous regardez|||||||||||fumer ou pas
||||||||||||||nicht rauchen
anne-babanız öyle istiyor diye değil kendiniz karar vereceksiniz.
||||||||vous déciderez
||||||||werdet
Kısaca şöyle söyleyeyim: Sigara çok güçlü bir narkotik madde.
|||||||наркотическое вещество|
|||||||narkotische|Substanz
Muhtemelen, narkotikin ne olduğunu biliyorsunuz.
|наркотиком|||
|la drogue|||
|das Narkotikum|||
Birçok narkotik madde kullanıldığında birkaç saatliğine insana
|||||на несколько часов|
|||lorsqu'elles sont utilisées||pendant quelques heures|
|||verwendet wird||für ein paar Stunden|
dünyanın en mutlu kişisiymiş gibi hissettiriyor,
|||человеком||
|||personne||
|||Person||
etkisi gider gitmezse insan kendisini dünyanın en mutsuz kişisiymiş gibi hissediyor
||не пойдет||||||||
||n'ira pas||||||||
||wenn er nicht geht||||||||
ve o maddeyi yeniden kullanmaya gereksinim duyuyor.
|||||besoin|
|||||bedarf|
Hatta bazı narkotik madde çeşitleri var ki, eğer insan ona alıştıysa,
||||разновидности||||||привык к ней
||||types||||||s'habitue
||||arten||||||gewöhnt
Es gibt sogar einige Arten von Betäubungsmitteln, wenn man sich an sie gewöhnt,
onu kullanmadığında dayanılmaz şekilde canı acıyor veya cildi kaşınıyor
|когда не использует||||болит|||
|quand elle ne l'utilise pas||||a mal au||peau|it itches
|wenn sie es nicht benutzt||||||Haut|juckt
es tut unerträglich weh, wenn er sie nicht benutzt, oder seine Haut juckt
ve bu durum, onu sakinleşmesi için hangi yolla olursa olsun,
||||успокоение|||||
||||calm down|||||
||||sich beruhigen|||||
hatta hırsızlık bile yaparak yeniden o maddeyi almaya ve kullanmaya zorluyor.
|кража|||||||||
|vol à main armée|||||||||force
|Diebstahl|||||||||
Bazı narkotik madde çeşitleri de var ki, onları kullandıktan sonra insan onu ikinci kez hiç istemiyor.
Sigaraysa bu 2 çeşit narkotikden farklı bir narkotik.
если сигара|||наркотиков|||
Sigaraysa|||de drogue|||
Wenn es um Zigaretten geht|||von Drogen|||
Hadi sana ilk defa sigara içtiğin zaman neler olduğunu anlatayım. Hem de hiçbir şeyi saklamadan...
|||||когда ты курил|||||||||
|||||tu as fumé|||||||||sans rien cacher
||||||||||||||ohne zu verbergen
Önce dumandan öksürmeye başlıyorsun ve gözlerin doluyor.
|||начинаешь кашлять|||
|la fumée|tousser|tu commences|||se remplissent
||husten|beginnst|||werden nass
Bazı kişilerse ilk defa içtiğinde bile hiç öksürmüyor.
|||||||не кашляет
|les personnes|||quand ils boivent|||ne tousse pas
||||trinkt|||
İlk farkına vardığın şey ”ne kadar iğrenç bir tadı varmış bunun.
||ты заметил||||||||
||tu as remarqué||||||||
||du bist gekommen||||||||
Bunu insanlar neden içiyorlar ki? Kafayı mı yemişler?” oluyor.
|||||с ума|||
|||||||ils sont fous|
|||||||essen|
Sonra ilk dumanı ciğerine çektikten birkaç saniye sonra beynin dumanlanıyor.
||||вдохнув|||||
||de la fumée|tes poumons|inhalant|||||s'embrouille
|||Lunge||||||vernebelt
Hatta biraz mide bulantısı bile oluyor,
|||тошнота||
||estomac|nausée||
|||Übelkeit||
normalde öfori yaşamış oluyorsun birkaç dakikalığına.
|эйфория||||
|euphorie||||
|Euphorie||||
Sie erleben normalerweise für ein paar Minuten eine Euphorie.
Öfori duygusu haz duygusu. Çok farklı bir haz-keyif alma duygusu yaşıyorsun ve başın dönüyor.
|||||||удовлетворение||||||голова|
|||||||plaisir|plaisir|||||ta tête|
||Vergnügen|||||||||||dein Kopf|
Le sentiment de l'öforie est un sentiment de plaisir. Tu ressens un plaisir très différent et ta tête tourne.
Bazıları dengesini kaybedip düşmekten korktukları için oturmak istiyor.
|||падения||||
|équilibre||||||
|||fallen||||
Manche wollen sitzen, weil sie Angst haben, das Gleichgewicht zu verlieren und zu stürzen.
Certaines personnes souhaitent s'asseoir parce qu'elles ont peur de perdre l'équilibre et de tomber.
O an kendini 3-4 dakika boyunca çok mutlu hissediyorsun.
|||||||чувствуешь себя
|||||||tu te sens
À ce moment-là, tu te sens très heureux pendant 3-4 minutes.
Birazdan bu duygu geçiyor ve bir daha hiçbir zaman bu duyguyu yaşamıyorsun.
|||||||||||tu ne vis
|||||||||||lebst du nicht
Yani o andan sonra ne kadar sigara içersen iç, ilk defa aldığın o keyfi hiçbir zaman alamıyorsun.
||||||||||||||||tu ne peux pas
||||||||||||||||bekommst
Tuzak da burada işte.
Das ist die Falle.
Böylece artık beyninde yeni bir pencere açılmış oluyor
||dans son cerveau|||||
||im Kopf|||||
ve sigaranın ne olduğunu, nasıl bir şey olduğunu biliyorsun.
Bu senin aklında bir haz çeşidi olarak kalıyor.
|||||type||
Böylece beyninde şimdiye kadar sigara içme gibi bir seçim mevcut değildise
||||||||||не было
||||||||||n'existait pas
|||||||||verfügbar|war (nicht)
Wenn Sie also bis jetzt keine Wahl hatten, zu rauchen
sigara içtikten sonra beyninde yeniden sigara içip içmeme gibi bir seçim oluşuyor.
|||||||курение||||
|||||||fumer ou pas||||
|||||||nicht rauchen||||
O yüzden benzer bir durum yaşandığında,
|||||когда это произойдет
|||||lorsqu'une situation
|||||eintritt
çevrende seninle aynı yaşta olanlar senin önünde sigara içtiklerinden dolayı,
||||||||курят|
||||||||fument|
||||||||wegen des Rauchens|
sen de önceleri 1 defa bile olsa sigara içtiğinden, bunu yapmak sana çok normal bir şeymiş gibi geliyor
|||||||что ты курила|||||||||
|||||||tu as fumé|||||||||
|||||||von dem Rauchen|||||||||
ve ikinci defa içiyorsun.
|||tu bois
|||trinkst
Bu gidişle, üçüncü, dördüncü, beşinci defa sigara içiyorsun.
|||||||tu fumes
|||||||rauchst
Bir bakmışsın, biri sana şimdiye kadar kaç defa sigara içtin diye sorduğunda, artık sayısını bile unutmuşsun.
|вдруг||||||||||||||
|||||||||||quand il demande||||
|||||||||||sagte||||vergessen
Böylece senin için bu durum sıradanlaşıyor ve yaşadığın birçok şeyle ilişki kuruyor.
|||||||что ты переживаешь||||
|||||||ce que tu vis||||
|||||gewöhnlich wird||||||
Önceleri sigarayı ailenden gizli-saklı birer birer almaya çalışıyorsun,
||от семьи||||||
||ta famille||||||
||von deiner Familie||||||
ya da tane tane sigara satılmadığı bir ülkede yaşıyorsan, arkadaşların içtiğinde onlardan otlanıyorsun.
||||||||||||куришь траву
||||||||||||tu fumes
|||||verkauft wird|||||||rauchst
Oder wenn du in einem Land lebst, in dem keine Zigaretten nach Körnern verkauft werden, rauchst du sie, wenn deine Kumpels rauchen.
ou si tu vis dans un pays où on ne vend pas de cigarettes à l'unité, tu te retrouves à fumer de l'herbe quand tes amis fument.
Bir bakmışsın, artık her akşam birkaç tane sigara içiyorsun.
Et tu te rends compte que tu fumeras maintenant quelques cigarettes chaque soir.
Bu artık sana normalmiş gibi geliyor ve kendi kendine ”ben sigara bağımlısı değilim ki
|||нормально||||||||||
|||normal||||||||||
|||normalerweise||||||||||
Cela te semble maintenant normal et tu te dis à toi-même : 'je ne suis pas dépendant du tabac.'
bazen aklıma estikçe içiyorum” ya da “sigara içmek gibi bir alışkanlığım yok“ diyorsun.
||||||||||привычка||
||||||||||habitude||
||kommt||||||||Gewohnheit||
Manchmal rauche ich, wenn mir danach ist" oder "Ich habe keine Gewohnheit, zu rauchen".
Parfois, quand j'en ai envie, je fume" ou "Je n'ai pas l'habitude de fumer" dis-tu.
Hatta bunu savunmak için başkalarıyla konuştuğunda “sigara nasıl bağımlılık yapar ki anlamıyorum hiç.
|||||когда говорит|||||||
|||||quand il parle|||||||
|||||spricht|||||||
En fait, quand tu parles avec d'autres pour défendre cela, tu dis "je ne comprends pas comment la cigarette peut créer une dépendance à tous."
Ben de bazen içiyorum, fakat sonra canım hiç çekmiyor”
Moi aussi, je fume parfois, mais après je n'en ai pas du tout envie".
”Bazen her akşam içiyorum, fakat sabah kalktığımda hiç canım sigara çekmiyor.“ diyorsun.
Bunları söylemen ne anlama geliyor biliyor musun?
|говорить|||||
|de dire|||||
|sagen|||||
Artık var olan bağımlılığını savunarak kendini kandırıyorsun.
|||зависимость|||обманываешь себя
||||||tu te trompes
Tu te trompes en défendant ta dépendance existante.
Çünkü madem sende sigaraya karşı bir istek oluşmuyorsa,
|||||||не возникает
|||||||ne se forme
|||||||entsteht
Parce que si tu n'as pas de désir pour la cigarette,
neden bazen ya da her akşam sigara içiyorsun ki?
pourquoi fumez-vous parfois ou chaque soir ?
Demek ki, sigaranın sana yaşattığı ve senin yeniden sigara içmene sebep olan bir duygu var.
|||||||||курение|||||
|||||||||fumer à nouveau|||||
|||||||||trinken|||||
Donc, il y a une émotion que la cigarette te fait vivre et qui te pousse à recommencer à fumer.
Demek ki bazı zamanlarda, arkadaşlarınla buluştuğunda, bilgisayar oyunu oynadığında
|||||когда встречаешься|||играя в игру
||||||||en jouant
|||||bist|||spielst
Donc, à certains moments, lorsque tu retrouves des amis, lorsque tu joues à des jeux vidéo
ya da herhangi bir şey yaptığında içinde bir boşluk hissediyorsun:
|||||en faisant||||
|||||wenn||||
ou quand tu fais n'importe quoi, tu ressens un vide en toi :
“Sigarasızlık boşluğu”.
пустота без курения|
absence de tabac|
Rauchenentwöhnung|
Ve sen sadece o boşluğu doldurmak istiyorsun.
|||||заполнить|
|||||remplir|
O boşluğu doldurduğundaysa “sadece bu işi yaptığımda içiyorum
||||||когда я делаю|
||||||quand je fais|
||wenn|||||
Und wenn er diese Lücke füllt, sagt er: "Ich trinke nur, wenn ich diesen Job mache.
demek ki bağımlılık değil” diye düşünüyorsun.
Peki, sen ne düşünüyorsun, sence sigara bağımlılığı nasıl bir şey?
Diğer narkotik maddeler gibi senin kaşınmana veya canının acımasına sebep oluyor
|||||зуду|||боли в животе||
|||||grattage|||||
|||||Jucken||deinem|||
Wie andere Narkotika verursacht es Juckreiz oder Schmerzen.
ve bu acıyı duymamak için mi içiyorsun sanıyorsun? Tabii ki de hayır.
|||не чувствовать||||||||
||la douleur|||||||||
||Schmerz|nicht hören||||||||
Sigaranın oluşturduğu bu bağımlılık o boşluğu doldurma duygusudur, bundan fazla bir şey değil.
|||||||чувство|||||
||||||remplir||||||
||||||füllen|Gefühl|||||
Farz edelim arkadaşlarınla buluştuğunda kahvede oturup tavla oynamaya alışmışsın.
||||||||привык ты
||||||jeu de backgammon||tu as l'habitude
||||im Kaffee||||
Her buluştuğunuzda tavla oynuyorsunuz.
|когда вы встречаетесь||
|vous rencontrez||
|treffen||spielen
Bu böyle aylarca devam ediyor.
Dies geht über Monate hinweg.
Bir gün yine aynı şekilde aynı kişilerle buluşuyorsunuz ve hep gittiğiniz o kahveye gidiyorsunuz
|||||||встречаетесь|||в которую вы ходите|||
||||||||||vous allez|||
|||||||trefft ihr euch||||||
Eines Tages trifft man die gleichen Leute auf die gleiche Weise und geht in das Café, in das man immer geht.
ve garsona ”tavlayı getir de tavla atalım” diyorsunuz ve garson ”tavla yok bu gün maalesef” diyor.
||||||jouons à|||||||||
||Backgammon||||||||Backgammon|||||
Sizce siz bunu çok da umursamadan arkadaşlarınızla konuşmaya devam mı edeceksiniz?
|||||не заботясь|||||
|||||sans vous soucier|||||
Glauben Sie, dass Sie weiterhin mit Ihren Freunden sprechen werden, ohne sich allzu sehr darum zu kümmern?
Hayır. Peki, ne hissedeceksiniz? “Tavlasızlık boşluğu”.
||||отсутствие таблы|
||||absence de tavla|
||||Tavlasızlık|
Tavlanın olmaması sizin buluşmanızın çok sıkıcı geçmesine sebep olacak.
отсутствие доски|||вашей встречи|||||
la planche||||||||
das Backgammon|||Ihr Treffen|||||
Bir şeylerin eksik olduğunu hissedeceksiniz.
Büyük ihtimalle sıkıldığınız için tavla oynamak için başka bir kahveye gideceksiniz.
||вы скучаете||||||||
||vous vous ennuyez||||||||
||sind||||||||
Sigara bağımlılığı da aynı bunun gibi.
Siz önce ”sadece falan şeyi yaptığımda içiyorum, başka zamanlarda hiç canım çekmiyor”
diyerek sigara bağımlısı olmadığınızı iddia ediyorsunuz,
|||vous n'êtes pas||
Sie behaupten, dass Sie nicht süchtig nach dem Rauchen sind,
ama aslında neyi yaparken sigara içmeye alıştıysanız, o şeyi yaptığınızda sigara bağımlılığınız oluyor.
|||||||||||ваша зависимость|
|||||||||||votre dépendance|
||||||gewöhnt||||||
Ve sizin bağımlılığınız sadece o şeyin gerçekleşmesiyle sınırlı kalmıyor.
||||||состоянием этого||
||votre dépendance||||||
||||||Eintreffen||
Zaman geçtikçe yaptığınız şeyler, buluştuğunuz insanlar ve genel anlamda hayatınız değişmiş oluyor
||||с которыми вы встречаетесь|||||||
||||les personnes que vous rencontrez|||||||
|je mehr||||||||||
Gelecek defa da başka kişilerle başka bir ortamda,
La prochaine fois, dans un autre endroit avec d'autres personnes,
mesela diyelim ki kahve içmek için buluştuğunuzda buluştuğunuz kişilerden birinin
par exemple, disons que lorsque vous vous rencontrez pour prendre un café, l'une des personnes que vous rencontrez
sigara içtiğini görüyorsunuz ve size “istiyorsan, al bir tane sen de iç” diye teklif ediyor.
|что ты куришь|||||||||||||
|tu fumes|||||||||||||
|trinkst|||||||||||||
fume et vous propose "si tu veux, prends-en un et fume aussi".
O zaman siz zaten sigara bağımlısı olmadığınızı düşünerek sigarayı alıp içmeye başlıyorsunuz.
Böylece beyninizde yeni bir pencere açılıyor.
Önceleri diyelim ki sadece arkadaşlarınızla kahvede buluştuğunuzda içiyorsanız,
|||||||если вы пьете
|||||||vous buvez
|||||||trinken
şimdi artık kahve içerken de içme durumu oluşuyor.
maintenant, une situation d'absorption se crée également en buvant du café.
Bu tekrarlandıkça da sigara sizin kahve içerken dinlenmenizin ayrılmaz bir parçasına dönüşüyor.
|||||||вашего отдыха||||
|plus cela se répète||||||||||
|||||||Ihrem Ausruhen|untrennbar||Teil|
Da dies immer wieder geschieht, wird die Zigarette zu einem festen Bestandteil Ihrer Entspannung beim Kaffee.
Au fur et à mesure que cela se répète, la cigarette devient une partie intégrante de votre moment de détente en buvant du café.
Yeni bir alışkanlık oluşmuş oluyor.
Une nouvelle habitude se forme.
Diyelim ki kötü bir olay oluyor, o an çok sinirli veya üzgünsünüz,
|||||||||||вы расстроены
|||||||||||vous êtes triste
|||||||||||sind traurig
arkadaşınızla konuştuğunuzda size “al bir sigara iç de sakinleş” diyor.
||||||||успокойся|
|quand vous parlez||||||||
|sprechen||||||||
Böylece tamamen yeni bir pencere daha açılmış oluyor.
Artık her sinirlendiğinizde sigara içiyorsunuz.
||когда вы злитесь||
||vous vous énervez||
||wenn Sie wütend sind||trinken
Sonra çok iyi bir şey oluyor,
çok mutlu olduğunuz için kendinizi bir sigarayla ödüllendirmek istiyorsunuz
||||||сигарой|вознаградить себя|
|||||||récompenser|
||||||Zigarette|belohnen|
ve başka bir pencere daha açılıyor beyninizde.
Bu pencereler gittikçe artıyor ve siz sigarayı hayatınızın diğer kısımlarıyla ilişkilendirmiş oluyorsunuz.
||||||||||связываете|
|||||||||autres aspects||
|Fenster|||||||||verknüpft|
Aynı şekilde yemek yedikten sonra da sigara içme alışkanlığı oluşuyor,
çay içerken, kahve içerken, Playstation oynarken, sıkıldığınızda, önemli bir şeyi halletmeye giderken,
||||||||||решать|
||||en jouant à|||||||
||||Playstation||wenn ihr euch langweilt|||||
sevinirken, ağlarken vs.
радуюсь||
en se réjouissant||
freuen||
Böylece sigara siz farkında olmadan gittikçe, sessiz usulca
|||||||silencieusement
|||||||leise
So geht die Zigarette leise, leise, ohne dass Sie es merken.
sizin tüm hayatınıza girmiş oluyor ve bir bakmışsınız
|||||||вы посмотрите
|||||||vous regardez
|||||||schaut ihr
“Ne zamana kadar ondan bundan sigara isteyeceğim ya da tek-tek alacağım ki?
« Jusqu'à quand vais-je demander des cigarettes ici et là ou en prendre une par une ? »
Gideyim de bir paket sigara alıp cebime koyayım” diyorsunuz.
|||||||положу в карман|
|||||||je mets|
Vous dites : « Je vais aller acheter un paquet de cigarettes et le mettre dans ma poche ».
İlk paketi aldığınız andan itibaren sigara cebinizde olduğu için elinizi cebinize her attığınızda
||||||||||||вы будете класть
||||à partir de||||||||vous mettez
||||||||||||werfen
Da die Zigarette von dem Moment an, in dem Sie die erste Schachtel nehmen, in Ihrer Tasche ist, müssen Sie jedes Mal, wenn Sie Ihre Hand in die Tasche stecken
Depuis le moment où vous avez pris le premier paquet, comme vous avez des cigarettes dans votre poche, chaque fois que vous mettez la main dans votre poche
onun var olduğunu hissettiğiniz için hep aklınıza geliyor
ve ”içinden bir tane alayım” diyerek içmeye başlıyorsunuz.
Böylece bir bakmışsınız, artık 1 paket de yeterli olmuyor bir gün için
ve belki de bu ileride günde 2 veya 3 pakete yükseliyor.
|||||||пакетам|
|||||||paquet|
|||||||Pakete|
Bu olduktan sonra siz artık sigarayı bırakmak istediğinizde
sigarayı günlük hayatınızda yaptığınız hemen her şeyle ilişkilendirdiğinizin farkına varıyorsunuz.
|||||||||вы осознаете
|||||||||vous réalisez
|||||||verknüpfen||werden Sie sich bewusst
O şeyleri her yaptığınızda demin de söylediğim gibi, sigara aklınıza geliyor
À chaque fois que vous faites ces choses, comme je l'ai dit tout à l'heure, la cigarette vous vient à l'esprit.
ve o boşluğu doldurmak için ”bir tane daha içeyim, sonra bırakırım” diyerek kendinizi kandırıyorsunuz
||||||||je vais boire|||||
||||||||trinken|||||
Et pour combler ce vide, vous vous réconfortez en disant : « Je vais fumer une de plus, puis j'arrêterai ».
ve bu kendini kandırmacalar bir zincir şeklinde devam ediyor ve hiç bırakamıyorsunuz.
|||обманчивые игры||||||||не можете бросить
|||||chaîne||||||vous ne pouvez pas
|||Täuschungen||||||||lassen
Et ces illusions continuent en chaîne et vous ne pouvez jamais arrêter.
Böylece anlıyorsunuz ki, sigarayı bırakmak için ya gerçekten kendinize karşı çok sert ve iradeli olmalısınız,
|||||||||||||willensstark|
ya da hayatınızı tamamen değiştirmelisiniz.
Yani, beyninizde sigarayla bağdaştırdığınız ne varsa hepsini bırakmalısınız ki,
|||связываете с|||||
|||||||vous devez arrêter|
|||||||lassen|
size sigarayı hatırlatmasın ve o boşluğu size hissettirmesin.
|||||||не заставит вас чувствовать
||ne me rappelle pas|||||
||erinnert|||||fühlen lassen
Yani kahveyi de bırakmalısınız, çayı da, sigara içerek arkadaşlarınızla oynadığınız oyunları da,
|||||||||в которые вы играете||
|||||||||vous jouez||
|||||||||gespielt||
her seferinde kimlerle buluştuğunuzda içiyorsanız, onlarla da artık buluşmamalısınız.
||||||||не должны встречаться
|à chaque fois|||||||vous ne devez pas
||||||||sollten Sie sich nicht treffen
Her zaman hangi restoran, kafe veya kahveye gidiyorsanız, artık oraya gitmemelisiniz vs.
||||||||||не должны идти|
||||||||||vous ne devez pas|
|||||||gehen|||sollten Sie nicht gehen|
Sizce bu mümkün mü?
%99,99 olasılıkla bunu yapmak imkânsız.
Wahrscheinlichkeit|||
Bir de üstüne eğer beyninizde sinirli olmak, sevinçli olmak ve en önemlisi
|||||||être joyeux||||
De plus, si dans votre cerveau, il existe un lien entre être nerveux, être joyeux et surtout,
yemek yedikten sonra doymuşluk hissetmekle sigara içmek arasında bir bağ oluşmuşsa,
||||||||||образовался
||||||||||s'il y a eu
|||Sättigung|||||||gebildet hat
avoir une sensation de satiété après avoir mangé et fumer,
bunları nasıl bırakacaksınız?
||вы оставите
||vous laisserez
||lassen
comment allez-vous arrêter tout cela?
Yemek yemeyecek misiniz?
|ne pas manger|
|essen|
Hiç bir zaman bir şeye sevinmeyecek misiniz?
|||||не будете радоваться|
|||||ne serez-vous pas heureux|
|||||freuen|
Ya da nerden biliyorsunuz yine sinirli ve gergin olmayacağınızı?
||||||||не будете
|||||||tendu|vous ne serez pas
|||||||nervös|werdet
Oder woher wissen Sie, dass Sie nicht wieder nervös und angespannt sein werden?
Şimdi anlıyor musunuz sigara içenlerin neden ”keşke bu illeti içmeye hiç başlamasaydım” dediklerini?
||||||||вредной привычке||||
||||||||maladie||||
||||||||Ding||||
Diyelim ki, Japonların çok güzel bir tatlısı var ismi Mochi
|||||||||Мочи
|||||||||Mochi
||der Japaner|||||||Mochi
O kadar lezzetli ki, onu yiyip beğenenler ikinci, üçüncü defa da yemek istiyorlar
||||||те кто понравился||||||
||||||ceux qui aiment||||||
||||||die, die es mögen||||||
ve her gün belli bir süre o tatlıyı canları çekiyor.
||||||||ihnen|
et chaque jour, ils ont envie de cette douceur pendant un certain temps.
Hiç sizin de canınızın mochi çektiği ve “keşke mochi olsa da yesek” dediğiniz oldu mu?
|||ваша душа||||||||поели бы|||
|||vous|||||||||||
|||Lust||||||||essen|||
Cela vous est-il déjà arrivé d'avoir envie de mochi et de dire "j'aimerais qu'il y ait du mochi à manger" ?
Eğer ki canınız çektiyse, demek ki onu daha önce tatmışsınız.
|||||||||вы пробовали
||vous avez envie|||||||
|||gezogen||||||habt ihr probiert
Si vous en avez envie, cela signifie que vous l'avez déjà goûté auparavant.
Yok, eğer çekmediyse sizce niye?
||не снял||
||il n'a pas pris||
||gezogen hat||
Çünkü siz onu hiçbir zaman yememişsiniz.
|||||не ели
|||||vous n'avez pas mangé
|||||haben nicht gegessen
Yani beyninizde tatlı kategorisinde olan seçimler içinde dondurma var,
|||категории|||||
|||catégorie|||||
|||Kategorie|||||
Donc dans les choix de la catégorie des desserts dans votre esprit, il y a de la glace,
çikolata var, baklava var, künefe var, sütlaç var, fakat mochi seçimi yok.
||||künefe disponible||riz au lait|||||
||||||Milchreis|||||
il y a du chocolat, il y a du baklava, il y a du künefe, il y a du sütlaç, mais il n'y a pas de choix de mochi.
Bu seçim olmadığından hiçbir zaman canınız bu tatlıyı çekmemiş ve bundan sonra da çekmeyecek.
||||||||не тянулось|||||не будет тянуть
||||||||gezogen|||||wird ziehen
Puisqu'il n'y a pas ce choix, vous n'avez jamais eu envie de ce dessert et vous n'en aurez jamais envie par la suite.
Yemediğiniz sürece hiç bir zaman “bir mochi olsa da yesek” demeyeceksiniz.
пока не будете есть||||||||||не скажете
||||||||||vous ne direz
nicht essen||||||||||werdet ihr nicht sagen
Tant que vous ne mangez pas, vous ne direz jamais "Si seulement nous pouvions manger un mochi".
Sigara da böyle.
La cigarette est pareille.
Bu yüzden beyninizde bu seçimi oluşturmamak için hayatınızda bir kere bile olsa sigara içmemelisiniz.
|||||||||||||не должны курить
|||||ne pas faire||||||||
|||||||||||||sollten Sie nicht trinken
C'est pourquoi vous ne devez jamais fumer, même une seule fois dans votre vie, afin de ne pas créer ce choix dans votre esprit.
Sadece meraktan bile olsa.
|par curiosité||
Şöyle bir şey aklımıza gelebilir? “Herkes derdim var diye içiyorum, sorunum çok ondan içiyorum diyor.
||||||problème||||||||
On pourrait penser une chose comme ça ? "Tout le monde dit que je bois parce que j'ai des soucis, j'ai beaucoup de problèmes c'est pour ça que je bois."
Ne yani onların hiçbirinin mi bir bildiği yok?
Donc, personne parmi eux ne sait vraiment quelque chose ?
Herkes kendini sigara içerken sakinleştiğiyle ilgili kandırıyor mu yani?
||||успокаивается||обманывает||
||||||trompe||
||||sich beruhigt||täuscht||
Machen sich alle vor, dass Rauchen sie beruhigt?
Tout le monde se trompe en pensant qu'il se calme en fumant une cigarette ?
Yani bir damla bile gerçek yok mu onların iddialarında?
||||||||в их утверждениях
||goutte||||||
||Tropfen||||||in ihren Behauptungen
Ist also nicht ein Fünkchen Wahrheit in ihren Behauptungen enthalten?
Alors, il n'y a même pas une goutte de vérité dans leurs affirmations?
Yoksa niye bu kadar çok kişi sigaranın kendilerini sakinleştirdiğini düşünsün ki?”
|||||||||думают|
|||||||||pensent|
||||||||sich beruhigen|denken|
Ou pourquoi donc tant de personnes pensent-elles que la cigarette les calme?
Şimdi bu sorunun cevabını öğreneceksiniz.
||||vous apprendrez
Maintenant, vous allez apprendre la réponse à cette question.
Elbette, o kişiler kendi kendilerini kandırmıyorlar.
|||||не обманывают
|||||ne se trompent pas
natürlich|||||betrügen
Gerçekten de sigaranın onları sakinleştirdiklerini hissediyorlar.
||||успокаивает их|
||||les ont calmés|
||||beruhigen|
Ama bunun nasıl olduğuna bir bakalım.
Sigara içtiğimizde beynimiz bize mutluluk duygusu verme görevi olan dopamin isimli bir madde salgılıyor
|когда курим||||||||||||
|||||||||dopamine||||
|||||||||Dopamin||||sondert
ve biz bu madde sayesinde sakinleşiyoruz.
|||||успокаиваемся
|||||nous nous calmons
|||||beruhigen
Beyindeki bu madde günün normal bir saatinde de hayatımızı normal bir şekilde devam ettirelim
|||||||||||||продолжим
dans ta tête|||||||||||||
im Gehirn|||||||||||||fortsetzen
Diese Substanz im Gehirn ermöglicht es uns, unser Leben zu einer normalen Tageszeit normal weiterzuführen.
Cette substance dans le cerveau permet de continuer notre vie de manière normale à tout moment de la journée.
ve kendimizi mutsuz hissetmeyelim diye belli bir miktarda salgılanıyor.
||||||||выделяется
|||ne nous sentions|||||
|||||||Menge|ausgeschüttet
et elle est sécrétée en quantité suffisante pour que nous ne nous sentions pas malheureux.
Bu madde, çok iyi bir olay olduğunda, sevindiğimizde veya çok kötü bir şey olduğunda
|||||||когда мы радуемся||||||
|||||||quand nous sommes contents||||||
|||||||wenn wir uns freuen||||||
Cette substance apparaît lorsque quelque chose de très bien se produit, quand nous sommes contents ou quand quelque chose de très mauvais arrive.
kendimizi çok kötü hissetmememiz için de salgılanıyor.
|||чтобы мы не чувствовали|||
|||nous ne ressentons|||
|||hisssen|||
Daha doğrusu, o salgılandığı için biz sevinçli ve mutlu oluyoruz
|||выделяется||||||
|||est sécrété||||||
|||ausgestoßen wird||||||
veya sinirli ve gergin olduğumuzda sakinleşiyoruz.
Fakat daha iyi anlamanız için beynimizdeki dopaminin sonsuz sayıda olmadığını
||||||la dopamine|||
|||||in unserem Gehirn||||
Mais pour que vous compreniez mieux, pensez que la dopamine dans notre cerveau n'est pas infinie
ve sınırlı olduğunu düşünün.
et est limitée.
Yani diyelim ki, mesela 20 adet dopamin maddemiz var
||||unités||substance|
||||Stück||Substanz|
Donc, disons que nous avons par exemple 20 unités de dopamine.
ve onun 5'i hep yedek olarak tutuluyor ki,
||||||хранится|
||||deuxième choix|||
||||||aufbewahrt|
und seine fünf werden immer als Reserve behalten,
et les 5 autres sont toujours réservés pour que
sevineceğimiz bir olay olduğunda veya çok kötü bir olay olduğunda bizi sakinleştirmek için salgılansın.
|||||||||||||выделяется
|||||||||||||qu'elle soit libérée
|||||||||||beruhigen||sollte ausgeschüttet werden
lorsqu'il y a un événement réjouissant ou un très mauvais événement, ils nous apaisent.
Her gün ise geri kalan 15 maddeden 1'ini beynimiz salıyor ki,
|||||пунктов||||
||||||||libère|
|||||Punkten|||lässt|
Jeden Tag setzt unser Gehirn 1 der übrigen 15 Stoffe frei,
Chaque jour, notre cerveau libère l'un des 15 autres éléments.
biz gün içinde normal bir şekilde hayatımıza devam edelim ve kendimizi mutsuz hissetmeyelim.
Bu dopaminin her 15 günde bir yenilendiğini ve
|||||обновляется каждые|
Ce(1)|||||se renouvelle|
|||||erneuert|
On suppose que cette dopamine se renouvelle tous les 15 jours et
bu şekilde kullanılmış dopaminlerin yerine yenilerinin geldiğini farz edelim.
|||||новыми|||
|||les dopamines|||||
|||||neuen|||
de cette façon, de nouvelles dopamines remplacent celles qui ont été utilisées.
Sigara içtiğimizde ne oluyor peki?
Que se passe-t-il alors quand nous fumons ?
Beyin o 15 dopaminden 1 tanesini fazla salgılıyor ve
||дофамина||||
||dopamine||||
||Dopamin||||
Das Gehirn schüttet eines dieser 15 Dopamine zu viel aus.
o an birkaç dakika boyunca kendimizi her zamankinden çok daha iyi hissediyoruz
|||||||d'habitude||||
ve biraz daha mutlu oluyoruz.
Böylece sigara içtikçe o dopaminler gittikçe azalıyor.
||||дофамины||
||en fumant||||
||||Dopamine||
Ainsi, à mesure que nous fumons, ces dopamine diminuent de plus en plus.
Vücudumuz da bu gidişle bütün dopaminleri bitireceğimizi ve hiç dopamin kalmayacağını görüyor.
|||||допамины|мы закончим|||||
|||||les dopamines||||||
||||||werden wir beenden|||||
Notre corps voit également qu'avec cette tendance, nous allons épuiser toute la dopamine et qu'il n'en restera plus.
Bu yüzden o da ilk sigaramızı içerken bir tane dopamin salgılamıştıysa,
|||||нашу сигарету|||||
||||||||||avait libéré
|||||Zigarette|||||sollte salven
Wenn er also ein Dopamin freisetzte, als wir unsere erste Zigarette rauchten,
C'est pourquoi, si notre corps a libéré une dopamine lors de notre première cigarette,
sonraki sigara içmelerimizde vücudumuzu dengede tutmak
||курение|||
|||notre corps||
|||unseren Körper|im Gleichgewicht|
maintenir notre corps en équilibre lors de nos prochaines cigarettes
ve sigara içerken salgıladığı dopaminle birlikte gün içinde salgıladığı toplam dopaminin sayısı
|||выделяемого|с дофамином||||выделяет|||
|||qu'elle libère||ensemble||||||
||||||||sublimiert|||
et le nombre total de dopamine sécrété pendant la journée avec la dopamine libérée en fumant
sigara içmeden önce olduğu gibi günde sadece 1 tane olsun diye,
pour qu'il n'y ait qu'une seule cigarette par jour comme avant de fumer
gittikçe daha az, mesela önceleri yarım, sonra çeyrek dopamin salgılıyor.
|||||||un quart||
|||||||Viertel||
de plus en plus peu, par exemple auparavant un demi, puis un quart de dopamine est libéré.
Böylece hem sigara içmek bize ilk defa içtiğimizdeki zevki vermiyor ve gittikçe sıradanlaşıyor
||||||||удовольствие||||
||||||||plaisir||||
|||||||beim Trinken|Vergnügen||||gewöhnlich
Das Rauchen bereitet uns also nicht mehr das Vergnügen, zum ersten Mal zu rauchen, sondern wird immer mehr zur Gewohnheit.
Ainsi, fumer ne nous procure plus le plaisir que nous ressentions la première fois et cela devient de plus en plus banal.
hem de beynimiz günlük standardımız olan 1 tane dopaminden daha azını salgılıyor
|||||||||меньше одного|
||||notre standard||||||
||||unserer Standard|||||weniger|
et notre cerveau libère moins que le standard quotidien d'une dopamine.
ve toplamda gün içinde 1 tane dopamin kullansın diye
||||||используй|
||||||utilise|
||||||verwendet|
et il devrait utiliser 1 dopamine pendant la journée
geride kalanını biz her defa sigara içtiğimizde yavaş yavaş salgılamayı bekliyor.
|||||||||выделение|
|||||||||émettre|
|||||||||abgeben|
le reste attend d'être libéré lentement chaque fois que nous fumons.
Bu yüzden sigara içen biri sigara içmeyi birden bire bıraktığında,
|||||||||quand il arrête
|||||||||aufhört
C'est pourquoi quelqu'un qui fume arrête soudainement de fumer,
kendini kötü hissediyor ve sanki depresyondaymış gibi oluyor.
|||||в депрессии||
|||||dépressive||
|||||depressiv||
Çünkü dopamin eksikliği oluşuyor vücudunda.
||||в твоем теле
||||dans ton corps
||||in deinem Körper
Böylece hatta normal olaylar da kişiyi her zamankinden daha kötü etkiliyor
ve moralinin düzelmesi için beynin günlük normu olan dopamin salgılaması için
||||||нормы мозга|||выделение дофамина|
|moral|amélioration||||||||
|seiner Moral|||||Norm||||
yeniden sigara içme ihtiyacı duyuyor.
Böylece sigara içiyor ve sigaranın etkisiyle beyin normal olan günlük dopamin normunu salgılamış oluyor
|||||||||||норму дофамина|выделяет|
|||||||||||norme quotidienne||
|||||||||||Norm|abgibt|
ve gerçekten de o kişinin morali biraz yerine geliyor
|||||настроение|||
O da sigaranın onu sakinleştirdiğini düşünüyor.
Fakat sebebinin sigara içip bıraktığı olduğunu bilmiyor.
||||qu'il a arrêté||
||||aufgehört||
Elbette, bu örnekte söylediğim rakamlar uydurma rakamlar,
|||||fictives|
|||||falsche|Zahlen
yani bizim gerçekten de 20 dopaminimiz var demek değil.
||||дофамина|||
||||dopamine|||
||||unser Dopamin|||
Sadece daha anlaşılır olması için bu rakamları kullandım.
||||||ces chiffres|
||||||Zahlen|
Son olarak şöyle bir soru da aklınıza gelebilir.
“Tamam, her şeyi anladım. Peki, sigara içmek hayatımı başka nasıl etkiler?”
||||||||||beeinflusst
Şöyle cevap vereyim bu soruya.
||||la question
Sonuç olarak sen sigaranın kölesi olacaksın.
||||esclave de|
||||Sklave|
Sigaran varken kendini normal, olmadığındaysa çok kötü hissedeceksin.
сигарета|||||||будешь чувствовать
||||si tu n'en as pas|||
||||wenn sie nicht da ist|||fühlen
Sık sık midende yanma hissi olacak ve büyük ihtimalle,
||в животе||||||
||dans l'estomac||||||
|||Brennen|||||
sigara içenlerin çoğunda olduğu gibi senin de midende gastrit olacaktır.
|||||||ton estomac||
|||||||Magen|Gastritis|
Mide ağrıların başlayacak.
|боли в животе|
|douleurs à l'estomac|
|Schmerzen|
Nasıl bir his mide ağrısı ve gastrit, biliyor musun? İğrenç bir his.
|||||||||||Gefühl
Hiçbir şeyi önceleri aldığın keyifle yiyemeyeceksin,
|||||не сможешь есть
|||||tu ne pourras pas
||||Freude|werden nicht essen
üstüne bir de ağrın artar diye her şeyi de yiyemeyeceksin.
|||боль||||||
|||||||||tu ne mangeras pas
|||Schmerzen||||||
De plus, tu ne pourras pas tout manger parce que ta douleur va s'aggraver.
Tedavi olacaksın, ama sigara içmeye devam ettiğin sürece bir müddet sonra ağrıların yeniden başlayacak.
|||||||||период времени||||
Behandlung|||||||||||||
Tu vas te faire soigner, mais tant que tu continueras à fumer, tes douleurs recommenceront après un certain temps.
Ek olarak iştahın azalacak ve tatma duygun önceki gibi olmayacak.
||аппетит будет|уменьшится||вкусовое восприятие|восприятие вкуса|||
|||va diminuer||le goût||||
||dein Appetit|wird abnehmen||||||
En outre, ton appétit diminuera et ton sens du goût ne sera plus comme avant.
Hiçbir şeyin kokusunu olduğu gibi hissedemeyeceksin.
|||||не сможешь почувствовать
|||||tu ne pourras
|||||hören
Bundan başka ne mi olacak? Nefes alman zorlaşacak, beynine kan gitmesi azalacak,
|||||||будет сложнее||||
|||||||deviendra difficile||||
|||||||wird schwieriger||||
bu nedenle her gün kendini halsiz hissedeceksin.
|||||вялым|
|||||fatigué|
|||||müde|
Önceki gibi zinde olmak için hep uyumak isteyeceksin. Ama olamayacaksın.
|||||||||не сможешь
|||||||tu voudras||
||fit|||||wirst wollen||wirst du nicht können
Geceleri iyi uyku uyuyamayacaksın,
|||не сможешь спать
|||tu ne pourras pas dormir
|||wirst du nicht schlafen können
bu yüzden uyku yetmezliği olacak sende,
|||недостаток сна||
|||insuffisance de sommeil||
|||mangelnde Schlaf||
bu da seni gün boyunca daha da halsiz yapacak.
Önce, gün içinde 5 iş yapabiliyorsan, şimdi 2 ya da 3 iş yapabileceksin.
|||||||||сможешь сделать
||||tu peux|||||
|||||||||wirst
Verimliliğin düşecek, hatta dibe vuracaksın.
|||дно|достигнешь дна
||||tu vas toucher
die Produktivität|wird fallen||Tiefpunkt|schlagen
Ihre Produktivität wird sinken, Sie werden den Tiefpunkt erreichen.
Hiçbir işe başlamaya moral ve motivasyonun olmayacak.
|||||мотивация|
|||||motivation|
|||||Motivation|
Tembelleşeceksin. Belki de “ben zaten tembelim” diyorsun.
Ты станешь ленивым|||||я ленивый|
|||||je suis paresseux|
du wirst faul sein|||||faul|
Emin ol, şimdiki haline şükredeceksin.
||||будешь благодарен
||||tu remercieras
||||danke sein
Ich verspreche Ihnen, dass Sie für das, was Sie jetzt haben, dankbar sein werden.
Kendini yaşlı bir dede ya da nine gibi hissedeceksin.
||||||grand-mère||
||||||Oma||
Üstün ve kıyafetlerin hep kötü kokacak.
|||||будут вонять
|||||sentiront mauvais
|||||riechen
Önceleri eve geldiğinde annenler bilmesin diye parfüm sıkacak, sakız çiğneyeceksin,
|||родители твоей мамы|не узнали|||||жевать жевательную резинку
|||||||||tu mâcheras
||||||Parfüm|sprühen|Kaugummi|kauen
sonraysa özgür biri olduğunda evdekileri rahatsız etmemek için bunu yapacaksın.
||||||ne pas déranger|||
wenn|||||||||
und dann, wenn du frei bist, machst du es so, dass du die Leute zu Hause nicht störst.
si tu es libre, tu vas faire cela pour ne pas déranger les gens à la maison.
Sadece kendine değil, çevrendekilere de zararın dokunacak.
|||окружающим тебя||вред|вредишь
|||à ceux autour|||
|||||Schaden|wird schaden
Tu ne feras pas de mal non seulement à toi-même, mais aussi aux personnes autour de toi.
Belki bu yüzden kendini suçlu hissedeceksin.
Peut-être que c'est pourquoi tu te sentiras coupable.
Spor yapmak sana çok zor bir şeymiş gibi gelecek, bu yüzden vücudun gittikçe hantallaşacak
|||||||||||||будет неуклюжим
|||||||||||||deviendra lourd
|||||||||||||schwerfällig werden
Sport zu treiben wird sich für Sie zu schwer anfühlen, so dass Ihr Körper immer schwerfälliger wird.
ve kendini biraz daha kötü hissedeceksin.
Bunlar daha gözle görünür ve hemen hissedeceğin şeyler.
||||||что ты почувствуешь|
||||||tu vas ressentir|
||||||fühlen wirst|
İnsanı öldürme gücüne sahip fesatlarını anlatmıyorum bile,
||||заговоры|не рассказываю|
||||les machinations||
|||verfügt|Unheil|ich erzähle|
Ganz zu schweigen von ihrem Unfug, der die Macht hat, zu töten,
Je ne parle même pas de ses complots qui ont le pouvoir de tuer des gens,
çünkü onları rahatlıkla Google'da arattırarak bulup okuyabilirsin.
||||поискать||
||||en les recherchant||
||||suchen lassen||
denn man kann sie leicht finden und lesen, indem man sie googelt.
car tu peux facilement les rechercher sur Google et les lire.
Bunlar sana sadece boş laflar gelebilir.
||||paroles|
||||Worte|
Cela ne peut te sembler que des paroles vides.
Çünkü Anlattıklarımı anlıyorsun, fakat nasıl bir şey olduğunu hissedemiyorsun.
||||||||не чувствуешь
||||||||tu ne ressens
|was ich erzählt habe|||||||hast du kein Gefühl
Tabii ki de hissedemezsin. Şöyle düşün.
|||не можешь||
|||tu ne peux pas||
|||fühlst du nicht||
Diyelim ki, yiyebildiğin kadar çok yemek yemişsin ve miden çok dolu.
||сколько сможешь||||ты поел||живот||
||tu as pu||||||||
||du essen konntest||||gegessen||Magen||
Sonra “hadi bunu da ye” diye önüne yemek koyuyorlar.
Yiyebilecek misin? Büyük ihtimalle, yemeği görür görmez miden bulanır.
сможешь поесть||||||||тебе станет плохо
||||||||tu vas vomir
essen||||||||wird dir übel
Bak, nasıl ki tok olduğun zaman yemeğin kıymetini bilmiyorsan
|||satt|||||
Regarde, tout comme lorsque tu es rassasié, tu ne sais pas apprécier la valeur de ta nourriture
ve ancak acıktığında yemekler sana lezzetli geliyorsa,
||когда ты голоден||||
||quand tu as faim||||
|aber|wenn du hungrig bist||||schmecken
und nur wenn Sie hungrig sind, schmeckt Ihnen das Essen gut,
et seulement quand tu as faim, les repas te semblent délicieux,
şimdi de sigara içmediğine göre sağlıklı ve zinde olduğun için de sağlığının kıymetini bilmiyorsun.
|||что не куришь||||||||||
|||||||||||ta santé||
|||nicht rauchen||||||||deiner Gesundheit||
maintenant, puisque tu ne fumes pas, tu ne sais pas non plus apprécier la valeur de ta santé parce que tu es en bonne santé et en forme.
Ama sigara içmeye başlarsan, yavaş yavaş benim dediğim şeyleri yaşayacak
|||tu commences||||||
|||anfängst||||||
ve “önceleri ne kadar da enerji doluydum, keşke önceki gibi olsaydım” diye düşüneceksin.
||||||j'étais plein d'énergie||||||
||||||||||||wirst du denken
Bak o zaman her şey için çok geç kalmış olacaksın.
Sigara içen büyüklerin %80'inden çoğunun sigaraya ortaokul ve lisede başladığını
|||из||||||
ve onların da %45,6'sının daha lise bitmeden nasıl bir tuzağın içinde olduğunu
|||||||||ловушка||
|||||||||piège||
|||von ihnen||||||Falle||
et que 45,6 % d'entre eux sont dans un piège avant même de terminer le lycée
anlayarak sigarayı bırakmaya çalıştıklarını ama bırakamadıklarını biliyor muydun?
понимая|||||что не могут бросить||
en comprenant|||||||
|||||bzw. sie nicht aufgeben konnten||
savais-tu qu'ils essaient d'arrêter de fumer en comprenant cela mais qu'ils n'y parviennent pas ?
Bu yüzden sigara üreten şirketler bırakmak istendiğinde artık geç olsun diye
||||||когда захотят||||
||||||on veut||||
||||||wollten||||
C'est pourquoi les entreprises de tabac, lorsqu'on veut arrêter, il est trop tard
bir şekilde daha okullu olan çocukların sigara içmesine çalışıyorlar.
|||школьные|||||
|||scolarisés|||||
|||schulisch||||rauchen|
Ils essaient d'encourager les enfants à fumer d'une manière plus scolaire.
Şimdiyse diyebilirsiniz ki “sigaranın hep kötü tarafını anlattın sen de. Ne yani hiç mi iyi bir yanı yok bu illetin?”
|||||||||||||||||||это зло
|||||||||||||||||||cette chose
|||||||||||||||||||Ding
Maintenant, vous pourriez dire : « Tu n'as raconté que le mauvais côté de la cigarette. Alors, il n'y a vraiment aucun bon côté à ce fléau ? »
Var elbette. Sizin yaştakiler için çok büyük bir avantaj gibi gözüken bir yanı var.
|||вашего возраста||||||||||
|||les gens de votre âge||||||||||
|||in Ihrem Alter||||||||||
Natürlich. Es gibt einen Aspekt, der für Menschen in Ihrem Alter von großem Vorteil zu sein scheint.
Il y en a certainement un. Pour les personnes de votre âge, il y a un aspect qui semble être un très grand avantage.
Sigara içmekle siz artık çocuk değil, yetişkin olduğunuzu hissedersiniz.
|курением|||||||чувствуете себя
||||||adulte||vous vous sentez
|rauchen|||||||fühlen
Hepimiz bu yaşlarda yaşımızdan büyük görünmeyi ne kadar çok istediğimizi biliyoruz.
|||||выглядеть старше|||||
|||||avoir l'air|||||
|||||aussehen|||||
Sigara size bu duyguyu gerçekten de yaşatabilir.
||||||faire vivre
||||||vermitteln
Kendi kendinizi kandırarak artık büyüdüğünüze kendinizi inandırabilirsiniz.
||||что вы выросли||можете убедить
||||||vous pouvez croire
||indem Sie sich selbst täuschen||gewachsen sind||
Ama bir şey söyleyeyim mi?
Siz bu yaşınızda, yaşınızdan çok büyük gösterip ve bir an önce büyümek istiyorsanız,
||в вашем возрасте|вашего возраста|||||||||
|||de votre âge|||||||||
||in Ihrem Alter||||||||||
Si à votre âge, vous montrez que vous êtes beaucoup plus âgé et que vous voulez grandir le plus tôt possible,
büyükler de her zaman size hasetle bakarak
|||||завистью|
|||||jalousie|
|||||neidisch|
und die Älteren werden dich immer mit Neid betrachten
les adultes vous regardent toujours avec envie,
“Ahh keşke ben de sizin yaşlarınızda olsaydım, hiç büyümeseydim” diyorlar
||||||||не вырос бы|
||||||||je n'avais pas grandi|
||||||||gewachsen wäre|
et disent : « Ah, si seulement j'avais votre âge, je ne voudrais jamais grandir ! »
Bir an önce büyümeye ve kendinizi büyük göstermeye çalışmayın. Her yaş zamanında güzeldir.
||||||||arbeitet nicht||||
Ne vous efforcez pas de grandir et de paraître plus grand plus tôt que prévu. Chaque âge a sa beauté.