Başarılı ve Başarısız İnsanlar Arasındaki Farklar
Differences between Successful and Unsuccessful People
Hep başarılı olmak istiyorsun ama merak ediyorsun
You always want to be successful but you wonder;
Вы всегда хотите быть успешным, но вам интересно
acaba başarı tesadüfi olarak mı ortaya çıkıyor
Does success happen by chance
Интересно, случается ли успех случайно?
yoksa arkasında ciddi bir emek ve çaba mı var?
or is there a serious labor and effort behind it?
Или за этим стоят серьезные усилия и усилия?
Bu videoda sana
başarılı ve başarısız insanlar arasındaki farklardan bahsetmek istiyorum.
Başarılı ve başarısız insanlar arasındaki
One of differences between successful and unsuccessful people is to guarantee and take a risk
en büyük farklardan bir tanesi
garanticilik ve risk almadır.
guarantees and risk-taking.
гарантии и принятие риска.
Garantici insanlar genelde yeni şeylerden korkarlar
Guarantee people are afraid of new things, avoid risk
Гарантированные люди часто боятся новых вещей.
risk almaktan ölümüne kaçarlar ve böyle olunca
they avoid risk-taking to death, and when that happens
они бегут на смерть от риска и когда это происходит
elindekini kaybetmekten çok korktukları için
because they are so afraid of losing what they have.
потому что они так боятся потерять то, что имеют
yeni şeyler kazanamazlar genelde.
they don't usually gain new things.
Ama risk alan insanlar
But people who take risks, they face with getting possibility beside losing possibility.
kaybetme ihtimaliyle beraber kazanma ihtimalini de beraber yaşarlar
kazananlar genelde risk alanlardır
winners are usually risk takers
победители часто рискуют
başarılı olanlar da böyle.
Also successful people are like this.
Так же и успешные.
Etrafındaki başarısız insanları düşünmeni istiyorum senden.
I want you to think unsuccessful people in your around.
Я хочу, чтобы вы подумали о неудачниках вокруг вас.
Bu insanların ortak özelliklerinden bir tanesi
Eines der gemeinsamen Merkmale dieser Menschen ist
One of these people's common feature is that
Одна из общих черт этих людей
devamlı insanlardan bahsediyor olmalarıdır.
ist, dass sie immer über Menschen sprechen.
they always mention other people.
Они всегда говорят о людях.
Dedikodu yapıyorlardır o şöyle yaptı o böyle yaptı
They gossip like this: "Hey, he is bla bla, he does bla bla.
dertleri ve düşünceleri insanlar ve onların yaptıklarıdır.
их проблемы и мысли - это люди и то, что они делают.
Ama bi de başarılı insanları düşün.
But, lets think about the successful people;
Но подумайте об успешных людях.
Başarılı insanlarsa olayları düşünüyor fikirleri değerlendiriyor
The successful people think about the cases,
Успешные люди думают о событиях и оценивают идеи.
fırsatlara bakıyor
look for the opportunuties.
başarılı insanın başarısının arkasındaki
One of the biggest factors behind the successful people's success is this situation.
за успехом успешного человека
en büyük etmenlerden birisi bu durum.
Это один из самых больших факторов.
Başarılı insanlar genelde kendileriyle barışık insanlar
Erfolgreiche Menschen sind in der Regel mit sich selbst im Reinen.
Успешные люди, как правило, довольны собой.
ve yaptıkları hatalardan dersler çıkartıyorlar.
und aus ihren Fehlern lernen.
And, they take lessons from their mistakes.
Bir hata yapılıyorsa ortada
Wenn ein Fehler gemacht wird, ist er offensichtlich
If there is a mistake and he has some part from the mistake,
ve onun payı varsa sahipleniyor
und wenn er einen Anteil hat, gehört er ihm.
и если у него есть доля, он владеет ею
ve ben nerede hata yaptım diyor
and he asks '' how did i make this mistake?''
и он говорит, где я ошибся
başarılı olmak için bundan deneyim ve ders çıkarmaya bakıyor.
he tries to have experience and take lesson from the mistake
он стремится учиться на опыте и уроках, чтобы добиться успеха.
Başarısız insanlarsa,
bakıyor ve başkasını suçluyor
look and blame other people.
ya o olmasaydı ben neler yapıcaktım biliyor musun
Wissen Sie, was ich ohne ihn getan hätte?
ты знаешь, что бы я делал без него
o öyle yaptı şu böyle yaptı
он сделал это он сделал это
sorumluluğu dersi başkasının üzerine atıyor ve
er schiebt die Schuld für die Lektion auf jemand anderen.
He blames other people.
перекладывает ответственность за урок на кого-то другого и
bundan dolayı başarısız oluyor biraz da.
und das ist einer der Gründe, warum er scheitert.
вот почему это немного терпит неудачу.
Başarısız insanlar denemekten ve hata yapmaktan korkmuyorlar.
Erfolglose Menschen haben keine Angst davor, sich auszuprobieren und Fehler zu machen.
Неудачники не боятся пробовать и ошибаться.
Durmadan deniyorlar durmadan hata yapıyorlar
They always try,
Они продолжают пытаться, они продолжают делать ошибки
ve bir süre sonunda eninde sonunda başarıya ulaşıyorlar.
И через некоторое время им это в конце концов удается.
Ama başarısız insanların en büyük korkusu başarısız olmak
Aber die größte Angst der Erfolglosen ist es, zu versagen.
Но самый большой страх неудачников — потерпеть неудачу.
ve bundan dolayı başarısız oluyorlar.
und deshalb scheitern sie.
So, they become unsuccessful.
и поэтому они терпят неудачу.
Ne kadar ironik değil mi?
It is ironic, isn't it? :)
Belki seninde duyduğun hikayeden bahsetmek istiyorum.
Ich möchte Ihnen eine Geschichte erzählen, die Sie vielleicht schon gehört haben.
I want to tell a story that you maybe heard it
Bir ayakkabı firması Afrika'ya bir temsilci gönderir
A shoe company sends a representative to Africa.
orayı araştırmasını ve
They want him to search there
piyasa olanaklarını ve pazarlama olanaklarını
and want him to report marketing opportunuties
kendisine bildirmesini söyler.
um ihm Bescheid zu geben.
The first representative that they sent,
İlk gönderdikleri temsilci bir süre sonra olumsuz bir ses tonuyla merkezi arar
Der erste Vertreter, den sie geschickt haben, ruft das Zentrum nach einer Weile mit einem negativen Ton an
Первый посланный ими представитель через некоторое время звонит в центр с негативным тоном.
der ki efendim burada hiç kimse ayakkabı giymiyor.
Er sagt, Sir, niemand hier trägt Schuhe.
Dolayısıyla biz burada ayakkabı satamayız.
so we can't sell shoes here.''
Firma o kişiyi çağırır ve yeni birisini gönderir.
Das Unternehmen ruft die betreffende Person an und schickt eine neue Person.
The company calls back him
Yeni gönderdikleri temsilci
kısa bir süre sonra heyecanlı bir ses tonu ile
calls the center excitedly so soon.
genel merkezi arar efendim
üretimi iki üç katına çıkartın. Burada hiç kimse
die Produktion verdoppeln oder verdreifachen.
''Sir, make the production double-triple up
удвоить производство. здесь никого
ayakkabı giymiyor buraya çok fazla
er trägt hier nicht allzu oft Schuhe
nobody wears shoes here.
не носите обувь здесь слишком много
ayakkabı satabiliriz. İşte başarılı ve başarısız.
Можем продать обувь. Здесь есть успешные и неудачные.
İnsanların bakış açılarının farkı biraz da bu.
Это разница во взглядах людей.
Başarılı insanlar çok fazla olumlu bakarken
Erfolgreiche Menschen haben eine sehr positive Einstellung
Успешные люди выглядят слишком позитивно
hep bardağın olumlu tarafını görebilirken
Ich kann immer die positive Seite des Glases sehen.
always try to see the full part of the glass;
Хотя всегда можно увидеть положительную сторону стекла
başarısız insanlar negatifi görme eğilimindedirler. İnsanları dinlemek ve onlara önem vermek
Erfolglose Menschen neigen dazu, das Negative zu sehen. Menschen zuhören und sich um sie kümmern
unsuccessful people tend to see the negative.
неуспешные люди склонны видеть негатив. Слушать людей и заботиться о них
hem insan ilişkilerinde hem de iş hayatında kazanmanın
sowohl in menschlichen Beziehungen als auch im Geschäftsleben zu gewinnen
is the one of the biggest key in both personal relations and business life.
зарабатывать как в человеческих отношениях, так и в деловой жизни.
en büyük anahtarlarından bir tanesidir.
ist einer der wichtigsten Schlüssel.
Başarılı insanlar önce bir durum olduğu zaman
Erfolgreiche Menschen erkennen zuerst, dass eine Situation
firstly listen the other person till the end in a case.
önce karşısındakini sonuna kadar dinler. Bütün mevzuyu anlamaya çalışır karşısındakine önem verir.
Erstens hört er seinem Gesprächspartner bis zum Ende zu, versucht, ihn in seiner Gesamtheit zu verstehen, und schenkt ihm Aufmerksamkeit.
Во-первых, они выслушивают другую сторону до конца. Он пытается понять весь предмет и придает значение другому человеку.
Bu insan ve iş kazanmanın en büyük
Dies ist der beste Weg, um Menschen und Unternehmen zu gewinnen.
This is one of the biggest key of human relationship and overcome the business life.
anahtarlarından birisi.
Başarısız insanlarsa çok fazla konuşurlar
Erfolglose Menschen reden zu viel
çok fazla boş konuşurlar bu da
başarılı ve başarısız insanlar arasındaki en büyük farklardan bir tanesi.
Одно из самых больших различий между успешными и неуспешными людьми.
Gelelim en önemli soruya.
Kommen wir zu der wichtigsten Frage.
Now, here is the most important question:
Подходим к самому главному вопросу.
Peki sen hangi gruba dahilsin?
Başarılı olanları mı başarısız olanlara mı?
The successful ones? or the unsuccessful ones?
Bu sorunun cevabını yorumlar kısmında cevap verebilirsin.
Sie können diese Frage im Kommentarbereich beantworten.
Вы можете ответить на этот вопрос в разделе комментариев.
Beni dinlediğin için çok teşekkür ediyorum. Kendine çok iyi bak görüşmek üzere.