×

Używamy ciasteczek, aby ulepszyć LingQ. Odwiedzając stronę wyrażasz zgodę na nasze polityka Cookie.


image

Beyhan Budak, Mutlu Olmanı Engelleyen 10 Şey

Mutlu Olmanı Engelleyen 10 Şey

merhaba sevgili dostum özellikle son yıllarda

sıklıkla gündemimizi meşgul eden konulardan birisi

mutluluğa ulaşma hali çoğu insan için

mutluluk kayıp bir hazine gibi ve buna ulaşmak adına elinden

gelen her şeyi yapıyor ama benim gözlemlediğim şöyle bir şey var mutluluk bir amaç değil bir sonuç

hayatta yaptığımız şeyler sonucunda ortaya çıkan bir hissiyat

ve bu videoda sana nasıl mutlu olursun

sorusunun cevabını vermek istemiyorum sadece

kendi içinde düşüncelerinde davranışlarında

mutlu olmana hangi şeyler sebep oluyor engel oluyor

bunlardan bahsetmek istiyorum sana mutlu olmana

engel olan şeylerin başında herkesin sana uymasını

beklemek gelebilir bu ne demek hayatta

hepimizin bir aile kültürü var toplumsal kültürü var

ve kişilik yapısı var bunun neticesinde hayata bir

bakış açımız

davranış ritüelimiz oluşuyor sonrasında

ortaya koyduğumuz bu hayat kurallarımız

kendi bakış açımızı diğer insanlara uygulamaya

çalıştığımız zaman ya da herkesin bizim gibi düşünmesini

bizim gibi davranmasını beklediğimiz

zaman müthiş bir hayal kırıklığı ortaya çıkıyor

eskilerden birisi bana şöyle demişti beyhan toplum sana

uymayacak sen topluma uyacaksın bazen dediğim gibi

elbette aykırı olabileceğimiz noktalar vardır ama ortalama olan konularda

topluma uymakta ve diğer insanların bizim beklentilerimize

uymaktansa bizim toplum normlarına uymamız

daha mantıklı olacaktır ve bizi bu sıkıntıdan kurtaracaktır bazı insanlarsa hayatta belirli noktalarda

hayalleri vardır şuna sahip olursam

mutlu olacağım arabam olursa mutlu olacağım

evlenirsem mutlu olacağım hayatımda birisi olursa mutlu

olacağım şu işe girersem mutlu olacağım

Türkiye'de şu şehirde yaşarsam ya da dünyada şurada

yaşarsam mutlu olacağım.Bu insanlar

farkında olmadan kendilerini olumsuza

koşullamış oluyorlar niye çünkü eğer ki

sen şu anda sahip olduklarınla mutlu değilsen

ilerde eline ne geçerse geçsin eğer şu an

eksik olan şeyler senin bir şekilde karnını doyurmanı engelliyorsa ya da

ciddi temel eksik değilse eline ne geçerse geçsin şu

andaki mutluluk seviyende devam edeceksin o yüzden

dikkat etmen gereken şey kendini olumsuz koşullamaman

evet belki hayatını başka bir yerde

yaşadığın zaman başka bir işe sahip olduğun zaman

daha iyi bir hale getireceksin ama bu senin

mutluluğun ön koşulu olmamalı.Benim karşılaştığım şöyle

bir durum var bir çok insan rastgele

yaşıyor yani toplumdaki o rüzgar nereye akarsa

herkes sınava mı giriyor kpss'ye mi giriyor sende ona giriyorsun

herkes belirli kurumları mı istiyor

sende o kurumları mı istiyor sende o kurumları istiyorsun.Evet topluma bazı

ortalama noktalarda uyumlu olmak lazım ama

kendi kişiliğin kendi hayat amacın da olması lazım

eğer ki sen hayat amacın olmadan rüzgar nereye

savuruyorsa oraya gidiyorsan bir noktadan sonra

insan içinde şöyle bir duruma geliyor ben burada

ne yapıyorum ne işim var hayat amacım ne yani hayatta aslında amacın olmadan çokta iyi

yerlere bile gelsen içinde bir yerde hep

tatminsizlik durumu oluşacak eminim

karşılaşmışsındır hayatta iyi yerlere geldiği halde

oranın değerini bilmeyen tadını çıkartmayan

yani ne olmuş ki diyen insanlarla beraber

çokta aslında müthiş yerlere gelmese bile

isteyerek gelen hayatının amacına

ulaşan insanları gördüğün zaman onların

gözündeki o tatmin hissini o mutluluk hissini gözlemlediğin

olmuştur o yüzden hayat amacının olması önemli

hayat amacın varsa

nereye gidersen isteyerek gittiğin için ve oranın

hakkını,değerini bildiğin için emin ol daha mutlu oluyorsun

eğer başkalarına bağımlı yaşıyorsan mutlu olma halin de

başkalarına bağımlıdır başkaları

seni onayladığı zaman başkaları seni sevdiği

başkaları seninle vakit geçirdiği zaman mutlusundur

ama hayatın gerçeği bu şekilde akmaz

insanlar bazen seni sevmeyebilirler

insanlar bazen onaylamayadabilirler ya da seninle

ilgilenecek vakitleri de olmayabilir böyle durumda eğer

bağımlıysan mutsuzluğa mahkum olursun

ne yapacaksın peki bu bağımlılık durumunu keşfedip

buraya bir neşter atmak gerekiyor

insanlardan çok şey beklersen ve bağımlı olursan

bu hayatın doğal akışına ters olduğu için seni mutsuz edecektir

bağımlı olma haline dediğim gibi dikkat

etmek gerekiyor.İnsana en büyük emanet bedeni

ve bedeni zihninizden bağımsız zihninizden

bağımsız olarak düşünmek mümkün değil

ama insan özellikle 20'li 30'lu yaşlarında

şöyle düşünüyor bedenime ne yaparsam yapayım bir şekilde

dayanır o katlanır ama sen düzenli uyumazsan

kendine dikkat etmezsen bedenine bakmazsan sağlıklı

yaşamazsan uykuna dikkat etmezsen

bir süre sonra hayat senin için bedenin

yıprandığı için aslında daha zor daha stresli geçmeye

başlar özellikle diyelim ki uyku düzenin yok gecelere

sabahlara kadar oturuyorsun öğlen

belki öğleden sonraya kadar uyuyorsun önüne gelen her şeyi yiyorsun

ve bir bakmışsın kilo almışsın bir bakmışsın

her daim kendini yorgun hissediyorsun bedenin

yıprandığı zaman ruhun ne kadar

böyle mutluluk dolu ya da iyi hislerle

baksa da o bedeninin yorgunluğu ruhunu da

yorucaktır o yüzden mutlu olmak istiyorsan

önce bedenini özen göstereceksin iyi uyuyacaksın iyi yiyeceksin, iyi yaşayacaksın o bir şekilde zaten

onu da katkısı olacaktır bir şekilde karşılığını

bulacaktır.Seni mutsuz eden şeylerin birisi de

yazar değil aktör olman.Bu ne demek hayatta

herkes kendi küçük dünyasında bir senaryo yazıyor

ve kendince kendi hikayesini yazmaya çalışıyor.Eğer ki

sen kendi hikayesini yazanlardan değilde

başkasının sana biçtiği rollerde oynayan birisiysen

bir sonra o rolü sen belirlemediğin için birileri sana dayattığı için ne yapıyorsun kendini mutsuz hissetmeye başlıyorsun.İşte

burada dikkat etmen gereken hayatında

elbette topluma uyacağın şeyler olmakla birlikte kendi

yolunu çizmek zorundasın.Kendin için

bir şeyler yapmak zorundasın.Risk almak zorundasın

yoksa hep birileri sana roller dayatacaktır.

Beyhan şunu yap Beyhan şu sana iyi olacak

yediğine bile karışacaklardır.Beyhan sen şu yemeği yersen

daha iyi olacaktır.Şu rengi giyersen daha iyi olacaktır

ve sen aktör olmayı bir kere kabullendiğin

zaman aa evet haklı o da haklı o da haklı

ama sen neredesin?Sen sadece sana

verilen rolü oynama noktasında kalacaksın.Bu da

senin mutluluğunu ciddi anlamda etkileyecektir.

İnsan nasıl ki bedenine özenli ve itinalı

davranmak zorundaysa ilişkilerine de özenli

davranmak zorunda.Biz özellikle bilmiyorum

bizim toplumumuzda şöyle bir durum var.Bizi sevmeyen

insanlara karşı çok ilgiliyiz.Onlara kendimizi

kanıtlama çabasındayız ama ne zaman ki

etrafımızda bizi seven insanlar var

onlar sanki ilgi istemiyormuş gibi onlara sanki bakım

vermek gerekmiyormuş gibi düşünüyoruz ve bizi seven bizim için değerli olan ve bizim onlar için değerli

olduğumuz insanları ihmal ediyoruz ama

sen ilişkileri böyle iyi insanları ihmal ettiğin zaman

onlar bıraktığın gibi kalmıyor bir bakıyorsun ki

o ilişkiler kötüye gitmeye başlıyor.Uzaklaşıyorsun

ve sonrasında sana iyi gelen

insanlar azalmaya başladıkça mutlu

olma ihtimalin de azalıyor.O yüzden sana iyi gelen

insanları çevrendeki güzel ilişkileri

aynen bir çiçeğe bir ağaca bakar gibi bakman lazım

sulaman lazım ilgilenmen lazım yoksa

onlar gitgide kuruyacaktır.Düşünsene kapalı bir

ortamda rahat koltuğunda oturuyorsun elinde kahven çayın

televizyon izliyorsun ve hayat senin için çok güzel

zannediyorsun ki o konforlu alanından

çıkmadıkça müthiş bir şey bunu mutluluk

zannediyorsun bunu keyif zannediyorsun.Ama o anda

o konforlu alandan risk almadan

çıkmadığın zaman ne oluyor biliyor musun korkuların her tarafını sarıyor ruhunu sarıyor ve sen

iyice aslında gerçek potansiyelini ortaya koymadığın

zaman işte o zaman mutsuzluk virüsü

ruhunun bir tarafından kapsamaya başlıyor.Bundan

dolayı o konforlu alanı içinden

çıkmadığın o koltuğu televizyonun karşısını ekranın

karşısını mutluluk zannetmemelisin dostum.Hayat

mutluluk dışarıda sen kendini zorladığın zaman

o konforlu alanından çıktığın zaman risk aldığın zaman

mutluluk seni bulacak ama orada durursan

geçici bir şekilde iyi hissetsen de

eninde sonunda mutluluk noktasından çok ama

çok uzakta olacaksın.Özellikle bazı insanlar

hayat çok fazla materyalist yaklaşırlar.Keyif

almayı maddi bir şeye o kadar bağlarlar ki

işte hadi gezelim ama paramız yok

ama ben asgari ücretle çalışıyorum ama şu var ama hayat çok

zor ama şöyle şöyle derken o kadar çok maddi

şeyleri düşünür ki insan hayatın

bedava olarak sunduğu şeyleri görmezden

gelmeye görmemeye başlar.Halbuki evet ben şu noktada çok toz pembe bakmıyorum

bu arada hayata elbette para bazı konularda önemli

ama diyelim ki şu anda çok para kazanma

ihtimalin yok ve zengin değilsin ve elinde belli

bir geçim miktarın var kendini belirli bir alana

hapsetmek zorunda değilsin ya da bu konuda eziklik hissetmek

zorunda da değilsin.İnsanlar çok azıyla

beraber bir parka çıkarak da bir yürüyüş yaparak da

ya bir evine demlediği çayı alarakdan

dışarıda bir yerde içtiği zaman bile mutlu olabilir.

Ama sen materyalist bakarsan ve sadece

belli şeyleri yapabilmek için paraya lazımmış

gibi bakarsan sıkışırsın

evin içine hayatın

çok dar alanına sıkışırsın ve mutsuzluk senin tepene

kara bulut gibi çöker dediğim gibi.Burada bir örnek vermek

istiyorum.Bir arkadaşım eşi çalışmıyor

kendisi asgari ücretle çalışıyor ve eşi çok böyle

hayata hakikaten güzel bakan bir kadın

hadi şuraya buraya gidelim.Eşi de erkek olan taraf

şunu diyor ''tatile gidemeyiz,paramız yok,şunu yapamayız,bunu yapamayız''

ya diyor gerekirse arabada yatarız ya da gerekirse günü birlik gideriz

elimizden geleni yaparız erkek zorla ikna

olurken ilk başta bir şekil istemeye istemeye

giderken sonrasında o kısıtlı

zaman dilimlerinde evde yaptıkları hazırlıklarla

o kadar çok güzel yerleri gezdi ki bu insanlar o yüzden dediğim gibi evet maddiyat önemli ama her şeyi de

materyalist bir şekilde görürsen hayatta

çoğu şeyi yapamazsın.Sadece para değil her şey

insanın doğasında mücadele var yani var olan

her şeyi bir şekilde zorlamamız gerekiyor bedenimizi zorlamamız gerekiyor.

zihnimizi zorlamamız gerekiyor

eğer bunu kendi haline bıraktığımız zaman ne oluyor

bedenimiz şişmanlamaya başlıyor.Yağ tutmaya başlıyor.

Zihnimiz köhneleşmeye başlıyor.Hem bedensel anlamda

hem zihinsel anlamda ki bu çürüme hali

mutlu olmamızı engelleyen en temel sebeplerden birisi

evet artık insanlar bedenine birazcık daha

özen gösterebiliyor daha sağlıklı beslenme

eğiliminde ama zihnimizi hala inanılmaz

ihmal ediyoruz.Zihni peki nasıl besleyeceğiz

öğrenerek,geliştirirerek kendisini.Ben artık

artık 30 yaşındayım 40 yaşındayım .İşime başladım

bir şekilde artık benim okumama kendimi

geliştirmeme gerek yok gibi düşünmemen lazım

ne olursa olsun hala okuman gerekiyor

hala bir şekilde araştırman

hala merak etmen gerekiyor.O zihni zorlamak zorundasın.

Zorlamadığın zaman çürüme başlıyor.

İşte çürüme de senin şu hayatta sonrasında

adını koyamadığın mutsuzlukların en temel

sebeplerinden birisi . Zorlamalısın kendini

dostum hem bedensel anlamda hem de zihinsel anlamda

hayatta yoruluyoruz

zihnimiz yoruluyor ve zihnimiz yorulduğu zaman bazen hiçbir şey

yapmadan bir bilgisayarın karşısında

film izleyerek

ya da televizyona bakarak zaman geçirmek gerçekten

çok dinlendirici olabiliyor.Bu senin için ne kadar

keyif vericiyse benim için de öyle ama bazı insanlar

pasif eğlence araçlarıyla her daim

o kadar çok fazla vakit geçiriyor ki hayatın

büyük bir kısmını bu kaplıyor.Bir bakıyorsun ki

çok aslında zihinsel kapasite gerektirmeyen bir oyunda

günde 5-6 saat vakit geçiriyorsun .Televizyonun karşısına

oturuyorsun zaman nasıl geçiyor anlamıyorsun

bir şekilde bilgisayarın başında sosyal medyada belki

5-6 saat 7 saat geçiriyorsun.İşte bu

pasif eğlence araçları

zihnimizi çürütmeye başlıyor ve sen diyorsun ki ben neden mutsuzum çünkü sen zihnini

kullanmıyorsun.Çünkü sen sana zarar veren

alışkanlıklar geliştirmişsin.Bir şekilde pasif

eğlence araçlarını arada dinlenmek için arada

kafanı dağıtmak için kullanabilirsin.Eyvallah bunda

bir sorun yok ama hayatında büyük bir yer kaplıyorsa

bu ciddi bir sorun demektir.Sana

burada bir soru sormak istiyorum.Benim karşılaştığım

durumlarda belirli ölçülerde maddi

yetersizlikleri olan insanlar mutlu olabilirken

o maddi yetersizlik içinde.Çok iyi yerlerde

olan maddi anlamda bir güce sahip olan insanlar da

mutsuzluk da olabiliyor.Sence neden insanlar

daha çok şeye sahip oldukça mutsuz oluyorlar ?

Bu konuda senin yorumlarını çok merak ediyorum.Yorumlarını

yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsin. Beni dinlediğin için teşekkür ediyorum güzel insan.Eğer ki bu

videoyu beğendiysen beğenmeyi ve kanalıma abone değilsen

abone olmayı unutma.Kendine çok iyi davran görüşmek üzere...

:)

Mutlu Olmanı Engelleyen 10 Şey 10 Dinge, die Sie daran hindern, glücklich zu sein 10 Things That Stop You From Being Happy

merhaba sevgili dostum özellikle son yıllarda ||my dear friend|||

sıklıkla gündemimizi meşgul eden konulardan birisi ||||topics|

mutluluğa ulaşma hali çoğu insan için to happiness|||||

mutluluk kayıp bir hazine gibi ve buna ulaşmak adına elinden

gelen her şeyi yapıyor ama benim gözlemlediğim şöyle bir şey var ||||||I've observed|||| mutluluk bir amaç değil bir sonuç

hayatta yaptığımız şeyler sonucunda ortaya çıkan bir hissiyat |||||||feeling

ve bu videoda sana nasıl mutlu olursun

sorusunun cevabını vermek istemiyorum sadece the question||||

kendi içinde düşüncelerinde davranışlarında ||in their thoughts|

mutlu olmana hangi şeyler sebep oluyor engel oluyor

bunlardan bahsetmek istiyorum sana mutlu olmana

engel olan şeylerin başında herkesin sana uymasını ||||||obey you

beklemek gelebilir bu ne demek hayatta

hepimizin bir aile kültürü var toplumsal kültürü var |||||social culture||

ve kişilik yapısı var bunun neticesinde hayata bir ||structure|||||

bakış açımız |perspective

davranış ritüelimiz oluşuyor sonrasında |our ritual||

ortaya koyduğumuz bu hayat kurallarımız ||||our rules

kendi bakış açımızı diğer insanlara uygulamaya ||our perspective|||

çalıştığımız zaman ya da herkesin bizim gibi düşünmesini |||||||think

bizim gibi davranmasını beklediğimiz ||to behave|

zaman müthiş bir hayal kırıklığı ortaya çıkıyor ||||disappointment||

eskilerden birisi bana şöyle demişti beyhan toplum sana ||||||society|

uymayacak sen topluma uyacaksın bazen dediğim gibi will not fit||||||

elbette aykırı olabileceğimiz noktalar vardır ama ortalama olan konularda |||points|||||

topluma uymakta ve diğer insanların bizim beklentilerimize society||||||

uymaktansa bizim toplum normlarına uymamız rather than||society||

daha mantıklı olacaktır ve bizi bu sıkıntıdan kurtaracaktır |||||||save us bazı insanlarsa hayatta belirli noktalarda ||||points

hayalleri vardır şuna sahip olursam ||||if I become

mutlu olacağım arabam olursa mutlu olacağım

evlenirsem mutlu olacağım hayatımda birisi olursa mutlu if I marry||||||

olacağım şu işe girersem mutlu olacağım |||if I enter||

Türkiye'de şu şehirde yaşarsam ya da dünyada şurada |||if I live||||

yaşarsam mutlu olacağım.Bu insanlar if I live||||

farkında olmadan kendilerini olumsuza |||negative state

koşullamış oluyorlar niye çünkü eğer ki conditional|||||

sen şu anda sahip olduklarınla mutlu değilsen ||||with what you have||

ilerde eline ne geçerse geçsin eğer şu an |||if it passes||||

eksik olan şeyler senin bir şekilde karnını doyurmanı engelliyorsa ya da |||||||satisfy you|||

ciddi temel eksik değilse eline ne geçerse geçsin şu ||||||if it passes||

andaki mutluluk seviyende devam edeceksin o yüzden ||level||||

dikkat etmen gereken şey kendini olumsuz koşullamaman ||||||not conditioning

evet belki hayatını başka bir yerde

yaşadığın zaman başka bir işe sahip olduğun zaman

daha iyi bir hale getireceksin ama bu senin ||||you will make|||

mutluluğun ön koşulu olmamalı.Benim karşılaştığım şöyle |before|||||

bir durum var bir çok insan rastgele ||||||random

yaşıyor yani toplumdaki o rüzgar nereye akarsa ||society's||||

herkes sınava mı giriyor kpss'ye mi giriyor sende ona giriyorsun ||||KPSS|||||

herkes belirli kurumları mı istiyor ||institutions||

sende o kurumları mı istiyor sende o kurumları istiyorsun.Evet topluma bazı ||||||||||to society|

ortalama noktalarda uyumlu olmak lazım ama |points||||

kendi kişiliğin kendi hayat amacın da olması lazım |personality||||||

eğer ki sen hayat amacın olmadan rüzgar nereye

savuruyorsa oraya gidiyorsan bir noktadan sonra ||||point|

insan içinde şöyle bir duruma geliyor ben burada

ne yapıyorum ne işim var hayat amacım ne yani ||||||my purpose|| hayatta aslında amacın olmadan çokta iyi

yerlere bile gelsen içinde bir yerde hep

tatminsizlik durumu oluşacak eminim insatisfaction|||

karşılaşmışsındır hayatta iyi yerlere geldiği halde you must have encountered|||||

oranın değerini bilmeyen tadını çıkartmayan |its value|||

yani ne olmuş ki diyen insanlarla beraber

çokta aslında müthiş yerlere gelmese bile ||||come (to)|

isteyerek gelen hayatının amacına |||purpose of life

ulaşan insanları gördüğün zaman onların reaching||||

gözündeki o tatmin hissini o mutluluk hissini gözlemlediğin in your eye|||||||

olmuştur o yüzden hayat amacının olması önemli ||||purpose||

hayat amacın varsa

nereye gidersen isteyerek gittiğin için ve oranın |||you went|||

hakkını,değerini bildiğin için emin ol daha mutlu oluyorsun |value|||||||

eğer başkalarına bağımlı yaşıyorsan mutlu olma halin de ||dependent|||||

başkalarına bağımlıdır başkaları |depends on others|

seni onayladığı zaman başkaları seni sevdiği |||||loves you

başkaları seninle vakit geçirdiği zaman mutlusundur |||spent||you are happy

ama hayatın gerçeği bu şekilde akmaz |||||flows

insanlar bazen seni sevmeyebilirler |||may not love

insanlar bazen onaylamayadabilirler ya da seninle ||may not approve|||

ilgilenecek vakitleri de olmayabilir böyle durumda eğer will not have||||||

bağımlıysan mutsuzluğa mahkum olursun |misery||

ne yapacaksın peki bu bağımlılık durumunu keşfedip ||||||discovering

buraya bir neşter atmak gerekiyor ||scalpel||

insanlardan çok şey beklersen ve bağımlı olursan |||||dependent|

bu hayatın doğal akışına ters olduğu için seni mutsuz edecektir

bağımlı olma haline dediğim gibi dikkat |being||||

etmek gerekiyor.İnsana en büyük emanet bedeni |||||trust or gift|

ve bedeni zihninizden bağımsız zihninizden ||your mind||

bağımsız olarak düşünmek mümkün değil

ama insan özellikle 20'li 30'lu yaşlarında ||||but people|

şöyle düşünüyor bedenime ne yaparsam yapayım bir şekilde ||to my body|||||

dayanır o katlanır ama sen düzenli uyumazsan ||endures||||

kendine dikkat etmezsen bedenine bakmazsan sağlıklı |||body||

yaşamazsan uykuna dikkat etmezsen if you don't live|||

bir süre sonra hayat senin için bedenin ||||||your body

yıprandığı için aslında daha zor daha stresli geçmeye ||||||stressful|

başlar özellikle diyelim ki uyku düzenin yok gecelere |||||pattern||

sabahlara kadar oturuyorsun öğlen |||noon

belki öğleden sonraya kadar uyuyorsun önüne gelen her şeyi yiyorsun ||||you are sleeping|||||

ve bir bakmışsın kilo almışsın bir bakmışsın ||||you have gained||

her daim kendini yorgun hissediyorsun bedenin |||||your body

yıprandığı zaman ruhun ne kadar ||soul||

böyle mutluluk dolu ya da iyi hislerle ||||||feelings

baksa da o bedeninin yorgunluğu ruhunu da |||of the body|||

yorucaktır o yüzden mutlu olmak istiyorsan will be tiring|||||

önce bedenini özen göstereceksin iyi uyuyacaksın |your body|||| iyi yiyeceksin, iyi yaşayacaksın o bir şekilde zaten |you will eat||||||

onu da katkısı olacaktır bir şekilde karşılığını ||contribution||||

bulacaktır.Seni mutsuz eden şeylerin birisi de will be||||||

yazar değil aktör olman.Bu ne demek hayatta |||being an actor||||

herkes kendi küçük dünyasında bir senaryo yazıyor |||||scenario|

ve kendince kendi hikayesini yazmaya çalışıyor.Eğer ki

sen kendi hikayesini yazanlardan değilde |||among those who write|

başkasının sana biçtiği rollerde oynayan birisiysen |||roles||

bir sonra o rolü |||role sen belirlemediğin için birileri sana dayattığı için |||||imposed on you| ne yapıyorsun kendini mutsuz hissetmeye başlıyorsun.İşte ||||feel||

burada dikkat etmen gereken hayatında

elbette topluma uyacağın şeyler olmakla birlikte kendi ||you will conform||||

yolunu çizmek zorundasın.Kendin için path||||

bir şeyler yapmak zorundasın.Risk almak zorundasın ||||Risk||

yoksa hep birileri sana roller dayatacaktır. |||||will impose

Beyhan şunu yap Beyhan şu sana iyi olacak

yediğine bile karışacaklardır.Beyhan sen şu yemeği yersen |||||||if you eat

daha iyi olacaktır.Şu rengi giyersen daha iyi olacaktır |||||wear|||

ve sen aktör olmayı bir kere kabullendiğin ||||||accepted

zaman aa evet haklı o da haklı o da haklı

ama sen neredesin?Sen sadece sana

verilen rolü oynama noktasında kalacaksın.Bu da |role|||||

senin mutluluğunu ciddi anlamda etkileyecektir. |your happiness|||

İnsan nasıl ki bedenine özenli ve itinalı |||body|||

davranmak zorundaysa ilişkilerine de özenli to behave||||

davranmak zorunda.Biz özellikle bilmiyorum to behave||||

bizim toplumumuzda şöyle bir durum var.Bizi sevmeyen |in our society||||||

insanlara karşı çok ilgiliyiz.Onlara kendimizi |||we care||

kanıtlama çabasındayız ama ne zaman ki |effort to prove||||

etrafımızda bizi seven insanlar var ||loving||

onlar sanki ilgi istemiyormuş gibi onlara sanki bakım |||they don't want||||

vermek gerekmiyormuş gibi düşünüyoruz ve bizi seven ||||||who loves us bizim için değerli olan ve bizim onlar için değerli

olduğumuz insanları ihmal ediyoruz ama

sen ilişkileri böyle iyi insanları ihmal ettiğin zaman ||||||you've|

onlar bıraktığın gibi kalmıyor bir bakıyorsun ki |you left|||||

o ilişkiler kötüye gitmeye başlıyor.Uzaklaşıyorsun ||worsening|||

ve sonrasında sana iyi gelen

insanlar azalmaya başladıkça mutlu ||as they started|

olma ihtimalin de azalıyor.O yüzden sana iyi gelen becoming less likely||||||||

insanları çevrendeki güzel ilişkileri

aynen bir çiçeğe bir ağaca bakar gibi bakman lazım |||||||look|

sulaman lazım ilgilenmen lazım yoksa ||your attention||

onlar gitgide kuruyacaktır.Düşünsene kapalı bir ||will dry out|||

ortamda rahat koltuğunda oturuyorsun elinde kahven çayın ||in your chair||||

televizyon izliyorsun ve hayat senin için çok güzel |you are watching||||||

zannediyorsun ki o konforlu alanından ||||comfort zone

çıkmadıkça müthiş bir şey bunu mutluluk unless you go out|||||

zannediyorsun bunu keyif zannediyorsun.Ama o anda

o konforlu alandan risk almadan ||comfort zone||

çıkmadığın zaman ne oluyor biliyor musun you don't go||||| korkuların her tarafını sarıyor ruhunu sarıyor ve sen ||your side|||||

iyice aslında gerçek potansiyelini ortaya koymadığın |||potential||

zaman işte o zaman mutsuzluk virüsü |||||virus

ruhunun bir tarafından kapsamaya başlıyor.Bundan of your soul|||||

dolayı o konforlu alanı içinden |||area|

çıkmadığın o koltuğu televizyonun karşısını ekranın

karşısını mutluluk zannetmemelisin dostum.Hayat ||you shouldn't think||

mutluluk dışarıda sen kendini zorladığın zaman ||||you pushed|

o konforlu alanından çıktığın zaman risk aldığın zaman ||area|||||

mutluluk seni bulacak ama orada durursan |||||if you stay

geçici bir şekilde iyi hissetsen de ||||if you feel|

eninde sonunda mutluluk noktasından çok ama |||point||

çok uzakta olacaksın.Özellikle bazı insanlar

hayat çok fazla materyalist yaklaşırlar.Keyif |||materialist||

almayı maddi bir şeye o kadar bağlarlar ki ||||||bind|

işte hadi gezelim ama paramız yok ||let's go|||

ama ben asgari ücretle çalışıyorum ama şu var ama hayat çok ||minimum||||||||

zor ama şöyle şöyle derken o kadar çok maddi

şeyleri düşünür ki insan hayatın

bedava olarak sunduğu şeyleri görmezden ||||ignore

gelmeye görmemeye başlar.Halbuki evet ben |not seeing|||| şu noktada çok toz pembe bakmıyorum |||||I'm not looking

bu arada hayata elbette para bazı konularda önemli

ama diyelim ki şu anda çok para kazanma

ihtimalin yok ve zengin değilsin ve elinde belli your chance|||||||

bir geçim miktarın var kendini belirli bir alana ||amount of|||||

hapsetmek zorunda değilsin ya da bu konuda eziklik hissetmek |||||||inferiority|

zorunda da değilsin.İnsanlar çok azıyla |||||with very little

beraber bir parka çıkarak da bir yürüyüş yaparak da

ya bir evine demlediği çayı alarakdan ||||the tea|

dışarıda bir yerde içtiği zaman bile mutlu olabilir. |||drinks||||

Ama sen materyalist bakarsan ve sadece ||materialist|||

belli şeyleri yapabilmek için paraya lazımmış |||||needed

gibi bakarsan sıkışırsın ||you get stuck

evin içine hayatın

çok dar alanına sıkışırsın ve mutsuzluk senin tepene |||||||head

kara bulut gibi çöker dediğim gibi.Burada bir örnek vermek |||descends||||||

istiyorum.Bir arkadaşım eşi çalışmıyor |||spouse|

kendisi asgari ücretle çalışıyor ve eşi çok böyle ||with a salary|||||

hayata hakikaten güzel bakan bir kadın |||looking at||

hadi şuraya buraya gidelim.Eşi de erkek olan taraf ||||Spouse||||

şunu diyor ''tatile gidemeyiz,paramız yok,şunu yapamayız,bunu yapamayız'' |||||||we can't do||

ya diyor gerekirse arabada yatarız ya da gerekirse günü birlik gideriz ||||||||||we go

elimizden geleni yaparız erkek zorla ikna our hands'|||||

olurken ilk başta bir şekil istemeye istemeye while reading||||||

giderken sonrasında o kısıtlı |||limited

zaman dilimlerinde evde yaptıkları hazırlıklarla

o kadar çok güzel yerleri gezdi ki bu insanlar o yüzden |||||visited||||| dediğim gibi evet maddiyat önemli ama her şeyi de |||materialism|||||

materyalist bir şekilde görürsen hayatta materialist||||

çoğu şeyi yapamazsın.Sadece para değil her şey

insanın doğasında mücadele var yani var olan

her şeyi bir şekilde zorlamamız gerekiyor bedenimizi zorlamamız gerekiyor. ||||||our body||

zihnimizi zorlamamız gerekiyor

eğer bunu kendi haline bıraktığımız zaman ne oluyor

bedenimiz şişmanlamaya başlıyor.Yağ tutmaya başlıyor. our body|||||

Zihnimiz köhneleşmeye başlıyor.Hem bedensel anlamda Our mind|||||

hem zihinsel anlamda ki bu çürüme hali |||||decay|

mutlu olmamızı engelleyen en temel sebeplerden birisi |our being|||||

evet artık insanlar bedenine birazcık daha |||body||

özen gösterebiliyor daha sağlıklı beslenme |can show|||

eğiliminde ama zihnimizi hala inanılmaz tendency to||||

ihmal ediyoruz.Zihni peki nasıl besleyeceğiz |||||we will feed

öğrenerek,geliştirirerek kendisini.Ben artık |by developing|||

artık 30 yaşındayım 40 yaşındayım .İşime başladım

bir şekilde artık benim okumama kendimi

geliştirmeme gerek yok gibi düşünmemen lazım ||||not thinking|

ne olursa olsun hala okuman gerekiyor ||||reading|

hala bir şekilde araştırman |||your research

hala merak etmen gerekiyor.O zihni zorlamak zorundasın. |||||||you have to

Zorlamadığın zaman çürüme başlıyor. ||rotting|

İşte çürüme de senin şu hayatta sonrasında |decay|||||

adını koyamadığın mutsuzlukların en temel |you couldn't name|||

sebeplerinden birisi . Zorlamalısın kendini ||You must push|

dostum hem bedensel anlamda hem de zihinsel anlamda my friend|||||||

hayatta yoruluyoruz |we are getting tired

zihnimiz yoruluyor ve zihnimiz yorulduğu zaman |is getting tired|||| bazen hiçbir şey

yapmadan bir bilgisayarın karşısında

film izleyerek |by watching

ya da televizyona bakarak zaman geçirmek gerçekten |||looking at|||

çok dinlendirici olabiliyor.Bu senin için ne kadar |relaxing||||||

keyif vericiyse benim için de öyle ama bazı insanlar |if it gives|||||||

pasif eğlence araçlarıyla her daim |entertainment|||

o kadar çok fazla vakit geçiriyor ki hayatın

büyük bir kısmını bu kaplıyor.Bir bakıyorsun ki ||||covering|||

çok aslında zihinsel kapasite gerektirmeyen bir oyunda ||||||in the game

günde 5-6 saat vakit geçiriyorsun .Televizyonun karşısına ||||your television|

oturuyorsun zaman nasıl geçiyor anlamıyorsun ||||you don't understand

bir şekilde bilgisayarın başında sosyal medyada belki

5-6 saat 7 saat geçiriyorsun.İşte bu ||you spend||

pasif eğlence araçları ||tools

zihnimizi çürütmeye başlıyor ve sen |to rot||| diyorsun ki ben neden mutsuzum çünkü sen zihnini ||||I'm unhappy|||

kullanmıyorsun.Çünkü sen sana zarar veren you're not using|||||

alışkanlıklar geliştirmişsin.Bir şekilde pasif ||||passive

eğlence araçlarını arada dinlenmek için arada entertainment|||||

kafanı dağıtmak için kullanabilirsin.Eyvallah bunda |||you can use||

bir sorun yok ama hayatında büyük bir yer kaplıyorsa ||||||||occupies

bu ciddi bir sorun demektir.Sana

burada bir soru sormak istiyorum.Benim karşılaştığım

durumlarda belirli ölçülerde maddi situations|||

yetersizlikleri olan insanlar mutlu olabilirken ||||can be

o maddi yetersizlik içinde.Çok iyi yerlerde ||insufficiency||||

olan maddi anlamda bir güce sahip olan insanlar da ||||power||||

mutsuzluk da olabiliyor.Sence neden insanlar

daha çok şeye sahip oldukça mutsuz oluyorlar ?

Bu konuda senin yorumlarını çok merak ediyorum.Yorumlarını |||comments||||

yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsin. Beni dinlediğin için teşekkür ediyorum güzel insan.Eğer ki bu

videoyu beğendiysen beğenmeyi ve kanalıma abone değilsen

abone olmayı unutma.Kendine çok iyi davran görüşmek üzere...

:)