Özgüven Eksikliğini Yenmek İstiyorsan İzle!
Merhabalar sevgili dostum. Bugün sana bu videoda utangaçlıkla nasıl baş edebilirsin bunu anlatacağım.
Eğer ki utangaç bir insansan içinde bir yerlerde uyuyan bir ejderha vardır.
Sen kendi hayatında geliştirmeye yönelik bir şey yaptığın zaman bu ejderha uyanır ve seni engellemeye çalışır.
Diyelim ki yeni insanlarla tanışacaksın. Bu ejderha konuşur. Der ki:
"Otur oturduğun yerde. Eğer yeni insanlarla tanışırsan onlar senin yetersiz ve aptal olduğunu düşüneceklerdir."
Sen bir iş başvurusunda bulunacaksındır yine orda devreye girer.
"Bu kadar yetersiz olmanla nasıl da kendine güvenip bir iş başvurusunda bulunuyorsun, otur oturduğun yerde."
Ya da bir sunum yapacaksındır yine ejderha devrede.
Ve konuşur. Durmadan konuşur. "Rezil mi edeceksin kendini.
Otur oturduğun yerde." Bu ejderha senin hayat alanını genişletmeni engeller.
Ve aslında gerçek potansiyelini ortaya koyamazsın.
Gerçek potansiyelini ortaya koyamayınca ne olur?
Tam anlamıyla tatmin edici bir hayat yaşayamazsın. İçinde her daim bir ukte kalır.
İşte bu ejderhayı susturmanın yolundan bahsedeceğim sana bu videoda.
Sana güzel bir haberim var.
Bu ejderha denilen yaratık çok da hızlı ve seri hareket edebilen bir yaratık değil
Şimdi diyelim ki sen bir adım atacaksın.
Bir mağazaya gireceksin, bir şey denemek istiyorsun ya da yeni birisiyle tanışmak istiyorsun.
O an böyle bir adım atacaksın ya eğer ki çok fazla düşünürsen utangaçlık çukuruna düşersin
Ve ejderha bu noktada sana yetişir, seni engeller.
Kafana koyduğun bir şey var. Bir insanla mı tanışacaksın, birisinden mi hoşlanıyorsun uzun uzadıya planlar yapma.
Çok fazla düşünme. Yap gitsin.
Böyle olunca o ejderha sana yetişene kadar sen çoktan o adımı atmış olursun.
Ve kendini ortaya koymuş olabilirsin.
Seviyorsan söyle, konuşmak istiyorsan konuş ya da bir kıyafeti denemek istiyorsan dene gitsin..
Ne olacak ki en kötü.
Şimdi ejderha diyoruz ama bu ejderha durduk yere uzaydan gelmedi.
İçinde bir yerlerde çocukluk çağından kalma aslında bu.
Yeri gelir annen olur, yeri gelir baban olur, yeri gelir öğretmenin olur cezalandırıcı, durmadan eleştiren bir ses vardır bu ejderhanın kaynağı.
Ve sen şu an o insanlarla yaşamasan bile o ses durmadan kendini tekrar eder.
Durmadan eleştirir seni.
Şöyle yapmalısın, böyle yapmalısın. Eksiksin, hata yapmamalısın, mükemmel olmalısın gibi. Ve bu ejderha böyle bir ortamda büyür, güçlenir.
Normalde herkesin ejderhası vardır ama eğer geçmişinde böyle bir ebeveyne sahipsen senin ejderhan çok kuvvetlidir.
Ve utangaçlığının arkasında bu vardır.
Bir hata yaptığın zaman, olumsuz şeyler olduğu zaman kendine şefkat göstermelisin.
Genelde insanlar başkalarına daha şefkatli olma eğilimindedir.
Ama kendileri söz konusu olduğunda çok daha fazla acımasız olabilirler.
Diyelim ki sunuma çıktın ve o an sesin titredi, yüzün kızardı.
Kendini kötü hissettin ve durmadan sonrasında kendini acımasızca eleştirdin.
Aptalsın, beceriksizsin, yapamıyorsun, edemiyorsun. Durmadan, durmadan
Peki, tam tersi şekilde düşünelim.
Başka bir arkadaşın senin yanına gelseydi ve deseydi ki "Ya Beyhan ben sunuma çıktım orada sesim titredi."
Ona ne söylerdin? Eminim ona çok şefkatli olurdun.
Bir de insan kötü bir şey yaşadığı zaman şöyle bir yanılgıya düşüyor.
Bir tek bunu ben yaşıyorum. Bir tek ben böyle hatalar yaşıyorum.
Bir tek ben böyle utangaçlık yaşıyorum.
Şunu unutma senin yaşadığın problemi yaşayan milyonlarca insan var ve enteresan bir şekilde hepsi aynı şeyi düşünüyor.
Bir tek bunu ben yaşıyorum gibi. Düşün herkeste böyle şeyler var.
Bunu düşününce insan rahatlıyor.
Bazen de şunu fark ediyorum utangaç insanlarda.
Etraflarında bu insanların utangaçlığını besleyecek kişiler, ilişkiler oluyor.
İnsanların kendisini koruması lazım. Sınırlar çizmesi lazım.
Ama senin etrafında durmadan seni aşağılayan, durmadan hatalarını bulan, eleştiren bir insan varsa sen kendini daha fazla utangaç hissedersin.
Çünkü utangaçlık bir yara gibidir -açık bir yara- sen bu konuda kendini geliştirdikçe ya da bir girişimlerde bulundukça bu yarayı kapatma yolunda ilerlersin.
Ama etrafında seni küçümseyen, aşağılayan, hor gören, durmadan eleştiren birisi hâlâ varsa, o yara bir türlü kapanmaz.
Bu insanları eğer fiziksel olarak uzaklaştırabiliyorsan hayatından uzaklaştır.
Uzaklaştıramıyorsan da duygusal anlamda bir bariyer kurmalısın.
Bu nasıl olacak, duygusal bariyer? Şöyle düşünmelisin; bu insanlar böyle davranıyorlarsa sana, genelde kendi içlerinde bir problem vardır. Seninle çok ilgili değildir. Diyelim ki yeni insanlarla tanışacaksın ve utangaç bir insansın.
Bunu saklamaya çalıştığın zaman utangaç olduğunda hissettiğin kaygının iki katını yaşarsın.
Hem utangaçlığın sana verdiği bir kaygı var hem de ben utangaç görünmemeliyim durumunun kaygısı var.
Ben şöyle diyorum sana. İtiraf et gitsin.
Ben sunumlara çıktığımda bile eğer çok heyecanlıysam, kendimi gergin hissediyorsam oradaki kalabalığa söylerim.
Şu anda çok heyecanlıyım, ben utangaç bir insanım diye.
Ve inanamazsın karşı taraf-eğer karşında psikopat insanlar yoksa-inanılmaz anlayışlılar.
Onlar gülüp geçiyorlar. Onlar seni, senin kendini önemsediğin kadar önemsemiyorlar.
Hep o içindeki ses diyor ya ejderha "Bak herkesin gözü senin üzerinde"
Yok öyle bir şey ya. Herkes kendi derdinde, kimse sana bakmıyor.
Ve sen kendini saklama, nasılsan öyle ol. Utangaç mısın, bunu ortamda söyleyebilirsin
"Ya ben utangaç bir insanım." Etrafındaki insanların hoşgörülü tavırları seni şaşırtacak.
Utangaçlığın arkasında hep bir kehanet vardır. Bu kehanet şöyle söyler: "Sen bir şeyler yapacaksın ve rezil olacaksın sonrasında. Sen bir şeyler yapacaksın ve insanlar seni küçümseyecek, aşağılayacak "
Bu kehanetin gerçekliğini test etmeye ne dersin.
Hep korkuyorsun ya aptal gibi görünmekten, yanlış şeyler yapmaktan, rezil olmaktan.
Bilerek bu durumla yüzleşmek istemez misin?
Ben şöyle diyorum: Kendine yapması saçma olan ve sana kesinlikle zarar verme ihtimali olmayan on tane şey bul.
Örnek veriyorum. Otobüsle gidiyorsun mesela yandaki teyzenin okuduğu kitaba ya da gazeteye kitap güzel mi, bana önerir misin?
Ya da ayağındaki ayakkabıyı gösterip güvenilir bir insana-saçma sapan bir insana kesinlikle sormamalısın-ya teyze ayakkabım güzel olmuş mu sence yakışmış mı pantolonumla, uymuş mu, diye sorabilirsin.
Ya da Ankara'dasın mesela yolda yürüyorsun bağırabilirsin kendi kendine. Ya Ankara seni çok seviyorum, diye.
Bunun gibi on tane saçma şey ama bu saçma şey sana zarar verme ihtimali olmayan şey olması lazım.
On tane şeyi listeliyorsun ve bunları yapıyorsun.
Bu saçma şeyleri yapınca şunu fark edeceksin: Utangaçlıktan kurtulmak ne kadar güzel bir şeymiş.
Rezil olmak, sen rezil olduğunu düşünürsen öyleymiş.
Eğer sen rezil olduğunu düşünmüyorsan hiç öyle bir durum yokmuş. Bunu denemeni kesinlikle öneriyorum.
Peki, sen ne yapıyorsun utangaçlığını yenmek için? Kullandığın teknikleri videonun yorumlar kısmında yazabilirsin.
Eğer ki bu videoyu beğendiysen beğenmeyi ve faydalı olabileceğini düşündüğün arkadaşlarınla paylaşmayı unutma. Son olarak eğer ki yeni yüklediğim videolardan hemen haberdar olmak istiyorsan bildirimleri açmayı da unutma.
Kendine iyi bak, görüşmek üzere.