×

Używamy ciasteczek, aby ulepszyć LingQ. Odwiedzając stronę wyrażasz zgodę na nasze polityka Cookie.

image

TEDx Turkey, İyi Hissetmeyi Seç | Ozanser Uğurlu | TEDxMETUAnkara

İyi Hissetmeyi Seç | Ozanser Uğurlu | TEDxMETUAnkara

Çeviri: Zisan Bas Gözden geçirme: Figen Ergürbüz

Hadi, hadi Ankara bir elleri göreyim. Alkışları göreyim.

Hadi enerjiniz tükendi mi ya?

Tabii, otur otur laktik asit birikti.

Hemen atacağız.

Kaldır kolları, kaldır kolları.

Laktik asidi atmanın en kolay yolu açma germe yapmaktır

şöyle iyice gökyüzüne ulaşırcasına göreyim elleri, hazır elleri kaldırmışken

pençeleri hazırlayalım üçe kadar sayacağım, kükreyeceksiniz.

Hadi bakalım Ankara

Bir, iki, üç!

İyi sayılır ama ben bir örnek göstereyim onu yapalım.

Kükreme dediğimiz şey şöyle bir şey.

Kaldır elleri, pençeler hazır üçe kadar sayıyorum.

Bir, iki, üç!

(Seyirci kükrüyor)

Harikasınız ama aşk olmadan hiçbir şey olmaz. O yüzden de bir tane romantik kükreme alacağız.

Romantik kükremeye örnek gösteriyorum çünkü romantik kükreme deyince herkesin kafasında başka bir şey canlanıyor.

Romantik kükreme şöyle bir şey.

Hadi bakalım kaldır elleri Ankara pençeler hazır.

Üçe kadar sayıyorum romantik kükreme için.

Bir, iki, üç!

Harikasınız, alkış.

(Alkışlama)

Bendeniz bir psikoloğum.

2000 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesİ psikoloji bölümünden mezun oldum asıl çalışma alanım: performans.

Bugün size gelgit dediğimiz şeyin psikolojide

nasıl yönetileceğini anlatacağım.

Böyle bir iyi hissetme, bir kötü hissetme hâli gün içerisinde.

Herhangi bir şey olur ve yaşarsınız problem değil.

Önemli olan onu yönetmek.

Onu yönetebilmek için beynimiz nasıl çalışıyor bir bakalım.

Elimizi ensemize koyalım

şu anda hayvan beyninize dokunuyorsunuz.

Elimizi bir alnımıza koyalım.

Şu anda insan beyninize dokunuyorsunuz.

Aralarındaki oran korkunç

%96 hayvan beyin %4 insan beyin.

%96'sı olumsuzun peşinden koşuyor.

Çünkü seni hayatta tutmaya çalışıyor.

O yüzden de kötü hissetmeye zemin çok müsait.

Hele hele kötü hissettiğinde, o duyguya bir de tutunursan.

İşte o zaman işler karışıyor.

Peki nasıl olacak da tutunmayacağız?

İlk yapmamız gereken şey, kendini kötü hissettiğinde insan vücudu içe kapanır. Onun için hemen hareketlendirmek gerekiyor

Deneyelim, elleri yumruk yap kaldır havaya.

Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi sekiz, dokuz, on!

İndir, şimdi gelseler tükürükten örnek alsalar çoktan serotonin ve endorfin salgıladın bile.

O yüzden kendini kötü hissettiğinde hemen kalk, hareketlen.

Açma germe yap, en iyisidir.

Şimdi tabi, kendini kötü hissettiğinde sana seni iyi hissettirebilecek birisiyle

keşke konuşabilsen yüz yüze olursa çok iyi

ama olmadı hemen aç telefonu, sana seni iyi hissettirecek birisiyle konuş.

Ben bir gün böyle çok yoğun çalışıyorum, işler güçler

uçaklar koşturmaca, sahneye çıkacağım insanlara enerji vermem lazım.

Anamı aradım, iyi hissettirir değil mi anne sesi?

Aradım "nasılsın annem?" dedim, "kötüyüm" dedi.

(Gülüşme)

"Ne oldu" dedim ya, işte "buram ağrıyor şuram ağrıyor"

Girmedim topa, olumsuz ya baktı ben topa girmiyorum.

"Baban da kötü" dedi.

(Gülüşme)

"Ne oldu anne?" dedim

"Doktorun verdiği ilaç işe yaramadı" dedi.

Anlattı, anlattı Ben gene girmedim topa.

"Fatma teyzen de çok hasta" dedi.

(Gülüşme)

Fatma teyzeyi tanımıyorum iki dakika dinledim.

Baktı ben yine topa girmiyorum.

Dedi ki "Türkiye'nin durumu nereye gidiyor?" Ben yine topa girmeyince ''Buzlar eriyor ne yapacağız?'' dedi.

Global bir sorun

dedim ki "Anne bak, ben kendimi iyi hissetmek için seni aradım"

"Sen neler yapıyorsun, bir kural koyalım üç olumsuza bir olumlu anlat."

Düşündü, düşündü bir şey bulamadı.

Dedim ki "Ben sana yardım edeyim"

"Sen dün gece yattın uyudun sabah uyandın değil mi anne?" dedim.

"Evet" dedi "Bazı insanlar dün gece yattı uyudular"

"ve sabah uyanamadılar" Uzunca bir sessizlik oldu.

Sonra annem dedi ki "Sen benim ölmemi mi istiyorsun?"

"Anne" dedim "eyvah eyvah" Elbette sorunlarla başa çıkmak için

sevdiğimiz insanların sorunlarını dinleyeceğiz ama iyi hissetmek için

bir şeyler yapmak lazım bak kötü hissettiğinde dinlediğin müzik çok önemli.

Şu müzikleri dinleme.

Şarkıyı biliyor muyuz?

Hadi hep beraber söyleyelim mi?

Hadi, her şey karanlık nerede insanlık kula kulluk edene, yazıklar olsun!

Hadi geliyor.

Allah Allah!

Hoppa! Eyvah!

Abi ne yaptık ya?

Bu bizi iyi hissettirmez bir gün seminerdeyiz bu şarkıyı çaldım.

Bir hanımefendi itiraz etti. Dedi ki, bu şarkı çok iyi bir şarkı.

Dedim ki şarkıya iyi kötü demiyorum ama bu şarkının sözleriyle bir yere

gidemeyiz, hemen çevirdi dedi ki ben zaten sadece müziğini dinliyorum.

Ha dedim yani beyin yolda ikiye ayırıyor bunları, bak bende ki alternatif bu.

Eller, hadi Ankara!

Hop, hop hadi!

İyi değil mi, daha iyi değil mi?

Hop!

Evet arkada dans edenler görüyorum.

Hadi, eller, eller, eller!

Evet harikasınız! Bu bizi hareketlendirir ya.

Bunları deneyelim yani.

Peki, şimdi kendini kötü hissettiğinde böyle bir "of of" çekme hikâyesi vardır. Hemen deneyeceğiz üçe kadar sayacağım, "of of" çekeceğiz.

Bir, iki, üç!

Seyirci: of of

Bu ne arkadaş dokunsak ağlayacaksınız ya.

Bak of of çektin mi patinaja girersin ben de alternatif var hadi hazırla.

Hadi hadi hadi, sesleri duyayım hadi, bir, iki, üç!

Oley! Hadi hep beraber yapıyoruz hadi hazır mısınız? Bir, iki üç!

Seyirci: Oley! Hadi bir daha!

Seyirci: Oley! Hadi bir daha!

Seyirci: Oley! İşte bununla kalkarsan, yola çıkarsan

her şey daha güzel olacaktır. Peki kendini kötü hissettin

iyi bir nefes bizi kendimize getirir.

Üçe kadar sayacağım, bir nefes alacağız sonra bırakacağız, hadi.

Bir, iki, üç!

Al

Bırak

Bak iyidir, geçen gün seminerde biri böyle yapıyor. Dedim ne yapıyorsun? Daha iyi gelir diye tuttum dedi.

Yapma dedim ya yapma.

Bak kendini kötü hissettiğinde beynini o esnada içine girdiği

o düşünce çemberinden çıkartman gerekiyor hani derler ya

10'a kadar say, derin nefes al diye.

Bence derin nefes alırken bir de böyle elini şıklat ki başka

bir uyaran daha gönder beynine. Hadi, hadi, hadi

Daha güçlü, sesi duyayım Hadi, hop!

Hop! Haydi!

Ee Ankara'dayız, Ankara'nın bağları olmadan olmaz. Hop, hop!

Yine görüyorum bazıları oynuyor galiba.

Hadi, hop hop!

Evet, harikasınız teşekkürler.

Bak mesaj kısa kendini kötü hissettiysen içindeki ritim duygusunu

bir harekete geçir, dans et ama etmiyoruz, düğünden düğüne.

Burada da böyle ilginç sohbetler oluyor. "Kalkmazsan ölümü gör"

(Gülüşme)

Daha kötüsü var "Kalkmazsan ölümü öp"

Nereye gidiyor bu muhabbet?

Yapmayın yapmayın.

Şimdi biz tabii teması seven varlıklarız, temas edince oksitosin salgılıyoruz,

güven hormonu. Hadi herkes bir birbiriyle el sıkışsın.

Hadi bakalım görelim. Hadi önün, arkan, sağın, solun.

Bir el sıkış.

Harika!

Bak bunu bir adım daha öteye götürelim mi, hadi birbirimize sarılalım.

Hadi, hadi

Tanıdık, tanımadık önemli değil. Harikasınız, harikasınız.

Muhteşem ya, salonun güzelliğine bak.

Çok iyi, çok iyi. Harikasınız.

Şimdi tabii, psikolojik temas da önemli.

Yani birilerine "Günaydın" demek "Merhaba" demek.

Apartmandayız, büyük bir apartman asansöre bindim sabah.

Komşuma rastladım.

"Günaydın" dedim Adam böyle cevap verdi.

Arkadaş, hayvan beyninle değil insan beyninle.

Önemli olan birlikteliği arttırabilmek.

Havalimanında uçuyorum. Orada böyle hani güvenlik kısmında

böyle eşyaları bırakıp geçiyorsun ya hızlıdır orası böyle kavga dövüş falan.

Bir gün böyle tam bekliyorum. Önümdeki kişi boş tepsiyi aldı.

Bana verdi, yardım etti.

Nasıl hoşuma gitti, kendimi çok iyi hissettim. Dönüş uçağındayız ben de deneyeyim dedim, aldım tepsiyi

uzattım adama, böyle yaptı: "Gerek yok kardeş"

Şimdi ben bu ikisinden yola çıkarak bir daha birisine "günaydın" dermiyim? bir daha birisine tepsi falan uzatır mıyım? İşte bu kötüye tutunmak arkadaşlar. Ben günaydın demeye devam ettim.

Ben insanlara yardım etmeye devam ettim.

Kendimizi iyi hissettirir o yüzden bırakmayın.

Hep peşinden koşun bir şeyler yapmak zorundayız.

Ancak, kendini iyi hissetmek için bir şeyler yaparken

dikkat etmen gereken çok önemli bir konu var.

Sana o yaptığın şey, şimdi iyi hissettirir sonra kötü hissettirirse

işler karışıyor. Bak bir gün diyelim ki

kendini kötü hissettin açtın bir otuz beşlik ayran içtin.

Yetmedi üstüne bir de kalem ayran içtin.

Böyle köpüklü köpüklü Oh çok güzel, iyi hissediyorsun.

Sabah bir kalktın, bu hâldesin. Bak bunu yapma.

Bak bunu yapma, bunu yapma. Onun yerine

çok daha iyi şeyler var ne olabilir mesela

hemen deneyelim, küçük bir sınav yapalım.

Size bir iyi hissetme şansı tanıyacağım.

Bakalım değerlendirebilecek misiniz?

Hep beraber şarkıyı söylüyoruz hadi.

Şarkıyı biliyorsunuz, hep beraber şarkıyı söylüyoruz.

Bir rahat pozisyon alın bakalım. Hadi

Hop Mini mini bir kuş donmuştu.

Pencereme konmuştu.

Hareketleri de yapıyoruz hanımlar beyler.

Aldım onu içeriye. Cik cik cik cik ötsün diye.

Pır pır ederken canlandı ellerim bak boş kaldı.

Pır pır ederken canlandı ellerim bak boş kaldı.

Hadi bakalım, alkışlarla devam edelim. Şarkı çok iyi gidiyor.

Hadi, hadi

Mini mini bir kuş donmuştu. Pencereme konmuştu.

Mini mini bir kuş donmuştu. Pencereme konmuştu.

Aldım onu içeriye Cik cik cik cik ötsün diye.

Pır pır ederken canlandı ellerim bak boş kaldı.

Pır pır ederken canlandı ellerim bak boş kaldı.

Bravo, alkış!

Harikasınız, harikasınız

Şimdi bir gün tabii ben seminerde bu şarkıyı çaldım.

Bir beyefendi elini kaldırdı dedi ki "Çocuk şarkısıyla mı iyi hissediceğiz?"

Mızmızlamayın arkadaşlar. İyilik, kötülük her yerde.

İyi, kötü hissetmek her an mümkün Mızmızlama ya.

İçinde bir çocuk olduğuna inanıyorsun da, niye bir çocuk şarkısı söylemiyorsun?

Seni kurtaracaksa söyle. Yine bir gün bir seminerde

hanımefendinin biri kaldırdı elini dedi ki "ya hocam" dedi,

"Bu bir ayrılık şarkısı değil mi?" (Gülüşme)

Düşündüm şöyle, "evet" dedim "evet"

"Biz bununla nasıl mutlu olalım nasıl iyi hissedelim?"

Bak artık hanımefendinin o olumsuz bakan böyle kadrajlar

iyice buğulanmış böyle anladın mı çok olumsuz yani.

Yapmayalım böyle, mızmızlamayın kendiniz için bir şeyler yapın.

Önümüz 2017, yılbaşına gireceğiz.

Ben bu kadar büyük bir kalabalığı bir daha denk getiremem. Ben diyorum ki bir yılbaşına girelim.

Bir yılbaşına girelim. Yılbaşı deyince tabii bir Noel baba lazım.

Ben olucam merak etmeyin Şimdi yılbaşı olunca bir de tabii

İyi dilek de lazım.

İhtiyacımız olan şey barış Öyle değil mi?

Ülkemiz için barış, huzur ve mutluluk dileyerek 10'dan geriye sayalım.

Hep beraber 2017'ye girelim mi?

Hadi o zaman hazırsanız

On

Dokuz

Sekiz

Yedi

Altı

Beş

Dört

Üç

İki

Bir

Sıfır

(Alkışlama)

Çok güzelsiniz.

Harikasınız, harikasınız.

Harikasınız.

Bu ülkede bizi bir arada tutan en önemli şey halay.

Tabii bu kadar yükselmişken halay çekmeden hayatta bırakmam.

Bak bende mendili var.

Şimdi genelde halaya çık, çıkma bilmem ne falan.

O biraz sıkıntılı oluyor. Ben sizi hazırlayacağım.

Şu serçe parmaklarını şöyle havaya kaldır tut yanındakinin serçe parmağını.

Hazır mıyız? Müzik geliyor

Hop, harika.

Bak Bin kişilik halay.

Ver biraz ses bana. Hop

Harikasınız.

Biraz hızlanalım halaya.

Bak bak bak. Arkada halayı kurdular bile.

Aferin size.

Harikasınız.

Hop Hadi ön taraf kalk ayağa.

Hop, hop Kalk, kalk, kalk!

Harikasın, harikasın Ankara! Hop!

Çok güzel, çok güzel.

Alkışlar, alkışlar hepinize gelsin hepinize gelsin.

Çok güzelsiniz.

Arkadaşlar

canlı yayınlanan organizasyonumuz

bütün dünyada, yeterli ilgiyi görmüş durumda.

Ben, Tedx, Tedx olalı böyle bir şey gördüğümüze inanmıyorum.

(Alkışlama)

Learn languages from TV shows, movies, news, articles and more! Try LingQ for FREE

İyi Hissetmeyi Seç | Ozanser Uğurlu | TEDxMETUAnkara |||Ozanser Uğurlu|| Wählen Sie, sich gut zu fühlen | Ozanser Uğurlu | TEDxMETUAnkara Choose to Feel Good | Ozanser Ugurlu | TEDxMETUAnkara Choisir de se sentir bien | Ozanser Uğurlu | TEDxMETUAnkara 気分の良い選択|オザンセル・ウールル|TEDxMETUAnkara

Çeviri: Zisan Bas Gözden geçirme: Figen Ergürbüz |Zisan Baş||||| Translation: Zisan Bas Review: Figen Ergurbuz

Hadi, hadi Ankara bir elleri göreyim. Alkışları göreyim. ||||||Applause| Come on, let me see a hand in Ankara. Let me see the applause.

Hadi enerjiniz tükendi mi ya? ||are you out||

Tabii, otur otur laktik asit birikti. |||||built up

Hemen atacağız.

Kaldır kolları, kaldır kolları.

Laktik asidi atmanın en kolay yolu açma germe yapmaktır |lactic acid||||||stretching exercises|

şöyle iyice gökyüzüne ulaşırcasına göreyim elleri, hazır elleri kaldırmışken |||reaching the sky|||||while hands up

pençeleri hazırlayalım üçe kadar sayacağım, kükreyeceksiniz. their claws||||I will count|You will roar.

Hadi bakalım Ankara

Bir, iki, üç!

İyi sayılır ama ben bir örnek göstereyim onu yapalım. |considered|||||||

Kükreme dediğimiz şey şöyle bir şey. Roar|||||

Kaldır elleri, pençeler hazır üçe kadar sayıyorum. ||claws||||counting to three

Bir, iki, üç!

(Seyirci kükrüyor) audience 1|

Harikasınız ama aşk olmadan hiçbir şey olmaz. You are amazing|||||| O yüzden de bir tane romantik kükreme alacağız.

Romantik kükremeye örnek gösteriyorum |roaring|| çünkü romantik kükreme deyince herkesin kafasında başka bir şey canlanıyor. |||||||||comes to mind

Romantik kükreme şöyle bir şey.

Hadi bakalım kaldır elleri Ankara pençeler hazır.

Üçe kadar sayıyorum romantik kükreme için.

Bir, iki, üç!

Harikasınız, alkış.

(Alkışlama) Applause

Bendeniz bir psikoloğum. I am||my psychologist

2000 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesİ psikoloji bölümünden mezun oldum asıl çalışma alanım: performans. |graduated from||main|||

Bugün size gelgit dediğimiz şeyin psikolojide ||swing|||in psychology

nasıl yönetileceğini anlatacağım. |will be managed|

Böyle bir iyi hissetme, bir kötü hissetme hâli gün içerisinde.

Herhangi bir şey olur ve yaşarsınız problem değil. |||||you live||

Önemli olan onu yönetmek. |||manage it

Onu yönetebilmek için beynimiz nasıl çalışıyor bir bakalım. |manage it||||||

Elimizi ensemize koyalım |on our nape|

şu anda hayvan beyninize dokunuyorsunuz. ||||touching

Elimizi bir alnımıza koyalım. ||forehead|

Şu anda insan beyninize dokunuyorsunuz.

Aralarındaki oran korkunç

%96 hayvan beyin %4 insan beyin. |brain||

%96'sı olumsuzun peşinden koşuyor. |the negative||

Çünkü seni hayatta tutmaya çalışıyor. ||||is trying

O yüzden de kötü hissetmeye zemin çok müsait. |||||ground for||suitable

Hele hele kötü hissettiğinde, o duyguya bir de tutunursan. |||||that feeling|||hold onto

İşte o zaman işler karışıyor. ||||get complicated

Peki nasıl olacak da tutunmayacağız? ||||won't hold on

İlk yapmamız gereken şey, kendini kötü hissettiğinde insan vücudu içe kapanır. ||||||||the body|| Onun için hemen hareketlendirmek gerekiyor |||mobilize immediately|

Deneyelim, elleri yumruk yap kaldır havaya. Let's try|hands|fist|||

Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi sekiz, dokuz, on!

İndir, şimdi gelseler tükürükten örnek alsalar |||from saliva||take a sample çoktan serotonin ve endorfin salgıladın bile. |serotonin||endorphin|"you secreted"|

O yüzden kendini kötü hissettiğinde hemen kalk, hareketlen. |||||||get moving

Açma germe yap, en iyisidir. ||||is the best

Şimdi tabi, kendini kötü hissettiğinde sana seni iyi hissettirebilecek birisiyle ||||||||make you feel better|

keşke konuşabilsen yüz yüze olursa çok iyi |you could talk|||||

ama olmadı hemen aç telefonu, sana seni iyi hissettirecek birisiyle konuş.

Ben bir gün böyle çok yoğun çalışıyorum, işler güçler

uçaklar koşturmaca, sahneye çıkacağım insanlara enerji vermem lazım. |hustle and bustle||||||

Anamı aradım, iyi hissettirir değil mi anne sesi? My mom|||||||

Aradım "nasılsın annem?" dedim, "kötüyüm" dedi. ||||"I'm not well"|

(Gülüşme) Laughter

"Ne oldu" dedim ya, işte "buram ağrıyor şuram ağrıyor" |||||||here|

Girmedim topa, olumsuz ya baktı ben topa girmiyorum. ||negative|||||

"Baban da kötü" dedi.

(Gülüşme)

"Ne oldu anne?" dedim

"Doktorun verdiği ilaç işe yaramadı" dedi.

Anlattı, anlattı Ben gene girmedim topa. |||again||

"Fatma teyzen de çok hasta" dedi. |Auntie||||

(Gülüşme)

Fatma teyzeyi tanımıyorum iki dakika dinledim.

Baktı ben yine topa girmiyorum.

Dedi ki "Türkiye'nin durumu nereye gidiyor?" Ben yine topa girmeyince ''Buzlar eriyor ne yapacağız?'' dedi. |||not joining in|the ice|the ice is melting|||

Global bir sorun

dedim ki "Anne bak, ben kendimi iyi hissetmek için seni aradım"

"Sen neler yapıyorsun, bir kural koyalım üç olumsuza bir olumlu anlat." ||||rule|||negative things|||

Düşündü, düşündü bir şey bulamadı.

Dedim ki "Ben sana yardım edeyim"

"Sen dün gece yattın uyudun sabah uyandın değil mi anne?" dedim.

"Evet" dedi "Bazı insanlar dün gece yattı uyudular" |||||||slept

"ve sabah uyanamadılar" Uzunca bir sessizlik oldu. ||"could not wake"||||

Sonra annem dedi ki "Sen benim ölmemi mi istiyorsun?" ||||||my dying||

"Anne" dedim "eyvah eyvah" Elbette sorunlarla başa çıkmak için ||oh no||||||

sevdiğimiz insanların sorunlarını dinleyeceğiz ama iyi hissetmek için |||we will listen||||

bir şeyler yapmak lazım bak kötü hissettiğinde dinlediğin müzik çok önemli.

Şu müzikleri dinleme.

Şarkıyı biliyor muyuz?

Hadi hep beraber söyleyelim mi?

Hadi, her şey karanlık nerede insanlık kula kulluk edene, yazıklar olsun! ||||||servitude|servitude|serving||

Hadi geliyor.

Allah Allah!

Hoppa! Eyvah! Oops! Oh no!|

Abi ne yaptık ya?

Bu bizi iyi hissettirmez bir gün seminerdeyiz bu şarkıyı çaldım. ||||||in a seminar|||

Bir hanımefendi itiraz etti. Dedi ki, bu şarkı çok iyi bir şarkı. ||objected|||||||||

Dedim ki şarkıya iyi kötü demiyorum ama bu şarkının sözleriyle bir yere

gidemeyiz, hemen çevirdi dedi ki ben zaten sadece müziğini dinliyorum. we can't go||turned|||||||

Ha dedim yani beyin yolda ikiye ayırıyor bunları, bak bende ki alternatif bu.

Eller, hadi Ankara!

Hop, hop hadi!

İyi değil mi, daha iyi değil mi?

Hop!

Evet arkada dans edenler görüyorum.

Hadi, eller, eller, eller!

Evet harikasınız! Bu bizi hareketlendirir ya. ||||motivates us|

Bunları deneyelim yani.

Peki, şimdi kendini kötü hissettiğinde böyle bir "of of" çekme hikâyesi vardır. Hemen deneyeceğiz üçe kadar sayacağım, "of of" çekeceğiz. |we will try||||||we will sigh

Bir, iki, üç!

Seyirci: of of

Bu ne arkadaş dokunsak ağlayacaksınız ya. |||if we touch|you will cry|

Bak of of çektin mi patinaja girersin ben de alternatif var hadi hazırla. |||||skid|||||||

Hadi hadi hadi, sesleri duyayım hadi, bir, iki, üç! ||||hear||||

Oley! Hadi hep beraber yapıyoruz hadi hazır mısınız? Bir, iki üç! Hooray||||||||||

Seyirci: Oley! Hadi bir daha!

Seyirci: Oley! Hadi bir daha!

Seyirci: Oley! İşte bununla kalkarsan, yola çıkarsan ||||||"you set out"

her şey daha güzel olacaktır. Peki kendini kötü hissettin

iyi bir nefes bizi kendimize getirir. ||breath|||

Üçe kadar sayacağım, bir nefes alacağız sonra bırakacağız, hadi.

Bir, iki, üç!

Al

Bırak

Bak iyidir, geçen gün seminerde biri böyle yapıyor. ||||at the seminar||| Dedim ne yapıyorsun? Daha iyi gelir diye tuttum dedi.

Yapma dedim ya yapma.

Bak kendini kötü hissettiğinde beynini o esnada içine girdiği ||||||at that moment||

o düşünce çemberinden çıkartman gerekiyor hani derler ya |thought|circle of thought|take out||||

10'a kadar say, derin nefes al diye.

Bence derin nefes alırken bir de böyle elini şıklat ki başka ||||||||snap your fingers||

bir uyaran daha gönder beynine. Hadi, hadi, hadi |stimulus||||||

Daha güçlü, sesi duyayım Hadi, hop!

Hop! Haydi!

Ee Ankara'dayız, Ankara'nın bağları olmadan olmaz. |"We're in Ankara"||vineyards|| Hop, hop!

Yine görüyorum bazıları oynuyor galiba.

Hadi, hop hop!

Evet, harikasınız teşekkürler.

Bak mesaj kısa kendini kötü hissettiysen içindeki ritim duygusunu |||||felt bad||rhythm feeling|feeling of rhythm

bir harekete geçir, dans et ama etmiyoruz, düğünden düğüne. ||||||||wedding to wedding

Burada da böyle ilginç sohbetler oluyor. "Kalkmazsan ölümü gör" ||||||"If you don't get up"||see

(Gülüşme)

Daha kötüsü var "Kalkmazsan ölümü öp"

Nereye gidiyor bu muhabbet? |||conversation

Yapmayın yapmayın.

Şimdi biz tabii teması seven varlıklarız, temas edince oksitosin salgılıyoruz, |||theme||we are beings||||

güven hormonu. Hadi herkes bir birbiriyle el sıkışsın. trust|trust hormone||||||shake hands

Hadi bakalım görelim. Hadi önün, arkan, sağın, solun. ||||your front|your back|your right side|left side

Bir el sıkış. ||handshake

Harika!

Bak bunu bir adım daha öteye götürelim mi, hadi birbirimize sarılalım. ||||||||||hug each other

Hadi, hadi

Tanıdık, tanımadık önemli değil. Harikasınız, harikasınız. Familiar|didn't know||||

Muhteşem ya, salonun güzelliğine bak.

Çok iyi, çok iyi. Harikasınız.

Şimdi tabii, psikolojik temas da önemli. |||contact||

Yani birilerine "Günaydın" demek "Merhaba" demek.

Apartmandayız, büyük bir apartman asansöre bindim sabah. We are in the apartment||||||

Komşuma rastladım. |I ran into

"Günaydın" dedim Adam böyle cevap verdi. Good morning|||||

Arkadaş, hayvan beyninle değil insan beyninle. ||with your brain|||

Önemli olan birlikteliği arttırabilmek. ||togetherness|increase

Havalimanında uçuyorum. Orada böyle hani güvenlik kısmında At the airport||||||

böyle eşyaları bırakıp geçiyorsun ya hızlıdır orası böyle kavga dövüş falan.

Bir gün böyle tam bekliyorum. Önümdeki kişi boş tepsiyi aldı. ||||||||the empty tray|

Bana verdi, yardım etti.

Nasıl hoşuma gitti, kendimi çok iyi hissettim. Dönüş uçağındayız ben de deneyeyim dedim, aldım tepsiyi |"on the plane"||||||

uzattım adama, böyle yaptı: "Gerek yok kardeş" I handed over||||||

Şimdi ben bu ikisinden yola çıkarak bir daha birisine "günaydın" dermiyim? ||||||||||say bir daha birisine tepsi falan uzatır mıyım? İşte bu kötüye tutunmak arkadaşlar. Ben günaydın demeye devam ettim.

Ben insanlara yardım etmeye devam ettim.

Kendimizi iyi hissettirir o yüzden bırakmayın.

Hep peşinden koşun bir şeyler yapmak zorundayız.

Ancak, kendini iyi hissetmek için bir şeyler yaparken

dikkat etmen gereken çok önemli bir konu var.

Sana o yaptığın şey, şimdi iyi hissettirir sonra kötü hissettirirse |||||||||makes you feel

işler karışıyor. Bak bir gün diyelim ki

kendini kötü hissettin açtın bir otuz beşlik ayran içtin. |||opened up|||35 cl|buttermilk drink|

Yetmedi üstüne bir de kalem ayran içtin.

Böyle köpüklü köpüklü Oh çok güzel, iyi hissediyorsun. |bubbly||||||

Sabah bir kalktın, bu hâldesin. Bak bunu yapma. ||woke up||in this state|||

Bak bunu yapma, bunu yapma. Onun yerine

çok daha iyi şeyler var ne olabilir mesela

hemen deneyelim, küçük bir sınav yapalım.

Size bir iyi hissetme şansı tanıyacağım. |||||give you

Bakalım değerlendirebilecek misiniz? |evaluate|

Hep beraber şarkıyı söylüyoruz hadi.

Şarkıyı biliyorsunuz, hep beraber şarkıyı söylüyoruz.

Bir rahat pozisyon alın bakalım. Hadi

Hop Mini mini bir kuş donmuştu. |||||had frozen

Pencereme konmuştu. On my window|had landed

Hareketleri de yapıyoruz hanımlar beyler. the movements||||

Aldım onu içeriye. Cik cik cik cik ötsün diye. |||chirp||||"to chirp"|

Pır pır ederken canlandı ellerim bak boş kaldı. |||came to life||||

Pır pır ederken canlandı ellerim bak boş kaldı.

Hadi bakalım, alkışlarla devam edelim. Şarkı çok iyi gidiyor.

Hadi, hadi

Mini mini bir kuş donmuştu. Pencereme konmuştu.

Mini mini bir kuş donmuştu. Pencereme konmuştu.

Aldım onu içeriye Cik cik cik cik ötsün diye.

Pır pır ederken canlandı ellerim bak boş kaldı.

Pır pır ederken canlandı ellerim bak boş kaldı.

Bravo, alkış!

Harikasınız, harikasınız

Şimdi bir gün tabii ben seminerde bu şarkıyı çaldım.

Bir beyefendi elini kaldırdı dedi ki "Çocuk şarkısıyla mı iyi hissediceğiz?" |||||||with a song|||feel better

Mızmızlamayın arkadaşlar. İyilik, kötülük her yerde. Stop whining|||||

İyi, kötü hissetmek her an mümkün Mızmızlama ya. ||||||Stop whining|

İçinde bir çocuk olduğuna inanıyorsun da, niye bir çocuk şarkısı söylemiyorsun? ||||||||||don't sing

Seni kurtaracaksa söyle. Yine bir gün bir seminerde |"If it saves"||||||

hanımefendinin biri kaldırdı elini dedi ki "ya hocam" dedi, "the lady's"||||||||

"Bu bir ayrılık şarkısı değil mi?" (Gülüşme) ||separation||||

Düşündüm şöyle, "evet" dedim "evet"

"Biz bununla nasıl mutlu olalım nasıl iyi hissedelim?" |||||||feel good

Bak artık hanımefendinin o olumsuz bakan böyle kadrajlar ||||negative|||frames

iyice buğulanmış böyle anladın mı çok olumsuz yani. |steamed up||||||

Yapmayalım böyle, mızmızlamayın kendiniz için bir şeyler yapın.

Önümüz 2017, yılbaşına gireceğiz. Our upcoming||we will enter

Ben bu kadar büyük bir kalabalığı bir daha denk getiremem. ||||||||gather|bring together Ben diyorum ki bir yılbaşına girelim.

Bir yılbaşına girelim. Yılbaşı deyince tabii bir Noel baba lazım. |||New Year's||||||

Ben olucam merak etmeyin Şimdi yılbaşı olunca bir de tabii |I will be||||New Year's||||

İyi dilek de lazım.

İhtiyacımız olan şey barış Öyle değil mi? |||peace|||

Ülkemiz için barış, huzur ve mutluluk dileyerek 10'dan geriye sayalım. ||peace|peace||||||

Hep beraber 2017'ye girelim mi?

Hadi o zaman hazırsanız

On

Dokuz

Sekiz

Yedi

Altı

Beş

Dört

Üç

İki

Bir

Sıfır

(Alkışlama)

Çok güzelsiniz.

Harikasınız, harikasınız.

Harikasınız.

Bu ülkede bizi bir arada tutan en önemli şey halay. |||||||||the halay

Tabii bu kadar yükselmişken halay çekmeden hayatta bırakmam. |||so high||||

Bak bende mendili var. ||handkerchief|

Şimdi genelde halaya çık, çıkma bilmem ne falan. ||line dance|||||

O biraz sıkıntılı oluyor. Ben sizi hazırlayacağım. ||troubled||||

Şu serçe parmaklarını şöyle havaya kaldır tut yanındakinin serçe parmağını. |pinky||||||next to you|little finger|

Hazır mıyız? Müzik geliyor

Hop, harika.

Bak Bin kişilik halay.

Ver biraz ses bana. Hop

Harikasınız.

Biraz hızlanalım halaya. |Let's speed up.|

Bak bak bak. Arkada halayı kurdular bile. ||||the dance||

Aferin size.

Harikasınız.

Hop Hadi ön taraf kalk ayağa.

Hop, hop Kalk, kalk, kalk!

Harikasın, harikasın Ankara! Hop! You're amazing|||

Çok güzel, çok güzel.

Alkışlar, alkışlar hepinize gelsin hepinize gelsin.

Çok güzelsiniz.

Arkadaşlar

canlı yayınlanan organizasyonumuz |broadcasted|our organization

bütün dünyada, yeterli ilgiyi görmüş durumda.

Ben, Tedx, Tedx olalı böyle bir şey gördüğümüze inanmıyorum. ||Tedx event|since it started|||||

(Alkışlama)