×

Używamy ciasteczek, aby ulepszyć LingQ. Odwiedzając stronę wyrażasz zgodę na nasze polityka Cookie.


image

ZihinX, Herkesin bilmesi gereken psikolojik tuzak - Batık Maliyet Yanılgısı (Hızlı ve Yavaş Düşünme 2.)

Herkesin bilmesi gereken psikolojik tuzak - Batık Maliyet Yanılgısı (Hızlı ve Yavaş Düşünme 2.)

Merhaba arkadaslar!

Bu haftaki videoyu yayinlamadan once, bir kac sey soylemek istiyorum.

Sizlerden aldigim pek cok yorum ve elestirilerde gordum ki,

benim Azerbaycan Turku olmam

ve Turkiye Turkcesini dogru bir aksan ve diksiyonla konusamiyor olmamdan dolayi,

videolari izlerken bir cok kiside hakli olarak bir onyargi olusuyor.

Bu durum, bazilarinizda, videoyu yapan kisinin egitimsiz biri oldugunu dusundurerek,

videoyu hic izlemeden kapatmasina neden oluyor.

Sirf bu nedenden dolayi, seslendiren kisiyi degistirmeye karar verdim.

Eger aranizdan Istanbul sivesiyle konusan,

diksiyonuna guvenen ve ses tonunun ZihinX-deki konulari seslendirirken uygun olacagina inanan

birileri gonullu olarak videolari seslendirmek isterse,

bu videonun aciklama bolumune kisa bir metin yazdim.

Ilgili metni okudukta sonra sesini cep telefonuyla kaydedip ekranda gordugunuz emaile,

ses kaydini gondermenizi rica ediyorum.

Gonderilen kayitlari dinleyip arasindan birini secince hemen ilgili kisiyle iletisime gececegim.

Bunun, videolarda pozitif bir etkisi olacagina inandigim icin,

sizin de bu kararimda yanimda olacaginiza ve destekleyeceginize inanıyorum.

Bu durumun kanalimdaki uyeleri olumsuz yonde etkilemesini asla istemedigim icin boyle bir

aciklama ile bilgi vermek de istedim.

Ve simdi video baslasin

Farz edelim sinemaya gittiniz.

İki saatlik bir film ve ilk yarım saatinden sonra filmin sıkıcı olduğuna kanaat getirdiniz.

Bir çoğumuz böyle bir durumda, film sıkıcı bile olsa, bir bilete 15-20 lira para verdi diye filmi sonuna kadar izleyecektir.

Veya diyelim ki, bir kafeye gittiniz.

Yemeğin yarısına geldiğinizde artık doyduğunuzu hissettiniz.

Seçmiş olduğunuz yemeğin fiyatı 30 lira .

Bu durumda, bir çoğumuz doymuş olsa bile, sonunda kendini kötü hissetme pahasına,

yemeğin kalanını bitirmeye çalışacak, veya tabağında daha az yemek bırakmak için

kendini zorlayarak bir şekilde yemeye devam edecektir.

Buna 'Batık maliyet yanılgısı' deniyor.

Bu etki, beynimizin hızlı düşünme sisteminin sonucunda oluşuyor

ve diğerleri gibi bunun da altında hiç bir mantıklı sebep yok.

Hatta, çoğu zaman bunun altında mantıksızlık ve zayıf analiz duruyor.

İçimizdeki kıyamamak ve pişman olma ihtimalinden korkma, bu etki sonucunda oluşuyor.

Bu etki yüzünden ‘şimdiye kadar yapılmış yatırımların boşa gitmemesi için

aynı şeye daha çok yatırım yapmak' fikrinin doğru olduğunu düşünürüz.

Burada, yatırım derken sadece para değil, zaman ve enerji yatırımını da kast ediyorum.

Konuyu daha iyi anlamak açısından, birkaç örnek üzerinden gidelim.

Mesela, sigarayı bırakmakta kararlı olan kişilerin çoğu ‘bu kutu da bitsin,artık sigarayı bırakıyorum' demesi;

bazıkişilerin, son kullanım tarihi yeni bitmiş ürünü çöpe atmak yerine

‘bir şeycik olmaz, son kullanım tarihinden beri sadece 2 gün geçmiş,

yazık olmasın ben yerim' diyerek rahat bir şekilde sağlıklarını riske atabilmesi.

Bir başka benzer örnek, birçoğumuzun evinde ‘belki bir gün lazım olur' düşüncesiyle eskiden kalmış, büyük ihtimalle hiçbir zaman gerekmeyecek

ama atmaya da kıyamadığımız ve evde boşu boşuna yer işgal eden eşyaların olması.

Bu etki daha anlaşılır olsun diye çok basit örnekler vererek anlatmaya başladım.

Fakat göründüğü kadar da basit değil aslında.

Bu etki birçok kişinin hayatını altı üst edebilecek güçte.

Etrafımda bu etki yüzünden kendisini mutsuz eden 3 kişi biliyorum.

Onlardan biri lisans ve yüksek lisans eğitimini hukuk alanında tamamlamış

ve eğitimini bitirdikten sonra da kendi mesleğiyle ilgili bir kurumda işe başlamış

ve senelerdir orda çalışmaya devam ediyor.

Hukukun ona göre olmadığını ve o alana karşı bir merakının olmadığını çoktan anlamış,

fakat 10 seneyi aşkındır bu alana zamanını, parasını ve enerjisini harcadığından,

yatırımının boşa gitmemesi için aynı şeye gittikçe daha çok zaman yatırım yapmış oluyor.

Üstelik,bir yakını ona yeni bir meslek öğretmeyi ve yanında yardımcısı olarak çalışmasınıı teklif ediyor.

Öyle bir iş ki, ilk aylardan itibaren şimdi kazandığı paranın en az 2 buçuk katını kazanabilir.

Fakat söz konusu kişi 10 senedir, ‘Hukukçu' kimliği sayesinde çoğu insanın hayalini kurduğu o statü

ve itibarı kazandığından dolayı, bu kazanımlarını kaybetmemek adına ve insanlar

‘öyle bir mesleği, güzelim işini biraktı, 5-10 kuruş için lise mezununun bile yapacağı bir işe geçti' demesinler diye,

daha fazla geliri geri çeviriyor.

Bu şekilde, mutsuz olmayı seçiyor ,

yaşayacağı tek hayatını, sevmediği bir işi yaparak sürdürüyor

ve büyük ihtimalle bu şekilde düşünmeye devam ederse,

hayatının sonuna kadar da böyle yaşamaya devam etcektir.

2.kişiyse uzun zamandır evli ve eşi ona sürekli şiddet uyguluyor.

‘Eğer boşanırsam, annesi babası boşanmış diye gelecekte kızımla kimse evlenmek istemez' düşüncesiyle

ve ‘ iyi ve güçlü bir kadın olsaydı ailesini, yuvasını korumasını bilirdi,

eşi de ona şiddet uygulamazdı' diyecekler korkusuyla yıllardır maruz kaldığı bu şiddete sabrediyordu.

Fakat son zamanlarda durum o kadar dayanılmaz bir boyuta ulaşmıştı ki, boşanmamak imkansız hale gelmişti

ve sonuç olarak ‘Batık maliyet yanılgısı' etkisi sebebiyle,

bu duruma 10 seneyi aşkındır katlandığına pişman olmuş

ve ‘zaten boşanacaktım, keşke hiç bu kadar beklemeseydim

ve bu adımı cok önceden atmış olsaydım' diyor.

3.kişiyse yıllardır Iddia oynayarak, yıllar boyu kaybettiklerini geri kazanmak istiyor,

fakat tam tersi daha çok para kaybediyor.

Olay sadece oyuna ilgi duyarak küçük miktarlarda para yatırıp bahis oynamayı çoktan aşmış durumda.

Bazen biraz para kazanarak şimdiye kadar kaybettiklerini geri kazanmaya çok yaklaştığını düşünüyor

bu sefer de hırslanarak daha çok oynuyor ve malesef daha çok kaybediyor.

Durum o kadar çığrından çıkmış ki, artık ailesinde de bu durum ciddi bir sorun olmaya başlamış.

Birçok kişi bu etkinin farkında olduğu için, bu etkiyi çok farklı şekillerde ve iyi yönde kullanabiliyor.

Mesela spor yapmaya üşeniyorlarsa spor salonuna kayıtlarını yaptırıp parasını ödüyorlar,

dil öğrenmeye üşeniyorlarsa kursa kaydolup para ödüyorlar ki,

daha sonra yatırdıkları paraya yazık olmasın diye spora gitsinler

veya yeni bir dil öğrenmeye kendilerini zorlamış olsunlar.

Demek istediğim şey şu;

‘kıyamamak' ve ‘pişman olacağından korkmak',çoğu zaman çok tehlike arz eden duygulardır.

Böyle hissettiğimizde, hemen beynimizin yavaş düşünme mekanizmasını devreye sokmalı

ve dikkatlice durumu analiz ederek ya o duygudan kendimizi uzaklaştırmalı

ya da o duygularımızı bize yararlı olacak şekilde kullanmayı öğrenmeliyiz.

En önemlisiyse şunu anlamalıyız;

Aslinda bir tek pişman olmamız gereken bir sebep varsa,

o da ‘ hayatımızı istediğimiz gibi yaşamamızı engelleyen şeylerle kaybettiğimiz zaman'dır.

Eğer videoyu hakikaten faydalı bulduysanız

ve buna benzer daha çok video yapmamı istiyorsanız,

o zaman aşağıdaki “beğen” butonunu tıklayın ve kanala abone olun.

Dinlediğiniz için teşekkürler.

Herkesin bilmesi gereken psikolojik tuzak - Batık Maliyet Yanılgısı (Hızlı ve Yavaş Düşünme 2.) ||||piège|coût irrécup|coût|l'illusion des coûts||||pensée The psychological trap everyone should know - The Sunk Cost Fallacy (Thinking Fast and Slow 2.) Un piège psychologique que tout le monde doit connaître - L'illusion des coûts irrécupérables (Thinking, Fast and Slow 2.) 誰もが知っておくべき心理的罠-サンクコストの誤謬(Thinking Fast and Slow 2.) A armadilha psicológica que todos devem conhecer - A falácia dos custos irrecuperáveis (Thinking Fast and Slow 2.) Психологическая ловушка, которую должен знать каждый, - The Sunk Cost Fallacy (Thinking Fast and Slow 2.)

Merhaba arkadaslar! |les amis Bonjour les amis !

Bu haftaki videoyu yayinlamadan once, bir kac sey soylemek istiyorum. |de cette semaine||avant de publier|avant||quelques||dire| Avant de publier la vidéo de cette semaine, je voudrais dire quelques mots.

Sizlerden aldigim pek cok yorum ve elestirilerde gordum ki, de vous|j'ai reçu|beaucoup||||critiques|j'ai vu| J'ai vu de nombreux commentaires et critiques que j'ai reçus de votre part,

benim Azerbaycan Turku olmam ||turc| mon identité en tant que mélodiste azerbaïdjanais,

ve Turkiye Turkcesini dogru bir aksan ve diksiyonla konusamiyor olmamdan dolayi, ||la langue turque|||accent||prononciation|je ne parle|je ne peux pas|à cause de and Turkey Turkish because I can't speak with a correct accent and diction, et le fait que je ne parle pas le turc de Turquie avec un accent et une diction corrects,

videolari izlerken bir cok kiside hakli olarak bir onyargi olusuyor. les vidéos|||beaucoup|personnes|justement|||préjugé|se forme While watching the videos, many people are rightly prejudiced. beaucoup de gens développent à juste titre un préjugé en regardant les vidéos.

Bu durum, bazilarinizda, videoyu yapan kisinin egitimsiz biri oldugunu dusundurerek, ||certains d'entre vous||||||| This situation may cause some of you to think that the person who made the video was an uneducated person, Cette situation amène certains d'entre vous à penser que la personne qui réalise la vidéo est quelqu'un de non éduqué,

videoyu hic izlemeden kapatmasina neden oluyor. ||sans regarder|la fermer|| it causes the video to be closed without watching it. Cela les pousse à fermer la vidéo sans même l'avoir regardée.

Sirf bu nedenden dolayi, seslendiren kisiyi degistirmeye karar verdim. just||cette raison||la personne qui parle|la personne|changer|| Just for this reason, I decided to change the voice actor. C'est uniquement pour cette raison que j'ai décidé de changer la personne qui fait la voix.

Eger aranizdan Istanbul sivesiyle konusan, si vous|||accent d'Istanbul| If one of you speaks with Istanbul, Si l'un d'entre vous parle avec l'accent d'Istanbul,

diksiyonuna guvenen ve ses tonunun ZihinX-deki konulari seslendirirken uygun olacagina inanan sa diction|confiant|||ton|||sujets|en les lisant|approprié|sera approprié|croyant who trusts his diction and believes that the tone of voice will be appropriate when voicing the subjects in MindX. qui a confiance en sa diction et croit que le ton de sa voix sera approprié lors de la narration des sujets de ZihinX.

birileri gonullu olarak videolari seslendirmek isterse, |volontairement|||doubler| If someone wants to voluntarily voice the videos,

bu videonun aciklama bolumune kisa bir metin yazdim. ||description|section|court||texte|j'ai écrit I wrote a short text in the description part of this video.

Ilgili metni okudukta sonra sesini cep telefonuyla kaydedip ekranda gordugunuz emaile, concerné|texte concerné|après avoir lu|||||enregistrement|à l'écran|vous avez vu|email After reading the relevant text, you record your voice with your mobile phone and send it to the email you see on the screen,

ses kaydini gondermenizi rica ediyorum. |enregistrement|votre envoi||

Gonderilen kayitlari dinleyip arasindan birini secince hemen ilgili kisiyle iletisime gececegim. Envoyé|les enregistrements||parmi||en choisissant|||la personne|contact|je contacterai

Bunun, videolarda pozitif bir etkisi olacagina inandigim icin, |les vidéos|||||je crois|

sizin de bu kararimda yanimda olacaginiza ve destekleyeceginize inanıyorum. |||ma décision|à mes côtés|vous serez||vous soutiendrez|

Bu durumun kanalimdaki uyeleri olumsuz yonde etkilemesini asla istemedigim icin boyle bir ||sur ma chaîne|membres||sens négatif|||je ne veux pas||de cette façon|

aciklama ile bilgi vermek de istedim.

Ve simdi video baslasin |||que la vidéo commence

Farz edelim sinemaya gittiniz. supposons que|||

İki saatlik bir film ve ilk yarım saatinden sonra filmin sıkıcı olduğuna kanaat getirdiniz. |||||||de la|||||conclusion|vous avez conclu

Bir çoğumuz böyle bir durumda, film sıkıcı bile olsa, bir bilete 15-20 lira para verdi diye ||||||||||billet|||| filmi sonuna kadar izleyecektir. |||will watch

Veya diyelim ki, bir kafeye gittiniz.

Yemeğin yarısına geldiğinizde artık doyduğunuzu hissettiniz. |à la moitié|||vous étiez plein|

Seçmiş olduğunuz yemeğin fiyatı 30 lira .

Bu durumda, bir çoğumuz doymuş olsa bile, sonunda kendini kötü hissetme pahasına, ||||satisfait||||||se sentir|au prix de

yemeğin kalanını bitirmeye çalışacak, veya tabağında daha az yemek bırakmak için |rest of the food|finir|||dans son assiette|||||

kendini zorlayarak bir şekilde yemeye devam edecektir. |en se forçant|||||

Buna 'Batık maliyet yanılgısı' deniyor.

Bu etki, beynimizin hızlı düşünme sisteminin sonucunda oluşuyor |effet||||||

ve diğerleri gibi bunun da altında hiç bir mantıklı sebep yok.

Hatta, çoğu zaman bunun altında mantıksızlık ve zayıf analiz duruyor. |||||irrationality||faible|analyse|

İçimizdeki kıyamamak ve pişman olma ihtimalinden korkma, bu etki sonucunda oluşuyor. en nous|ne pas se révol||regret||de la possibilité|||||

Bu etki yüzünden ‘şimdiye kadar yapılmış yatırımların boşa gitmemesi için ||||||investissements|en vain|ne pas aller|

aynı şeye daha çok yatırım yapmak' fikrinin doğru olduğunu düşünürüz. ||||||idée|||

Burada, yatırım derken sadece para değil, zaman ve enerji yatırımını da kast ediyorum. |||||||||investissement||sous-entends|

Konuyu daha iyi anlamak açısından, birkaç örnek üzerinden gidelim. ||||point of view||||

Mesela, sigarayı bırakmakta kararlı olan kişilerin çoğu ‘bu kutu da bitsin,artık sigarayı bırakıyorum' demesi; ||arrêter|||||||||||je laisse|dire

bazıkişilerin, son kullanım tarihi yeni bitmiş ürünü çöpe atmak yerine certain people||utilisation||||produit|||

‘bir şeycik olmaz, son kullanım tarihinden beri sadece 2 gün geçmiş, |petit quelque chose||||||||

yazık olmasın ben yerim' diyerek rahat bir şekilde sağlıklarını riske atabilmesi. ||||||||||puisse risquer

Bir başka benzer örnek, birçoğumuzun evinde ‘belki bir gün lazım olur' düşüncesiyle ||||beaucoup d'entre nous|||||||l'idée que eskiden kalmış, büyük ihtimalle hiçbir zaman gerekmeyecek ||||||ne sera pas nécessaire

ama atmaya da kıyamadığımız ve evde boşu boşuna yer işgal eden eşyaların olması. |||nous n'osons||||||occupation|||

Bu etki daha anlaşılır olsun diye çok basit örnekler vererek anlatmaya başladım.

Fakat göründüğü kadar da basit değil aslında. |il semble|||||

Bu etki birçok kişinin hayatını altı üst edebilecek güçte. ||||||sens dessus dessous|pouvoir bouleverser|capacité de

Etrafımda bu etki yüzünden kendisini mutsuz eden 3 kişi biliyorum. autour de moi||||||||

Onlardan biri lisans ve yüksek lisans eğitimini hukuk alanında tamamlamış |||||||||a terminé

ve eğitimini bitirdikten sonra da kendi mesleğiyle ilgili bir kurumda işe başlamış ||||||profession|||établissement||

ve senelerdir orda çalışmaya devam ediyor.

Hukukun ona göre olmadığını ve o alana karşı bir merakının olmadığını çoktan anlamış, la loi||||||sujet|||curiosité|||

fakat 10 seneyi aşkındır bu alana zamanını, parasını ve enerjisini harcadığından, |l'année|plus de||||||son énergie|que tu as dépens

yatırımının boşa gitmemesi için aynı şeye gittikçe daha çok zaman yatırım yapmış oluyor. son investissement||||||||||||

Üstelik,bir yakını ona yeni bir meslek öğretmeyi ve yanında yardımcısı olarak çalışmasınıı teklif ediyor. ||un proche||||||||||travailler|proposition|

Öyle bir iş ki, ilk aylardan itibaren şimdi kazandığı paranın en az 2 buçuk katını kazanabilir. |||||les premiers mois||||||||fois|peut gagner C'est un travail où, dès les premiers mois, il peut gagner au moins 2,5 fois ce qu'il gagne maintenant.

Fakat söz konusu kişi 10 senedir, ‘Hukukçu' kimliği sayesinde çoğu insanın hayalini kurduğu o statü ||en question|||||grâce à|||||| Cependant, en raison de son statut acquis grâce à son identité de 'Juriste', il a peur de perdre ces gains et le respect que la plupart des gens rêvent d'avoir.

ve itibarı kazandığından dolayı, bu kazanımlarını kaybetmemek adına ve insanlar ||qu'il a gagné|||||pour|| et les gens

‘öyle bir mesleği, güzelim işini biraktı, 5-10 kuruş için lise mezununun bile yapacağı bir işe geçti' demesinler diye, |||ma chérie||a quitté||||diplômé de||||||qu'ils ne disent| Pour qu'ils ne disent pas qu'elle a quitté un métier si beau, un travail qu'un simple diplômé de lycée pourrait faire pour 5 à 10 kuruş.

daha fazla geliri geri çeviriyor. Elle refuse donc un revenu plus élevé.

Bu şekilde, mutsuz olmayı seçiyor , ||||choisit De cette façon, elle choisit d'être malheureuse.

yaşayacağı tek hayatını, sevmediği bir işi yaparak sürdürüyor qu'il vivra|||||||poursuit

ve büyük ihtimalle bu şekilde düşünmeye devam ederse,

hayatının sonuna kadar da böyle yaşamaya devam etcektir. |||||||continuera à

2.kişiyse uzun zamandır evli ve eşi ona sürekli şiddet uyguluyor.

‘Eğer boşanırsam, annesi babası boşanmış diye gelecekte kızımla kimse evlenmek istemez' düşüncesiyle |si je divorce|||divorced|||ma fille||||

ve ‘ iyi ve güçlü bir kadın olsaydı ailesini, yuvasını korumasını bilirdi, ||||||||foyer||saurait

eşi de ona şiddet uygulamazdı' diyecekler korkusuyla yıllardır maruz kaldığı bu şiddete sabrediyordu. ||||n'appliquait pas||de peur||soumise|qu'il subissait|||endurerait

Fakat son zamanlarda durum o kadar dayanılmaz bir boyuta ulaşmıştı ki, boşanmamak imkansız hale gelmişti ||||||insupportable||niveau|avait atteint||ne pas divorcer|||

ve sonuç olarak ‘Batık maliyet yanılgısı' etkisi sebebiyle,

bu duruma 10 seneyi aşkındır katlandığına pişman olmuş ||||avoir supporté||

ve ‘zaten boşanacaktım, keşke hiç bu kadar beklemeseydim ||je divorcerais|||||si j'avais su

ve bu adımı cok önceden atmış olsaydım' diyor. ||mon pas|||j'aurais fait||

3.kişiyse yıllardır Iddia oynayarak, yıllar boyu kaybettiklerini geri kazanmak istiyor, ||paris||||qu'ils ont perdu|||

fakat tam tersi daha çok para kaybediyor.

Olay sadece oyuna ilgi duyarak küçük miktarlarda para yatırıp bahis oynamayı çoktan aşmış durumda. ||||en s'intéressant||petits montants||en déposant|paris|||dépassé|

Bazen biraz para kazanarak şimdiye kadar kaybettiklerini geri kazanmaya çok yaklaştığını düşünüyor |||en gagnant|||||||tu es proche|

bu sefer de hırslanarak daha çok oynuyor ve malesef daha çok kaybediyor. |||avec détermination||||||||

Durum o kadar çığrından çıkmış ki, artık ailesinde de bu durum ciddi bir sorun olmaya başlamış. |||hors de contrôle||||||||||||

Birçok kişi bu etkinin farkında olduğu için, bu etkiyi çok farklı şekillerde ve iyi yönde kullanabiliyor. |||effet|||||l'effet|||façons||||peut utiliser

Mesela spor yapmaya üşeniyorlarsa spor salonuna kayıtlarını yaptırıp parasını ödüyorlar, |||s'ils ont la f||||s'inscrire||

dil öğrenmeye üşeniyorlarsa kursa kaydolup para ödüyorlar ki, ||||s'inscrire|||

daha sonra yatırdıkları paraya yazık olmasın diye spora gitsinler ||ils ont investi||||||qu'ils aillent

veya yeni bir dil öğrenmeye kendilerini zorlamış olsunlar. ||||||forcé|ils

Demek istediğim şey şu;

‘kıyamamak' ve ‘pişman olacağından korkmak',çoğu zaman çok tehlike arz eden duygulardır. ||||avoir peur|||||présentent||ce sont des émotions

Böyle hissettiğimizde, hemen beynimizin yavaş düşünme mekanizmasını devreye sokmalı |nous ressentons|||||mécanisme de|activer|activer

ve dikkatlice durumu analiz ederek ya o duygudan kendimizi uzaklaştırmalı |avec attention||||||émotion||s'éloigner

ya da o duygularımızı bize yararlı olacak şekilde kullanmayı öğrenmeliyiz. |||nos émotions||||||

En önemlisiyse şunu anlamalıyız; |||nous devons comprendre

Aslinda bir tek pişman olmamız gereken bir sebep varsa,

o da ‘ hayatımızı istediğimiz gibi yaşamamızı engelleyen şeylerle kaybettiğimiz zaman'dır. |||||vivre|qui empêche||perdons|c'est le moment

Eğer videoyu hakikaten faydalı bulduysanız ||||vous avez trouvé

ve buna benzer daha çok video yapmamı istiyorsanız,

o zaman aşağıdaki “beğen” butonunu tıklayın ve kanala abone olun. ||ci-dessous|aimez|le bouton|||la chaîne||

Dinlediğiniz için teşekkürler.