(1) حياة عيلتنا: الجار النفسيه - YouTube |||psychological| (1) Our Family's Life: The Psychological Neighbor - YouTube (1) Ailemizin Hayatı: Psikolojik Komşu - YouTube (1) 我们家庭的生活：心理邻居 - YouTube

تمت المهمة بنجاح! completed||successfully Mission accomplished! Görev tamamlandı

اخ يا ظهري Ouch, my poor back. Ahh , benim sırtım

صار بلمع لمع |shining|shine It’s clear as crystal Şimdi parlıyor

شو هذا What!! Bu ne!

مين اللي عم بكب مي |||dump| Who’s pouring water?!!! Kim su döküyor

الله يسامحك يا ام انصاف |God forgives you||| I can’t believe it Im Insaf! İnanmıyorum Um Ensaf!

لسى هلا مخلصة تنظيف الشباك ||clean|cleaning| I just finished cleaning Şimdi temizlik bitirdim

على اساس دايما قزازك بوج وج |||your glass|face|face Haha coming from the lady whose windows are always shiny clean Pencereleri her zaman pırıl pırıl temiz olan bayandan geliyor

انو بضوي ضوي ||shine crystal clear Ve çok parlıyor

الف مرة قلتلها قوليلي قبل ما تنظفي القزاز عشان اسكر الاباجور ||told her||||clean|glass||close|the lampshade I told her a thousand times before, tell me before you clean your window so I can close my shutters! Ona daha önce binlerce kez dedim yaa .. Pencereni temizlemeden önce söyle ki kepenkleri kapatmak için !

يعني شو فيها؟ صعبة؟ صعبة؟ It's not that hard, right? Bu ne yaa! zor mu?!

سند Sanaaaaaaad. Sanaad

نعم ماما Yes Mama Efendim annem

خد هذه الزبالة وديها على الحاوية بسرعة ||the trash|take it||container| Take this trash bag to the dumpster Bu çöp torbasını çöp kutusuna götür

على الحاوية |the container To the dumpster!?? Çöp kutusuna?

ولا نفس Don’t say a single word Nefis yok

ما تخليني أسمع صوتك |let me||your voice I don't want to hear anything hiçbir şey duymak istemiyorum

وخليني ماسكة اعصابي And let me|holding|nerves or I will lose it! Yoksa çok kızacağım

يلا تفضل Now go Haydi git

انا نازل بدك اشي I’m leaving, need anything? Çıkıyorum ben, bir şey ihtiyacın var mı?

اه استنى خد معك هالقائمة بحتاجها لطبخة بكرا |wait a moment|||this list||for cooking| Yes, I have a grocery list for you. I need it for tomorrow’s lunch Evet, Senin için bir alışveriş listem var. yarınki öğle yemeği için ihtiyacım var

اووففففت.. الحاوية اخر الدنيا ohhhh|the container|| Uggghhhh The dumpster is so far away! Offfff yaaa, çöp kutusun çok uzak!!

شوب كثير وانا تعبان It’s so hot and I am exhausted. Sıcak ve ben çok yorgunum!

معقول وصلت فيك يا ابو انصاف تسكر علي وبترفعلي المساحة ||||||drunk||raise me| Really Abu Insaf? I can’t believe you had the audacity to block me and lift up the wipers! Gerçekten mi Abu Ensaf? Beni engellemeye ve silecekleri kaldırmaya cüret ettiğine inanamıyorum

كلها دقيقة اللي نزلتها على البيت |||dropped|| It’s just one minute that I came down to the house. Eve geleli sadece bir dakika oldu

يا حيف على هالجيرة |how sad||this neighbor Shame on you! Yazıklar olsun sana

ماشي FINE! Peki Tamam

مش عيب هيك؟ |shame| Isn’t this shameful! Bunu ayıp değil mi!!

اكيد عيب Of course it’s shameful, Tabiki çok ayıp

بس هالجيران ما بيجوا غير هيك |these neighbors||come|| but these people only learn this way! Ama bu insanlar sadece böyle gibi öğrenecekler!

يعني انت اللي حاطة زبالتك عنا |||putting|your trash| So it’s you whose garbage was dumped at our door! Demek kapımıza çöp atılan sensin!

زبالتي my trash My Trash?! Benim çöpüm?

لا حبيبتي هذه زبالة ام سند |||trash|| No my dear, this is Um Sanad’s trash. Hayır canım, bunu Um Sanad’ın çöpü

شفتها جايبة هذا الكورن فلكس مبارح وهي داخلة على العمارة |bringing||corn|corn flakes|||going into|| I saw her bringing in this box of corn flakes as she walked into the building yesterday! Dün binaya girerken onu mısır gevreği kutusunu getirirken gördüm!

معقول ؟؟ Unbelievable!! İnanılmaz!!

لا لا لا هذا الحكي مش مقبول No no no This is unacceptable! Hayır hayır yaa , bunu kabul etmem

ومرفوض and rejected Deplorable! İçler acısı

اللي عاملينلي حالهم اخلاق ومبادئ |acting like||morals|principles And they flaunt principles and manners! Ve ilkeleri ve görgü kurallarını sergiliyorlar!

هاي اخرتها |This is it They stooped this low! Bu kadar alçaldılar!

بحطوا زبالتهم عند بابنا They put|their trash||our door Dumping their trash at our door?! Çöplerini kapımıza atıyorlar !

شو مفكرينا؟ |what do you think of us Who do they think we are? Kim olduğumuzu sanıyorlar

شو قلت؟ بدك توخدني عند صاحبي ؟ |||take me|| What did you say dad? You want to take me over to my friend’s. Baba ne dedin? Beni arkadaşlarımın yanına götürmek istiyorsun

لا ما رح اخدك بس بتعرف شو |||I will take you||| No I’m not taking you, but you know what? Hayır götürmeyeceğim, ama ne biliyor musun!

روح البس رح اخدك تشتري الاشي اللي طول عمرك نفسك في Go get dressed. I will take you to buy the thing you have always really wanted! Git giyin. Seni her zaman gerçekten istediğin şeyi almaya götüreceğim!

هلا اجى وقته it’s about time. Şimdi vakti geldi

مرحبا جاراتي Hello my neighbors Merhaba komşum

كمان بتسلم كانها مش عاملة اشي |is safe|like it||| The nerve on her saying hello as if she hasn’t done anything! sanki hiçbir şey yapmamış gibi merhaba diyor!

لا وشو، بدها توقعنا ببعض كمان |||our prediction|each other| And what’s more, she wants to put a wedge between us! Ve nedir!! Aramıza bir kama koymak istiyor!

ها على مين حبيبتي How dare she! nasıl cüret eder!!

أنا أم انصاف Doesn’t know I am Im Insaf Ben Um Ensaf

لووولووو Looool Lulu?!! Luluuu !!

شوف شوف هالصورة اللي معلقيتها عباب العمارة ||this picture||hanging it|at the entrance| Look! Look at this painting she’s put up at the entrance, Bak bak, Girişe astığı şu tabloya bak

كأنها عمارة ابوها like she|| does she think she owns the building? Onun babası binası gibi

بس يا لولو هذه الصورة كل الجيران وافقوا عليها But Lulu all the neighbors agreed to this painting. Ama Lulu bu fotoğraf tüm komşular kabul etti

يختي وافقت وبطلت my sister||and stopped Fine I did but I changed my mind, Tamam kabul ettim, ama şimdi fikrimi değiştirdim

بطلت عاجبيتني |You impressed me I don’t like it anymore. Şimdi hoşlanmıyorum

حدا الو عندي؟ someone|| anyone i have Bana ne!!

ايوا اضرب العب اخبط |hit||mix up Oh ya keep drumming son! Evet ya davul çalmaya devam et oğlum!

خلص بابا تعبت Enough Dad I am too tired Yeter baba , yoruldum

طيب حبيبي بكرا رح افيقتك على ٦ الصبح تتدرب ||||I'll wake you up|||you will train Alight son, I will wake you at 6 in the morning to practice! Tamam oğlum, pratik yapmak için Sabah 6'da seni uyandıracağım

على٦ ليش ؟؟ At 6!? Why?? 6'da? Neden?

بدي مخك يكون مفتح بدي اياك تعجب عليهم |your mind||open||you dare|be amazed| I want your mind to be alert. I want you to direct them crazy, Aklının uyanık olmasını istiyorum, onları deli etmeni istiyorum

قصدي تبدع تبدع يابا تبدع |you create||| I mean excel! Harika ol harika diyorum

اسمع بتعمل مثل ما قلتلك بالزبط Listen, do just as I say. Dinle , ne söylediğimi yap

وحسابك بوصل لعندك and your account||to you Your fees will be delivered to you! Ücretleriniz size teslim edilecek!

أبو سند ولا يهمك الموضوع عندي عندي |||don't worry||| Don’t you worry, I’ve got your back. Merak etmeyin, arkanı kolluyorum

معقول اللي بصير Could this be happening?? Ne oluyor!! inanmıyorum !

هاي الأمور شكلها مولعة عندهم |||heated intense| Things are heating up between them. Aralarında işler kızışıyor

عكل حال ما علينا in any case||| Oh well. Bana ne

١٠. ٢٠. ٣٠. ٤٠ 10, 20, 30, 40 10, 20, 30, 40

يلا رن اشوف |run| let me see you calling, Haydi ara bakayım

خلي الفرحة تصير فرحتين |joy||two joys double my joy. Sevincimi ikiye katla

الو عطا؟ |Ataa Alo Atta? Alo Atta?

الحقنا الكهرباء قطعت عندنا ||cut| Help! We lost our power, Yardım edin, elektrik kesildi

بدي ياك تيجي تشوفها الله يخليك |I want you||see it||please I need you to come check it out. Gelip kontrol etmene ihtiyacım var lütfen

ايه.. معقول؟ شو القصة؟ Huh? What’s happening. Ohaa !! Ne oldu?

يلا يلا يلا دقيقة وبكون عندك I will be over in a couple of minutes. Tamam sadece bir dakika ve bitireceğim

يسلمو ايديك يا عطا Thank you Atta. Sağol Atta

أهلين ابو يزن Hello|| No problem Abu Yazan, Hiçbir şey Abu Yazan

ترى انت حبيبي، وبتهمني زي أخوي |||care about me|| look you’re my buddy, and I care for you as if you're my brother Bak sen benim dostumsun ve seni kardeşimsin gibi önemsiyorum

بس بدي أنبهك عشغلة ||I want to remind you|one thing but I want to warn you, Ama seni uyarmak istiyorum,

هاي شكلها فعل فاعل |||doer this looks like vandalism Bu vandalizm gibi görünüyor

آه آه هيني بحكيلك ||here I am| This is what I'm telling you Evet bak Sana söylüyorum

فعل فاعل!! ماشي Vandalism ya? Fine! Ne vandalizm yaa? Tamam!

شوط شوط شوط round|| Kick Kick Kick! Vur vur vur !

جووووووووووووول goal Goaaaaaallll! Gooolll!!

يا عمييييييييي هيك اللعب |Uncle||the game Yes this is how it’s done! Evet yaa böyle uyuyorsun

بعدين معكم later| Ugh! Enough! Yeter artık yaa

ألووو مش سامعة مش سامعة Hello||hearing|| Hello. I can’t hear you, Alo, duymuyorum seni

هدول الجيران بحضروا مباراة عاملين حفلة فوق راسنا |the neighbors||match||||our heads Our neighbors are watching a match, they are having a party over our heads! Komşularımız maç izliyor, başımızın üstünde parti veriyorlar!

وطوا شوي .. في حدا عالباب Close the door||||at the door Lower the volume, someone’s at the door. Sesi kısın, kapıda biri var.

سند قوم افتح الباب |people|| Sanad Open the door Sanad kapıyı aç

ماما، بابا.. شوفوا شو اجانا ||||came to us Mom Dad look what just arrived. Annem, babam, Bak ne geldi!

ورد! من مين ؟ rose|| Flowers? From whom? Çiçekler, kimden ?

معقول من الجيران ||the neighbors Could it be one of the neighbors? Komşulardan mı?

ما اظن |I think I don’t think so. Sanmıyorum

سند ليش ما سألت من مين Sanad what didn’t you ask the delivery guy who sent these. Sanad çiçekleri gönderen kuryeye sormadın mı

طل من الشباك شوف اذا الزلمة لسى ما طلع من العمارة looked out|||||the guy|||||the building Look out the window, check if he’s there. Pencereden dışarı bak, orada olup olmadığını kontrol et.

هيو موجود Hugh is here| Oh he is still here. Evet orada var

بس بابا.. شوف But Dad Look, Ama baba bak

الجدة واقفة معه grandmother|standing| the gran is standing with him! büyükanne onunla duruyor!

ام خليل |Khalil Um Khalil! Um Khalil!

شو هدول كل الشناتي اللي معها؟ |||the bags|| What are all these bags? Onunla bütün bu çantalar ne?

هادي وين رايحة؟ Where is she going? Nerede gidiyor?

ام خليل |Khalil Um Khalil, Um Khalil

شو عم بصير؟ ||What's happening what’s happening, Ne oluyor?

شكرا كثير على الوردات.. بس |||the flowers| thank you for the flowers. But.. Çiçekler için teşekkür ederim, ama ..

شو كل هدول الشناتي؟ why the bags? Bu çantalar nedir ?

انا ناقلة على عمارة ثانية |mover||| I am moving to a different building Farklı bir binaya taşınıyorum

شو؟؟ What? Ne?

وين رايحة وتاريكتينا؟ ||and our destination Where are you going and leaving us? Nereye gidiyorsun ve bizi bırakıyorsun?

هالعمارة بطلت المحل اللي بحب اعيش فيه this building|||||live in| This building is no longer the place I wish to live in. Bu bina artık yaşamak istediğim yer değil.

ليش هيك بتحكي يا ام خليل ؟ Why do you say this Um Khalil? Neden böyle gibi söylüyorsun Um Khalil?

في حدا غلط بحقك لا سمح الله |||against you||allowed| Did any of us wrong you? İçimizden biri sana yanlış mı yaptı?

حدا قصر معك Did we fall short in anything? Herhangi bir şeyde yetersiz kaldık mı?

لا بس كلكم غلطوا بحق بعض |||made mistakes|| No but you all have wronged each other, Hayır ama hepiniz birbirinize zulmettiniz

وقصرتوا مع بعض you shortened|| and fell short of each other. Ve birbirinize yetersiz kaldılar

يا عيب الشوم بحياة عليتنا كلها ما شفتكم هيك ||||our life|||I saw you| Shame. I have never seen you like this in our family life Ayıp ya , Aile hayatımızda seni hiç böyle görmemiştim

كل واحد اللهم نفسي ||O Allah| Each to his own. Her biri kendine

انا وما بعدي الطوفان ||after me|the flood Each looking after himself Her biri kendine bakıyor

مش هيك الجيرة ||neighborhood relations This is not how neighbors should be like. Böyle komşular gibi değil

معك حق يا ام خليل ||||Khalil's mother You are right Um Khalil Haklısın Um Khalil

العمارة اللي سكانها ما بعرفوا يفكروا ببعض |that|its residents||know|| The building whose residents don’t consider each other’s feelings Sakinlerinin birbirlerinin duygularını düşünmediği bina

ويحبوا بعض بتصير خرابة مثل ما انتو شايفين love each other|||ruin|||| and love each other, becomes a ruin, as you can see, ve birbirinizi sevin, gördüğünüz gibi bir harabeye dönüşüyor

وبتصير غابة كل واحد بده يوخذ حقه بايديه |forest||||take||with his own hands it becomes a jungle, each person takes their right with their might. Orman olur, herkes kendi gücüyle hakkını alır.

طول عمرنا بنحترم بعض وبنعمل حساب لبعض |our lifetime|we respect||and we consider|account| We have always respected each other, and considered each other, Her zaman birbirimize saygı duyduk ve birbirimizi düşündük

ما عمره كان فينا حد بفكر بس بحاله |||||||his own case we have never been so self absorbed hiç bu kadar kendimize gelmemiştik

انتو كلكم عارفين انه الجار قبل الدار You know it’s said, choose your neighbor before your house, Bu örnek biliyorsun, Ev alma komşu al

والعمارة مش بس لواحد فيكم and the building|||for one of you| this building is not exclusive to one, Ve bu bina birine özel değil!

العمارة للكل architecture|for everyone it belongs to everyone. Herkese aittir

يلا يا ابني اطلبلي تكسي |||get me|taxi Alright son, call a taxi for me Haydi oğlum benim için Taksi çağır

احنا ما بنستغني عنك يا ام خليل ||we can't do without|||| We can’t do without you Um Khalil, Bırakmam seni Um khalil

وانشالله كل شئ بتصلح God willing||| God willing everything will be well İnşallah Herşey iyi olacak

سالي تمشيش بهالكعب ماما |walking with|in these heels| Sally don't walk in those heels, Sally o topuklularla yürüme

عيب عشان الجيران consider the neighbors, Ayıp komşular için

احنا مش لحالنا في العمارة we are not alone in this building. Binada yalnız değil

أم سند Um Sanad, Um Sanad

بناسبك بكرة أنضف الشبابيك الصبح عشان تسكروا الأباجورات ||clean|the windows|||you close|the blinds is tomorrow suitable for you to clean my windows, so you could close your shutters? kepenklerini kapatmak için pencerelerimi temizlemeniz için yarın uygun mu?

ألو مرحبا Hello Alo merhaba

بدي أوصي لوحة لو سمحت زي اللوحة اللي طلبتها أم سند |I recommend|||||painting||requested|| I want to order a painting please, the same one Um Sanad ordered before, Bir tablo sipariş etmek istiyorum lütfen, Um Sanad'ın daha önce sipariş ettiği tablonun aynısı

دينا دينا yes Dina, Dina Dina

آه آه نفس اللوحة ونفس الحجم ||||and the same| yes same painting and same size. Evet aynı sipariş ve aynı boyutta

شوف ابو انصاف بصراحة سيارتك اكبر ||||your car| Look Abu Insaf, hostly your car is bigger than mine, Bak Abu Ensaf, dürüstçe senin araban daha büyük

شو رأيك هذه الصفة انسب الك ||||more suitable| Why don’t you take this spot, it suits your car better. Neden bu yeri almıyorsun, arabana daha çok yakışıyor.