Namaz Kılan Depresyona Girmez mi?
Bugün sana çok hassas ama aynı zamanda çok önemli bir konudan
bahsetmek istiyorum.Dini inançlarımızın
ruh sağlımızı üzerindeki etkileri.Bugüne kadar bu konuda
o kadar çok şey söylendi ki.Ama çoğu aslında
bilimsel bilgilerden uzak ve insanın
durduğu tarafla ilgili.Kimi diyor ki çok olumsuz
etkiliyor.Kimi diyor ki evet her şeyin çözümü
dini inançlar.Bu videoda bilimsel bilgiler ışığında
dini inançlarımız ruh sağlığımızı
nasıl etkiliyor bunlardan bahsedeceğim sana
Bu konuda video çekmeyi uzun zamandır düşünüyordum ama hassas bir konu
olduğundan dolayı hep erteliyordum.Ta ki bir danışanım
bana yaşadığını anlatması üzerine harekete geçmeye karar verdim.
Bu danışanım bir depresyon rahatsızlığı içerisinde.
Uzun zamandır bu dertten muzdarip ve o depresyonu
yaşadığı sürecin başlarındayken bir aile dostu buna diyor ki bu danışanıma.Sen eğer
yeterince inançlı olsaydın, ibadetlerini
düzgünce yerine getirseydin depresyona girmezdin.
Sen bundan dolayı depresyon yaşıyorsun ve bu
kişi ondan sonra zaten ibadetlerini yapan
bir insanken çok daha fazla yapmasına rağmen
depresyon probleminde azalma görmüyor.Sonra
bu konuyu internette araştırmalar yapıyor ve diyor ki bir yazıda mesela
namaz kılan insan depresyona girmez.Ama bu danışanım
namaz kılıyor ve depresyonu yine geçmiyor.
diyor ki o zaman bende bir sorun var.Allah beni
gözden çıkardı Allah beni cezalandırıyor.
Bundan dolayı yaşadığı depresyon birazcık daha artmaya
başlıyor ve bir psikoloğa gitmeyi de bir seçenek olarak görmüyor
çünkü cezalandırıldığını düşünüyor ve artık
uzun bir süre bununla mücadele edip başaramadığını
görünce yardım almak için bana geliyor.
ve biz bu süreçte hem psikiyatrik anlamda hem de psikolojik anlamda
işbirliği halinde bir destek sağladık ona şu durumu fark edince dedim ki
bu konuda insanların kafası karışık.
Ne yapacaklarını, nasıl davranacaklarını bilmiyorlar ve
bu konuda olumlu yanlarından etkisi olmadığı
konulardan ve olumsuz yanlarından bahsetmek istiyorum.
Dini inançların ruh sağlığımız üzerindeki etkisini araştıran
birçok araştırma var ve bu araştırmaların birçoğu
Amerikada ve Avrupada yapılmış.Ülkemizde ise
aslında bu konuda nispeten az olsa da
bu konuyu araştıran araştırmalar çalışmalar mecvut şimdi şu
çoğunlukla söyleyebiliriz aslında yapılan araştırmaların
büyük bir kısmının sonucu dini
inançlarımızın ruh sağlığımız üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu
söylüyor.Peki bu olumlu etki nasıl bir etki?
Aslında bir şekilde koruyucu bir etki diyebiliriz.
Dini inançları olan insanlar, bir Tanrıya
bir Yaradana inanan insanlar depresyona ve
kaygıya daha az yakalanıyorlar bu konularda daha az
sıkıntı yaşıyorlar
En sık yaşadığımız iki tane ruh sağlığı probleminden bahsetmek istiyorum.
depresyon ve kaygı bozukluğu.Bunlar
günümüzde birçok insanın yaşadığı en sık karşılaştığımız
problemlerin başında geliyor.Depresyonun arkasında
ümitsizlik, karamsarlık ve değersizlik var.
Kaygının arkasında da gelecekte bizi bekleyen
tehlikelere yani belirsizliğe yönelik bir tahammülsüzlük
ve endişe hali var. Şimdi sen eğer inançlı bir insansan
kendini özel hissediyorsun. Bu dünyada varoluşunun
bir anlamı olduğunu düşünüyorsun. Hayatta başına
kötü şeyler gelse de bunun aslındasenin için bir imtihan olduğunu
ve bir süre sonra geçeceğini düşündüğün zaman
hayattaki o dertler
sıkıntılar senin için daha katlanabilir olabiliyor ya da
kendini kaygılı hissediyorsun geleceğe yönelik kaygıların
pick yapmış durumda.Diyorsun ki ben tevekkül
ederim ben inanırım Allah sonumuzu hayreder.
Hayırlısı demek bile aslında bu konuda bizi geleceğe
hazırlıyor. İçimize birazcık su serpiyor. İşte bu noktada
o belirsizlik hissinin o ümitsizlik
hissine
bu durum inançlarımız bir şekilde koruyucu bir
aşı yapmış gibi bir bağışıklık sağlıyor ve birazcık daha
bu problemlerden az etkileniyoruz.Neredeyse bütün
dini inançlar hayata dair varoluşa dair
sorulara verilecek bütün cevapları
barındırır içerisinde. Aynı zamanda böyle
dini inançları olan insanlar hayatta varoluşsal anlamda
daha az kriz yaşarlar. Çünkü hayattaki her şeyin bir anlamı
vardır. Bir amacı vardır o dini inançlara göre.
Bir yandan da dini inançların, ibadetlerin
şöyle bir olumlu etkisi var.
Eğer bir düzen içindeysen
günlük rutin ibadetlerini yapıyorsan bir camiye gidiyorsan
bir kiliseye gidiyorsan ya da başka herhangi
dini ibadet mekanına gidiyorsan o topluluğa katıldığın
zaman kendini o gruba ait hissedersin.
günlük bir rutin içerisinde ne yaparsın aslında
hayatın akışına katılırsın, sosyalleşirsin, ilişki kurarsın.
Bu da aslında bize iyi gelen şeylerden bir tanesi.
Dini inançlar kötü hissetmeye neden olan
belirsizlik hissine karşı dediğim gibi bir koruyuculuk sağlıyor.
Aynı zamanda her şeye gücü yeten bir Tanrı inancı
senin korunduğun hissini arttırıyor.
Bundan dolayı hayatta başına gelebilecek kötü şeyler
konusunda kendini daha emniyette
hissediyorsun.
Aynı zamanda seni seven, seni koruyan kollayan ve her
daim gözleyen bir Tanrı inancı seni bu hayatta
aslında daha özel hissettiriyor. Ama
işte tam burada işler karışıyor. Seni dini inancını nasıl algılıyorsun? Ben şunu net olarak
söyleyebilirim. Dünya üzerinde kaç tane müslüman
varsa o kadar sayıda müsümanlık algısı
vardır. Senin anladığın şekilde dini
inancın şefkatli bir anlayışı varsa
koruyucu kollayıcıysa
ve güven ve sevgi içeriyorsa evet dini inançlar
seni bu konuda destekleyici olabiliyor.
Depresyon ya da kaygı konusunda seni birazcık daha koruyabiliyor. Ama senin
dini anlayışın içinde bulunduğun
aile yapısından, dini öğrendiğin kaynaktan, kültürel
ortamlardan çok etkilenir ve bu öğreniş şekli
çok katıysa, çok cezalandırıcıysa
hep Allahtan kork, cehennemden kork üzerineyse
bu sefer ne oluyor biliyor musun? Her zaman bir
cezalandırılma korkusu, her zaman bir suçluluk psikolojisi
hakim oluyor. Hayatta işler ters
gittiği zaman hep cezalandırıldığını düşünüyorsun bu
sebeple senin dini inancın bu konuda
cezalandırıcıysa seni çok da olumlu etkilemiyor.
Olumsuz etkiliyor biraz.
Dediğim gibi olumlu bir dini inancın varsa Allahtan
ümit kesilmez dersin ve hayatta çabalamaya
uğraşmaya devam edersin. Dersin ki şu an
böyleyim ama bir şekilde bu geçer gider. Şimdi
bir yandan da şöyle bir durum var. İnançlı biri olmana rağmen
sen insansın.
Üzülürsün, endişelenirsin.
Hassas olduğun yanların vardır. Bazen kırılırsın.
Bundan dolayı hayatta yaşadığın olaylar seni birazcık
yıpratabilir. Depresyona bazen de kaygıya
sürükleyebilir. Böyle bir durumda inançlı olmak
tek başına seni korumaz çünkü dediğim gibi insanız
aciziz. Böyle durumlarla bazen
baş edemeyebiliriz. Ama sen inat edersen
yardım almamakta destek almamakta. Bu
kendi kendine geçecek dersen işler daha kötüye
gidebilir. İşte tam bu noktada diyorlar ya
namaz kılan depresyona girmez mi bence namaz kılan
da depresyona girer çünkü namaz kılan da
bir insan, robot değil.
Evet dediğim gibi dini inançlar seni koruyor ama
Tek başına tedavi edici değil mallesef. Böyle bir
durumda bunlara rağmen biz bir psikolojik problem
yaşıyorsak yardım almaktan
kaçmamalıyız, hiç çekinmemeliyiz.
Neredeyse bütün ruh sağlığı problemlerinde
genetik faktörler etkildir. Genetik anlamda ailede
herhangi bir ruh sağlığı problemi varsa senin
diğer insanlara göre o ruh sağlığı problemini yaşama ihtimalin
rahatsızlığa göre değişmekle birlikte bir tık
fazladır. Daha riskli gruptasındır. Şimdi
genetik faktörler etkiliyse aslında
hayatta her zaman bakış açısı tek başına belirleyici
olmayabiliyor. Özellikle bazı problemlerde mesela
bipolar duygulanım bozukluğu gibi şizofreni
gibi rahatsızlıklarda genetik
faktörler çok daha fazla etkili. Şimdi böyle bir durumda
Böyle bir rahatsızılıkta evet yaşadığın şeyler
evet seni etkileyebilir. Hayata bakış açın evet birazcık
olumlu katkı sağlayabilir. Ama genetik anlamda böyle bir yükün olduğu için işler daha zordur ve böyle zamanlarda
inançlı olmak tek başına kesinlikle
yetmez. Psikiyatrik, psikolojik tedavi
almak gerekir. Ben şunlarla da karşılaşıyorum .Bir insan
şizofreni yaşıyor. Çok ciddi bir problem
o kadar ciddi bir problem ki yani terapi bile
aslında çok etkili olmuyor terapi sonraki süreçlerinde
destekleyici terapiler sağlanıyor. Ciddi anlamda bir ilaç tedavisi gerekiyor. Böyle bir durumda ya işte yeterince inanırsan geçer deyip
tedavi almayan insanlar var. Ben şunu düşünüyorum. Ben
inançlı bir insanım ama Allah bize akı vermiş
düşünelim diye, araştıralım diye. Hiç şey
yapıyor muyuz mesela fiziksel tıp rahatsızlığı yaşadığımız zaman mesela
kolumuz bacağımız ağrıdığı zaman , bir kalp krizi geçirdiğimiz
bir kansere yakalandığımız zaman sadece bekleyip kendi
kendisine geçmesini beklediğimiz oluyor mu?
Deriz ki yani Allah akıl fikir vermiş
bu konuda tedaviler var neden yardım almayalım
aynı şey ruh sağlığı problemleri için de geçerli
Allah akıl fikir vermiş. Bu akıl fikir neticesinde
bir bilim gelişmiş ve bu bilim sana yol seçiyor.
Yol açıyor. Bundan neden faydalanmayasın ki? Peki bu konuda sen neler düşünüyorsun? Düşüncelerini
yorumlar kısmında yazabilirsin Beni dinlediğin için
çok teşekkür ediyorum güzel insan. Kendine iyi davran. Görüşmek üzere.