Asgardia: 2.8 kg ağırlığında bir uzay ülkesi. Şimdilik!
Asgardia||de poids||||
Asgardia: ein Weltraumland mit einem Gewicht von 2,8 kg. Für den Moment!
Asgardia: a space country weighing 2.8 kg. For now!
Asgardia : un pays de l'espace pesant 2,8 kg. Pour l'instant !
Asgardia: un paese spaziale di 2,8 kg. per ora!
Асгардия: космическая страна весом 2,8 кг. Пока!
Asgardia diye bir şey duydunuz mu?
Have you heard of asgardia?
Asgardia.
Asgardia.
2016'da kurulmuş bir uzay ulusu.
||||nation
A space nation founded in 2016.
İnternet üzerinden vatandaşlık başvurusu yapabildiğiniz bir uzay ülkesi.
||citoyenneté||pouvez faire|||
A space country where you can apply for citizenship online.
Peki vatandaşları dünya üzerinde yaşayan bir uzay ülkesi olabilir mi?
Could it be a space country whose citizens live on earth?
Yoksa bu bir grup çılgının dikkat çekme projesi mi?
||||fou||attention||
|||||attention|||
Or is this an attention-grabbing project of a bunch of crazy people?
Bu bölümde Asgardia'nın ne olduğunu anlamaya çalışacağız.
||d'Asgardia||||nous allons essayer
||of Asgardia||||
In this section we will try to understand what Asgardia is.
Asgardia'nın kurucusu Azeri asıllı ve Bakü doğumlu Rus iş adamı Igor Raufovich Ashurbeyli.
||d'origine azérie|||Bakou|né à Bakou||||Igor Raufovich|Raufovich|Ashurbeyli
The founder of Asgardia is Azerbaijani and Baku-born Russian businessman Igor Raufovich Ashurbeyli.
Bir grup çılgın derken ne demek istediğimi anladınız mı?
||fou||||||
Do you understand what I mean when I say a bunch of crazy?
Avez-vous compris ce que je veux dire par un groupe de fous ?
Çılgın Türklerden biri, bir Azerbaycan Türkü var bu projenin arkasında… Kendisinin ulusa sesleniş videosunda bu fikrin, yani kendi iddiasıyla “tarihin ilk uzay devleti”ni kurma fikrinin -ki bunun ilk olmadığını videonun sonunda size anlatacağım- tam da bu ofiste aklına geldiğini söylüyor.
|||||||||||à la nation||vidéo de l'allocution|||||||||||||||||||||||||||
One of the crazy Turks, an Azerbaijani Turk is behind this project ... In his video addressing the nation, he says that the idea of establishing the "first space state in history" with his own claim - which I will tell you at the end of the video - is exactly what he thought of in this office.
L'un des Turcs fous, il y a un Turc d'Azerbaïdjan derrière ce projet... Dans sa vidéo d'appel à la nation, il dit que cette idée, c'est-à-dire son affirmation de créer "le premier État spatial de l'histoire" - ce qui n'est pas le premier comme je vous l'expliquerai à la fin de la vidéo - lui est venue précisément dans ce bureau.
Demek ki neymiş?
So what was it?
Alors que signifie cela ?
Ofisini kamu kurumu gibi tasarlarsan aklına da doğal olarak bir devlet kurma fikri gelir.
son bureau||||si tu conçois|||||||||
If you design your office as a public institution, the idea of establishing a state naturally comes to mind.
Si tu conçois le bureau comme une institution publique, l'idée de créer un État te viendra naturellement à l'esprit.
Böyle konuştuğuma bakmayın, bu fikir benim de ilgimi çekmedi değil.
||||idée||||n'a pas intéressé|
Don't look at me talking like that, it's not that this idea didn't interest me either.
Ne te fies pas à ce que je dis, cette idée m'a aussi intéressé.
Yıllarca bilimkurgu kitaplarında okuduğumuz bir fantezi, gerçek mi oluyor yoksa?
|science fiction|dans les livres|nous avons lu||fantaisie||||
|||"we read"||||||
Does a fantasy we read in science fiction books for years become reality?
C'est un fantasme que nous avons lu dans des livres de science-fiction pendant des années, devient-il réel ou pas ?
Bir kere bu ülkenin çok havalı bir ismi var.
First of all, this country has a very cool name.
Asgardia.
İskandinav mitolojisinden geliyor.
|la mythologie|
It comes from Norse mythology.
Gökyüzünde tanrıların yaşadığı bir şehir olan Asgard'dan.
Dans le ciel|des dieux|||||d'Asgard
From Asgard, a city in the sky where the gods live.
Yunan mitolojisindeki Olympus Dağı gibi bir yer Asgard.
|dans la mythologie||||||Asgard
Asgard is like Mount Olympus in Greek mythology.
Yani Asgardia projesi, kendisine isim verirken aynı zamanda felsefesini de belirlemiş.
||||||||philosophie||
In other words, the Asgardia project, while giving a name to itself, also determined its philosophy.
İnsanlığın en eski hikayelerinde de yer alan o göklere ulaşma isteğini isimleştirmiş.
||||||||cieux|||a nommé
He named the desire to reach the skies, which is also included in the oldest stories of humanity.
Cette volonté d'atteindre les cieux, qui figure dans les plus anciennes histoires de l'humanité, a été nommée.
Peki bunu cisimleştirmek için ne yapmış?
||incarner cela|||
So what did he do to embody it?
Alors, qu'a-t-il fait pour concrétiser cela ?
Bir ülke olabilmek için bir toprağınız olmalı değil mi?
|||||territoire|||
To be a country you must have a land, right?
Pour pouvoir être un pays, vous devez avoir un territoire, n'est-ce pas ?
Haritada bir alanınız?
||votre zone
Do you have an area on the map?
Asgardia'nın web sitesine baktığımızda bir harita ve küçük de olsa böyle bir alan olduğunu görüyoruz.
When we look at Asgardia's website, we see a map and such an area, albeit small.
Üstelik yeri sürekli değişiyor.
Moreover, its location is constantly changing.
Çünkü bu alan, yani Asgardia toprakları, dünyanın etrafında dönen küçük bir uydu.
Because this area, the land of Asgardia, is a small satellite orbiting the earth.
10 cm x 10 cm x 20 cm boyutlarında 2,8 kg ağırlığında şöyle bir kutu.
cm||deux||||||||
A box with dimensions of 10 cm x 10 cm x 20 cm and weighing 2.8 kg.
Küçük olduğuna bakıp da küçümsememek lazım.
||||ne pas sous-estimer|
It should not be underestimated by the fact that it is small.
Neil Armstrong'un aydaki ayak izi de yaklaşık bu büyüklükteydi ama sembolikti.
Neil Armstrong|de Neil Armstrong|||traces||||était de cette taille||symbolique
Neil Armstrong's footprint on the moon was about the same size, but it was symbolic.
Asgardia topraklarında şimdilik sadece 512 GB'lık bir bellek ve içinde de vatandaşlarının fotoğrafları var.
||||||mémoire||||||
Asgardia's territory|"in its territory"|for now|only|GB capacity||memory storage device||inside it||its citizens'|photos of citizens|
On the territory of Asgardia, for now, there is only 512 GB of memory and photos of its citizens in it.
Artık uzaya sıradan insanların sarımsaklı ekmek gönderip sonra da o ekmeği dünyaya geri getirip yediği bir dönemde yaşıyoruz.
||||à l'ail||envoie|||||||||||
We now live in a time when ordinary people send garlic bread into space and then bring that bread back to earth and eat it.
Nous vivons maintenant à une époque où des gens ordinaires envoient du pain à l'ail dans l'espace, puis ramènent ce pain sur Terre pour le manger.
Uzayda bir kutu sahibi olmak toprak sahibi olmak anlamına gelir mi?
Does owning a box in space mean owning land?
Posséder une boîte dans l'espace signifie-t-il posséder une parcelle de terre ?
Orası biraz tartışma götürür.
||discutable|
That part|||
That's a bit controversial.
Cela peut prêter à discussion.
Bir ülke olabilmek için topraktan başka ne lazım?
Vatandaş lazım.
Asgardia'ya vatandaş olmak çok kolay.
à Asgardia||||
Facebook'ta hesap açar gibi bir form dolduruyorsunuz.
sur Facebook|||||formulaire|vous remplissez
Asgardia anayasasını okuyup kabul ediyorsunuz.
|constitution|||
Ama Türkçe karakter kullanamıyorsunuz.
|||vous ne pouvez pas
But you cannot use Turkish characters.
Dolayısıyla Asgardia'da beni bulmak isterseniz her zamanki gibi BarisOzcan diye aratmalısınız.
|à Asgardia|||||||BarisOzcan(1)||rechercher
Therefore, if you want to find me in Asgardia, you should search for BarisOzcan as usual.
Bu arada her başvuruyu kabul etmiyorlar.
|||la demande||
By the way, they do not accept every application.
Hatta vatandaşlık için başvuranları bir zeka testinden bile geçirmeyi planlıyorlar.
|||les demandeurs|||test|||
They even plan to pass an intelligence test for citizenship applicants.
Web sitesindeki haritada dünyanın neresinden kaç kişinin Asgardia vatandaşı olduğunu bulabilirsiniz.
|site|||où||||||
On the map on the website you can find out how many people from around the world are citizens of Asgardia.
Görebildiğim kadarıyla dünyada en çok Asgardia vatandaşı İstanbul'da yaşıyor.
D'après ce que je vois||||||||
As far as I can see, the most Asgardian citizens in the world live in Istanbul.
Hatta 1,9 milyon nüfuslu Kocaeli'deki vatandaş sayısıyla 19 milyon nüfuslu New York'taki vatandaş sayısı neredeyse aynı.
||population|Kocaeli||||||New York||||
In fact, the number of citizens in Kocaeli, with a population of 1.9 million, is almost the same as in New York, with a population of 19 million.
Yani uzay vatandaşı olma konusunda oldukça hevesli olduğumuzu söyleyebilirim.
So I can say that we are quite enthusiastic about becoming a space citizen.
Asgardia nüfus bakımından dünyanın 171. büyük ülkesi olduğunu belirtiyor.
|||||||indique
Asgardia states that it is the 171st largest country in the world in terms of population.
Bu da aklıma hemen bu YouTube kanalı bir ülke olsaydı dünyanın kaçıncı sırasına yerleşirdi sorusunu getirdi.
|||||||||||||se classerait||
This immediately brought to mind the question of where this YouTube channel would rank in the world if it were a country.
147\. olurduk arkadaşlar!
147\\. we would be friends!
Eğer siz de bu kanalı dostlarınıza tavsiye ederseniz ve bir 100.000 kişi daha toplarsak Gabon'u geçip 146.lığa yükseliriz.
|||||à vos amis|||||||en rassemblant|Gabon||place 146|nous monterons
If you recommend this channel to your friends and we get another 100,000 people, we will overtake Gabon to 146th place.
Tabi biz “Birleşmiş Milletler”e üyelik başvurusu yapamayız o başka.
|||||adhésion||nous ne pouvons pas||
Of course, we cannot apply for membership to the "United Nations".
Asgardia, Birleşmiş Milletler'e üye bir ülke statüsüne geçmek istiyor.
|Unies|||||||
Asgardia wants to become a member state of the United Nations.
Bunun için gerekli 4 şarttan üçünü sağlamış durumda.
|||condition|trois|a rempli|
It has met three of the four conditions necessary for this.
Daha önce sözünü ettiğim gibi tartışmalı da olsa bir toprak parçasına ve vatandaşlara sahip.
||||||||||||les citoyens|
As I mentioned before, it owns a piece of land and citizens, albeit controversially.
Aralarında Türklerin de olduğu 150 üyeli parlementosunu da kurdu.
||||membres|parlemento||
He also established a 150-member parliament, including Turks.
Il a également établi son parlement de 150 membres, dont des Turcs.
Geriye BM üyesi ülkeler tarafından tanınmak kaldı.
|BM(1)|||||
All that remains is to be recognized by UN member states.
Il ne reste plus qu'à être reconnu par les pays membres de l'ONU.
Bunu başarabilir mi bilmiyorum.
|je peux||
I don't know if he can do it.
Je ne sais pas s'il peut y parvenir.
BM'e üye olmak o kadar önemli mi, onu da bilmiyorum.
à BM|||||||||
I don't know if being a member of the UN is that important.
Bildiğim bir şey var.
I know one thing.
Bu tür bir proje hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsak, önce kendi açıklamalarına bir göz atmalıyız.
||||||||||||||nous devons
If we want to know about this type of project, we should first have a look at their description.
Asgardia'lılar kendi amaçlarını üç maddede özetliyor:
les Asgardiens||objectifs||points|résument
The Asgardians summarize their purpose in three points:
Asgardia'nın özü “Uzayda Barış”tır.
The essence of Asgardia is "Peace in Space".
Amacımız Dünya'da yaşadığımız çatışmaların uzaya taşınmasını önlemektir.
|||conflits||transfert vers l'espace|prévenir
Our goal is to prevent the conflicts we experience on Earth from moving into space.
Günümüzde uzay kanunu ile ilgili oluşan sorunlar günümüz uluslararası kanunları ile çözülememektedir.
|||||||||||ne peuvent être résolues
Today, problems related to space law cannot be solved with today's international laws.
Amacımız uzay kanunlarının orman kanununa dönüşmesini engellemektir.
||||||empêcher de
Our goal is to prevent the laws of space from becoming law of the jungle.
Oluşumun bilimsel ve teknolojik yönü şu üç kelime ile betimlenir: Barış, erişim ve koruma.
de l'organisation|||||||||||||
The scientific and technological aspect of creation is described in three words: peace, access and protection.
İlki uzayın barışçıl amaçlar için kullanılmasıdır.
premièrement|de l'espace|pacifique|||
The first is the use of space for peaceful purposes.
İkincisi Dünya'yı uzaydan gelebilecek tehditlere karşı korumaktır.
|la Terre|de l'espace||menaces venant de l'espace||
The second is to protect the Earth against threats from outer space.
Bu tehditler 7 adettir: Güneş parlamaları, magnetosfer değişiklikleri, asteroidler, insan yapımı yörünge kirliliği, iklim değişikliği, kozmik radyasyon ve meteoridler tarafından gelebilecek mikroorganizmalar.
|les menaces|nombre||les éruptions solaires|changements de la magnétosphère||les astéroïdes|||orbital|pollution orbitale|||cosmique|||météorites|||micro-organismes
These threats are 7: solar flares, magnetosphere changes, asteroids, man-made orbital pollution, climate change, cosmic radiation, and microorganisms that may come from meteorites.
Üçüncüsü ise uzayda askeri olmayan ve herkese açık bir bilimsel veri tabanı oluşturulmasıdır.
troisième point|||||||||||base de données|la création
The third is the creation of a non-military scientific database open to everyone in space.
Gördüğünüz gibi son derece makul amaçlar.
||||raisonnables|
As you can see, very reasonable purposes.
Kimsenin itiraz etmeyeceği prensipler.
||ne pas|principes
Principles that no one can object to.
Yine de bu ülke, vatandaşlarını bir gün uzaya götüreceğini vaad etseydi, hiç de fena olmazdı.
||||ses citoyens||||les emmènerait|promettrait|conditionnel||||
Still, it wouldn't be bad if this country promised to take its citizens to space one day.
Sanırım pek çok insan sadece bunun hayaliyle sisteme üye oldu.
||||||songe à|||
I think many people signed up to the system just dreaming of this.
Asgardia'nın böyle bir vaadi yok ama uzun vadede yörüngede insanların yaşayabileceği platformlar kurma isteği var.
|||promesse||||long terme|||où vivre|plateformes|||
Asgardia has no such promises, but it has a long-term desire to establish platforms where people can live in orbit.
Bunu gerçekleştirebilmek için önümüzdeki yıllarda yörüngeye yeni uydular gönderecek ama yörüngeye ya da uzaya insan gönderebilme ihtimali şimdilik çok düşük.
|pouvoir réaliser||||||satellites||||||||capacité d'envoyer||||
To achieve this, it will send new satellites into orbit in the coming years, but the likelihood of sending humans into orbit or space is currently very low.
İlk gönderdiği uydunun bile maliyetinin 700.000 USD olduğu tahmin ediliyor.
||||coût de|USD|||
The cost of even the first satellite it sent is estimated to be 700,000 USD.
Şimdilik bu masraflar ülkenin kurucusu milyarder Igor Ashurbeyli tarafından karşılanıyor.
||les dépenses|||milliardaire||||sont couvertes
For now, these costs are being covered by the country's founder, billionaire Igor Ashurbeyli.
Ama yakında ülke olmanın bir başka gereği olan vergiler toplanmaya başlanırsa herkes elini taşın altına koymak zorunda kalabilir.
||||||||impôts|être collectées|si on commence|||||mettre la main||
But if taxes, another requirement of being a country, start to be collected soon, everyone may have to take responsibility.
Mais si les impôts, qui sont une autre condition pour devenir un pays, commencent à être collectés bientôt, tout le monde pourrait être obligé de mettre la main à la pâte.
Ya da ülke nüfusu bir anda azalabilir 🙂
||||||peut diminuer
Or the population of the country may decrease in an instant 🙂
Ou bien la population du pays pourrait diminuer soudainement 🙂
Uzayda ülke kurmak o kadar kolay değil.
Créer un pays dans l'espace n'est pas si facile que ça.
Daha önce yaptığım videodan da hatırlayacağınız gibi Uluslararası Uzay İstasyonu'nun maliyeti 120 milyar dolar ve oraya bir uçuş için de yaklaşık 40 milyon dolar harcanıyor.
|||la vidéo||vous vous souviendrez||||de l'ISS|coût||||||||||||
As you can remember from the video I made before, the cost of the International Space Station is 120 billion dollars and about 40 million dollars is spent for a flight there.
İstasyonda sadece 6 kişi aynı anda yaşıyor.
à la station|||||
Only 6 people live in the station at the same time.
Dolayısıyla 200.000 kişilik bir ülkeyi uzaya taşımak kısa vadede imkansız.
|||||||court terme|
Therefore, carrying a country of 200,000 people into space is impossible in the short term.
Öte yandan Asgardia kendisini tarihin ilk uzay ülkesi olarak tanıttı ama bu bilgi de tam olarak doğru değil.
|||||||||présenta||||||||
On the other hand, Asgardia introduced itself as the first space country in history, but this information is not entirely correct.
Asgardia'dan önce Celestia vardı.
d'Asgardia||Celestia|
Before Asgardia, there was Celestia.
Amerikalı James Thomas Mangan tarafından 1949'da kurulmuştu.
|||Mangan|||avait été fondé
Üstelik benzer amaçlarla.
And for similar purposes.
Uzay, dünyadaki ülkelerin politik hegemonyasından kurtulmalı düşüncesiyle.
||||hégémonie|devrait se libérer|
With the idea that space should get rid of the political hegemony of the countries in the world.
Bu ülkenin de bir bayrağı, 19.000'den fazla vatandaşı ve hatta bastırdığı bir parası vardı.
||||||||||qu'elle a émis|||
This country also had a flag, more than 19,000 citizens, and even minted a currency.
1 Celeston 2.20 gr ağırlığında altın değerindeydi.
Celeston|gramme|||valeur
1 Celeston was worth 2.20 grams of gold.
Üstelik Celestia 1958'de bayrağını New York'taki Birleşmiş Milletler binasının önünde dalgalandırmayı bile başarmıştı.
||||||||||hisser||avait réussi
In 1958, Celestia even managed to fly its flag in front of the United Nations building in New York.
Bunu şimdi yapsa, bu hashtag'le Twitter'da trendlere rahat rahat girerdi.
||||avec ce hashtag||tendances|||entrerait
If he did this now, he would easily be trending on Twitter with this hashtag.
Asgardia konusunda benim en çok kafamı karıştıran şey, resmi web sitesinde kendisini “uzay krallığı” olarak tanıtması oldu.
||||||qui me trouble|||||||royaume||se présenter|
The thing that confused me the most about Asgardia was that it introduced itself as the "space kingdom" on its official website.
Tamam cumhuriyetin, demokrasinin de kusurları var ama “monarşi ve uzay” kavramları, krallar, kraliçeler bu devirde sadece filmlerde yan yana gelmeli diye düşünüyorum.
||la démocratie|||||monarchie|||concepts|rois|reines||époque|||||||
Okay, the republic and democracy have their flaws, but I think the concepts of "monarchy and space", kings and queens should only come together in movies in this era.
Asgardia'yı bir krallık mı yoksa ülke mi kabul edersiniz orası size kalmış.
Asgardia||royaume|||||||||
Whether you consider Asgardia a kingdom or a country is up to you.
Belki de onu logosunun yanındaki “Beta” ibaresine bakarak modern bir startup girişimi olarak da görebiliriz.
|||logo||Beta(1)|étiquette|||||entreprise|||
Maybe we can see it as a modern startup by looking at the phrase "Beta" next to its logo.
2.8 kg ağırlığındaki toprak parçasıyla Asgardia benim için “şimdilik” bir topluluk oluşturma projesi.
|de 28 kg||avec un morceau||||||||
With a piece of land weighing 2.8 kg, Asgardia is a community building project for me “for now”.
Peki neden insanlar, en çok da bizim insanımız böyle bir topluluğun parçası olmaya çalışıyor?
|||||||notre peuple|||communauté|||
So why do people, especially our people, try to be a part of such a community?
Belki de dünyadan sıkıldık.
|||nous nous ennuyons
Maybe we are tired of the world.
Ya da projenin özündeki “uzayda barış” sözü ilgimizi çekti.
|||au cœur de||||a attiré notre attention|
Or the phrase “peace in space” at the core of the project caught our attention.
Ne de olsa biz ülkemizi “yurtta barış, dünyada barış” vizyonuyla kurduk.
||||notre pays|||||vision|
After all, we founded our country with the vision of “peace at home, peace in the world”.
Buna bir de “uzayda barış”ı eklemek en çok bize yakışır.
||||||ajouter||||nous convient
It would be best for us to add “peace in space” to this.