Episode 2 - Don't care about your Arabic mistakes Folge 2 – Kümmere dich nicht um deine Arabischfehler Episode 2 - Don't care about your Arabic mistakes Épisode 2 - Ne vous souciez pas de vos fautes d'arabe Episodio 2 - Non preoccuparti dei tuoi errori in arabo 에피소드 2 - 아랍어 실수는 신경쓰지 마세요 Odcinek 2 - Nie przejmuj się swoimi arabskimi błędami Серия 2 - Плевать на свои ошибки в арабском языке 第 2 集 - 别在意你的阿拉伯语错误

أهلا وسهلا فيكن بالحلقة التانية معي أنا ومحمد, وهي الحلقة بعنوان لا تهتم بأخطائك. Welcome to the second episode with me and Muhammad, and it is the episode titled Don't Care About Your Mistakes.

متلا ما سمعتو منا لوتس انوا عنوان حلقتنا هي المرة هو لا تهتم بأخطائك. As you heard from us, Lotus, the title of our episode is this time, don't worry about your mistakes.

كلنا بنتعلم من الخطاء يلي بنعملها وقت بنكون عم نتعلم أي شي جديد وبما إنو هدا الموضوع كتير مهم بغض النظر عن الشي يلي انت عم تتعلمو أو اللغة يلي انت عم تتعلمها وكمان هو موضوع مهم بغض النظر عن مستواك بهي اللغة يلي عم تتعلمها. ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||regardless||||||| We all learn from the mistakes we make when we are learning something new, and since this is a very important topic, regardless of what you are learning or what language you are learning, and it is also an important topic regardless of your level in the language you are learning. Nous apprenons tous des erreurs que nous commettons lorsque nous apprenons quelque chose de nouveau, et comme ce sujet est très important, quelle que soit la chose que vous apprenez ou la langue que vous apprenez, c'est également un sujet important quel que soit votre niveau dans la langue. tu es en train d'apprendre. Hepimiz yeni bir şey öğrenirken yaptığımız hatalardan ders çıkarırız ve bu konu çok önemli olduğundan, ne öğrenirseniz öğrenin, hangi dili öğrenirseniz öğrenin, dil seviyeniz ne olursa olsun önemli bir konudur. öğreniyorsun.

ولكن كلن بنسمع كتير من الجمل التشجيعية والتحفيزية وأنا متأكد أنو لوتس من الشخاص يلي سمعت هي الجمل. ||||||encouraging|and motivational|||||||||| But we all hear a lot of encouraging and motivational phrases, and I am sure that Lotus is one of the people who heard these sentences. Ama hepimiz cesaretlendirici ve motive edici pek çok cümle duyuyoruz ve eminim ki Lotus da bu cümleleri duyan kişilerden biridir.

لهيك خلونا نشوفها إذا بتتذكر شو هي الجمل. That's why let's see it if you remember what camel is. Bakalım cümlelerin ne olduğunu hatırlıyor musunuz?

أكيد أنا بتذكر من هي الجمل كتير, بس أول وحدة بتذكرها هي : الصبر مفتاح الفرج. |||||camel||||||||| Of course, I remember many camels, but the first one I remember is: Patience is the key to relief. Bien sûr, je me souviens de nombreuses phrases, mais la première chose dont je me souviens est : la patience est la clé du soulagement. Elbette birçok cümleyi hatırlıyorum ama ilk hatırladığım şey şu: Sabır, ferahlığın anahtarıdır.

وتاني وحدة إنو يلي ما بيفشل ما بيتعلم. And the second unit is that he who does not fail does not learn. İkinci şey ise başarısız olmayanların öğrenememesidir.

بس الحكي أسهل من الفعل. It's just easier said than done. Ama bunu söylemek yapmaktan daha kolaydır.

تماما أنا بتفق مع لوتس إنو الكلام أسهل من الفعل. I totally agree with Lotus that it's easier said than done. Söylemesinin yapmaktan daha kolay olduğu konusunda Lotus'a tamamen katılıyorum.

وكمان أنا سمعت هي الجمل التحفيزية من قبل. |||||motivational|| I also heard motivational sentences before. Bu motive edici cümleleri daha önce de duymuştum.

لهيك رحا نعطيكن مجموعة من النصائح العملية يلي فيكن تطبقوها بسهولة. That is why we will give you a set of practical tips that you can apply easily. Bu yüzden size kolaylıkla uygulayabileceğiniz bir dizi pratik ipucu vereceğiz.

ولكن خلونا هلق نحكيلكن عن تجاربنا الشخصية بتعلم اللغات. |||||our experiences||| But let us now tell you about our personal experiences learning languages. Ama şimdi size dil öğrenme konusundaki kişisel deneyimlerimizden bahsedelim.

بالنسبة للي فأنا بلشت بتعلم اللغة النكليزية بالمدرسة لمدة 12 سنة يعني من الصف الأول للبكالوريا ومع هيك كان في عندي ضعف كتير كبير باللغة النكليزية. ||||||||||||||||||||weakness|||| As for me, I started learning the English language in school for 12 years, that is, from the first grade of the baccalaureate, and with that, I had a great weakness in the English language. Bana gelince, 12 yıl boyunca, yani lisans eğitiminin ilk yılından itibaren okulda İngilizce öğrenmeye başladım, ancak İngilizce konusunda büyük bir zayıflığım vardı.

وبعد دخولي للجامعة لحظت أهمية اللغة النكليزية وقررت إني اتعلمها بشكل صحيح. |||I noticed|||||||| After entering the university, I noticed the importance of the English language and decided that I would learn it properly. Üniversiteye girdikten sonra İngilizcenin önemini fark ettim ve onu doğru düzgün öğrenmeye karar verdim.

وهيك بلشت بتطوير اللغة النكليزية عندي عن طريق كتير طريقة. And this is how I started to develop my English language in many ways. Bu şekilde İngilizce dilimi birçok yönden geliştirmeye başladım.

وبلشت بمجموعة من الطرق التقليدية يلي بعتقد كتير منكن جربه. And I started with a group of traditional methods, which I think many of you have tried. Çoğunuzun deneyeceğini düşündüğüm bir dizi geleneksel yöntemle başladım.

متل دراسة خمس كلمات من القاموس يوميا وبعدين حفظ هي الكلمات ومراجعتهاا بين فترة والتانية. Like studying five words from the dictionary daily, then memorizing these words and reviewing them from time to time. Mesela sözlükten her gün beş kelime okuyup, sonra kelimeleri ezberleyip ara sıra tekrarlamak gibi.

أوا قراءة قصص مكتوبة باللغتين العربية والنكليزية. Or read stories written in both Arabic and English. Veya Arapça ve İngilizce yazılmış hikayeleri okuyun.

ولكن حتى كون صريح معكن هي اللطرق كلها ما كانت مفيدة. But even being frank with you is all the methods weren't helpful. Ama sana karşı dürüst olmam gerekirse bile tüm yöntemler işe yaramadı.

وكانت متل قلتها. And it was like I said it. Ve dediğim gibiydi.

وكنت حاسس حالي مكانك راوح. And I felt like I was in your place. Et j'avais l'impression d'aller là où tu étais. Ve sanki senin olduğun yere gidiyormuşum gibi hissettim.

بعدها بلشت بالتعلم عن طريق الفلام, المسلسلت, بودكاست, يوتيوب. Then I started learning through movies, soap operas, podcasts, and YouTube. Daha sonra filmler, diziler, podcast'ler ve YouTube aracılığıyla öğrenmeye başladım.

وهي الطريقة كتير فادتني وساعدتني لحتى حسن أخطائي وصلح أخطائي وطور اللكنة أو اللهجة يلي عندي. This method has benefited me a lot and helped me to improve my mistakes and correct my mistakes and develop the accent or dialect that I have. Bu yöntem bana çok fayda sağladı ve hatalarımı düzeltmeme, aksanımı geliştirmeme yardımcı oldu.

لهيك بحب قلكن أنو الخطاء هي أفضل معلم. That is why I would like to tell you that mistakes are the best teacher. Bu yüzden size hataların en iyi öğretmen olduğunu söylemekten hoşlanıyorum.

وإنت لوتس كيف كانت تجربتك مع تعلم اللغة النكليزية ؟ And you, Lotus, how was your experience with learning the English language? Peki Lotus, İngilizce öğrenme deneyimin nasıldı?

أنا تعلمت انكلش من لما كان عمري خمس سنين بس مع هيك ما كنت بحكي منيح. I learned to slow down since I was five years old, but despite this, I did not speak well. Konuşmayı beş yaşımdayken öğrendim ama o zaman bile iyi konuşamıyordum.

متل ما حكى محمد, المدرسة لحالها ما بتكفي. |||||||is enough As Mohammed said, school alone is not enough. Muhammed'in dediği gibi okul tek başına yeterli değildir.

ما كان عندي الجرأة إني احكي مع أجانب أبدا, بس بعدين قررت اكسر حاجز الخوف. ||||||||||||break|barrier| I never had the audacity to talk to foreigners, but then I decided to break the barrier of fear. Hiçbir zaman yabancılarla konuşmaya cesaret edemedim ama sonra korku bariyerini kırmaya karar verdim.

وصرت احكي مع ناس من كل أنحاء العالم ولما يحكولي إنو إنتي بتحكي منيح, أنا تشجعت. |||||||||||||||I got encouraged I started talking to people from all over the world, and when they told me that you were speaking well, I was encouraged. Dünyanın her yerinden insanlarla konuşmaya başladım ve bana senin iyi konuştuğunu söylediklerinde cesaretlendim.

وصرت اتعلم مصطلحات وأمثال شعبية لحتى احكي إنكليزي متل العربي بالضبط يعني متل لغتي الأم. ||||||||||exactly|||| I began to learn popular terms and proverbs so that I could speak English exactly like Arabic, that is, like my mother tongue. İngilizceyi tıpkı Arapça gibi, yani ana dilim gibi konuşabilmek için popüler terimleri ve atasözlerini öğrenmeye başladım.

أكتر شي بقدر قول إنو ساعدني هو الفلام والأغاني والميمزز The most I can say that helped me are movies, songs and memes Bana en çok yardımcı olduğunu söyleyebileceğim şey filmler, şarkılar ve memler

ولحد هلق أنا بتعلم شي جديد كل يوام. Until now, I learn something new every day. Şu ana kadar her gün yeni bir şeyler öğreniyorum.

بطلت خاف إني اأغلط واتأكدت إنو نحن ما بنتعلم إل من أخطائنا. I stopped being afraid of making a mistake and made sure that we only learn from our mistakes. Hata yapacağımdan korkmayı bıraktım ve yalnızca hatalarımızdan ders aldığımıza emin oldum.

تماما متل ما حكتا لوتس, نحن ما بنتعلم إل من أخطائنا وفيكن تلحظو إنو تجربتي أنا ولوتس كتير متشابهين. ||||||||||||||||||similar Just as Lotus said, we only learn from our mistakes and you can see that Lotus and I have a lot of similar experiences. Lotus'un dediği gibi biz sadece hatalarımızdan ders alırız ve Lotus ile benim deneyimlerimizin çok benzer olduğunu fark edebilirsiniz.

نحن التنين تعلمنا الغة النكليزية بشكل شخصي وكانت الستفادة من التعلم خلل فترة المدرسة كتير قليلة. We, the dragon, learned the English language personally, and the benefit from learning during the school period was very few. Biz Ejderhalar İngilizceyi bizzat öğrendik ve okul döneminde öğrenmenin faydası çok azdı.

لهيك خلينا نبدأ بالنصيحة الولى, هي النصيحة بتقول إنو إنت لازام تحاول تتعلم اللغة مع أشخاص تانين هنن كمان عم يحاولو يتعلموها. |||with the advice|||||||||||||||||| That's why let's start with the first piece of advice, which says that you should try to learn the language with other people who are also trying to learn it. O halde, dili öğrenmeye çalışan diğer insanlarla birlikte öğrenmeye çalışmanız gerektiğini söyleyen ilk tavsiyeyle başlayalım.

يعني بتكون كلكن بمرحلة التعلم يعني بالمرحلة يلي كلكن رح تعملو فيها أخطاء. ||||||in stage (1)|||||| I mean, you will all be in the learning stage, I mean, in the stage where you will all make mistakes. Yani hepiniz öğrenme aşamasındasınız, yani hepiniz hata yapacağınız aşamadasınız.

وهيك رحا يخف التوتر من ارتكاب الخطاء. This will relieve stress from making mistakes. Bu şekilde hata yapma stresi azalacaktır.

وبالفعل بلشت باستخدام تطبيقات التبادل اللغوي متل hellotalk, lingbe. Indeed, I started using language exchange applications such as hellotalk, lingbe. Aslında hellotalk ve lingbe gibi dil değişim uygulamalarını kullanmaya başladım.

وبهي الطريقة تعرفت ع ناس كتير عم يحاولو يتعلمو اللغة النكليزية وبلشنا نساعد بعضنا البعض وا نتعلم من أخطائنا. In this way, I got to know many people who are trying to learn the English language, and we started helping each other and learning from our mistakes. Bu sayede İngilizce öğrenmeye çalışan birçok insanla tanıştım ve birbirimize yardım edip hatalarımızdan ders almaya başladık.

وهي هي النصيحة الولى بعنوان إنك تتعلم مع أشخاص تانين. And it is the first piece of advice entitled You learn with other people. Bu, başlıklı ilk tavsiyedir: Diğer insanlarla birlikte öğrenin.

هلق خلونا نسمع نصيحة لوتس. Now let us hear the advice of Lotus. Şimdi Lotus'un tavsiyesini dinleyelim.

النصيحة التانية أنا برأيي هي السفر. The second tip, in my opinion, is to travel. Bana göre ikinci tavsiye ise seyahat.

السفر كتير مهم لنو لما تسافر عالدولة يلي عم تتعلم لغتها, مارح تتعلم بس اللغة, رح تتعلم ثقافة اللغة كمان وهدا شي كتير مفيد. Traveling is very important because when you travel to the country whose language you are learning, you will not only learn the language, you will learn the culture of the language as well, and this is a very useful thing. Seyahat etmek çok önemli çünkü dilini öğrendiğiniz ülkeye gittiğinizde sadece dili öğrenmekle kalmayacak, o dilin kültürünü de öğrenmiş olacaksınız ve bu çok faydalı bir şey.

وأنا متأكدة إنو رح تستغل الفرصة لتحكي بهي اللغة مع السكان ولتسمع اللهجة بشكل صح. I am sure that you will take advantage of the opportunity to speak this language with the residents and to hear the dialect properly. Bu dili bölge sakinleriyle konuşma ve lehçesini doğru duyma fırsatından yararlanacağınıza eminim.

بس حاسة إنو محمد عندو تعليق ع كلمي, شو رأيك بنصيحتي هي يا محمد؟ But I feel that Muhammad has a comment on my words, what do you think of my advice, Muhammad? Ama Muhammed'in söylediklerime bir yorumu olduğunu düşünüyorum. Benim tavsiyem hakkında ne düşünüyorsun, Muhammed?

نصيحتك كتير حلوة وبالفعل أنا شخصيا حكيت مع ناس كتيرة هن كانو عم يتعلمو اللغة العربية, لهيك سافرو على دول عربية لحتى يحسنو لغتهن أكتر وأكتر. Your advice is very good, and indeed, I personally talked to many people who were learning Arabic, which is why they traveled to Arab countries to improve their language more and more. Tavsiyeniz çok güzel, aslında Arap dilini öğrenen birçok insanla bizzat konuştum ve bu yüzden dillerini daha da geliştirmek için Arap ülkelerine gittiler.

ولكن من وجهة نظري إنو هدا المر بيختلف من شخص لتاني حسب إمكانياتو المادية. ||||||||||||his capabilities|financial But from my point of view, this situation differs from one person to another, according to his financial capabilities. Ama benim açımdan bu konu kişiden kişiye maddi durumuna göre farklılık gösterir.

وحسب قدرتو على السفر وتحمل تكاليفو المادية. And according to your ability to travel and bear the financial costs. Seyahat etme ve maddi masrafları karşılama yeteneğinize bağlı olarak.

وهي هي وجهة نظري بالنسبة لنصيحة السفر, وإنت شو بتنصحينا كمان يا لوتس أغير شغلة السفر ؟ This is my point of view regarding travel advice, and what do you advise us, Lotus, to change the work of travel? Seyahat tavsiyelerine bakış açım bu. Lotus, seyahat aktivitemi değiştirme konusunda bize başka neler tavsiye edersin?

عندي نصيحة كتير مهمة. I have a lot of important advice. Bir sürü önemli tavsiyem var.

وهي إنو نفكر ونحكي مع حالنا باللغة يلي عم نتعلمها. It is to think and talk to ourselves in the language we are learning. Öğrendiğimiz dilde kendimiz hakkında düşünmek ve konuşmaktır.

أنا لما كنت بدي احكي انكلش منيح كنت احكي مع حالي, لنو ما كنت اخجل أو ما كنت خاف إني اأغلط وأنا عما احكي مع حالي. ||||||||||||||ashamed||||||||||| When I wanted to talk about a good thing, I used to talk to myself, because I was not ashamed or afraid of making a mistake when I was not talking to myself. Güzel konuşmak istediğimde kendimden bahsederdim, çünkü kendimden bahsetmediğimde hata yapmaktan utanmazdım ya da korkmazdım.

وهدا الشي كتير ساعدني. This thing helped me a lot. Bu şeyin bana çok faydası oldu.

ولحد هلق أنا بستخدم هي النصيحة وبفكر باللغة يلي عم بتعلمها. Until now, I use this advice and think about the language I am learning. Şu ana kadar bu tavsiyeyi uyguluyorum ve öğrendiğim dil üzerinde düşünüyorum.

كل كلمة ما كنت اعرف احكيها, كنت ترجمها دأغري وارجع كمل تفكير. Every word I didn't know how to say, I used to translate it temptingly and come back to complete my thinking. Nasıl söyleyeceğimi bilemediğim her kelimeyi bir anlığına tercüme ediyor, sonra geri dönüp düşünmeyi bitiriyordum.

ممكن آخر اليوم تذكرو حالكن كيف كان يومكن, أو شو عملتو, أو ممكن تخططو لبكر. At the end of the day, you can remember how your day was, or what you did, or you can plan for tomorrow. Belki günün sonunda günün nasıl geçtiğini, ne yaptığınızı hatırlayabilir ya da belki yarın için plan yapabilirsiniz.

وهي كانت نصائحنا للكن, لهيك بنتمنى منكن إنكن تجربوها وتخبرونا بنتائج هي النصائح معكن. And it was our advice to you, so we hope that you will try it and tell us the results. These tips are with you. Bunlar bizim ipuçlarımızdı, umarız bunları deneyecek ve bu ipuçlarının sonuçlarını sizinle birlikte bize anlatacaksınız.