Tek Hece Aşk
|Silbe|
Einsilbige Liebe
Μια συλλαβή αγάπη
One Syllable Love
Amor de una sílaba
L'amour en une syllabe
ワン・シラブル・ラブ
Любовь в одном слоге
Любов одним складом
一音节的爱
İNTRO
INTRO
GÜMMM
громкий звук
GÜMMM
GÜMMM
громкий звук
GÜMMM
GÜMMM
GÜMMM
GÜMMM
GÜMMM
GÜMMM
GÜMMM
GÜMMM
جومم
GÜMMM
Var mı beni içinizde tanıyan?
|||in euch|kennen
Erkennt mich jemand von Ihnen?
Do any of you recognize me?
Yaşanmayan, yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
непрожитая||||
das Ungeliebte|ohne zu leben|unlösbar||
Ich bin das Geheimnis, das nicht gelöst werden kann, bis es gelebt wird.
I am the secret that is not lived, that is not solved without being lived.
Kalmasa da şöhretimi duymayan kimliğimi tarif etmek zor benim.
если останется||мою славу||||||
wenn sie nicht bleibt||meinen Ruhm|hörend|meinen Ausweis||||
It is difficult to describe my identity that does not hear my fame even if it does not remain.
Bülbül benim lisanımla ötüştü.
||моем языке|
Nachtigall||Sprache|sang
The nightingale sang in my language.
Bir gül için can evinden tutuştu.
|||||вспыхнуло
|||||entzündet
He was on fire for a rose.
Yüreğime toroslardan çığ düştü.
in mein Herz|von den Toros|Schrei|
An avalanche fell on my heart from the Taurus Mountains.
Yangınımı söndürmedi kar beni.
пожар мой|||
mein Feuer|hatte gelöscht||
The snow did not put out my fire.
Niceler sultandı, kraldı, şahtı.
многочисленные|||шах
Niceler|war Sultan|war König|fürstete
Many were sultans, kings, kings.
Benimle değişti talihi bahtı.
||Schicksal|Schicksal
His fortune changed with me.
Yerle bireylerim tacile tahtı.
||собираю на|
Yerle|meine Individuen|tacile|das Brett
The throne of my individuals is in ruins.
Akıl alma sünerlerim var benim.
||я умею||
Verstand||Sünder||
I've got my mind sponges.
Kamil iken cahil ettim alimi.
||||ученого
Kamil|war|unwissend||Gelehrten
I made the scholar ignorant when he was wise.
Vahşi iken yahşi ettim zalimi.
||хорошо||
||gut||den Unrecht tun
I made the oppressor a savage when he was a savage.
Yavuz iken zebun ettim selimi.
||покорил||Селим
Yavuz||zebun||Selim
I was Yavuz, but I made him weak.
Her oyunu bozan gizli zor benim.
||verderben|||
I'm the secret tricky one who spoils every game.
Yeryüzünde ben ürettim veremi.
auf der Erde||produzierte|es
I created tuberculosis on earth.
Lokman hekim bulamadı çaremi.
|||мое средство
Lokman||fand|meine Heilung
The Lokman physician could not find my remedy.
Aslı için köle eyledim keremi.
|||сделал|
|||machte|Güte
I made a slave for the original.
İbrahim'in atıldığı kor benim.
Ibrahims|geworfenen|Korbett|
I am the ember Abraham was thrown into.
Sebep bazı Leyla bazı Şirin'di.
||||Ширин была
||||war süß
The reason was some Leila and some Smurf.
Hatrım için yüce dağlar delindi.
моя память||||пробиты
meine Ehre||hohe||durchbohrt
Bilek gücüm ferhat ile bilindi.
||Ferhat||bekannt
Kuvvet benim, kudret benim, fer benim.
||||сила|
Kraft||Macht||Stärke|
I am the force, I am the might, I am the power.
İlahimle Mevlana'yı döndürdüm.
с Богом|Мевлану|я вернул
mit meinem Gott|Mevlana|
Yunus'umla öfkeleri dindirdim.
с Юнусом||
mit meinem Yunus|ihre Wut|beruhigt
I soothed their anger with my Yunus.
Günahımla çok ocaklar söndürdüm.
||очагов|я потушил
mit meiner Sünde||Feuer|ausgemacht
Mevla'danım, hayır benim, şer benim.
Я от Бога||||
Ich bin von Gott|||Übel|
I am from Mevla, good is mine, evil is mine.
Benim için yaratıldı Muhammed.
||geschaffen|
Benim için yağdırıldı o rahmet.
||была послана||
||herabgesandt||Segen
Evliyanın sözündeki muhabbet,
святых||
Evliya|in den Worten|
Enbiyanın yüzündeki nur benim.
Enbiyanın|||
I am the light on the face of the Anbiya.
Kimsesizim, hısmım da yok hasmım da.
|родственник|||врагов|
Ich bin einsam|mein Verwandter|||Feind|
Görünmezim, cismim de yok resmim de.
Я невидим|||||
Ich bin unsichtbar|Körper|||Bild|
Dil üzmezim, tek hece var ismim de.
|не огорчу|||||
|ärgere|||||
Barınağım, gönül denen yer benim.
Мой приют||||
Mein Zufluchtsort||||
Benim adım, benim adım aşk.
İyi geceler efendim.
www.feyyaz.tv
www|feyyaz|