×

Мы используем cookie-файлы, чтобы сделать работу LingQ лучше. Находясь на нашем сайте, вы соглашаетесь на наши правила обработки файлов «cookie».

image

Barış Özcan 2018, Satürn’ün Halkaları Neden Kayboluyor?

Satürn'ün Halkaları Neden Kayboluyor?

Gezegenleri düşündüğümüzde en akılda kalıcı olanı hangisidir desem pek çoğumuz Satürn deriz herhalde. Okulda resim derslerinde çizimi en zevkli gezegendir. Diğerleri gibi yuvarlak bir top çizmekle kalmazsınız. Bir de etrafına halkalar yerleştirirsiniz onun. Geçen hafta yayımlanan bir analize göre o halkalar kayboluyor. Hem de hızla! Merak etmeyin sizin çocuklarınız ya da torunlarınız da resim derslerinde halka çizmeye devam edebilecek. Ama birkaç yüz milyon yıl kadar sonra Satürn de diğer gezegenlere benzeyecek. Halkasız kalacak.

Peki neden bu halkalar kayboluyor? Bu soruyu cevaplamadan önce başka bir soruyu soralım. Neden Satürn'ün halkaları var? Bazıları bunların gezegenle birlikte oluştuğunu düşünürken bazıları da sonradan bir uydunun parçalanarak oluşturduğunu düşünüyor. Eğer ilk teori doğruysa 4 milyar yıldır orada dönüyor olmaları gerekir. Fakat az sonra açıklayacağım araştırmanın sonuçlarına göre bunların çok daha genç olma ihtimali yüksek.

Şu anda Satürn'de olsaydınız uzaya doğru 400.000 km boyunca uzanan o halkaları görüyor olacaktınız. Yani Dünya'yla Ay arasının tamamen bu halkalardan oluştuğunu hayal edin. Halkaların bazısı sadece 100 metre genişliğinde. 100 metre genişliğinde olan şeyi de biz bir yüzey gibi algılıyoruz ama aslında minik partiküller. Buz ve buzla kaplı kayalar.

Bu halkalar öyle bir yapı ki genişliği 4,5 dünya çapında ama ortalama 10 metre inceliğinde. Satürn'ü bir dosya kağıdı kadar küçültebilseydik, halkaları kağıttan 10000 kat daha ince olurdu. Bunlar toplam 7 gruptan oluşuyor ve bu gruplar da keşif sırasına göre alfabetik olarak A, B, C, D, E, F, G şeklinde isimlendirilmiş.

Satürn çıplak gözle görülebilen 5 gezegenden biri. 1610 yılında Galileo kendi yaptığı teleskopuyla halkaları görememişti ama iki yanında kulak benzeri bir yapılanma olduğunu keşfetmişti. 1659'da Hollandalı astronom Huygens o kulakların halka olduğunu söyledi, böylece resmen onu keşfeden ilk kişi oldu. Hemen sonrasında İtalyan gökbilimci Cassini birden fazla halka olduğunu keşfetti. O günden beri 300 yılı aşkın bir süredir Satürn'ün halkalarını çok daha detaylıca inceliyoruz. Sadece teleskopla değil. Bugüne kadar 4 uzay aracı gönderildi. Pioneer 11, 1979'da Satürn'ün 21.000 km yakınından geçti. Daha sonra Voyager 1 ve Voyager 2 uzay araçları da gezegenin oldukça yakınından geçerek gözlemlerde bulundular.

Ama bir uzay aracı var ki sadece bu gezegeni araştırmak için gönderildi. Yanında başka bir uzay aracı daha taşıyan bu ikili yapıya Satürn'ün halkalarını keşfeden kişilerin isimleri verilmişti. Cassini, 7 yıllık bir uzay yolculuğunun ardından 2004 Haziran'ında Satürn'e ulaştı ve yörüngesine girdi. Yanında getirdiği Huygens uzay aracını Satürn'ün uydularından Titan'a paraşütle indirdi. Cassini 13 yıl boyunca Satürn'ün etrafında döndü. Gezegenin yapısı ve uydularını araştırdı. Onun halkalarının içinden tam 22 kez geçti. Oluşumları hakkında en detaylı bilgileri bize gönderdi.

Güneş sisteminin ikinci büyük gezegeni olan Satürn'ün çapı Dünya'nın 10 katı. Ama bu büyüklüğüne bakıp da aldanmamak lazım. Güneş sisteminin en hafif gezegeni. Çoğunluğu Hidrojen ve Helyum gazlarından oluştuğu için yoğunluğu çok düşük. O kadar ki sudan bile az. Eğer Satürn'ü devasa bir okyanusa indirebilseydik yüzdüğünü görürdük. Öte yandan biz Satürn'e inmek isteseydik inemezdik, çünkü gezegende inilebilecek bir yüzey yok. Çoğunlukla gazlar, sıvılar ve amonyak kristallerinden oluşan bir yapısı var. Bunlar gezegen yüzeyinde güneş sisteminin en büyük ve güçlü fırtınalarına dönüşüyorlar. Kuzey Kutbu civarında yer alan altıgen şeklinde bu fırtına Dünya'nın iki katı büyüklüğünde. Yani orada olmak istemezsiniz. Ay'a ya da Mars'a yerleşme hayalleri kurabiliyoruz ama Satürn bu konuda bizim için pek de misafirperver bir yer gibi gözükmüyor. Tabi Satürn'ün etrafında sadece halkalar yok. Bizim Ay'ımız gibi onun da uyduları var. Hem de 50'den fazla uydusu. Bunlardan en büyüğü Titan -ki uydu olduğuna bakmayın Merkür gezegeninden bile büyük- aynı zamanda bilim insanlarının da en çok merak ettiği uydu. Çünkü Güneş Sistemi'nde bugüne kadar keşfettiğimiz yüzlerce gök cismi içerisinde bulutları ve gelişmiş bir atmosferi olan tek yer. Ayrıca yüzeyinin altında okyanusları olduğu düşünülüyor. Dolayısıyla bazı canlılar yaşıyor olabilir.

İşte Cassini ve Huygens uzay araçlarının bize gönderdiği bilgilerden öğrendiklerimiz genel olarak bu şekilde. Bilim insanları sadece bu bilgileri değil yeryüzündeki büyük teleskopları da kullanarak araştırmalarına devam ediyorlar. Bunlardan en yenisi daha bir kaç gün önce yayımlandı. Hawaii'deki Keck teleskopu tarafından yapılan gözlemleri kullanan bilim insanları Satürn'ün halkalarının yok olduğunu buldular. Bu araştırmaya göre halkalar gezegenin üstüne yağmur gibi yağıyor. Daha doğrusu dolu gibi. Halkaların buz parçalarından ya da buzla kaplı kayalardan oluştuğunu söylemiştim ya. Güneşten gelen ultraviyole ışınlar ve küçük meteorların çarpışması sonucu oluşan plazma bulutları halkaları oluşturan buz tozlarıyla buluşunca bir anlamda şimşekler çakıyor. Satürn'ün manyetik alanına bağlı olan bu minik buz tozları da yerçekiminin etkisiyle gezegene yağmaya başlıyor. Bu yağmur sırasında Satürn'ün üst atmosferine infrared teleskopla bakınca iyonların parladığı gözlemlenmiş. Üst tarafta parlamanın daha az olduğunu görüyorsunuz. Burada yağmur daha şiddetli anlamına geliyor.

Her saniye 432 – 2870 kg civarında bir yağış kaydediliyor. Yani her yarım saatte bir olimpik havuzu dolduracak kadar çok. Bu yağmurun sürekli olarak yağdığını düşünecek olursak, hızı değişmezse 100 milyon yıl sonra Satürn şöyle bir şeye benzeyecek. 292 milyon yıl sonra halkalar tamamen yok olacak.

Bu bulgulara göre halkaların oluşumuyla ilgili başta söylediğim teorilerden ilki zayıflamış oluyor. Bunlar sandığımızdan çok daha genç. Büyük bir ihtimalle 100 milyon yıl kadar önce oluşmuş. Yani Dünya'da dinozorlar yaşarken Satürn'e baktıklarında muhtemelen daha halkaları oluşmamıştı. Bu bakış açısıyla kendimizi çok şanslı hissedebiliriz. Satürn'ün milyarlarca yıllık ömrünü düşündüğümüzde çoğunlukla halkasız bir gezegen. Sadece bir kaç yüz milyon yıl boyunca halkası var olmuş olacak. Ve biz o halkaların tüm ihtişamıyla parladığı bir dönemde yaşıyoruz.

Learn languages from TV shows, movies, news, articles and more! Try LingQ for FREE

Satürn’ün Halkaları Neden Kayboluyor? de Saturne|les anneaux||disparaissent Warum verschwinden die Ringe des Saturns? Why are Saturn's Rings Disappearing? Perché gli anelli di Saturno stanno scomparendo? Waarom verdwijnen de ringen van Saturnus? Почему исчезают кольца Сатурна? Varför försvinner Saturnus ringar?

Gezegenleri düşündüğümüzde en akılda kalıcı olanı hangisidir desem pek çoğumuz Satürn deriz herhalde. les planètes||||||||||Saturne|| When we think of planets, I guess most of us would say Saturn if I say which is the most memorable. Okulda resim derslerinde çizimi en zevkli gezegendir. ||les cours de dessin|le dessin||la plus amusante|sujet de It is the most enjoyable planet to draw in painting classes at school. Diğerleri gibi yuvarlak bir top çizmekle kalmazsınız. ||rond|||dessiner|vous ne vous contentez pas You don't just draw a round ball like the others. Bir de etrafına halkalar yerleştirirsiniz onun. |||cercles|vous placez| And you put rings around it. Geçen hafta yayımlanan bir analize göre o halkalar kayboluyor. Those rings are disappearing, according to an analysis released last week. Hem de hızla! And fast! Merak etmeyin sizin çocuklarınız ya da torunlarınız da resim derslerinde halka çizmeye devam edebilecek. |||vos enfants|||vos petits-enfants|||||dessiner des cercles|| Don't worry, your children or grandchildren will still be able to draw circles in art classes. Ama birkaç yüz milyon yıl kadar sonra Satürn de diğer gezegenlere benzeyecek. ||||||||||les planètes| But in a few hundred million years or so, Saturn will be like the other planets. Halkasız kalacak. sans anneau|

Peki neden bu halkalar kayboluyor? So why do these rings disappear? Bu soruyu cevaplamadan önce başka bir soruyu soralım. ||sans répondre||||| Before answering this question, let's ask another one. Neden Satürn'ün halkaları var? Why does Saturn have rings? Bazıları bunların gezegenle birlikte oluştuğunu düşünürken bazıları da sonradan bir uydunun parçalanarak oluşturduğunu düşünüyor. ||la planète||qu'elles se sont formées||||||lune|en se fragmentant|| Some think that they formed with the planet, while others think that they were formed later by a satellite. Eğer ilk teori doğruysa 4 milyar yıldır orada dönüyor olmaları gerekir. If the first theory is correct, they must have been spinning there for 4 billion years. Fakat az sonra açıklayacağım araştırmanın sonuçlarına göre bunların çok daha genç olma ihtimali yüksek. ||||de recherche||||||||| But according to the results of the research I will explain in a moment, they are likely to be much younger. Cependant, selon les résultats de l'étude que je vais expliquer juste après, il est très probable qu'ils soient beaucoup plus jeunes.

Şu anda Satürn'de olsaydınız uzaya doğru 400.000 km boyunca uzanan o halkaları görüyor olacaktınız. |||vous seriez||||||||| If you were on Saturn right now, you would be seeing those rings stretching for 400,000 km into space. Si vous étiez actuellement sur Saturne, vous verriez ces anneaux s'étendant sur 400 000 km vers l'espace. Yani Dünya'yla Ay arasının tamamen bu halkalardan oluştuğunu hayal edin. |la Terre|||||anneaux||| So imagine that the distance between the Earth and the Moon consists entirely of these rings. Donc, imaginez que l'espace entre la Terre et la Lune est complètement constitué de ces anneaux. Halkaların bazısı sadece 100 metre genişliğinde. les cercles|certaines|||de large Some of the rings are only 100 meters wide. 100 metre genişliğinde olan şeyi de biz bir yüzey gibi algılıyoruz ama aslında minik partiküller. |||||||surface||percevons||||particules What is 100 meters wide, we perceive as a surface, but it is actually tiny particles. Buz ve buzla kaplı kayalar. ||glace|| Ice and rocks covered with ice.

Bu halkalar öyle bir yapı ki genişliği 4,5 dünya çapında ama ortalama 10 metre inceliğinde. ||||||largeur||||en moyenne||d'épaisseur de These rings are such a structure that they are 4.5 globes wide but 10 meters thin on average. Ces anneaux ont une telle structure qu'ils ont une largeur de 4,5 au niveau mondial mais une épaisseur moyenne de 10 mètres. Satürn'ü bir dosya kağıdı kadar küçültebilseydik, halkaları kağıttan 10000 kat daha ince olurdu. Saturne||||||||||| If we could shrink Saturn down to the size of a piece of file paper, its rings would be 10,000 times thinner than paper. Si nous pouvions réduire Saturne à la taille d'une feuille de papier, ses anneaux seraient 10 000 fois plus fins que cette feuille. Bunlar toplam 7 gruptan oluşuyor ve bu gruplar da keşif sırasına göre alfabetik olarak A, B, C, D, E, F, G şeklinde isimlendirilmiş. ||group||||||découverte|||alphabétique||||||||||nommées There are 7 groups in total and these groups are named alphabetically A, B, C, D, D, E, E, F, G in the order of discovery. Ils se composent d'un total de 7 groupes et ces groupes ont été nommés par ordre de découverte de A, B, C, D, E, F, G.

Satürn çıplak gözle görülebilen 5 gezegenden biri. |||visible|planètes| Saturn is one of the 5 planets visible to the naked eye. 1610 yılında Galileo kendi yaptığı teleskopuyla halkaları görememişti ama iki yanında kulak benzeri bir yapılanma olduğunu keşfetmişti. ||||son télescope||n'avait pas vu|||||||structure||avait découvert In 1610, Galileo couldn't see the rings with his telescope, but he discovered an ear-like structure on either side. 1659'da Hollandalı astronom Huygens o kulakların halka olduğunu söyledi, böylece resmen onu keşfeden ilk kişi oldu. |||Huygens||les anneaux|||||||découvreur||| In 1659, Dutch astronomer Huygens said those ears were rings, so he was the first to officially discover it. Hemen sonrasında İtalyan gökbilimci Cassini birden fazla halka olduğunu keşfetti. |||astronome|Cassini||||| Soon after, the Italian astronomer Cassini discovered that there was more than one ring. O günden beri 300 yılı aşkın bir süredir Satürn'ün halkalarını çok daha detaylıca inceliyoruz. ||||||||anneaux||||nous étudions Since then, we have been studying Saturn's rings in much greater detail for more than 300 years. Sadece teleskopla değil. Bugüne kadar 4 uzay aracı gönderildi. Four spacecraft have been launched so far. Pioneer 11, 1979'da Satürn'ün 21.000 km yakınından geçti. Pioneer 11||||| Pioneer 11 passed within 21,000 km of Saturn in 1979. Daha sonra Voyager 1 ve Voyager 2 uzay araçları da gezegenin oldukça yakınından geçerek gözlemlerde bulundular. ||Voyager 1||Voyager 2||||||||observations| Later, the Voyager 1 and Voyager 2 spacecraft also made observations by passing very close to the planet.

Ama bir uzay aracı var ki sadece bu gezegeni araştırmak için gönderildi. |||||||||étudier|| But there is one spacecraft that was sent to explore this planet. Yanında başka bir uzay aracı daha taşıyan bu ikili yapıya Satürn'ün halkalarını keşfeden kişilerin isimleri verilmişti. Carrying another spacecraft, this binary structure was named after the discoverers of Saturn's rings. Cette structure binaire, qui transporte un autre vaisseau spatial, a été nommée d'après les personnes qui ont découvert les anneaux de Saturne. Cassini, 7 yıllık bir uzay yolculuğunun ardından 2004 Haziran'ında Satürn'e ulaştı ve yörüngesine girdi. ||||voyage de 7 ans||||||| After a 7-year space journey, Cassini reached Saturn in June 2004 and entered its orbit. Cassini a atteint Saturne en juin 2004 après un voyage spatial de 7 ans et est entré en orbite. Yanında getirdiği Huygens uzay aracını Satürn'ün uydularından Titan'a paraşütle indirdi. |||||||Titan|| He parachuted the Huygens spacecraft he brought with him to Titan, one of Saturn's moons. Il a déployé le vaisseau spatial Huygens qu'il avait amené en parachute sur Titan, l'une des lunes de Saturne. Cassini 13 yıl boyunca Satürn'ün etrafında döndü. Cassini orbited Saturn for 13 years. Gezegenin yapısı ve uydularını araştırdı. |||ses satellites| He studied the structure of the planet and its moons. Onun halkalarının içinden tam 22 kez geçti. |anneaux|||| It went through its rings 22 times. Oluşumları hakkında en detaylı bilgileri bize gönderdi. formations|||||| He sent us the most detailed information about their formation.

Güneş sisteminin ikinci büyük gezegeni olan Satürn'ün çapı Dünya'nın 10 katı. |||||||diamètre|de la Terre| Saturn, the second largest planet in the solar system, has a diameter 10 times that of Earth. Ama bu büyüklüğüne bakıp da aldanmamak lazım. ||sa taille|||ne pas se laisser tromper| But we should not be deceived by its size. Güneş sisteminin en hafif gezegeni. The lightest planet in the solar system. Çoğunluğu Hidrojen ve Helyum gazlarından oluştuğu için yoğunluğu çok düşük. |Hydrogène||Hélium (1)|des gaz|est composée de|||| Since it consists mostly of Hydrogen and Helium gases, its density is very low. O kadar ki sudan bile az. So much so that it is even less than water. Eğer Satürn'ü devasa bir okyanusa indirebilseydik yüzdüğünü görürdük. |||||nous pourrions descendre|nous nagerions|nous verrions If we could land Saturn in a giant ocean, we would see it floating. Si nous pouvions plonger Saturne dans un océan immense, nous le verrions flotter. Öte yandan biz Satürn'e inmek isteseydik inemezdik, çünkü gezegende inilebilecek bir yüzey yok. |||||||||surface to land||| On the other hand, if we wanted to land on Saturn, we could not land, because there is no landing surface on the planet. D'autre part, si nous voulions atterrir sur Saturne, nous ne pourrions pas, car il n'y a pas de surface sur la planète sur laquelle atterrir. Çoğunlukla gazlar, sıvılar ve amonyak kristallerinden oluşan bir yapısı var. |gazes|liquides||cristaux d'ammoniac|des cristaux d'ammoniac|||| It's mostly gases, liquids and ammonia crystals. Il a principalement une structure composée de gaz, de liquides et de cristaux d'ammoniac. Bunlar gezegen yüzeyinde güneş sisteminin en büyük ve güçlü fırtınalarına dönüşüyorlar. ||surface|||||||tempêtes|se transforment These are turning into the solar system's largest and most powerful storms on the planet's surface. Kuzey Kutbu civarında yer alan altıgen şeklinde bu fırtına Dünya'nın iki katı büyüklüğünde. |||||hexagon||||||| Located around the North Pole, this hexagonal storm is twice the size of Earth. Yani orada olmak istemezsiniz. |||vous ne voulez pas So you don't want to be there. Ay'a ya da Mars'a yerleşme hayalleri kurabiliyoruz ama Satürn bu konuda bizim için pek de misafirperver bir yer gibi gözükmüyor. à Mars||||colonisation||nous pouvons rêver|||||||||accueillante||||ne semble pas We can dream of settling on the Moon or Mars, but Saturn doesn't seem like a very welcoming place for us in that regard. Tabi Satürn'ün etrafında sadece halkalar yok. Bizim Ay'ımız gibi onun da uyduları var. |notre Lune||||satellites| Like our Moon, it has moons. Hem de 50'den fazla uydusu. ||||satellites And more than 50 satellites. Bunlardan en büyüğü Titan -ki uydu olduğuna bakmayın Merkür gezegeninden bile büyük- aynı zamanda bilim insanlarının da en çok merak ettiği uydu. |||Titan||satellite||ne vous fiez pas|Mercure|la planète|||||||||||| The largest of these, Titan, which is bigger than the planet Mercury, is also the moon that scientists are most curious about. Çünkü Güneş Sistemi'nde bugüne kadar keşfettiğimiz yüzlerce gök cismi içerisinde bulutları ve gelişmiş bir atmosferi olan tek yer. ||Système solaire|||que nous avons découvert||corps célestes|||les nuages||||atmosphère||| Because it is the only place in the Solar System with clouds and a developed atmosphere among the hundreds of celestial bodies we have discovered so far. Ayrıca yüzeyinin altında okyanusları olduğu düşünülüyor. |surface||des océans|| It is also thought to have oceans under its surface. Dolayısıyla bazı canlılar yaşıyor olabilir. ||les organismes|| So some creatures may be alive.

İşte Cassini ve Huygens uzay araçlarının bize gönderdiği bilgilerden öğrendiklerimiz genel olarak bu şekilde. ||||||||informations|ce que nous avons appris|||| This is generally what we have learned from the information sent to us by the Cassini and Huygens spacecraft. Bilim insanları sadece bu bilgileri değil yeryüzündeki büyük teleskopları da kullanarak araştırmalarına devam ediyorlar. ||||||sur Terre||téléscopes terrestres|||leurs recherches|| Scientists continue their research using not only this information but also large telescopes on Earth. Bunlardan en yenisi daha bir kaç gün önce yayımlandı. ||le plus récent|||||| The most recent of these was published just a few days ago. Hawaii'deki Keck teleskopu tarafından yapılan gözlemleri kullanan bilim insanları Satürn'ün halkalarının yok olduğunu buldular. à Hawaï|téléscope Keck|téléscope Keck|par le||observations|||||||| Using observations made by the Keck telescope in Hawaii, scientists found that Saturn's rings had disappeared. Bu araştırmaya göre halkalar gezegenin üstüne yağmur gibi yağıyor. According to this research, the rings rain down on the planet like rain. Daha doğrusu dolu gibi. More like full. Au contraire, ça ressemble à un plein. Halkaların buz parçalarından ya da buzla kaplı kayalardan oluştuğunu söylemiştim ya. ||des morceaux de|||||||| Remember I told you that the rings are made of chunks of ice or ice-covered rocks? J'avais dit que les anneaux étaient constitués de morceaux de glace ou de rochers recouverts de glace. Güneşten gelen ultraviyole ışınlar ve küçük meteorların çarpışması sonucu oluşan plazma bulutları halkaları oluşturan buz tozlarıyla buluşunca bir anlamda şimşekler çakıyor. du soleil||ultraviolet|les rayons|||des météorites|collision|||plasma|||||poussières de glace|rencontrant|||éclairs|éclairs jaillissent When the ultraviolet rays from the sun and the plasma clouds formed as a result of the collision of small meteorites meet with the ice dust forming the rings, lightning strikes in a sense. Lorsque les rayons ultraviolets provenant du soleil et les nuages de plasma formés par la collision de petites météorites rencontrent les particules de glace qui composent les anneaux, en quelque sorte, cela provoque des éclairs. Satürn'ün manyetik alanına bağlı olan bu minik buz tozları da yerçekiminin etkisiyle gezegene yağmaya başlıyor. |magnétique|champ magnétique||||petits||||de la gravité|||| These tiny ice dusts, which are connected to Saturn's magnetic field, also begin to rain down on the planet under the influence of gravity. Bu yağmur sırasında Satürn'ün üst atmosferine infrared teleskopla bakınca iyonların parladığı gözlemlenmiş. |||||atmosphère supérieure|infrarouge|||ions|brillent|a été observé During this rain, when looking at Saturn's upper atmosphere with an infrared telescope, it was observed that the ions glow. Üst tarafta parlamanın daha az olduğunu görüyorsunuz. ||de l'éclat|||| At the top you see less glare. Burada yağmur daha şiddetli anlamına geliyor. |||forte|| Here, rain means more heavy.

Her saniye 432 – 2870 kg civarında bir yağış kaydediliyor. |||||précipitation| Around 432 – 2870 kg of precipitation is recorded every second. Yani her yarım saatte bir olimpik havuzu dolduracak kadar çok. |||||piscine olympique||remplira|| That's enough to fill an Olympic pool every half hour. Bu yağmurun sürekli olarak yağdığını düşünecek olursak, hızı değişmezse 100 milyon yıl sonra Satürn şöyle bir şeye benzeyecek. |de la pluie|||||||ne change pas|||||||| Considering that this rain is constantly falling, 100 million years from now Saturn will look something like this if its velocity does not change. 292 milyon yıl sonra halkalar tamamen yok olacak.

Bu bulgulara göre halkaların oluşumuyla ilgili başta söylediğim teorilerden ilki zayıflamış oluyor. |ces résultats|||formation||||théories||affaiblie| According to these findings, the first of the theories I mentioned at the beginning about the formation of the rings is weakened. Bunlar sandığımızdan çok daha genç. |nous pensions||| They are much younger than we think. Büyük bir ihtimalle 100 milyon yıl kadar önce oluşmuş. It probably formed about 100 million years ago. Yani Dünya'da dinozorlar yaşarken Satürn'e baktıklarında muhtemelen daha halkaları oluşmamıştı. ||les dinosaures|||en regardant||||n'avaient pas encore So when dinosaurs lived on Earth, when they looked at Saturn, it probably didn't have rings yet. Bu bakış açısıyla kendimizi çok şanslı hissedebiliriz. ||||||nous pouvons ressentir With this perspective, we can feel very lucky. Satürn'ün milyarlarca yıllık ömrünü düşündüğümüzde çoğunlukla halkasız bir gezegen. Considering Saturn's billions of years of life, it's mostly a ringless planet. Sadece bir kaç yüz milyon yıl boyunca halkası var olmuş olacak. |||||||anneau||| For only a few hundred million years, its ring will have existed. Ve biz o halkaların tüm ihtişamıyla parladığı bir dönemde yaşıyoruz. |||||avec toute sa splendeur|||| And we live in a time when those rings shine in all their glory.