×

LingQ'yu daha iyi hale getirmek için çerezleri kullanıyoruz. Siteyi ziyaret ederek, bunu kabul edersiniz: çerez politikası.

image

Harp Tarihi, Malazgirt Muharebesi (1071) | Alparslan

Malazgirt Muharebesi (1071) | Alparslan

Abbasi Halifeliğinin son dönemlerinde...

...küffara karşı yapılan cihad akınları durmuş,

Müslümanlar arasındaki şii-sünni savaşları sebebiyle islamın yayılışı aksamıştı.

Abbasiler, Şii Büveyhoğullarının saldırılarıyla başa çıkamayacak kadar zayıflamıştı.

ve Büveyhoğulları Bağdat'ı son kez kuşattıklarında...

Abbasi Halifesi Abdullah Kaim, Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey'den destek istedi.

Tuğrul Bey'in; Abbasi Halifeliğini, Şii Büveyhoğullarının saldırısından tamamiyle kurtarmasından

ve Şii Büveyhoğulları devletini yıkmasından sonra Selçuklu,

Halifelikle birlikte İslam âleminin koruyucusu ünvanını almış oldu.

9 sene sonra Sultan Alparslan liderliğinde Selçuklu ordusu...

...hristiyanlığın 5 kutsal şehrinden biri olan Ani'yi fethedince de

Abbasi Halifesi, Alparslan'a uzun zamandan sonra Küffara karşı yapılan bu başarılı fetihten dolayı “Ebu'l Feth” yani “Fetihlerin Babası” ünvanını verdi.

Ebu'l Feth Sultan Alparslan, Şiî-Fâtımî Devletinin İslâm'a ve Halifeye tehlike arz etmesinden dolayı;

Bizans sınırına bir miktar asker konuşlandırıp, Mısır'a sefer düzenlemek için Halep'e yöneldi.

Ani'nin fethedilme haberini alan Hristiyan dünyası adeta çılgına dönmüştü.

Selçuklu'nun ilerleyişine karşı bir şeyler yapmak gerek diye düşünüyorlardı.

Bizim için Mekke ne demek ise; Hristiyan âlemi için de Ani, aynı anlamı ifade ediyordu.

Yüzyıllardır bu topraklarda hüküm süren ancak her geçen gün güç ve toprak kaybetmeye başlayan Doğu Roma;

yani Bizans, Doğu sınırlarına kadar gelen Selçuklu akınları nedeniyle endişe içindeydi.

İmparator IV. Romen Diyojen, Hem Ani'nin fethedilişini de bahane ederek

Hristiyanlardan beklediği desteği alabileceğinin hem de Sultan Alparslan Mısır Seferindeyken,

Selçuklunun başkenti İsfahan'a saldırarak Selçukluyu yok edebileceğinin hesaplarını yapmaktaydı.

Nihayet İmparator Diyojen 13 Mart 1071 tarihinde 250.000 kişilik bir orduyla İstanbul'dan ayrıldı.

Savaşın fitili ateşlenmişti artık.

İmparator Diyojen önderliğindeki büyük bir ordu Selçukluyu ve İslâm'ı yok etmek amacıyla ilerliyordu...

Anadolu'daki casuslarından bu durumu haber alan Sultan Alparslan,

Mısır Seferi hazırlıklarını iptal ederek emrindeki 30.000 Askeri ile Anadoluya yöneldi.

Ani'nin fethinden dolayı Bizans'ın saldırılar düzenleyeceğini biliyordu fakat

Bizans'ın bu kadar büyük bir ordu oluşturabileceğini beklemiyordu.

Diyarbakır dolaylarında bulunan Mervani Kürt Devleti,

Bizans ordusuna karşı Sultan Alparslan'a 10.000 atlıyla destek verirken,

çevredeki Müslümanların da desteği ile Sultan Alparslanın ordusu 50.000 civarına ulaşmıştı.

Nihayet beklenen an gelip çattı; iki ordu, Muş'un Malazgirt ovasında karşı karşıya geldi...

Gece çöktüğünde Sultan Alparslan harp taktiğini belirlemek için komutanlarını çadırına topladı.

İmparator Diyojen ise sayısal üstünlüğüne güvenerek detaylı bir savaş stratejisi belirlemedi.

Sadece ilk saldırıyı Sultan Alparslan'ın yapmasını bekleyecek ve bu saldırıyı kırınca karşı hücum emri vermekle yetinecekti.

26 Ağustos Cuma sabahı çadırından çıkan Sultan Alparslan Malazgirt ovasında kendi ordugâhının 8 kilometre uzağında

ovaya yayılmış durumdaki düşman birliklerini gördü.

Askerlerinin tedirgin ahvalini fark eden Sultan,

Cuma namazını kıldırmasının ardından şu duayı etti:

sonra atına binip ordusuna hitaben;

“Burada Allahü Teâla'dan başka bir sultan yoktur.

Emir ve kader O'nun elindedir.

Bu sebeple benimle birlikte cihad etmekte

veya benden ayrılmakta serbestsiniz. “

Selçuklu ordusu, bu destansı sözlere “Allahu Ekber” nidalarıyla haykırarak yanıt verdi.

Sultan Alparslan'ı kefen giyip şehitliği kabullenmiş gören Selçuklu ordusunun yiğit erleri birbirleri ile helalleşerek savaş düzeni aldı.

Bu esnada Bizans ordusunda dinsel ayinler yapılmakta ve Papazlar askerleri kutsamaktaydı.

İmparator Diyojen savaşı kazanacağına emindi ve Bizans'ın eski ihtişamlı günlerine döneceğini hayal ediyordu.

Ordusuna, kazanılacak bir zafer neticesine ilişkin büyük vaatlerde bulundu;

şeref, şan, onur ve kutsal savaş sevapları verileceğini duyurdu.

İmparator Diyojen ordusunu geleneksel Bizans askeri kaidelerine göre düzenlemişti.

Merkezde; İmparator Diyojen komutasında birkaç sıra derinlikte çoğu zırhlı 100.000 piyade ve okçu.

Sol kanatta; General Bryennios komutasında 50.000 süvari.

ve sağ kanatta; Kapadokyalı General Alyattes komutasında 50.000 süvari.

Selçuklu ordusu ise Hafif hilali andıran oval bir dizilişle 4 ayrı bölüğe ayrıldı;

Merkezde; Sultan Alparslan komutasında 20.000 Hafif Zırhlı Yaya ve Okçu.

Sağ kanatta; Süleyman Şah komutasında 10.000 atlı.

Sol kanatta; Afşin Bey komutasında 10.000 atlı.

Dördüncü olarak arka alanda mevzîlenen bölük ise; Artuk Bey komutasında 10.000 atlı.

Savaş, Cuma Namazının ardından, Sultan Alparslan komutasındaki

hafif zırhlı 20.000 kişilik merkez kuvvetlerinin hücumuyla başladı.

Bu hamleye karşı, İmparator Diyojen ağır zırhlı 100.000 kişilik merkez kuvvetlerini ileri sürdü.

Bir saat süren bu çarpışmadan sonra Sultan Alparslan geri çekilme emri verdi.

Geri çekilen askerleri gören İmparator Diyojen,

Yüce Allah'ın dini İslam'a ve o dine tabi olan Müslümanlara

ne denli kin ve nefret beslediğini çok net ifade eden o emri verdi:

“Bir tane bile müslümanı sağ komayın”

Bunun üzerine Bizans ordusunun sağ ve sol kanatları da Sultan Alparslan'ın peşine düştü.

Alparslan'ın Merkez kuvvetleri hafif zırhlı olduklarından dolayı seri bir şekilde kaçıyor lakin

Bizans ordusu ağır zırhlı olması sebebiyle onlara yetişemiyordu.

Bu sırada Diyojen'in ordusu düzenden bağımsız bir biçimde tek hedefe ilerliyordu.

Diyojen'in hesaba katmadığı şey ise; bu geri çekilmenin gerçek bir geri çekilme olmayışıydı.

Bu geri çekilme aslında sahte bir ricat hamlesiydi.

Önce ordusuna dur emri veren Sultan Alparsalan, sonra askerlerine, geri dönerek

250.000 kişilik Bizans ordusuna doğru hücum etmeleri emrini verdi.

Süleyman Şah komutasındaki atlılar sağ kanattan,

Afşin Bey Komutasındaki atlılar sol kanattan olmak üzere

Bizans ordusunun etrafını sararak bir hilal oluşturmaktaydılar.

Bizans ordusu sağ ve sol kanattan üzerlerine gelen atlıların şaşkınlığıyla üçe bölünürken

ordudaki 20.000 kadar Peçenek ve Kuman askeri de taraf değiştirerek Selçuklu ordusuna katıldı.

Bu esnada Artuk bey, atlılarıyla Bizans ordusunun arkasından dolanmış ve Bizans ordusunu kurt kapanının içine almıştı.

Bu kapandan çıkış yolu yoktu.

Sultan Alparslan'ın merkez kuvvetleri Diyojen'in bulunduğu alana kadar yaklaşmışlardı.

İmparatorlarından haber alamayan Bizans askerleri zırhlarını atıp kaçmaya başladılar

lakin ne tarafa doğru kaçacaklarını dahi bilemiyorlardı…

O gün o kurt kapanının içinde 123.000 Bizanslı öldü.

Sağ kalanlar Anadolunun dört bir yanına dağıldı…

Bu savaş, Türklerin komutasında eski cihad akınlarının tekrar başlayacağını gösteriyordu.

Abbasiler döneminde biten bu akınlar,

Avrupayı İslam tehdidinden kurtarmıştı.

Hristiyan Avrupa ile Müslüman Ortadoğu arasında tampon bölge oluşturan Bizans devletinin

çok büyük bir güç ve toprak kaybına neden olan Selçuklu devleti,

aradaki bu bölgeyi ele geçirerek Avrupa'ya yönelik yeni akınların habercisi oluyordu.

Bütün İslam dünyasının Müslüman Türklerin önderliğinde Avrupa'ya akın başlatacaklarını öngören Papa,

önlem olarak Haçlı Seferlerini başlatacak,

ancak yine de Müslümanların Avrupa'ya yaptığı akınları

ilelebet durduramayacaktı...

Learn languages from TV shows, movies, news, articles and more! Try LingQ for FREE

Malazgirt Muharebesi (1071) | Alparslan Battle of Manzikert|Battle| Schlacht von Malazgirt (1071) | Alparslan Μάχη του Malazgirt (1071) | Alparslan Battle of Manzikert (1071) | Alparslan Bataille de Malazgirt (1071) | Alparslan マラズギルトの戦い(1071年)|アルパルスラン Битва при Малазгирте (1071)| Альпарслан Slaget vid Malazgirt (1071) | Alparslan 曼齐克特之战 (1071) |阿尔帕斯兰

Abbasi Halifeliğinin son dönemlerinde... Abbasid|Caliphate's||periods In the last period of Abbasid Caliphate, アッバース朝カリフの末期...

...küffara karşı yapılan cihad akınları durmuş, infidels||||raids|stopped the jihad attacks against the infidels have stopped ...クフルに対するジハードの襲撃は止まった、

Müslümanlar arasındaki şii-sünni savaşları sebebiyle islamın yayılışı aksamıştı. |between||Sunni|||Islam's|spread of Islam|had slowed down and the spread of Islam has been slowed down because of the Shiite-Sunni wars among the Muslims. イスラム教の普及は、イスラム教徒同士のシーア派とスンニ派の戦争によって妨げられた。

Abbasiler, Şii Büveyhoğullarının saldırılarıyla başa çıkamayacak kadar zayıflamıştı. Abbasids||Buyid Dynasty|attacks of|power|could not handle||had weakened كان العباسيون أضعف من أن يتحملوا هجمات الشيعة البويهيين. The Abbasids were too weak to cope with the attacks of the Shia Buveyhogullari. アッバース朝はシーア派のブヴェイホッラーリーの攻撃に対処するには弱体化しすぎていた。

ve Büveyhoğulları Bağdat'ı son kez kuşattıklarında... |Büveyhoğulları dynasty|Baghdad|||"besieged" and when the Buveyhoğulları besieged Baghdad for the last time ... そして、ブヴェイヒド朝はバグダッドを最後に包囲した。

Abbasi Halifesi Abdullah Kaim, Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey'den destek istedi. |Caliph||Caliph|||Tuğrul Bey||support| Abbasid Caliph Abdullah Kaim sought support from Seljuk Sultan Tuğrul Bey. アッバース朝のカリフ、アブドゥッラー・カイムはセルジューク朝のスルタン、トゥグル・ベグに支援を求めた。

Tuğrul Bey'in; Abbasi Halifeliğini, Şii Büveyhoğullarının saldırısından tamamiyle kurtarmasından |||caliphate of||||completely|rescuing from After the Abbasid Caliphate was completely rescued from the attack of the Shiite Büveyhoğulları and... アッバース朝カリフをシーア派のブヴェイホウラーリーの攻撃から完全に救ったトゥグルル・ベグ

ve Şii Büveyhoğulları devletini yıkmasından sonra Selçuklu, |||its state|overthrowing|| ... the Shiite Büveyhoğulları was demolished by Tuğrul Bey, とセルジューク朝がシーア派のビュヴェイホウラルを滅ぼした後である、

Halifelikle birlikte İslam âleminin koruyucusu ünvanını almış oldu. With the caliphate|||Islamic world|protector of Islam|title|| the Seljuks took the title of guardian of the Islamic world with the Caliphate. カリフ制によって、彼はイスラム世界の保護者となった。

9 sene sonra Sultan Alparslan liderliğinde Selçuklu ordusu... ||||under the leadership|| 9 years later, when the Seljuk army conquered Ani, one of the five holy cities of Christianity... その9年後、スルタン・アルパルスラン率いるセルジューク朝軍は...

...hristiyanlığın 5 kutsal şehrinden biri olan Ani'yi fethedince de Christianity's|||||Ani|conquered| ... when he conquered Ani, one of the 5 holy cities of Christianity, ...キリスト教の5大聖地のひとつであるアニを征服した。

Abbasi Halifesi, Alparslan'a uzun zamandan sonra Küffara karşı yapılan bu başarılı fetihten dolayı “Ebu'l Feth” yani “Fetihlerin Babası” ünvanını verdi. ||to Alparslan|||||||||||Father of Conquests|conquest||conquests||| The Abbasid Caliph gave Alparslan the title of "Ebu'l Feth", that is, the "Father of the Conquests", for this successful conquest against Küffara after a long time. 長い年月を経て、アッバース朝のカリフはアルパルスランに「アブール・フェス」、すなわち「征服の父」という称号を与えた。

Ebu'l Feth Sultan Alparslan, Şiî-Fâtımî Devletinin İslâm'a ve Halifeye tehlike arz etmesinden dolayı; |Conquest|||Shia|Fatimid||to Islam||the Caliph|danger|pose a threat|posing a threat|due to Ebu'l Feth Sultan Alparslan argued that the Şiî-Fatimî State was a danger to Islam and the Caliph; シーア派ファーティミッド国がイスラム教とカリフ制国家にとって危険であったためである;

Bizans sınırına bir miktar asker konuşlandırıp, Mısır'a sefer düzenlemek için Halep'e yöneldi. |the border of||a number of||deploying|to Egypt|campaign|||to Aleppo| He deployed some troops to the Byzantine border and headed to Aleppo for an expedition to Egypt. 彼はビザンチン国境に軍隊を配備し、エジプト遠征を組織するためにアレッポに向かった。

Ani'nin fethedilme haberini alan Hristiyan dünyası adeta çılgına dönmüştü. of Ani's|conquest|||||||had gone mad The Christian world, having heard the news of the conquest of Ani, was almost mad. アニ征服のニュースはキリスト教世界を熱狂させた。

Selçuklu'nun ilerleyişine karşı bir şeyler yapmak gerek diye düşünüyorlardı. Seljuk's|advance|||things|||| They thought that they had to do something against the progress of the Seljuks. 彼らはセルジューク朝の進撃に対して何かする必要があると考えた。

Bizim için Mekke ne demek ise; Hristiyan âlemi için de Ani, aynı anlamı ifade ediyordu. |||||||Christian world|||Ani||meaning|express| Ani means the same For the Christian World as Mecca means to the Muslim World. 私たちにとってメッカが意味するものは、キリスト教にとってアニが意味するものも同じである。

Yüzyıllardır bu topraklarda hüküm süren ancak her geçen gün güç ve toprak kaybetmeye başlayan Doğu Roma; for centuries|||rule|||||||||"beginning to lose"||| Eastern Rome, which has ruled in these lands for centuries, but losing power and land with each passing day; 東ローマは何世紀にもわたってこれらの土地を支配していたが、日に日に権力と領土を失い始めた;

yani Bizans, Doğu sınırlarına kadar gelen Selçuklu akınları nedeniyle endişe içindeydi. |||eastern borders||||raids|due to||was in anxiety In other words, Byzantium was worried about the Seljuk invasions that reached the Eastern borders. つまり、ビザンティウムはセルジューク朝の襲撃が東の国境に及ぶことを心配していたのである。

İmparator IV. Romen Diyojen, Hem Ani'nin fethedilişini de bahane ederek |Emperor Romanos IV|Romanos IV|Romanos IV Diogenes|||conquest of||| Emperor IV. Romanian Diogenes ローマ皇帝ディオゲネス4世、アニ征服を口実に

Hristiyanlardan beklediği desteği alabileceğinin hem de Sultan Alparslan Mısır Seferindeyken, |||"can receive"||||||"on campaign" While Sultan Alparslan was in Egypt Expedition, 彼は、スルタン・アルパルスランがエジプト遠征に出かけている間に、キリスト教徒から期待通りの支援を得られると悟った、

Selçuklunun başkenti İsfahan'a saldırarak Selçukluyu yok edebileceğinin hesaplarını yapmaktaydı. the Seljuk's||to Isfahan|by attacking|the Seljuks||could destroy|| He was calculating that the Seljuks could destroy the Seljuks by attacking the capital of Isfahan. 彼はセルジューク朝の首都イスファハンを攻撃すればセルジューク朝を滅ぼせると計算していた。

Nihayet İmparator Diyojen 13 Mart 1071 tarihinde 250.000 kişilik bir orduyla İstanbul'dan ayrıldı. finally|||||||with an army||departed Finally, Emperor Diogenes left Constantinople (Istanbul) on March 13, 1071 ついにディオゲネス皇帝は1071年3月13日、25万の兵を率いてイスタンブールを出発した。

Savaşın fitili ateşlenmişti artık. |fuse|had been ignited|now The war was ignited now. 戦争の導火線に火がついたのだ。

İmparator Diyojen önderliğindeki büyük bir ordu Selçukluyu ve İslâm'ı yok etmek amacıyla ilerliyordu... ||under the leadership|||army|||Islam|"to destroy"||with the aim of|advancing A large army under the leadership of Emperor Diogenes was advancing with the aim of destroying the Seljuks and Islam. ディオゲネス皇帝率いる大軍がセルジューク朝を滅ぼし、イスラム教を滅ぼそうと進軍していた...。

Anadolu'daki casuslarından bu durumu haber alan Sultan Alparslan, |spies||situation|news||| Sultan Alparslan, who received news from his spies in Anatolia, この状況をアナトリアのスパイから聞いたスルタン・アルパルスラン、

Mısır Seferi hazırlıklarını iptal ederek emrindeki 30.000 Askeri ile Anadoluya yöneldi. |||||under his command|||to Anatolia| He canceled the preparations for the Egypt Campaign and headed towards Anatolia with 30,000 soldiers under his command. 彼はエジプト遠征の準備を中止し、3万の兵士を率いてアナトリアに向かった。

Ani'nin fethinden dolayı Bizans'ın saldırılar düzenleyeceğini biliyordu fakat |"conquest of"||||"would organize"|| With the conquest of Ani he knew that Byzantine would organize attacks, アニを征服したことで、ビザンチウムが攻撃を仕掛けてくることはわかっていた。

Bizans'ın bu kadar büyük bir ordu oluşturabileceğini beklemiyordu. ||||||"could form"| He did not expect that Byzantium could form such a large army. ビザンティウムがこれほどの大軍を挙げることができるとは思っていなかったのだ。

Diyarbakır dolaylarında bulunan Mervani Kürt Devleti, |around||Mervani Kurdish State|| The Mervani Kurdish State, located near Diyarbakir,

Bizans ordusuna karşı Sultan Alparslan'a 10.000 atlıyla destek verirken, |||||with 10,000 horsemen|| supported Sultan Alparslan against the Byzantine army with 10,000 cavalries and

çevredeki Müslümanların da desteği ile Sultan Alparslanın ordusu 50.000 civarına ulaşmıştı. ||||||Alparslan's|||had reached With the support of the surrounding Muslims, Sultan Alparslan's army reached around 50,000.

Nihayet beklenen an gelip çattı; iki ordu, Muş'un Malazgirt ovasında karşı karşıya geldi... ||||arrived|||of Muş||plain of||| And the moment is finally came, two armies faced Muş's Plain of Manzikert…

Gece çöktüğünde Sultan Alparslan harp taktiğini belirlemek için komutanlarını çadırına topladı. Night|falls|||battle strategy|his strategy|determine||his commanders|his tent|gathered At night, Sultan Alparslan gathered his commanders in his tent to determine the battle plans.

İmparator Diyojen ise sayısal üstünlüğüne güvenerek detaylı bir savaş stratejisi belirlemedi. |||numerical advantage|numerical superiority|relying on||||war strategy|did not establish Emperor Diogenes did not specify a detailed war strategy by relying on his numerical superiority.

Sadece ilk saldırıyı Sultan Alparslan'ın yapmasını bekleyecek ve bu saldırıyı kırınca karşı hücum emri vermekle yetinecekti. ||the attack||Alparslan's||||||||counterattack||give the order|would suffice He planned to wait for the first attack from Sultan Alparslan and once this attack is blocked,

26 Ağustos Cuma sabahı çadırından çıkan Sultan Alparslan Malazgirt ovasında kendi ordugâhının 8 kilometre uzağında |||from his tent|||||||his military camp||away from Sultan Alparslan who departed from his tent on Friday morning, August 26,

ovaya yayılmış durumdaki düşman birliklerini gördü. scattered||spread out||enemy troops| He saw enemy troops scattered across the plain.

Askerlerinin tedirgin ahvalini fark eden Sultan, |uneasy state|uneasy state|noticing|| The Sultan, aware of the troubled circumstances of his soldiers,

Cuma namazını kıldırmasının ardından şu duayı etti: |Friday prayer|leading|||this prayer| made the Friday prayer and then prayed to Allah:

sonra atına binip ordusuna hitaben; |his horse|||addressing his army then mounted his horse and shouted to his army;

“Burada Allahü Teâla'dan başka bir sultan yoktur. |Allah Almighty|the Exalted|||| "There is no other sultan here than Allahu Teâla.

Emir ve kader O'nun elindedir. ||||"in His hand" Command and destiny are in his hands. For this reason you are free to fight with me or leave me."

Bu sebeple benimle birlikte cihad etmekte |||||"engaging in" That's why he's jihad with me

veya benden ayrılmakta serbestsiniz. “ ||leave|"you are free" or you are free to leave me. “

Selçuklu ordusu, bu destansı sözlere “Allahu Ekber” nidalarıyla haykırarak yanıt verdi. |||epic||"God"||with cries|shouting|responded| The Seljuk army responded to these epic words by shouting "Allahu Ekber".

Sultan Alparslan'ı kefen giyip şehitliği kabullenmiş gören Selçuklu ordusunun yiğit erleri birbirleri ile helalleşerek savaş düzeni aldı. |Sultan Alparslan|shroud||martyrdom||||||brave soldiers|||made peace||| The valiant soldiers of the Seljuk army, which accepted Sultan Alparslan as a martyr by wearing a shroud, became halal with each other and took the order of war.

Bu esnada Bizans ordusunda dinsel ayinler yapılmakta ve Papazlar askerleri kutsamaktaydı. |at that time|||religious|rituals|being performed||Priests||blessing the soldiers At the same time religious rituals were being held in the Byzantine army and priests were blessing the soldiers.

İmparator Diyojen savaşı kazanacağına emindi ve Bizans'ın eski ihtişamlı günlerine döneceğini hayal ediyordu. |||would win|was confident||||||would return|| Emperor Diogenes was sure that he would win the war, and he dreamed that Byzantium would return to its former glory.

Ordusuna, kazanılacak bir zafer neticesine ilişkin büyük vaatlerde bulundu; |to be won|||result|||promises| He made big promises to his army of a victory outcome;

şeref, şan, onur ve kutsal savaş sevapları verileceğini duyurdu. honor|glory|||||rewards for virtues|| honor, glory, honor and holy war rewards will be given.

İmparator Diyojen ordusunu geleneksel Bizans askeri kaidelerine göre düzenlemişti. ||his army|traditional|||principles||had organized Emperor Diogenes arranged his army according to the traditional Byzantine military bases.

Merkezde; İmparator Diyojen komutasında birkaç sıra derinlikte çoğu zırhlı 100.000 piyade ve okçu. In the center|||under the command|||in depth||armored|infantry||archer In the center; a few rows of deep and mostly armored 100,000 infantry and archers under the command of Emperor Diogenes.

Sol kanatta; General Bryennios komutasında 50.000 süvari. |on the left|General|Bryennios|under the command|cavalry On the left wing; 50,000 cavalry under the command of General Bryennios

ve sağ kanatta; Kapadokyalı General Alyattes komutasında 50.000 süvari. |||Cappadocian||Alyattes||cavalrymen and on the right wing; 50,000 cavalry under the command of Cappadocian General Alyattes.

Selçuklu ordusu ise Hafif hilali andıran oval bir dizilişle 4 ayrı bölüğe ayrıldı; ||||crescent-like|shaped like|oval-shaped||formation||units| The Seljuk army, on the other hand, was divided into 4 separate divisions with an oval arrangement resembling a light crescent.

Merkezde; Sultan Alparslan komutasında 20.000 Hafif Zırhlı Yaya ve Okçu. |||command||Armored|Infantry|| In the centre of the crescent stood Sultan Alpaslan who commanded...

Sağ kanatta; Süleyman Şah komutasında 10.000 atlı. On the right wing; 10,000 horsemen under the command of Suleiman Shah.

Sol kanatta; Afşin Bey komutasında 10.000 atlı. ||Afşin Bey||| Afshin Bey took the left with the same number of cavalry force

Dördüncü olarak arka alanda mevzîlenen bölük ise; Artuk Bey komutasında 10.000 atlı. ||||positioned|||Artuk Bey||| Fourthly, the company located in the rear area; 10.000 horsemen under the command of Artuk Bey.

Savaş, Cuma Namazının ardından, Sultan Alparslan komutasındaki ||Friday prayer||||under the command The battle begun right after the Friday prayer with the attack launched by Sultan Alpaslan's central force ...

hafif zırhlı 20.000 kişilik merkez kuvvetlerinin hücumuyla başladı. |armored||||with the attack| It began with the attack of 20,000 lightly armored central forces

Bu hamleye karşı, İmparator Diyojen ağır zırhlı 100.000 kişilik merkez kuvvetlerini ileri sürdü. |this move||||||||central forces|| Against this move, Emperor Diogenes put forward the heavily armored center forces of 100,000 men.

Bir saat süren bu çarpışmadan sonra Sultan Alparslan geri çekilme emri verdi. ||||collision|||||retreat|| After an hour-long fighting, Sultan ordered a retreat. Upon seeing that Alpaslan's forces were moving backwards,

Geri çekilen askerleri gören İmparator Diyojen, Romanus gave that one order which clearly showed how much hatred his heart carried against

Yüce Allah'ın dini İslam'a ve o dine tabi olan Müslümanlara |||to Islam||||||Muslims Allah's religion, Islam and Muslims who follow that religion

ne denli kin ve nefret beslediğini çok net ifade eden o emri verdi: |how much|resentment|||harbored||clear||||| He gave this order, which clearly expressed how much hatred he harbored:

“Bir tane bile müslümanı sağ komayın” |||Muslim person|alive|leave alive “Let not even one Muslim survive!”

Bunun üzerine Bizans ordusunun sağ ve sol kanatları da Sultan Alparslan'ın peşine düştü. Thereupon, the right and left wings of the Byzantine army followed Sultan Alparslan.

Alparslan'ın Merkez kuvvetleri hafif zırhlı olduklarından dolayı seri bir şekilde kaçıyor lakin |||||||quickly|||"are fleeing quickly"| Because Alpaslan's forces in the centre were light-armoured, they were able to retreat back at a rapid pace.

Bizans ordusu ağır zırhlı olması sebebiyle onlara yetişemiyordu. |||armored||||could not catch The Byzantine army could not reach them because of its heavy armor.

Bu sırada Diyojen'in ordusu düzenden bağımsız bir biçimde tek hedefe ilerliyordu. ||Diogenes'||from the formation|||||| To make things worse, as Romanus' army stayed focused on the target,

Diyojen'in hesaba katmadığı şey ise; bu geri çekilmenin gerçek bir geri çekilme olmayışıydı. Diogenes'||did not consider|||||withdrawal|||||was not real He also did not notice that Alpaslan's move was actually a feigned retreat to ambush the Byzantine army.

Bu geri çekilme aslında sahte bir ricat hamlesiydi. ||||||feigned retreat maneuver|tactical move After some time, Sultan first ordered his army to stop the retreat and launch a counterattack on Byzantine positions.

Önce ordusuna dur emri veren Sultan Alparsalan, sonra askerlerine, geri dönerek ||||||Sultan Alparslan||his soldiers|| Sultan Alparsalan, who first ordered his army to stop, then to his soldiers,

250.000 kişilik Bizans ordusuna doğru hücum etmeleri emrini verdi. ||||||ordered them to| But later he was to realize that the things were not as he thought.

Süleyman Şah komutasındaki atlılar sağ kanattan, |||cavalry under Süleyman Şah||from the flank Horsemen under the command of Suleiman Shah from the right wing,

Afşin Bey Komutasındaki atlılar sol kanattan olmak üzere |||cavalry under command||from the flank|| The horsemen under the command of Afşin Bey are on the left wing.

Bizans ordusunun etrafını sararak bir hilal oluşturmaktaydılar. ||surrounding||a|crescent formation|were forming They encircled the Byzantine army and formed a crescent moon.

Bizans ordusu sağ ve sol kanattan üzerlerine gelen atlıların şaşkınlığıyla üçe bölünürken ||||||||cavalry's|with astonishment||while being divided As the Byzantine army was divided into three, with the astonishment of the horsemen coming on them from the right and left wings

ordudaki 20.000 kadar Peçenek ve Kuman askeri de taraf değiştirerek Selçuklu ordusuna katıldı. "in the army"||Pecheneg||Cuman or Kipchak||||||| Also around 20.000 Pechenegs and Cumans fighting in the Romanus' army as mercenaries came into contact with their Seljuk relatives and deserted.

Bu esnada Artuk bey, atlılarıyla Bizans ordusunun arkasından dolanmış ve Bizans ordusunu kurt kapanının içine almıştı. ||||with his horsemen|||||||||wolf trap|| In the meantime Artuk Bey and his cavalry reserve forces in the rear got around the Byzantine army and attacked it from the back.

Bu kapandan çıkış yolu yoktu. |trap||| There was no way out of this trap.

Sultan Alparslan'ın merkez kuvvetleri Diyojen'in bulunduğu alana kadar yaklaşmışlardı. There was indeed no way out. Sultan Alpaslan's men in the middle approached well into the area where Romanus oversaw the battle.

İmparatorlarından haber alamayan Bizans askerleri zırhlarını atıp kaçmaya başladılar from their emperor||lost contact with|||their armor||| The Emperor was injured and taken prisoner.

lakin ne tarafa doğru kaçacaklarını dahi bilemiyorlardı… ||||where to flee||they didn't know ... fleeing the battle though did not even know which way to go…

O gün o kurt kapanının içinde 123.000 Bizanslı öldü. ||||||Byzantines| 123,000 Byzantines died in that wolf-trap that day.

Sağ kalanlar Anadolunun dört bir yanına dağıldı… ||of Anatolia|||| Those who survived fled across Anatolia.

Bu savaş, Türklerin komutasında eski cihad akınlarının tekrar başlayacağını gösteriyordu. ||||||raids||| This war showed that the old jihad raids would start again at the command of the Turks.

Abbasiler döneminde biten bu akınlar, ||ending||raids These raids which ended in the Abbasid period saved the Europeans from the Islamic threat.

Avrupayı İslam tehdidinden kurtarmıştı. ||Islamic threat|had saved It saved Europe from the threat of Islam.

Hristiyan Avrupa ile Müslüman Ortadoğu arasında tampon bölge oluşturan Bizans devletinin ||||||Buffer zone|||| The Seljukid state which caused a great power and land loss of the Byzantine that formed a buffer zone between

çok büyük bir güç ve toprak kaybına neden olan Selçuklu devleti, ||||||loss of|||| The Seljuk state, which caused a tremendous loss of power and land,

aradaki bu bölgeyi ele geçirerek Avrupa'ya yönelik yeni akınların habercisi oluyordu. ||||by capturing||toward Europe||raids|harbinger| Christian Europe and the Muslim Middle East, seized this area and became the new raiders towards Europe

Bütün İslam dünyasının Müslüman Türklerin önderliğinde Avrupa'ya akın başlatacaklarını öngören Papa, ||||||||will initiate|foreseeing|the Pope Predicting that the entire Islamic world will launch into Europe under the leadership of Muslim Turks,

önlem olarak Haçlı Seferlerini başlatacak, measure|||Crusades|will initiate the Pope launched the Crusades as a precaution,

ancak yine de Müslümanların Avrupa'ya yaptığı akınları but could not stop the Muslims' raids on Europe .

ilelebet durduramayacaktı... forever|would not stop he could not stop it forever ...