×

LingQ'yu daha iyi hale getirmek için çerezleri kullanıyoruz. Siteyi ziyaret ederek, bunu kabul edersiniz: çerez politikası.


image

Beyhan Budak, BAŞARININ ÖNÜNDEKİ ENGELLER

BAŞARININ ÖNÜNDEKİ ENGELLER

Çok çabalıyorsun,çok koşturuyorsun

ve çok emek veriyorsun ama yine de başarılı olamıyorsun.

Belki de bu başarısızlığının arkasında

senin farkına varmadığın başka sebepler vardır.

İşte bu videoda sana tam olarak bunlardan bahsedeceğim.

Belki de sen de bir işe başlamadan önce

o konuda tamamen hazır olmalıyım diye düşünüyorsun.

İlk başta,ilk bakışta çok mantıklı gibi görünüyor ama aslında bence bu başarı konusunda

en çok sıkıntı veren şeylerin başında bu geliyor.

Çünkü bir işe başlamadan o konuda tamamen hazır olman mümkün değil.

Ne zaman ki sen o işe başladın zorluklarla karşılaştın,

o zorlukları aştın, o kararları verdin

bir çok şey aslında seni bekliyor ve sen o işin sürecinde yol almaya başlıyorsun.

Ama eğer ki,

hazır olmayı beklersen bekleyeceksin, bekleyeceksin, bekleyeceksin.

Bunun son noktası yok.

Bir şeye başlamadan önce ona hazır olmak süreci çok uzun sürer.

Belki de o süre hiç gelmeyecek.

O yüzden, birazcık bile o işe niyetin varsa

azcık hazırsan bile bence atlamakta hiçbir sakınca yok.

Başlamakta hiçbir sakınca yok.

Çünkü başladığın işte seni bambaşka öğrenmeler

bambaşka deneyimler bekleyecek.

Hazır olmayı bekleme, hemen başla bence.

Bu videoda sıklıkla yola çıkmak, yolda olmak deyimini kullanacağım

burada da böyle bir şeyden bahsediyorum sana

Yola çıkarken, yola çıkma sürecinde eğer ki etrafındaki insanların onayını beklersen

bu senin aslında yola çıkmanı da engelleyebilir.

Aynı zamanda yola istediğin şekilde, istediğin hazırlıklarla çıkmanı da engelleyebilir.

Çünkü etrafındaki insanlar kendi dünyasından bakıyor ve onların kaygılarıyla,

onların hedefleriyle, onların hayalleriyle

seninkiler bir değil.

Ama sen belkide korkuyorsun, etrafındaki insanlardan eleştiri almaktan

onlar tarafından reddedilmekten,

İlk başta o başarılı olma sürecinde bu konudaki

korkunu da yenmelisin.

kendi kafandaki şeyler önemli

Tamam diğerleri de önemli diğer insanların fikirleri de

sana geri bildirim verecek ama

en önemli olan şey şu: Senin ne hissettiğin?

Senin tutkunun ne olduğu

Çünkü onlar dediğim gibi kendilerini düşünecekler.

sen eğer bir farklılık yaratmak istiyorsan

sen bir şekilde kendini ortaya koymak istiyorsan

Bazen etrafındaki insanlara rağmen yola çıkmalısın başarılı olmak için

Eğer ki onları dinlersen... Çünkü birisi başka bir şey söyleyecek birisi bambaşka bir şey başarısız olmak kaçınılmaz olacak.

Bir yola çıktığın zaman yolun en başındayken

para kazanmayı ya da maddi kazançları bir ölçüt olarak kabul etmemelisin.

Çünkü yolun en başı yatırım aşamasıdır,ekme aşamasıdır. O tohumlarını saçma

aşamasıdır.Ama sen bir tohum ektin ve tohumun başında bekliyorsun.

Hadi bana ürün ver. Hadi beni zengin et,hadi beni zengin et!

(:D) O tohumunda psikolojisini bozarsın böyle olunca

Eğer ki yolun başında kendine de bunu yaparsan kendinin de psikolojisini bozarsın.

Çünkü düşünsene yola çıkıyorsun

Ve bir adım atacaksın. İnsanlar özellikle

O başarılı olma sürecinde ya da bir iş hayalinde

bir hayalin ulaşma aşamasındayken

attığı ilk adımlar hemen karşılık bulmaz.

Birikir, birikir, birikir ve zaman geçtikçe bir bakmışsın ki

onlar sana geri gelmeye başlar.

Hem maddi hem de manevi olarak ama sen yolun hemen başındayken

ben kazanmalıyım,kazanmalıyım,kazanmalıyım...

dersen çok çabuk bıkarsın çok çabuk

hayal kırıklığına uğrarsın ve sonunda başarısız olursun.

Bazı güzel dostlarımız ise şöyle bir hata yapıyor.

o yola çıkma sürecinde o yolda olma halinde

Bir işe saldırıyor ve o işte çok güzel koşturuyor,koşturuyor.

Bir ay,iki ay,üç ay ve o işin tam verim geleceği, verim ortaya koyacağı zamanda

bırakıyor. Hevesi geçiyor.Bambaşka işe geçiyor.

Ve orada da tam bir şeyleri başaracağı zaman

bir bakıyor ki orada da hevesi geçiyor,oradan oraya atlıyor.

Bir mevzuya yeterince emek vermezsen yeterince

orada durmazsan oradan bir verim alman mümkün değil

Düşün ki tarlaya bir şey ekeceksin,buğday ekiyorsun

Bekliyorsun,bekliyorsun ve sabırsızsın.

Buğday sana hemen hasat vermeyecek. Senenin o yaz

mevsimini beklemen gerekiyor. Sen daha sezonun ortasında

sıkılıyorsun,diyorsun ki ben buraya fasulye ekeceğim.

tam fasulye çıkacak ondan da sıkılıyorsun.

Ben diyorsun ki buraya mısır ekeceğim.Böyle olunca

Hem ortaya koyduğun emek boşa gider hem de

Hiçbir şekilde mahsul alamazsın. Davranışsal boyutta

ve hayaller boyutunda da bu tam olarak böyle bir şeyi

ekiyorsan, birazcık beklemen lazım zaman alacak çünkü.

Bunun tam öte tarafı da var. Mesela

Bazı şeyi ekiyorsun,ekiyorsun. Hiç mahsül gelmiyor.

Bir sene ektin,iki sene ektin. Mahsül gelmiyorsa

Bu sefer ektiğin şeyi değiştirmekte de fayda var.

yani bir konu da çok uğraşıyorsan olmuyorsa

orada hayalini revize etmen de çok mantıklı olacaktır.

Aksi tür de

öyle durup kalırsın yerinde.

Şimdi sana soruyorum

Diyorum ki: Şimdi şöyle hayallerini bir düşün bakalım.

Bu hayalleri nereden edindin? Diyelim ki bir kahve dükkanı açmak

istiyorsun.Ya da başka bir alanda başarılı olmak istiyorsun.

Hayallerinin kaynağı ne? Sadece bu işin tutacağından

dolayı mı istiyorsun? Yoksa etrafındaki insanlar

bunları yaptığından dolayı sana uygun olmayan reçeteleri

sana uygun olmayan hayalleri kendi hayatına mı dahil ediyorsun? Hayalinin kendi içindeki kaynağını

bir yakalaman lazım. Bazen bu durum bir

özentilik seviyesine geliyor ve

aslında sana uygun olmayan bir yolu kendine yol edinmiş oluyorsun.

Böyle olunca ne oluyor? Çok çabuk sıkılabiliyorsun.

Çok çabuk kendi yeteneklerini orada

kullanamadığın için bunalmış duruma gelebiliyorsun. İşte bu yüzden

sana uygun olan hayallerin çok önemli!

Bu süreçte kendini keşfetmen

senin hangi konu da yetenekli olduğunu keşfedebilmen de

sana çok fazla katkı sağlayacaktır. Çünkü...

İçinde bir sürü alet var, içinde bir sürü yetenek var.

Onları kullanmadığın zaman kendini o yol içinde o yola ait hissetmeyeceksin.

Ama ne zaman ki kendi becerilerini,yeteneklerini

kullanabiliyorsan. İşte o zaman diyeceksin ki

Ben doğru yerdeyim. İşte o zaman kendini daha iyi hissedeceksin.

Daha motive hissedeceksin.

90'lı yıllardan sonra doğan nesildensen

Her şeyin toz pembe olacağı ve her şeyin çok güzel

bir şekilde ilerleyeceği, çok heyecanlı ve maceralı bir şekilde devam edeceğine yönelik

bir inancın olabilir. Sana kötü bir haberim var bu konuda.

Bu inancın gerçek değil. Hayat

olsun, işler olsun... Her zaman düz bir çizgi de gitmiyor.

Her zaman çok eğlenceli de gitmiyor.Her zaman senin çok

ilgini çekecek seviye de enteresan da olmuyor.

Bazı zamanlar yaptığın işler çok sıkıcı olabilecek.

Bazı zamanlar böyle bir mengenenin arasına sıkışmış

gibi de hissedeceksin. Ama bu durum

daimi ve kalıcı değil. Ne olacak bazen dipte hissedeceksin.

Bazen yukarı da bazen de orta seviye de

Çoğunlukla orta seviye de hissedeceksin.

Buna alışman lazım. Eğer ki sen bir yoldasın

mesela hayalini gerçekleştirmek için uğraşıyorsun

ama bazen modun düştüğü zaman diyeceksin ki

ya benim motivasyonum yok.Ben ama istemiyorum artık bu işi yapmayı.

Eee... bırakmalıyım o zaman.

Hayır öyle bir şey yok. Motivasyonun her daim olmasına da gerek yok. Mümkün de değil zaten.

Etrafındaki insanlara bir bak bakalım. Hangisi her daim

başarılı olan insanlardan hangisi her daim

yüksek motivasyonla devam ediyor.

Hayır. İnsanlar ne yapıyor biliyor musun? Motivasyonu düşse de

motivasyonu olmasa da diyor ki ben bunu yapmalıyım.

Bir görev bilinciyle, bir sorumluluk bilinciyle devam ediyor.

İşte böyle olunca o insanlar başarılı oluyor.

Ama diyor ki öbürü ben motive olmadan yapamam. İçimden gelmiyorsa yapamam. HAYIR arkadaş

Yapacaksın. Öbür türlüsü başarısızlık.

İbrahim Tatlıses'in bir sözü vardı. Ona dediler

neden okumadınız? Neden işte üniversite okumadınız,

lise okumadınız? Onunda söylediği güzel, çok güzel

efsane olmuş bir cevap var. Urfa'da Oxford vardı da biz mi okumadık?

Belki bu cevap İbrahim Tatlıses'in bunu söylediği zaman geçerli bir cevaptı.

Ama şuanda da bunu benzer bir durum var etrafımızdaki insanlarla

Diyor ki birçok insan neredeyse ben bunun adını ben koydum.

Urfa'da Oxford vardı da biz mi okumadık sendromu

Literatürde böyle bir sendrom yok. Ben uydurdum.

Çünkü bu sendrom dediğim şey birçok insanın davranışına karşılık geliyor.

Diyorum ki insanlara kitap okumalısın. Ya ama kitaplar çok pahalı. Kütüphaneye gitmelisin.Bu sıcakta kim gidecek. Eee... peki

kendini geliştirmelisin,bunun için başka insanlarla tanışmalısın.

Hocam bu devirde de sen diğer insanlara nasıl güveneceksin? Ya da diyorum ki mesela

sınavlara girmelisin, şunu yapmalısın.Ooo...

Hocam artık bu devir de torpilin yoksa şansın yok.

şimdi ben şey demiyorum sana torpilsiz yürüyor her şey demiyorum.

Ama şunu da görüyorum hayatta

Bir şekil de uğraşan insanlar karşılığını az çok alıyorlar.

Evet torpilli olan bir gurup hakkı olmadığı halde bazı şeyler yapıyor ama torpili olmadığı halde de

çok başarılı insanlar tanıyorum ben. Buna en birincil

kendim ve kardeşlerim

Hiçbir şekilde torpil olmadan kendi çabamızla tırnaklarımızla

uğraştık. Sen eğer ki mazaretler arıyorsan.

Başarının önüne engeller koymak için bir sürü

mazeret var. Sevgili dostum. Emin ol binlercesi

senin etrafında bekliyor dediğim gibi Urfa'da

Oxford vardı da biz mi okumadık sendromu

kendine mazaret arıyorsan çok ama

başarısızlıklarının,hatalarının

sorumluluğunu kendi üzerine alırsan ben ne yapabilirim?

dersen orada seni başarı bekliyor.

İşte tam olarak böyle bir durum sorumluluğunu al. Harekete geç!

Bu güzel memleketimizdeki insanların en az diğer

ülkelerdeki o başarılı ülkelerdeki insanlar kadar zeki

olduğunu düşünüyorum ama bizim engelimiz psikolojik

engeller. Bir harekete geçme noktasında sıkıntılar yaşıyoruz.

O yüzden biz, bizim başarılı olmamız

benim başarılı olmam aslında totalde

bu ülkenin başarılı olması ve bu ülke başarılı olursa

bu hepimizin gururu olacak. Çocuklarımızın yaşayabileceği güzel

bir coğrafya olacak burası. Bundan dolayı başarılı

olmak önemli. Hayallerimizi

ortaya koymak ve gerçekleştirmek önemli.

Bizim hayallerimiz yok mu? Baktığımız zaman birçok insanın binlerce güzel, milyonlarca güzel hayali var.

Ama bir nokta da sönüp gidiyor. İnsanlar vazgeçiyor.

Sen hayalleri sönüp gidenlerden olma.

Sen vazgeçenlerden olma.

Başarısız değil başarılı olursan hem kendin için hem bu ülke için çok güzel bir şey yapmış olacaksın. Beni dinlediğin için çok teşekkür ediyorum güzel insan.

Bu videoyu beğendiysen beğenmeyi ve abone olmadıysan bu kanala abone olmayı unutma.

Burada bir parantez açacağım. Bazı arkadaşlar diyor ki neden beğeni istiyorsun? Neden beğeni

dileniyorsun? Tırnak içinde dilenmek ifadesini de kullanıyorlar.

Burada bir emek var. Burada bir çaba var. Ve bazı insanlar

videoyu gerçekten beğendiği halde beğenmenin

beğenmenin önemli bir algoritmik değeri olduğunu es geçiyorlar.

Ve hiç bu konuda bunun işe yarayacağını bu

emeğin karşılığı olacağını unutuyorlar. Ben sadece beğenipte

Beğenmeyi unutanlara böyle bir küçük hatırlatma yapıyorum.

Başka bir anlamı yok. Görüşmek üzere. Kendine iyi bak. :)

BAŞARININ ÖNÜNDEKİ ENGELLER BARRIERS TO SUCCESS

Çok çabalıyorsun,çok koşturuyorsun

ve çok emek veriyorsun ama yine de başarılı olamıyorsun.

Belki de bu başarısızlığının arkasında

senin farkına varmadığın başka sebepler vardır.

İşte bu videoda sana tam olarak bunlardan bahsedeceğim.

Belki de sen de bir işe başlamadan önce

o konuda tamamen hazır olmalıyım diye düşünüyorsun.

İlk başta,ilk bakışta çok mantıklı gibi görünüyor ama aslında bence bu başarı konusunda

en çok sıkıntı veren şeylerin başında bu geliyor.

Çünkü bir işe başlamadan o konuda tamamen hazır olman mümkün değil.

Ne zaman ki sen o işe başladın zorluklarla karşılaştın,

o zorlukları aştın, o kararları verdin

bir çok şey aslında seni bekliyor ve sen o işin sürecinde yol almaya başlıyorsun.

Ama eğer ki,

hazır olmayı beklersen bekleyeceksin, bekleyeceksin, bekleyeceksin.

Bunun son noktası yok.

Bir şeye başlamadan önce ona hazır olmak süreci çok uzun sürer.

Belki de o süre hiç gelmeyecek.

O yüzden, birazcık bile o işe niyetin varsa

azcık hazırsan bile bence atlamakta hiçbir sakınca yok.

Başlamakta hiçbir sakınca yok.

Çünkü başladığın işte seni bambaşka öğrenmeler

bambaşka deneyimler bekleyecek.

Hazır olmayı bekleme, hemen başla bence.

Bu videoda sıklıkla yola çıkmak, yolda olmak deyimini kullanacağım

burada da böyle bir şeyden bahsediyorum sana

Yola çıkarken, yola çıkma sürecinde eğer ki etrafındaki insanların onayını beklersen

bu senin aslında yola çıkmanı da engelleyebilir.

Aynı zamanda yola istediğin şekilde, istediğin hazırlıklarla çıkmanı da engelleyebilir.

Çünkü etrafındaki insanlar kendi dünyasından bakıyor ve onların kaygılarıyla,

onların hedefleriyle, onların hayalleriyle

seninkiler bir değil.

Ama sen belkide korkuyorsun, etrafındaki insanlardan eleştiri almaktan

onlar tarafından reddedilmekten,

İlk başta o başarılı olma sürecinde bu konudaki

korkunu da yenmelisin.

kendi kafandaki şeyler önemli

Tamam diğerleri de önemli diğer insanların fikirleri de

sana geri bildirim verecek ama

en önemli olan şey şu: Senin ne hissettiğin?

Senin tutkunun ne olduğu

Çünkü onlar dediğim gibi kendilerini düşünecekler.

sen eğer bir farklılık yaratmak istiyorsan

sen bir şekilde kendini ortaya koymak istiyorsan

Bazen etrafındaki insanlara rağmen yola çıkmalısın başarılı olmak için

Eğer ki onları dinlersen... Çünkü birisi başka bir şey söyleyecek birisi bambaşka bir şey başarısız olmak kaçınılmaz olacak.

Bir yola çıktığın zaman yolun en başındayken

para kazanmayı ya da maddi kazançları bir ölçüt olarak kabul etmemelisin.

Çünkü yolun en başı yatırım aşamasıdır,ekme aşamasıdır. O tohumlarını saçma

aşamasıdır.Ama sen bir tohum ektin ve tohumun başında bekliyorsun.

Hadi bana ürün ver. Hadi beni zengin et,hadi beni zengin et!

(:D) O tohumunda psikolojisini bozarsın böyle olunca

Eğer ki yolun başında kendine de bunu yaparsan kendinin de psikolojisini bozarsın.

Çünkü düşünsene yola çıkıyorsun

Ve bir adım atacaksın. İnsanlar özellikle

O başarılı olma sürecinde ya da bir iş hayalinde

bir hayalin ulaşma aşamasındayken

attığı ilk adımlar hemen karşılık bulmaz.

Birikir, birikir, birikir ve zaman geçtikçe bir bakmışsın ki

onlar sana geri gelmeye başlar.

Hem maddi hem de manevi olarak ama sen yolun hemen başındayken

ben kazanmalıyım,kazanmalıyım,kazanmalıyım...

dersen çok çabuk bıkarsın çok çabuk

hayal kırıklığına uğrarsın ve sonunda başarısız olursun.

Bazı güzel dostlarımız ise şöyle bir hata yapıyor.

o yola çıkma sürecinde o yolda olma halinde

Bir işe saldırıyor ve o işte çok güzel koşturuyor,koşturuyor.

Bir ay,iki ay,üç ay ve o işin tam verim geleceği, verim ortaya koyacağı zamanda

bırakıyor. Hevesi geçiyor.Bambaşka işe geçiyor.

Ve orada da tam bir şeyleri başaracağı zaman

bir bakıyor ki orada da hevesi geçiyor,oradan oraya atlıyor.

Bir mevzuya yeterince emek vermezsen yeterince

orada durmazsan oradan bir verim alman mümkün değil

Düşün ki tarlaya bir şey ekeceksin,buğday ekiyorsun

Bekliyorsun,bekliyorsun ve sabırsızsın.

Buğday sana hemen hasat vermeyecek. Senenin o yaz

mevsimini beklemen gerekiyor. Sen daha sezonun ortasında

sıkılıyorsun,diyorsun ki ben buraya fasulye ekeceğim.

tam fasulye çıkacak ondan da sıkılıyorsun.

Ben diyorsun ki buraya mısır ekeceğim.Böyle olunca

Hem ortaya koyduğun emek boşa gider hem de

Hiçbir şekilde mahsul alamazsın. Davranışsal boyutta

ve hayaller boyutunda da bu tam olarak böyle bir şeyi

ekiyorsan, birazcık beklemen lazım zaman alacak çünkü.

Bunun tam öte tarafı da var. Mesela

Bazı şeyi ekiyorsun,ekiyorsun. Hiç mahsül gelmiyor.

Bir sene ektin,iki sene ektin. Mahsül gelmiyorsa

Bu sefer ektiğin şeyi değiştirmekte de fayda var.

yani bir konu da çok uğraşıyorsan olmuyorsa

orada hayalini revize etmen de çok mantıklı olacaktır.

Aksi tür de

öyle durup kalırsın yerinde.

Şimdi sana soruyorum

Diyorum ki: Şimdi şöyle hayallerini bir düşün bakalım.

Bu hayalleri nereden edindin? Diyelim ki bir kahve dükkanı açmak

istiyorsun.Ya da başka bir alanda başarılı olmak istiyorsun.

Hayallerinin kaynağı ne? Sadece bu işin tutacağından

dolayı mı istiyorsun? Yoksa etrafındaki insanlar

bunları yaptığından dolayı sana uygun olmayan reçeteleri

sana uygun olmayan hayalleri kendi hayatına mı dahil ediyorsun? Hayalinin kendi içindeki kaynağını

bir yakalaman lazım. Bazen bu durum bir

özentilik seviyesine geliyor ve

aslında sana uygun olmayan bir yolu kendine yol edinmiş oluyorsun.

Böyle olunca ne oluyor? Çok çabuk sıkılabiliyorsun.

Çok çabuk kendi yeteneklerini orada

kullanamadığın için bunalmış duruma gelebiliyorsun. İşte bu yüzden

sana uygun olan hayallerin çok önemli!

Bu süreçte kendini keşfetmen

senin hangi konu da yetenekli olduğunu keşfedebilmen de

sana çok fazla katkı sağlayacaktır. Çünkü...

İçinde bir sürü alet var, içinde bir sürü yetenek var.

Onları kullanmadığın zaman kendini o yol içinde o yola ait hissetmeyeceksin.

Ama ne zaman ki kendi becerilerini,yeteneklerini

kullanabiliyorsan. İşte o zaman diyeceksin ki

Ben doğru yerdeyim. İşte o zaman kendini daha iyi hissedeceksin.

Daha motive hissedeceksin.

90'lı yıllardan sonra doğan nesildensen

Her şeyin toz pembe olacağı ve her şeyin çok güzel

bir şekilde ilerleyeceği, çok heyecanlı ve maceralı bir şekilde devam edeceğine yönelik

bir inancın olabilir. Sana kötü bir haberim var bu konuda.

Bu inancın gerçek değil. Hayat

olsun, işler olsun... Her zaman düz bir çizgi de gitmiyor.

Her zaman çok eğlenceli de gitmiyor.Her zaman senin çok

ilgini çekecek seviye de enteresan da olmuyor.

Bazı zamanlar yaptığın işler çok sıkıcı olabilecek.

Bazı zamanlar böyle bir mengenenin arasına sıkışmış

gibi de hissedeceksin. Ama bu durum

daimi ve kalıcı değil. Ne olacak bazen dipte hissedeceksin.

Bazen yukarı da bazen de orta seviye de

Çoğunlukla orta seviye de hissedeceksin.

Buna alışman lazım. Eğer ki sen bir yoldasın

mesela hayalini gerçekleştirmek için uğraşıyorsun

ama bazen modun düştüğü zaman diyeceksin ki

ya benim motivasyonum yok.Ben ama istemiyorum artık bu işi yapmayı.

Eee... bırakmalıyım o zaman.

Hayır öyle bir şey yok. Motivasyonun her daim olmasına da gerek yok. Mümkün de değil zaten.

Etrafındaki insanlara bir bak bakalım. Hangisi her daim

başarılı olan insanlardan hangisi her daim

yüksek motivasyonla devam ediyor.

Hayır. İnsanlar ne yapıyor biliyor musun? Motivasyonu düşse de

motivasyonu olmasa da diyor ki ben bunu yapmalıyım.

Bir görev bilinciyle, bir sorumluluk bilinciyle devam ediyor.

İşte böyle olunca o insanlar başarılı oluyor.

Ama diyor ki öbürü ben motive olmadan yapamam. İçimden gelmiyorsa yapamam. HAYIR arkadaş

Yapacaksın. Öbür türlüsü başarısızlık.

İbrahim Tatlıses'in bir sözü vardı. Ona dediler

neden okumadınız? Neden işte üniversite okumadınız,

lise okumadınız? Onunda söylediği güzel, çok güzel

efsane olmuş bir cevap var. Urfa'da Oxford vardı da biz mi okumadık?

Belki bu cevap İbrahim Tatlıses'in bunu söylediği zaman geçerli bir cevaptı.

Ama şuanda da bunu benzer bir durum var etrafımızdaki insanlarla

Diyor ki birçok insan neredeyse ben bunun adını ben koydum.

Urfa'da Oxford vardı da biz mi okumadık sendromu

Literatürde böyle bir sendrom yok. Ben uydurdum.

Çünkü bu sendrom dediğim şey birçok insanın davranışına karşılık geliyor.

Diyorum ki insanlara kitap okumalısın. Ya ama kitaplar çok pahalı. Kütüphaneye gitmelisin.Bu sıcakta kim gidecek. Eee... peki

kendini geliştirmelisin,bunun için başka insanlarla tanışmalısın.

Hocam bu devirde de sen diğer insanlara nasıl güveneceksin? Ya da diyorum ki mesela

sınavlara girmelisin, şunu yapmalısın.Ooo...

Hocam artık bu devir de torpilin yoksa şansın yok.

şimdi ben şey demiyorum sana torpilsiz yürüyor her şey demiyorum.

Ama şunu da görüyorum hayatta

Bir şekil de uğraşan insanlar karşılığını az çok alıyorlar.

Evet torpilli olan bir gurup hakkı olmadığı halde bazı şeyler yapıyor ama torpili olmadığı halde de

çok başarılı insanlar tanıyorum ben. Buna en birincil

kendim ve kardeşlerim

Hiçbir şekilde torpil olmadan kendi çabamızla tırnaklarımızla

uğraştık. Sen eğer ki mazaretler arıyorsan.

Başarının önüne engeller koymak için bir sürü

mazeret var. Sevgili dostum. Emin ol binlercesi

senin etrafında bekliyor dediğim gibi Urfa'da

Oxford vardı da biz mi okumadık sendromu

kendine mazaret arıyorsan çok ama

başarısızlıklarının,hatalarının

sorumluluğunu kendi üzerine alırsan ben ne yapabilirim?

dersen orada seni başarı bekliyor.

İşte tam olarak böyle bir durum sorumluluğunu al. Harekete geç!

Bu güzel memleketimizdeki insanların en az diğer

ülkelerdeki o başarılı ülkelerdeki insanlar kadar zeki

olduğunu düşünüyorum ama bizim engelimiz psikolojik

engeller. Bir harekete geçme noktasında sıkıntılar yaşıyoruz.

O yüzden biz, bizim başarılı olmamız

benim başarılı olmam aslında totalde

bu ülkenin başarılı olması ve bu ülke başarılı olursa

bu hepimizin gururu olacak. Çocuklarımızın yaşayabileceği güzel

bir coğrafya olacak burası. Bundan dolayı başarılı

olmak önemli. Hayallerimizi

ortaya koymak ve gerçekleştirmek önemli.

Bizim hayallerimiz yok mu? Baktığımız zaman birçok insanın binlerce güzel, milyonlarca güzel hayali var.

Ama bir nokta da sönüp gidiyor. İnsanlar vazgeçiyor.

Sen hayalleri sönüp gidenlerden olma.

Sen vazgeçenlerden olma.

Başarısız değil başarılı olursan hem kendin için hem bu ülke için çok güzel bir şey yapmış olacaksın. Beni dinlediğin için çok teşekkür ediyorum güzel insan.

Bu videoyu beğendiysen beğenmeyi ve abone olmadıysan bu kanala abone olmayı unutma.

Burada bir parantez açacağım. Bazı arkadaşlar diyor ki neden beğeni istiyorsun? Neden beğeni

dileniyorsun? Tırnak içinde dilenmek ifadesini de kullanıyorlar.

Burada bir emek var. Burada bir çaba var. Ve bazı insanlar

videoyu gerçekten beğendiği halde beğenmenin

beğenmenin önemli bir algoritmik değeri olduğunu es geçiyorlar.

Ve hiç bu konuda bunun işe yarayacağını bu

emeğin karşılığı olacağını unutuyorlar. Ben sadece beğenipte

Beğenmeyi unutanlara böyle bir küçük hatırlatma yapıyorum.

Başka bir anlamı yok. Görüşmek üzere. Kendine iyi bak. :)