×

LingQ'yu daha iyi hale getirmek için çerezleri kullanıyoruz. Siteyi ziyaret ederek, bunu kabul edersiniz: çerez politikası.

image

TEDx Turkey, #kızgibi | Nil Karaibrahimgil | TEDxIstanbul

#kızgibi | Nil Karaibrahimgil | TEDxIstanbul

Çeviri: kübra demir Gözden geçirme: berat güven

Merhaba.

Size daha önce hiç kimseye anlatmadığım

çok özel bir anımı anlatarak başlamak istiyorum. Yıllar önce “Aile Dizimi” diye bir tür

terapi seansına katılmıştım.

Svagito diye biri yapıyordu bu seansı.

Onunla bir odaya girdik ve bana dedi ki,

“Anneannenle babaanneni hatırlıyor musun?”

Ben de dedim ki, “Anneannemle

babaannemi hatırlamıyorum çünkü

anneannem, ben doğmadan önce vefat etti,

babaannem de ben doğduktan çok kısa bir süre sonra vefat etti, o yüzden bilmiyorum onları dedim ve

niye oradan başladığını da bilmiyordum çünkü onlara tutunarak nereye gidebiliriz

diye düşünüyordum, benim hiç karşılaşmadığım bu insanlarla. Bana dedi ki,

“Şu anda onların bu odada olduğunu farz et ve onlardan bahset, nasıl duydun, onlar hakkında ne biliyorsun?” Ben de dedim ki, “Anneannem felsefe öğretmeniydi ve kadınlarla mücadele konusunda bir şeyler yaptığını biliyorum, babaannem de şairdi.”

Sonra dedi ki, “onların şu anda bu odada olduğunu hayâl et ve onlara teşekkür et” dedi.

“çünkü sen hayatta ne yapıyorsan onlardan aldın bu bayrağı ve onlardan aldın bu emaneti ve şu anda seninle gurur duyuyorlar.” Ve ben ilk defa hayatımda, Beyoğlu'nda

bir binanın üçüncü katında, bir odada diz çöküp

hiç görmediğim, hiç hatırlamadığım

anneannemle babaanneme gözyaşları içinde teşekkür ettim.

Bunu size niye anlattım? Çünkü o gün hissettiğim şey; bu kadınlardan

gelen bir nehrin içinde akıp gitmemdi ve ben bununla gurur duyuyordum

bu büyük kadınlardan aldığım mirastan ve bayraktan.

Bu tabii ki sembolik bir şeydi ama kadın olmaktan gerçekten gurur duyduğumu

ve onlardan aldığım bu emaneti taşıdığımı o gün çok hissettim.

Şu anda bu salonda bulunan herkes, aslında hayatını bir kadından emanet aldı.

Ve o zaman, peki "kız gibi" kelimesi ne zaman dandik bir şey haline geldi? Yani, niye bir şeyi kız gibi yapmak onu dandik yapmak oldu? Nasıl oldu bilmiyorum.

Aranızda annesinin beceriksiz olduğunu söyleyebilecek birisi var mı?

Kelimelerin büyü olduğunu duymuştum eskiden. Kelimeler gerçekten büyü.

Kariyerinin çok büyük bir kısmında kelimeleri kullanan biri olarak

söyleyebilirim ki; gerçekten kelimeler karşıdaki insana büyü yaparlar ve biz eğer 'kız gibi' kelimesini bir şeyi yalapşap yapmak,

'adam gibi' kelimesini de bir şeyi doğru düzgün yapmak olarak kullanırsak;

bu o kelimeleri, o sıfatları cinsiyet ayrımına sokmak

ve aynı zamanda 'kız gibi' kelimesiyle karşı tarafı güçsüzleştirmek,

küçümsemek demek olur.

Peki ben bu kelimeyi nasıl değiştirmek istiyorum?

Orkid'in sponsorluğundaki 'kız gibi' kampanyasını görene kadar ben de

dilimdeki bu kelimenin farkında değildim. Ben de bu kelimeleri duydum.

İlk duyduğum ve son duyduğum zamanları size söyleyeyim:

İlk kez bir basket sahasında duyduğumu hatırlıyorum.

Potaya basket attım, sonra birisi bana "kız gibi attın" dedi.

Herhalde, karpuz gibi attığım içindi

ve ilk kez o zaman duymuştum.

Sanıyorum yine 13-14 yaşındaydım ve ilk bestemi de bir kız gibi o sene yapmıştım, zaten ruh halimi de çok iyi anlatıyor beste, çünkü aynen şöyleydi:

(şarkı) "I see the clouds, rain is coming"

-yani herhalde görmüşüm bir şeylerin geldiğini o yıllar-

Sonra, son kez de şeyde duydum: Maçta bir kişi tribünden sahaya bağırdı

"kız gibi oynamayın be" diye, futbol maçında.

Şimdi ben neden bu kelimenin arkasında durmak istediğimi

size başka bir örnekle daha anlatmak istiyorum. 11 yıl önce

Orkid'le 'çocuk da yaparım kariyer de' diye bir şarkı yaptık ve bu şarkı

kadınlara bizim hiç beklemediğimiz kadar çok özgüven aşıladı. Öyle bir şey oldu ki, havaalanında peşimden koşup "Nil hanım, Nil hanım sizin dediğinizi

yaptım ve 4 çocuk yaptım ama kariyerimde zorlanıyorum" diyenler oldu. (gülüşmeler) Ben de dedim ki: biraz abartmamış mısınız?

Bir kere Akhisar'da bir kız meslek lisesinin açılışına gitmiştim

orada da mikrofona çıktığımda ne diyeceğimi bilemedim.

Bir sürü kız var karşımda ve okul açılıyor ve ben de onlara sadece dedim ki,

yani içimden o sırada öyle demek geldi "çocuk da yapın, kariyer de!" dedim

ve gerçekten hayatımda bu kadar tezahürat duymamıştım, sanki kendimi Elvis Presley,

Beatles gibi filan hissettim, çığlıklar koptu ve o gün ilk defa

birilerine özgüven vermenin ne kadar güzel bir his olduğunu hissettim ve

gözlerim doldu, çok güzel bir şeydi çünkü bu. Biliyorsunuz dünyada da, Türkiye'de de kızların çok eksik olduğu ve eksikliğini

duyduğu bir duygu özgüven ve ben şu an aranızdan birine desem ki

bana hayat hikayenizi anlatın; muhtemelen bu özgüven anlarından bahsedeceksiniz

çünkü insanlar özgüven duyduğu anlarda geometrik olarak sıçrama yaparlar.

Bu yüzden kızlar için çok önemli olan bir duyguyu "kız gibi" kelimesi soyuyor,

potansiyelimizi öldürüyor.Cinsiyetimiz niçin bir şeyi kötü yapmak anlamına gelsin?

Ben istiyorum ki, kız gibi de tıpkı adam gibi olduğu gibi

bir şeyi en iyi yapmak demek olsun, bir şeyi başarmak anlamına gelsin;

biz bir şeyi kız gibi yaptığımız için kendimizle gurur duyalım.

Dünyada yapılan araştırmalar göstermiş ki; 16-24 yaş arası kızlar, özellikle ergenlik

döneminde, %89'u bu kelimeyle yaralanıyor. O halde, siz de buna destek olun,

bizimle beraber bu kelimeyi yaralayan bir şey değil, kanatlandıran bir şey

haline getirelim. #kizgibi hastag'iyle kendi yaptığınız, erkekler de yapabilirler

iyi yaptığınız bir şeyi paylaşırsanız; fotoğraf , video ya da yazı olarak

sosyal medyada, bunu yaymamıza ve bu kelimenin artık yeni güzel anlamını

çoğaltmamıza yardımcı olursunuz.

Dilerim hayatta ne yaparsanız kız gibi yaparsınız çünkü ben de

(şarkı) kız gibi yaptım ne yaptıysam ben, kız gibi yaptım ne yaptıysam.

Çok teşekkürler.

Learn languages from TV shows, movies, news, articles and more! Try LingQ for FREE

#kızgibi | Nil Karaibrahimgil | TEDxIstanbul like a girl||| #girlgibi | Nil Karaibrahimgil | TEDxIstanbul #girlgibi | Nil Karaibrahimgil | TEDxIstanbul #girlgibi | Nil Karaibrahimgil | TEDxIstanbul #girlgibi|ニル・カライブラヒムギル|TEDxIstanbul #по-девчачьи | Нил Караибрахимгил | TEDxСтамбул

Çeviri: kübra demir Gözden geçirme: berat güven Translation: kübra iron Review: berat trust Traducción: kübra iron Reseña: berat trust Перевод: kübra iron Обзор: berat trust

Merhaba. مرحبًا

Size daha önce hiç kimseye anlatmadığım اُريد أن أبدأ بسرد لحظة خاصة جدًا لم أفصح عنها من قبل. I've never told anyone before

çok özel bir anımı anlatarak başlamak istiyorum. |||mon souvenir|en racontant|| |||my memory||| I want to start by telling a very special memory. Я хотел бы начать с рассказа об особом воспоминании о себе. Yıllar önce “Aile Dizimi” diye bir tür ||Family Constellation therapy|Family Constellation||| قبل أعوام، انضممتُ إلى إحدى جلسات المعالجة A genre called "Family Constellation" years ago Много лет назад появился жанр под названием «Семейные расстановки».

terapi seansına katılmıştım. |seansına|katıldım التى تُدعي "منظومة العائلة". I attended the therapy session. Asistí a una sesión de terapia.

Svagito diye biri yapıyordu bu seansı. Svagito||||| jemand namens Svag||||| يقوم بهذه الجلسة شخص يُدعي سفاغيتو. Someone named Svagito was doing this session. Эту сессию проводил кто-то по имени Свагито.

Onunla bir odaya girdik ve bana dedi ki, دخلنا معه إلى إحدى الغرف، ثم قال لي، We walked into a room with him and he said to me, Мы зашли с ним в комнату, и он сказал мне:

“Anneannenle babaanneni hatırlıyor musun?” "هل تتذكرين والدتي والديكِ؟" "Do you remember your grandmother and grandmother?"

Ben de dedim ki, “Anneannemle أنا قلتُ: "لا أتذكرهما لأن I said, "With my grandmother

babaannemi hatırlamıyorum çünkü I don't remember my grandmother because

anneannem, ben doğmadan önce vefat etti, ma grand-mère||||| ||||passed away| جدتي لأمي توفيت قبل ولادتي، my grandmother passed away before i was born,

babaannem de ben doğduktan çok kısa bir süre sonra vefat etti, |||||||||passed away| وجدتي لأبي توفيت بعد أن ولدتَ بقترة وجيزة جدًا، my grandmother passed away shortly after I was born, o yüzden bilmiyorum onları dedim ve لهذا السبب لا أعرفهما،" so i said i don't know them and

niye oradan başladığını da bilmiyordum çünkü ولأنني لم أكن أعلم أيضًا لماذا بدأنا من عندهما I didn't know why it started from there because onlara tutunarak nereye gidebiliriz ظللتُ اُفكر إلى أين يمكننا الوصول من عندهما holding on to them where can we go

diye düşünüyordum, benim hiç karşılaşmadığım bu insanlarla. ||||rencontré|| I was thinking, these people I have never met Bana dedi ki, فقال لي: He said to me,

“Şu anda onların bu odada olduğunu farz et ve ||||||angenommen|| ||||||assume|assume| "افترضي أنهما هنا في هذه الغرفة الآن، “Imagine they're in this room right now and onlardan bahset, nasıl duydun, onlar hakkında ne biliyorsun?” تحدثي عنهما، ماذا تعرفين عنهما؟" talk about them, how did you hear, what do you know about them? " расскажи мне о них, как ты узнал, что ты знаешь о них?» Ben de dedim ki, “Anneannem felsefe öğretmeniydi ve فقلتُ: "جدتي لأمي كانت معلمة فلسفة، I said, “My grandmother was a philosophy teacher and kadınlarla mücadele konusunda bir şeyler yaptığını biliyorum, |struggle with women||||| أعرف أنها كانت تقوم بمناقشات تخص المرأة، I know you're doing something about fighting women, Я знаю, что ты собираешься бороться с женщинами, babaannem de şairdi.” وجدتي لأبي كانت شاعرة". my grandmother was also a poet. "

Sonra dedi ki, “onların şu anda bu odada olduğunu hayâl et ve بعد ذلك قال لي: "تخيلي أنهما الآن موجودتان الآن Then he said, "Imagine they are in this room right now and Затем он сказал: «Представьте, что они находятся в этой комнате прямо сейчас и onlara teşekkür et” dedi. وتقدمي لهما بالشكر". thank them ”he said.

“çünkü sen hayatta ne yapıyorsan onlardan aldın bu bayrağı ve ||||||||Flag| ||||||||the flag| "لأنكِ أيًا ما تفعليه فى الحياة، أخذتِ هذه الراية منهما "Because whatever you do in life you got this flag from them and «Потому что вы взяли этот флаг со всего, что вы делаете в жизни, и onlardan aldın bu emaneti ve şu anda seninle gurur duyuyorlar.” |||"trust" or "responsibility"|||||"Pride"| أنتِ أخذتِ هذه الأمانة منهما و هما الآن فخورتان بكِ". you took it from them and they are proud of you now. " Ты забрал у них эту реликвию, и они гордятся тобой прямо сейчас». Ve ben ilk defa hayatımda, Beyoğlu'nda ||||"in my life"| وأنا لأول مرة فى حياتي، فى أحد الأبنية بحي باي اوغلو، And for the first time in my life, in Beyoğlu И впервые в жизни в Бейоглу

bir binanın üçüncü katında, bir odada diz çöküp ||||||kneel down|kneeling down kneeling in a room on the third floor of a building на коленях в комнате на третьем этаже здания

hiç görmediğim, hiç hatırlamadığım وشكرت جدتيّ اللتان لم أرهما ولا أتذكرهما that I have never seen, never remembered

anneannemle babaanneme gözyaşları içinde teşekkür ettim. ||tears||| I thanked my grandmother and grandmother in tears.

Bunu size niye anlattım? Çünkü o gün hissettiğim şey; bu kadınlardan |||||||||this| لماذا أخبركم بذلك؟ لأن الشيء الذى شعرت بهِ ذلك اليوم، Why did I tell you this? Because what I felt that day; from these women

gelen bir nehrin içinde akıp gitmemdi ve ben bununla gurur duyuyordum ||Fluss|||||||| ||||"flowing"|I should have gone||||proud| لم ينتهي مع النهر الآتي من هاتين المرأتين، وأنا أشعر بالفخر تجاهه Was flowing in a river that came and I was proud of it текла во входящей реке, и я гордился этим

bu büyük kadınlardan aldığım mirastan ve bayraktan. ||||from the legacy|| الراية والميراث الذى حصلت عليه من هاتين المرأتين. from the legacy and flag I received from these great women.

Bu tabii ki sembolik bir şeydi ama kadın olmaktan gerçekten gurur duyduğumu هذا بالطبع سيبدو شيئًا رمزيًا لكنني ذلك اليوم شعرت بالفخر حقًا لكوني امرأة Of course it was a symbolic thing, but I was really proud to be a woman.

ve onlardan aldığım bu emaneti taşıdığımı o gün çok hissettim. ||||the trust||||| ولكوني أحمل الأمانة التي أخذتها منهما. and I felt very much that day that I carried this trust that I received from them. и я очень чувствовал в тот день, что я несу это доверие, которое я получил от них.

Şu anda bu salonda bulunan herkes, aslında hayatını bir kadından emanet aldı. وفي الحقيقة أن كل شخص فى هذه الغرفة الآن أخذ أمانة من إحدى السيدات بحياتِه. Everyone in this room right now actually took their life from a woman. Все в этом зале прямо сейчас фактически доверили свою жизнь женщине.

Ve o zaman, peki "kız gibi" kelimesi ne zaman dandik bir şey haline geldi? |||||||||schäbig|||| And||||||||||||| |||||||||lame||||became حسنًا إذا، متى تحولت كلمة (كالفتيات) إلى شيء ذميم؟ And then, when did the word "girlish" become a lousy thing? И потом, когда слово "девчачий" стало чем-то дрянным? Yani, niye bir şeyi kız gibi yapmak onu dandik yapmak oldu? Nasıl oldu bilmiyorum. أعني، لماذا القيام بشيء كالفتاة يعني أنك تقوم به بصورة سيئة؟ كيف ذلك لا أعلم. I mean, why did doing something like a girl make her lousy? I don't know how it happened. Я имею в виду, почему делать что-то девчачьим — значит делать это паршиво? Я не знаю, как это произошло.

Aranızda annesinin beceriksiz olduğunu söyleyebilecek birisi var mı? among you||incompetent||||| هل منكم من يمكنه القول أن والدتَه فاشلة؟ Is there anyone among you who could say that his mother was incompetent? Есть ли среди вас кто-нибудь, кто может сказать, что его мать некомпетентна?

Kelimelerin büyü olduğunu duymuştum eskiden. Kelimeler gerçekten büyü. |magic|||in the past||| يقال أن الكلمات لها سحرها، وهي بالفعل كذلك. I used to hear that words are magic. Words really magic. Я слышал, что слова волшебны. Слова действительно волшебные.

Kariyerinin çok büyük bir kısmında kelimeleri kullanan biri olarak ||||Teil|||| "His career's"|||||||| وكوني شخص يقوم جزء كبير من مهنته على الكلمات As someone who uses words for most of his career Как человек, который большую часть своей карьеры использовал слова

söyleyebilirim ki; gerçekten kelimeler karşıdaki insana büyü yaparlar ||||the other person||| يمكنني القول أن الكلمات بالفعل تسحر الإنسان الذى أمامك. I can say that really words cast magic on the other person Я могу сказать; на самом деле слова завораживают другого человека ve biz eğer 'kız gibi' kelimesini bir şeyi yalapşap yapmak, ||||||||sloppy| وإذا نحن استخدمنا كلمة (كالفتيات) للتدليل على العمل غير المتقن، And if we make the word 'girly' something lick, и если мы используем слово «девчушка», чтобы что-то сорвать,

'adam gibi' kelimesini de bir şeyi doğru düzgün yapmak olarak kullanırsak; |||||||properly||| وكلمة (كالرجال) لتدل على العمل الصائب والصحيح، If we use the word 'like a man' as doing something right;

bu o kelimeleri, o sıfatları cinsiyet ayrımına sokmak ||||adjectives||gender distinction|subject to إن تلك الكلمات والصفات ترتكز على التفرقة العنصرية To put these words, those adjectives in gender discrimination это гендерная дискриминация тех слов, тех прилагательных

ve aynı zamanda 'kız gibi' kelimesiyle karşı tarafı güçsüzleştirmek, ||||||||weaken كما أن فى نفس الوقت كلمة (كالفتاة) تُشير إلي التقليل and at the same time weakening the other party with the word 'girly',

küçümsemek demek olur. it means belittling.

Peki ben bu kelimeyi nasıl değiştirmek istiyorum? حسنًا كيف أريد تغيير هذه الكلمة؟ So how do I want to change this word?

Orkid'in sponsorluğundaki 'kız gibi' kampanyasını görene kadar ben de ووفقًا للحملة الإعلانية (كالفتاة) برعاية أوركيد، أنا أيضًا لم أنتبه لهذه الكلمة. Until I saw the 'girly' campaign sponsored by Orkid, I too Я тоже, пока не увидел «девчачью» кампанию, спонсируемую Orkid.

dilimdeki bu kelimenin farkında değildim. Ben de bu kelimeleri duydum. وأنا أيضًا سمعت هذه الكلمات. I was not aware of this word in my language. I've heard these words too. Я не знала этого слова в своем языке. Я тоже слышал эти слова.

İlk duyduğum ve son duyduğum zamanları size söyleyeyim: |I heard|||||| لأخبركم عن أول مرة وآخر مرة سمعتها فيها: Let me tell you when I heard it first and when I heard it last:

İlk kez bir basket sahasında duyduğumu hatırlıyorum. المرة الأولى، أذكر أنني سمعتها فى ملعب كرة السلة. I remember hearing it on a basketball court for the first time. Я помню, как впервые услышал это на баскетбольной площадке.

Potaya basket attım, sonra birisi bana "kız gibi attın" dedi. To the hoop||||||||| رميت الكرة للسلة، ثم قال لي أحدهم "رميتها كالفتاة". I threw a basket in the basket, then someone said, "You threw it like a girl." Я попал в корзину, а потом кто-то сказал мне: «Ты бросал, как девчонка».

Herhalde, karpuz gibi attığım içindi |watermelon|||it was because غالبًا لأنني رميتها مثل البطيخ، Probably because I threw it like watermelon Наверное, потому что я бросил его, как арбуз

ve ilk kez o zaman duymuştum. وكانت هذه أول مرة أسمعها. And it was the first time I heard about it.

Sanıyorum yine 13-14 yaşındaydım ve ilk bestemi de bir kız gibi o sene yapmıştım, |||||mein erstes Werk||||||| |||||my first composition||||||| أعتقد أنني كنتُ بعمر ال13-14، ولحنتُ فى هذه السنة لحني كفتاة. I think I was 13-14 years old again and I made my first song that year like a girl, Думаю, мне снова было 13-14 лет, и в том же году я написала свою первую композицию, как девочка. zaten ruh halimi de çok iyi anlatıyor beste, çünkü aynen şöyleydi: |mood|my mood|||||composition||"exactly like this"| ويشرح اللحن مزاجي جيدًا، لأنه قال بالحرف: во всяком случае, композиция очень хорошо описывает мое настроение, потому что оно было именно таким:

(şarkı) "I see the clouds, rain is coming" (أغنية) " أرى السحب، الأمطار على وشك أن تهطل" (песня) «Вижу тучи, идет дождь»

-yani herhalde görmüşüm bir şeylerin geldiğini o yıllar- أعتقد أنني توصلت إلى بعض الأشياء فى تلك السنوات -so I guess I saw something coming in those years- - Я имею в виду, я предвидел что-то грядущее в те годы-

Sonra, son kez de şeyde duydum: Maçta bir kişi tribünden sahaya bağırdı بعد ذلك، آخر مرة سمعتها، فى المباراة صرخ أحدهم من المدرجات Then, for the last time I heard about it: In the match, a person shouted from the stands to the field Потом в последний раз услышал на игре: Кто-то кричал с трибун в поле.

"kız gibi oynamayın be" diye, futbol maçında. قائلًا: "لا تلعبوا كالفتيات" في مباراة كرة قدم. "Don't play like a girl" at the football game. «Не играй, как девчонка», на футбольном матче.

Şimdi ben neden bu kelimenin arkasında durmak istediğimi الآن سبب رغبتي بالوقوف عند هذه الكلمة Now why do I want to stand behind this word Теперь, почему я хочу стоять за этим словом?

size başka bir örnekle daha anlatmak istiyorum. 11 yıl önce أريد أن أخبركم بمثالٍ آخر. I want to tell you with another example. 11 years ago

Orkid'le 'çocuk da yaparım kariyer de' diye bir şarkı yaptık ve bu şarkı قبل 11 عامًا، أطلقنا أغنية "أنجبي أطفال، واعملي أيضًا" مع أوركيدا، We made a song with Orkid saying 'I can make a child and also make a career' and this song Мы написали песню с Orkid под названием «Я могу завести детей и сделать карьеру», и эта песня

kadınlara bizim hiç beklemediğimiz kadar çok özgüven aşıladı. Öyle bir şey oldu ki, ||||||self-confidence|instilled||||| منحت هذه الأغنية النساء ثقة كبيرة بأنفسهن بشكل لم نكن نتوقعهُ مطلقًا. it gave women more self-confidence than we ever expected. Something happened это дало женщинам больше уверенности в себе, чем мы когда-либо ожидали. Что-то случилось, что havaalanında peşimden koşup "Nil hanım, Nil hanım sizin dediğinizi وحدث شيء كهذا، ركض خلفي فى المطار إحدى السيدات قائلةً: running after me at the airport and saying, "Mrs. Nil, Mrs. Nil, what you said.

yaptım ve 4 çocuk yaptım ama kariyerimde zorlanıyorum" diyenler oldu. |||||||"those who said"| "سيدة نيل، لقت طبقت ماقلتيه، لديّ 4 أطفال لكنني أستمر في عملي". I did it and had 4 children, but there were people who said "I have difficulties in my career." Я сделал это, и у меня было 4 детей, но у меня тяжелые времена в карьере». (gülüşmeler) Ben de dedim ki: biraz abartmamış mısınız? (ضحك) وأنا قلتُ: "ألم تبالغي قليلًا؟" (laughter) So I said: aren't you exaggerating a bit? (смех) Так что я сказал: не преувеличиваете ли вы немного?

Bir kere Akhisar'da bir kız meslek lisesinin açılışına gitmiştim |||"Once"||vocational||to the opening| ذات مرة، ذهبت لافتتاح إحدى المدارس المهنية للفتيات Once I went to the opening of a girls' vocational high school in Akhisar. Однажды я была на открытии женского профессионального училища в Акхисаре.

orada da mikrofona çıktığımda ne diyeceğimi bilemedim. وعندما صعدتُ إلى المسرح هناك، لم أعرف ماسأقوله. I did not know what to say when I went into the microphone there too. Я не знал, что сказать, когда подошел к микрофону.

Bir sürü kız var karşımda ve okul açılıyor ve ben de onlara sadece dedim ki, ||||"in front of"|||||||||| العديد من الفتيات أمامي، والمدرسة تُفتتح، وأنا قلت لهم فقط، There are a lot of girls in front of me and school is opening and I just told them, Передо мной много девушек, и школа открывается, и я просто сказал им:

yani içimden o sırada öyle demek geldi "çocuk da yapın, kariyer de!" dedim يعني هذا ما جاء من قلبي حينها. قلتُ: "أنجبي أطفالًا، واعملي أيضًا!" I mean at that time it came to mean "do a child and a career too!" I said Я имею в виду, что в то время мне хотелось сказать: «Дети или делайте карьеру!» Я сказал

ve gerçekten hayatımda bu kadar tezahürat duymamıştım, sanki kendimi Elvis Presley, |||||Beifall||||| |||||cheering||||| وحقيقةً لم أسمع هتافًا كهذا فى حياتي، شعرتُ كأنني الفيس بريسلي أو البيتلز. And I never really cheered so much in my life, as if it was Elvis Presley, И я действительно никогда в жизни не слышал столько радости, как Элвис Пресли,

Beatles gibi filan hissettim, çığlıklar koptu ve o gün ilk defa ||"and stuff"||screams erupted|broke out||||| I felt like the Beatles, the screams broke out and for the first time that day Я почувствовал себя Битлз, и раздались крики, и впервые за этот день

birilerine özgüven vermenin ne kadar güzel bir his olduğunu hissettim ve |self-confidence||||||||| كم هو شعور جميل أن تمنح للأشخاص الثقة بأنفسهم، I felt how nice it was to give someone self-confidence and Я почувствовал, как хорошо вселить в кого-то уверенность и

gözlerim doldu, çok güzel bir şeydi çünkü bu. دمعت عيناي، لأن هذا كان شيئًا رائعًا للغاية. my eyes filled, it was a beautiful thing because it was. Мои глаза наполнились слезами, потому что это было так красиво. Biliyorsunuz dünyada da, Türkiye'de de kızların çok eksik olduğu ve eksikliğini |||||||missing|||"lack of" وأنتم تعلمون أن الفتيات فى تركيا والعالم يشعرن بالنقص وعدم الثقة بالتفس You know that girls are very lacking in the world and in Turkey. Вы знаете, что девушек очень не хватает и в мире и в Турции

duyduğu bir duygu özgüven ve ben şu an aranızdan birine desem ki "he/she felt"||feeling|self-confidence|||||||| وأنا إذا قلت لشخصٍ ما من بينكم الآن a feeling that he has confidence and if I say to any of you right now чувство, которое он испытывает, это уверенность в себе, и если я скажу одному из вас прямо сейчас,

bana hayat hikayenizi anlatın; muhtemelen bu özgüven anlarından bahsedeceksiniz أن يخبرني عن قصة حياته، غالبًا سيتحدث عن لحظات الثقة بالنفس هذه tell me your life story; you'll probably talk about these moments of self-esteem

çünkü insanlar özgüven duyduğu anlarda geometrik olarak sıçrama yaparlar. ||self-confidence|||||leap forward| لأن الإنسان في لحظات ثقته بنفسه يُحدث فرقًا. because people jump geometrically in moments of self-esteem. потому что люди прыгают геометрически, когда чувствуют себя уверенно.

Bu yüzden kızlar için çok önemli olan bir duyguyu "kız gibi" kelimesi soyuyor, ||||||||emotion||||strips away ولهذا السبب تسلب كلمة "كالفتاة" هذا الشعور الذي يكون هام جدًا بالنسبة للفتيات، That's why the word "girly" strips a feeling that is so important to girls, Вот почему слово «девчушка» лишает чувства, столь важного для девушек,

potansiyelimizi öldürüyor.Cinsiyetimiz niçin bir şeyi kötü yapmak anlamına gelsin? فلماذا يدل جنسنا على العمل بطريقة سيئة؟ It kills our potential. Why would our sex mean to do something bad?

Ben istiyorum ki, kız gibi de tıpkı adam gibi olduğu gibi ||||||just like|||| اريد أن تدل كلمة "كالفتاة" على العمل المُتقن تمامًا مثل "كالرجال"، I want, like a girl, just like a man Lo quiero como una niña como un hombre Я хочу, как девушка, как мужчина

bir şeyi en iyi yapmak demek olsun, bir şeyi başarmak anlamına gelsin; وأن يدل على النجاح بالشيء، Let it mean doing something best, let it mean accomplishing something; значит ли это делать что-то лучше всего, значит ли это достигать чего-то;

biz bir şeyi kız gibi yaptığımız için kendimizle gurur duyalım. لنفتخر بأنفسنا لأننا قمنا بالعمل كالفتيات. Let's be proud of ourselves that we do something like girls.

Dünyada yapılan araştırmalar göstermiş ki; 16-24 yaş arası kızlar, özellikle ergenlik |||||||||adolescence أظهرت الأبحاث حول العالم أن: الفتيات من سن 16-24، خاصةً بفترة المراهقة، Studies in the world have shown that; Girls aged 16-24, especially adolescence Исследования, проведенные в мире, показали, что; девушки 16-24 лет, особенно в период полового созревания

döneminde, %89'u bu kelimeyle yaralanıyor. O halde, siz de buna destek olun, ||||getting hurt|it|||||| تستاء من هذه الكلمة بنسبة 89%. فى هذه الحالة، أنتم أيضًا ادعموا هذا، During the period, 89% were injured by this word. So support this too,

bizimle beraber bu kelimeyi yaralayan bir şey değil, kanatlandıran bir şey ||||||||inspiring|| معًا جميعًا لنجعل هذه الكلمة شيء يدل على التشجيع وليس الاستياء. With us it's not something that hurts the word, it's something that makes you wings

haline getirelim. #kizgibi hastag'iyle kendi yaptığınız, erkekler de yapabilirler شاركوا ماتفعلوه على هاشتاج #كالفتاة، والرجال أيضًا يمكنهم المشاركة، Let's make it. You can make your own with #kizgibi hastag, men can do it too Давайте сделаем это. С хэштегом #kizlike вы сможете сделать это сами, мужчины тоже смогут

iyi yaptığınız bir şeyi paylaşırsanız; fotoğraf , video ya da yazı olarak ليكن فيديو أو صورة أو منشور، لننشره على وسائل التواصل الاجتماعى، if you share something you do well; as photo, video or text если вы делитесь тем, что у вас хорошо получается; как фото, видео или текст

sosyal medyada, bunu yaymamıza ve bu kelimenin artık yeni güzel anlamını ونعيد لهذه الكلمة معناها الجميل on social media, let us spread this and get the new beautiful meaning of this word. в социальных сетях, давайте распространять это, а теперь новое красивое значение этого слова

çoğaltmamıza yardımcı olursunuz. "help us increase"|help us| ساعدونا على الانتشار. you help us reproduce.

Dilerim hayatta ne yaparsanız kız gibi yaparsınız çünkü ben de ليت كل ماتفعلونه في الحياة تفعلوه كالفتاة لأن أنا أيضًا I wish whatever you do in life, you do it like a girl cause me too Я хочу, чтобы все, что ты делаешь в жизни, ты делал как девочка, потому что я тоже.

(şarkı) kız gibi yaptım ne yaptıysam ben, kız gibi yaptım ne yaptıysam. (أغنية) مهما فعلت افعل كالفتاة، مهما فعلت افعل كالفتاة. (song) I did like a girl whatever I did, I did like a girl, whatever I did.

Çok teşekkürler. شكرًا جزيلُا. Thank you so much.