×

我们使用 cookie 帮助改善 LingQ。通过浏览本网站,表示你同意我们的 cookie 政策.

image

Turkish YouTube, 7 Çalışma Tekniği 🌴1 Harita

7 Çalışma Tekniği 🌴1 Harita

Bugünlerde sınavlardan boğulduğunu söyleyen pek çok kişiden

mesaj almaya başladım. Ders çalışmaktan bunalanlar...

Ne yaptıysam olmuyor diyenler...

Sadece okulda değil hayatta da başarıya ulaşmak isteyenler...

Peki oraya ulaşmak için nasıl bir yol

takip etmek gerekiyor?

Bu sorunun cevabı bana gelen başka bir

mesajda saklı. Aslında bu mesaj bana tam olarak geldi diyemem...

Yıllar önce bende, benzer bir çaresizlik ile bir sahilde

dolaşırken onu kıyıya vurmuş bir şişenin içinde

buldum, bu şişenin içinde ve

şişenin içinde bir harita vardı

haritada da bir not

"Aradığın hazine çapraz dikili palmiyelerin

dibinde"

işte bugün o hazineyi bulmak için yaptığım

yolculuğu ve o yolculukta attığım

7 adımı sizinle paylaşıcam yani

bu başarı haritasını

Haritada gördüğünüz gibi çapraz dikili palmiyeler...

bir adanın içinde.

Oysa

Benim hayatım, yani gündelik hayatım bir ana kara parçasında geçiyor.

Bunu biraz daha iyi anlatabilmek için, temize çekeyim isterseniz.

Evet ne diyorduk? Gördüğünüz gibi çarpraz

dikili palmiyeler bir adada.

Benim gündelik hayatımsa bi anakarada geçiyor.

Burası benim yaşadığım yer. Kendimi güvende ve rahat hissettiğim

ortam, konfor alanım.

İşte öncelikle benim buradan ayrılmam gerekiyordu.

Ve bunun için de bi plan yapmalıydım.

O adaya her gün kalkan bi gemi olduğunu duymuştum.

Geminin kalkış zamanını öğrenerek işe başladım.

Yani 1. adımım zamanımı planlamak olmuştu.

Ertesi gün tam vaktinde

TAN vaktinde gemiye atlayarak, o adaya ulaştım.

Bir deniz fenerinin yakınında

karaya ayak bastım.

Adaya ulaşmıştım. Bundan sonraki bütün çalışmalarımı yapacağım yer burasıydı

ve burası öyle bir mekandı ki dış dünyaya ait, dikkatimi dağıtacak hiçbir şey yoktu.

Telefon çekmiyordu.

Televizyon çalışmıyordu.

Gürültüsüz, sessiz, sakin bir ortam...

Anlayacağınız ikinci adımım, çalışmalarımı yapacağım bu mekanın kendisiydi.

Yanımda getirdiğim sırt çantamdaysa

Sadece yapmam gereken işlere ait şeyler vardı.

Ödevlerim, hazırlanmam gereken işlere ait notların olduğu bir defter, kalem, kağıt gibi şeyler...

Bir de ıssız bir adaya düşseydim yanıma alacağım üç kitap.

Adada yola koyulduktan sonra karşıma oldukça tehlikeli gibi görünen bir engel çıktı.

Düşündüm, daha en başta en korkutucuyla karşılaşmamın anlamı ne olabilir diye.

Sonra, anladım.

Çantamda bir sürü iş, bir sürü ödev getirmiştim.

Bunlardan bir kısmını yapmak çok kolaydı,

bir kısmını yapmaksa açıkçası gözümü korkutuyordu.

Eğer, bu adaya gelmeseydim; muhtemelen en kolayını hallederek işe başlamayı tercih ederdim;

ama karşıma çıkan işareti dikkate aldım ve üçüncü adımım yapmam gerekenlerin en zorunu seçmek oldu.

en zorunu seçerek başlamak.

yoluma devam ederken bu zorlu konuyu nasıl çalışacağımı düşünmeye başladım.

Daha önce Youtube'da sesli okumanın,

önemine dair bir video izlemiştim.

elimdeki kitabı böyle sesli sesli okurken bir ormana geldim.

Gözümü çevirdiğim her yerde ağaçlar vardı.

Kaybolmamak için elimdeki bir A4 kağıdı ikiye böldüm,ayırdım

onları da ikiye ayırdım

Böyle küçük küçük parçalar çıkardım

ve bu parçaları, bu kağıt parçalarını ağaçların dibine bırakmaya karar verdim

Böylece geçtiğim yolu unutmayacaktım

Unutmamak!

Çalışırken aradığım bir başka şeyde bu değil miydi?

Az önce sesli olarak okuduğum kitaptaki önemli parçaları,

unutmamam gereken, altı çizilesi kısımları

o küçük kağıt parçalarının üzerine yazmaya başladım.

Anlıyacağınız dördüncü adımım bu bilgi kartlarını hazırlamak oldu.

Not tutarak çalışmak, Çok işime yaramıştı.

Ormandan ayrıldıktan sonra

Bu kez karşıma küçük bir kamp çıktı

Buraya gelen başka insanlarda vardı demekki

Onlarda tıpkı benim gibi kendi hedeflerine ulaşmak için çalışıyorlardı

Birlikte ne yapabiliriz acaba diye düşünürken aklıma bir fikir geldi

Yine Youtube'da izlediğim videolardan birinden

almıştım bu fikri orda öğrenmek

için öğret diyordu az önce hazırladığım

o bilgi kartlarını elime aldım ve oradaki diğer

insanlara çalıştığım konuları

anlatmaya başladım itiraf etmem gerekirse

başlarda çok da başarılı olduğumu söyleyemem

ama farkettimki bu çaba benim daha iyi öğrenmeme

sebep oluyordu 5. adımım

öğrendiklerimi öğretmek oldu şimdi

önümde aşmam gereken koca bir dağ vardı

bu yükseklikteki bir

dağa tırmanmak için çok iyi bir kondisyon gerekir

bol bol egzersiz yapmak vücudu ve beyni

o engeli aşmak için hazırlamak sonrada

denemeler yapmaya başlamak ilk denemede belki

başaramamak ve

bununda sürecin çok doğal bir parçası olduğunu kabullenmek

hatalardan ders çıkarıp 2. teste başlamak

yinemi başaramadın öyle hemen ümitsizliğe

kapılmak yok dedik ya bunun için iyi bir kondisyon

gerekir diye bununda ilk şartı sabretmek

azmetmek ve bir deneme daha yapmak

böylesine zorlu bir dağı tırmanmaya çabalamak

benim 6. adımımdı ve bu adımda

bol bol pratik yapmanın hedefe varmadan

önce test etmenin önemini anlamış oldum

çok heyecanlıydım çünkü nihayet aradığım

o hazineye kavuşacaktım güneş batmak üzereydi

uzaktan çapraz şekilde dikilmiş

o iki palmiyeyi gördüm batmakta olan güneşin

o son ışıkları palmiye ağaçlarının

siluetini ortaya çıkarıyordu bu şekil

bana bir yerlerden tanıdık geliyordu ama nerden

Evet hatırlamıştım

bu bir çarpı işaretiyidi bir kaç yıldır her

yılbaşında youtube'da yayınlanan bir videoda

yapılan şeylerin ancak her gün yapılırsa

etkisini gösterebileceğinden söz ediliyordu

ve o iş yapıldıktan sonra takvimde o günün üstüne

kocaman bir çarpı atılıyordu tıpkı bu palmiyelerin

silueti gibi bir çarpı

daha onun dibindeki hazineyi açmadan 7. adımımı

atmıştım bile bugün yaptıklarımı

her gün yapmalıydım nihayet hazineye

ulaşmıştım

yavaşça kapağını araladım

içine baktım

ve içinden ne çıktı biliyomusunuz

az sonra

merak etmeyin çok az sonra

önce bu yolculukta buraya kadar olan adımları şöyle bir hatırlayalım sonra

hikayeyi tamamlayalım

Başarıya ulaşmak için

Takip edilmesi gereken bir yolu keşfettik, biliyorsunuz.

Öğrenciyseniz derslerde,sınavlarda başarı

çalışansanız işinizde başarı

İşte bunun sırrı hemen hemen

Şu 7 adımda saklı

Ben sizlere bunu böyle bir masal gibi anlattım ama

Aslında bakarsanız yapılan bilimsel araştırmaların

verilerini hikayeleştirmekten başka birşey yapmadım.

bu 7 adımı oluştururken kullandığım kaynakları

web sitemde bulabilirsiniz.

önce planlayarak başladık

zamanımızı planlayarak.

çalışırken sizde öyle yapın.Hatta mümkünse her gün aynı

saatlerde çalışın, okuyun, yazın

ve bundan asla taviz vermeyin.

unutmayın, geminiz her gün aynı saatte kalkıyor

kaçırırsanız adanıza gidemezsiniz.

ada demişken ada sizin 2. adamınız

dış dünyada soyutlandığınız bir mekan

belki odanız yada belkide masanız

o adaya gittiğiniz anda tek amacınız hazineye ulaşmak olmalı.

HEDEFİNİZE

Oyüzden mekanınızı özenle seçin, özenle düzenleyin.

Çünkü orası bir deniz feneri gibi ışık tutmalı yaptığınız çalışmalara

ışık tuttunuz, önünüzde yapmanız gereken birsürü iş olduğunu farkettiniz.

Çözmeniz gereken problemler sizi bekliyor.

Cesur olun en zoru ile başlayın.

Biliyorum acılı olacak,

Ama unutmayın. Sizi öldürmeyen acı Sizi güçlendirir.

O yüzden gülüp geçin o kurukafaya

Daha önceki bir videoda da bashettiğim gibi

Çok çalışmak değil, Derin çalışmak bütün mesele.

Gerekirse sesli okumalar yapın.

Unutmamak için kendinize küçük bilgi kartları hazırlayın.

Not tutun.

Sonrada aynı hedefe giden sizin gibi kişilerle buluşun.

ve öğrendiklerinizi onlara da anlatın. Onların öğrendiklerinde dinleyin

aynı kabiledesiniz

ya öğrenci yada çalışan kabilesi

ortak dertleriniz ortak tutkularınız var

şuanda bir öğrenci bile olsanız öğretmenlik

yapmaya çalışın ve tabi bol bol pratik

sınava girmeden önce kendinizi test edin bu illa

yazılı yada sözlü bir sınav olmak zorunda değil çalışansanız.

önemli bir toplantı yada sunum öncesinde de bol bol prova yapın

kendinizi hazırlayın hata yapmak kaçınılmaz

herkes hata yapıyor önemli olan bu hataları

provanız esnasında yada çözdüğünüz o

hazırlık testleri sırasında yapmak o zorlu zirveyi aşmanın

tek yolu bu

kendinize ayırdığınız bu zaman ve mekan parçasında

en zoruyla başlayıp notlarla çalışıp

başkalarına öğretip pratik yaptıktan sonra da

gidin ve o iki palmiye ağacını çizin takviminize

bir çarpı koyun

çünkü o çarpının dibinde gömülü aradığınız bilgi hazinesi

o hazineye ulaştığınızda

içinden ne çıkacak biliyor musun

yeni bir not işte o zaman anlıcaksınız

başarı haritasında saklı 8. bir adım daha olduğunu

en başa dönünce

belirecek 8. adım bunun bir zincir olduğunu

fark edeceksiniz her gün ona yeni bir halka eklemek gerektiğini

o bilgi hazinesinin sizi zengin

edebilmesi yani asıl zenginlik olan bilge yapabilmesi

için bu zinciri kırmadan

kendi sonsuzluğunuza kadar yazmak ve okumak gerektiğini

Learn languages from TV shows, movies, news, articles and more! Try LingQ for FREE

7 Çalışma Tekniği 🌴1 Harita 7 Lerntechniken 🌴1 Karte 7 Τεχνικές μελέτης 🌴1 Χάρτης 7 Working Techniques 🌴1 Map 7 Techniques d'étude 🌴1 Carte 7 рабочих приемов 🌴1 карта 7 Studietekniker 🌴1 Karta 7 种工作技巧🌴1 地图

Bugünlerde sınavlardan boğulduğunu söyleyen pek çok kişiden بدأت ان اتلقي رسالات في هذه الأيام من العديد من الأشخاص الذين يقولون "إني أغرق في الامتحانات". Heutzutage höre ich von vielen Menschen, dass sie in Prüfungen ertrinken. Lately, I have been receiving messages from many people saying that they are drowning in exams. Из многих людей, которые говорят, что задыхаются от экзаменов в эти дни

mesaj almaya başladım. Ders çalışmaktan bunalanlar... بدأت ان اتلقي رسالات في هذه الأيام من العديد من الأشخاص الذين يقولون "إني أغرق في الامتحانات". Ich bekomme Nachrichten von Leuten, die es leid sind zu studieren... Those who are tired of studying... Я начал получать сообщения. Кто устал учиться...

Ne yaptıysam olmuyor diyenler... Those who say nothing seems to work... Те, кто говорят, что то, что я делаю, не работает...

Sadece okulda değil hayatta da başarıya ulaşmak isteyenler... Those who want to achieve success not only in school but also in life... Тем, кто хочет добиться успеха не только в учебе, но и в жизни...

Peki oraya ulaşmak için nasıl bir yol ما نوع الطريق الذي نحتاج إلى اتباعه للوصول إلى هناك؟ so what kind of a path should be followed ? Так как же туда добраться?

takip etmek gerekiyor? to get there Нужно следить?

Bu sorunun cevabı bana gelen başka bir الإجابة على هذا السؤال مخفى في رسالة أتت إلي the answer to this question is hidden in another message that I received. Ответ на этот вопрос другой

mesajda saklı. Aslında bu mesaj bana tam olarak geldi diyemem... actually, I can't say I did receive the message; хранится в сообщении. На самом деле, я не могу сказать, что это сообщение пришло ко мне полностью...

Yıllar önce bende, benzer bir çaresizlik ile bir sahilde قبل سنوات, عندما أتجول في شاطئ و اشعر بنفس اليأس وجدتها في زجاجة جاءت على الشاطئ. Vor Jahren war ich an einem Strand und hatte eine ähnliche Verzweiflung. years ago while I was walking around at the seaside helplessly Много лет назад я был на пляже с таким же отчаянием

dolaşırken onu kıyıya vurmuş bir şişenin içinde und ich fand ihn in einer Flasche, die an den Strand gespült wurde. I found it in a bottle washing ashore в бутылке, которая выбросила ее на берег

buldum, bu şişenin içinde ve in this bottle Я нашел его в этой бутылке и

şişenin içinde bir harita vardı there was a map inside of it в бутылке была карта

haritada da bir not و ملحوظة على الخريطة and a note on the map заметка на карте

"Aradığın hazine çapraz dikili palmiyelerin الكنز الذي تبحث عنه هو عند أشجار النخيل التي زرعت بشكل متقاطع! "Der Schatz, den du suchst, liegt in den schräg gepflanzten Palmen the treasure that you are looking for «Сокровище, которое ты ищешь, — это скрещенные пальмы

dibinde" is buried at the bottom of cross-planted palms внизу"

işte bugün o hazineyi bulmak için yaptığım هنا سوف أخبركم اليوم so today, Вот что я сделал сегодня, чтобы найти это сокровище

yolculuğu ve o yolculukta attığım journey and what I took on that journey путешествие и то, что я взял на себя в этом путешествии

7 adımı sizinle paylaşıcam yani to find that treasure Итак, я поделюсь с вами 7 шагами

bu başarı haritasını namely, The Success Map… эта карта успеха

Haritada gördüğünüz gibi çapraz dikili palmiyeler... Wie Sie auf der Karte sehen können, sind diagonal gepflanzte Palmen... as you see in the map the cross-planted trees are in an island Перекрестно посаженные пальмы, как вы можете видеть на карте...

bir adanın içinde. inside an island. внутри острова.

Oysa والحال أن حياتي اليومية تمر في البر. however Тогда как

Benim hayatım, yani gündelik hayatım bir ana kara parçasında geçiyor. my life,I meant my daily life goes on a mainland Моя жизнь, то есть моя повседневная жизнь, протекает на материке.

Bunu biraz daha iyi anlatabilmek için, temize çekeyim isterseniz. سأقدم لكم نسخة نظيفة من هذا لشرحه بشكل أفضل. let me engross this to explain better Чтобы объяснить это немного лучше, позвольте мне прояснить это, если хотите.

Evet ne diyorduk? Gördüğünüz gibi çarpraz حسنا، عما كنا نتحدث؟ Ja, was sagten wir gerade? Wie Sie sehen können, ist es diagonal. so... what were we saying? as you see Да что мы говорили? крест, как вы можете видеть

dikili palmiyeler bir adada. Palmen auf einer Insel gepflanzt. cross-planted palms are in a island

Benim gündelik hayatımsa bi anakarada geçiyor. حياتي اليومية تمر في البر. Mein tägliches Leben spielt sich auf dem Festland ab. but my daily life goes on a mainland Моя повседневная жизнь проходит на материке.

Burası benim yaşadığım yer. Kendimi güvende ve rahat hissettiğim هذا هو المكان الذي أعيش فيه. this is the place where I live, the place that I feel myself comfortable and safe... my comfort zone Здесь я живу. Я чувствую себя в безопасности и комфортно

ortam, konfor alanım. The environment is my comfort zone. Окружение — моя зона комфорта.

İşte öncelikle benim buradan ayrılmam gerekiyordu. اولا، كنت مضطرا إلى مغادرة هنا. Well, first of all, I had to leave here. Ну, во-первых, я должен был уйти отсюда.

Ve bunun için de bi plan yapmalıydım. لذلك كان علي أن أعد خطة. and i had to make a plan for this И для этого мне нужно было придумать план.

O adaya her gün kalkan bi gemi olduğunu duymuştum. كنت قد سمعت أن هناك سفينة تغادر إلى هذه الجزيرة كل يوم. I heard about a ship that goes to the island everyday Я слышал, что к этому острову каждый день приплывает корабль.

Geminin kalkış zamanını öğrenerek işe başladım. بدأت العمل عن طريق تعلم وقت مغادرة السفينة. I started to work by learning the departure time of the ship Я начал с того, что узнал время отправления корабля.

Yani 1. adımım zamanımı planlamak olmuştu. كانت خطوتي الأولى هي تخطيط وقتي. so my first step was scheduling my time Поэтому моим первым шагом было планирование своего времени.

Ertesi gün tam vaktinde Am nächsten Tag, genau zur richtigen Zeit. the next day... На следующий день вовремя

TAN vaktinde gemiye atlayarak, o adaya ulaştım. at dawn, I arrived to island by embarking the ship Я добрался до этого острова, запрыгнув на корабль в ТАН-время.

Bir deniz fenerinin yakınında تقدمت على الأرض بالقرب من منارة بحرية. I landed near a lighthouse возле маяка

karaya ayak bastım. I stepped ashore.

Adaya ulaşmıştım. Bundan sonraki bütün çalışmalarımı yapacağım yer burasıydı Ich hatte die Insel erreicht, auf der ich von nun an meine gesamte Arbeit verrichten wollte. I had reached the candidate. This was where I would do all my next work. Я добрался до кандидата. Здесь я буду делать всю свою будущую работу.

ve burası öyle bir mekandı ki dış dünyaya ait, dikkatimi dağıtacak hiçbir şey yoktu. und es war ein Ort, an dem mich nichts von der Außenwelt ablenken konnte. and it was such a place that there was nothing to distract me from the outside world. и это было такое место, что ничто не отвлекало меня от внешнего мира.

Telefon çekmiyordu. لم يكن لدي أي إشارة على هاتفي. لم يكن هناك تلفاز. The phone wasn't picking up.

Televizyon çalışmıyordu. The television was not working.

Gürültüsüz, sessiz, sakin bir ortam... مكان صامت وهادئ. Noiseless, quiet, calm environment...

Anlayacağınız ikinci adımım, çalışmalarımı yapacağım bu mekanın kendisiydi. سوف تفهمون أن خطوتي الثانية ستكون هذا المكان نفسه حيث سأعمل. Mein zweiter Schritt war dieser Ort selbst, an dem ich meine Arbeit machen würde. as you understand my second step was the island itself that I was going to do my work there Как видите, вторым моим шагом было то самое место, где я буду делать свою работу.

Yanımda getirdiğim sırt çantamdaysa In dem Rucksack, den ich mitgebracht habe and in the backpack that i brought with me there were neccesary things related to my work Если это в моем рюкзаке, который я взял с собой

Sadece yapmam gereken işlere ait şeyler vardı. Ich hatte einfach Dinge zu erledigen. I just had things to do. У меня просто были дела.

Ödevlerim, hazırlanmam gereken işlere ait notların olduğu bir defter, kalem, kağıt gibi şeyler... واجباتي, أشياء مثل دفتر توجد فيه ملاحظات للامتحانات التي يجب ان استعد و الأقلام و الورق. Meine Hausaufgaben, ein Notizbuch mit Notizen zu den Arbeiten, die ich vorbereiten muss, Stift, Papier usw... things like my homeworks, notebook, a pencil and so Такие вещи, как моя домашняя работа, блокнот с заметками о том, что мне нужно подготовить, ручка, бумага...

Bir de ıssız bir adaya düşseydim yanıma alacağım üç kitap. Und drei Bücher, die ich mitnehmen würde, wenn ich auf einer einsamen Insel gestrandet wäre. And three books that I would take with me if I was stranded on a deserted island. И три книги, которые я бы взял с собой, если бы оказался на необитаемом острове.

Adada yola koyulduktan sonra karşıma oldukça tehlikeli gibi görünen bir engel çıktı. Nachdem ich die Insel betreten hatte, stieß ich auf ein Hindernis, das mir ziemlich gefährlich erschien. After I set out on the island, I came across an obstacle that seemed quite dangerous. Отправившись на остров, я наткнулся на препятствие, которое показалось мне довольно опасным.

Düşündüm, daha en başta en korkutucuyla karşılaşmamın anlamı ne olabilir diye. فكرت. ما هو معنى مواجهة الشيء المخيف الأكثر في البداية؟ Ich dachte mir, warum sollte ich mich überhaupt mit dem furchterregendsten von allen treffen? I thought what might be the meaning that I have encountered with the most scaring obstacle at the very beginning Я подумал, какой смысл встречаться с самым страшным в первую очередь?

Sonra, anladım. ثم فهمت. لقد أحضرت بالكثير من العمل والواجبات. Then I got the point Тогда я понял.

Çantamda bir sürü iş, bir sürü ödev getirmiştim. Ich hatte eine Menge Arbeit in meiner Tasche, eine Menge Hausaufgaben. I brought a lot of work, a lot of homework in my bag. Я принес много работы, много домашних заданий в сумке.

Bunlardan bir kısmını yapmak çok kolaydı, كان من السهل القيام ببعض هذه و لكن كان من المخيف القيام ببعضها. Einige von ihnen waren sehr einfach zu erledigen, Some of these were very easy to make, Некоторые из них было очень легко сделать,

bir kısmını yapmaksa açıkçası gözümü korkutuyordu. und manches davon war, offen gesagt, einschüchternd. doing some of it was frankly intimidating to me. выполнение некоторых из них было откровенно пугающим для меня.

Eğer, bu adaya gelmeseydim; muhtemelen en kolayını hallederek işe başlamayı tercih ederdim; إذا لم أكن قد أتيت إلى هذه الجزيرة كنت أبدأ بأسهل الأشياء محتملا. Wäre ich nicht auf diese Insel gekommen, hätte ich es wahrscheinlich vorgezogen, zunächst den einfachsten Weg zu nehmen; If I had not come to this island; I would probably prefer to start by doing the easiest thing; Если бы я не пришел на этот остров; Я, вероятно, предпочел бы начать с самого простого;

ama karşıma çıkan işareti dikkate aldım ve üçüncü adımım yapmam gerekenlerin en zorunu seçmek oldu. أخذت الإشارة التي وجهتها في اعتبار. Aber ich hörte auf das Zeichen, und mein dritter Schritt bestand darin, das Schwierigste zu wählen, was ich tun konnte. but I considered the sign and my third step was но я обратил внимание на знак, который появился на моем пути, и моим третьим шагом было выбрать самое трудное.

en zorunu seçerek başlamak. الابتداء باختيار الأصعب. start by choosing the most difficult one начните с выбора самого сложного.

yoluma devam ederken bu zorlu konuyu nasıl çalışacağımı düşünmeye başladım. Auf meinem weiteren Weg begann ich darüber nachzudenken, wie ich dieses anspruchsvolle Thema studieren würde. As I continued on my way, I began to think about how I would study this difficult subject. Продолжая свой путь, я начал думать о том, как я буду изучать этот трудный предмет.

Daha önce Youtube'da sesli okumanın, لقد شاهدت سابقًا مقطع فيديو حول أهمية القراءة بصوت عالي على يوتيوب. Ich habe schon mal auf Youtube vorgelesen, Reading aloud on Youtube before, Читая вслух на Youtube раньше,

önemine dair bir video izlemiştim. Ich habe ein Video über seine Bedeutung gesehen. I watched a video on its importance. Я смотрел видео о его важности.

elimdeki kitabı böyle sesli sesli okurken bir ormana geldim. Ich kam zu einem Wald, als ich das Buch vorlas. I came to a forest while reading aloud the book in my hand. Я пришел в лес, читая вслух книгу в руке.

Gözümü çevirdiğim her yerde ağaçlar vardı. كان هناك أشجار حيثما نظرت. everywhere surrounded with trees Куда бы я ни посмотрел, везде были деревья.

Kaybolmamak için elimdeki bir A4 kağıdı ikiye böldüm,ayırdım لكي لا أضيع، صنعت قطع صغيرة من ورق A4. Um mich nicht zu verlaufen, riss ich ein A4-Blatt in meiner Hand in zwei Hälften. I divided a paper into little pieces not to lost Чтобы не потеряться, я разделил в руке лист формата А4 на две части.

onları da ikiye ayırdım

Böyle küçük küçük parçalar çıkardım

ve bu parçaları, bu kağıt parçalarını ağaçların dibine bırakmaya karar verdim و قررت ان أتركها عند الأشجار. and decided to put these pieces next to the trees

Böylece geçtiğim yolu unutmayacaktım هكذا لم أكن لأنسى الطريق الذي مررت به. this way I would not forget the path I went before Так что я бы не забыл, как я был

Unutmamak! عدم النسيان... أ لم يكن هذا ما كنت أحتاج إليه عندما أدرس؟ not to forget Иметь ввиду!

Çalışırken aradığım bir başka şeyde bu değil miydi? during study it was also something I was looking for, right? Разве это не еще одна вещь, которую я искал во время работы?

Az önce sesli olarak okuduğum kitaptaki önemli parçaları, بدأت بالكتابة على هذه القطع الصغيرة من الورق حتى لا أنسى الأجزاء الحيوية من الكتاب الذي قرأته بصوت عالٍ. I started to write important notes to the little paper pieces from the book that I read loudly shortly before Важные части книги я только что прочитал вслух,

unutmamam gereken, altı çizilesi kısımları die unterstrichenen Teile, die ich nicht vergessen darf the underlined parts that i should not forget Подчеркнутые части, которые я не должен забывать

o küçük kağıt parçalarının üzerine yazmaya başladım. Ich fing an, auf diesen kleinen Zetteln zu schreiben. I started writing on those little pieces of paper. Я начал писать на этих маленьких клочках бумаги.

Anlıyacağınız dördüncü adımım bu bilgi kartlarını hazırlamak oldu. ستفهمون أن الخطوة الرابعة كانت هي إعداد هذه بطاقات المعلومات. as you see my fourth step was to prepare information cards Видите ли, моим четвертым шагом было подготовить эти карточки.

Not tutarak çalışmak, Çok işime yaramıştı. الدراسة مع الملاحظات كانت مفيدة جدا. studying by taking notes really worked for me Делая заметки, это мне очень помогло.

Ormandan ayrıldıktan sonra After leaving the forest

Bu kez karşıma küçük bir kamp çıktı this time i came across with a little campsite На этот раз я наткнулся на небольшой лагерь

Buraya gelen başka insanlarda vardı demekki كان هناك أشخاص آخرون جاءوا إلى هنا. there were other people who came to here Я предполагаю, что были и другие люди, которые пришли сюда.

Onlarda tıpkı benim gibi kendi hedeflerine ulaşmak için çalışıyorlardı كانوا يحاولون الوصول إلى أهدافهم الخاصة مثلي تمامًا. they were also studying to achieve their goals like me Они, как и я, работали над достижением своих целей.

Birlikte ne yapabiliriz acaba diye düşünürken aklıma bir fikir geldi حينما أفكر فيما يمكننا القيام به معا لقد توصلت إلى فكرة. I had an idea about what we could do together Пока я думал о том, что мы могли бы сделать вместе, мне в голову пришла идея.

Yine Youtube'da izlediğim videolardan birinden Again from one of the videos I watched on youtube Опять же из одного из роликов, которые я смотрел на ютубе

almıştım bu fikri orda öğrenmek I got this idea to find out there У меня появилась идея узнать там

için öğret diyordu az önce hazırladığım um Ihnen beizubringen, wie Sie das tun können, was ich gerade vorbereitet habe. It says: "Teach, to learn" Он говорил, научи меня тому, что я только что приготовил.

o bilgi kartlarını elime aldım ve oradaki diğer I took the little paper notes I have prepared Я взял эти карточки в руки и

insanlara çalıştığım konuları the subjects I work with people

anlatmaya başladım itiraf etmem gerekirse Ich muss gestehen, dass ich angefangen habe, es Ihnen zu sagen. I started to tell if I have to admit Я начал говорить, должен ли я признать

başlarda çok da başarılı olduğumu söyleyemem I can't say that I was very successful at first. Не могу сказать, что поначалу мне это очень удавалось.

ama farkettimki bu çaba benim daha iyi öğrenmeme but I realized this effort helps me to learn better но я понял, что это усилие помогает мне учиться лучше.

sebep oluyordu 5. adımım was causing my 5th step был причиной моего 5-го шага

öğrendiklerimi öğretmek oldu şimdi now i'm teaching what i've learned теперь я учу тому, чему научился

önümde aşmam gereken koca bir dağ vardı Ich hatte einen Berg zu überwinden. now I have to deal with a huge mountain Впереди была огромная гора, на которую нужно было взобраться.

bu yükseklikteki bir و ايضا هناك حاجة إلى حالة جيدة لتسلق جبل بهذا الارتفاع. it needs a perfect condition to climb a this big mountain на этой высоте

dağa tırmanmak için çok iyi bir kondisyon gerekir It takes very good fitness to climb a mountain. Чтобы взобраться на гору, требуется очень хорошая физическая форма.

bol bol egzersiz yapmak vücudu ve beyni ممارسة الكثير من التمارين و تحضير الجسم والدماغ للتغلب على تلك العقبة. exercising abudantly, preparing your body and brain to hurdle

o engeli aşmak için hazırlamak sonrada dann bereiten Sie sich darauf vor, dieses Hindernis zu überwinden prepare to overcome that obstacle then подготовиться к преодолению этого препятствия, а затем

denemeler yapmaya başlamak ilk denemede belki start experimenting maybe on the first try начните экспериментировать, может быть, с первой попытки

başaramamak ve fail and потерпеть неудачу и

bununda sürecin çok doğal bir parçası olduğunu kabullenmek و القبول أنه جزء طبيعي من العملية. zu akzeptieren, dass dies ein ganz natürlicher Teil des Prozesses ist accepting that this is a very natural part of the process признать, что это очень естественная часть процесса

hatalardan ders çıkarıp 2. teste başlamak اتخاذ الدروس من الأخطاء وابتداء المحاولة الثانية. aus Fehlern lernen und die zweite Prüfung beginnen learn from mistakes and start test 2 учиться на ошибках и начать тест 2

yinemi başaramadın öyle hemen ümitsizliğe هل فشلت مرة أخرى؟ لا يوجد اليأس على الفور. Sie haben es wieder nicht geschafft, also verzweifeln Sie nicht. and trying again Вы не могли сделать это снова так скоро, чтобы отчаиваться

kapılmak yok dedik ya bunun için iyi bir kondisyon Wir haben gesagt, wir wollen es nicht übertreiben, das ist eine gute Voraussetzung dafür. as I said, it needs a perfect condition to do this мы сказали не попасться, хорошее состояние для этого

gerekir diye bununda ilk şartı sabretmek The first condition is to be patient in case you need it. Первое условие — набраться терпения на случай, если вам это понадобится.

azmetmek ve bir deneme daha yapmak durchzuhalten und einen weiteren Versuch zu unternehmen persevere and make another try наберитесь терпения и сделайте еще одну попытку

böylesine zorlu bir dağı tırmanmaya çabalamak كانت خطوتي السادسة هي محاولة تسلق هذا الجبل الصعب climbing to a this big mountain was my sixth step пытаясь взобраться на такую крутую гору

benim 6. adımımdı ve bu adımda war mein sechster Schritt, und dieser Schritt it was my 6th step and in this step

bol bol pratik yapmanın hedefe varmadan lots of practice before reaching the goal

önce test etmenin önemini anlamış oldum Ich habe erkannt, wie wichtig es ist, zuerst zu testen I understand the importance of testing first Я понимаю важность тестирования в первую очередь

çok heyecanlıydım çünkü nihayet aradığım كنت متحمس جدا. كنت أخيراً أجد الكنز الذي كنت أبحث عنه. Ich war so aufgeregt, weil ich endlich etwas gefunden hatte. I was so excited

o hazineye kavuşacaktım güneş batmak üzereydi Ich wollte mir den Schatz holen, die Sonne ging gerade unter. I was going to find that treasure the sun was about to set Я собирался найти то сокровище, что солнце вот-вот зайдет

uzaktan çapraz şekilde dikilmiş diagonal in einem Abstand genäht I saw those 2 cross-planted palm from far вышитый крестом издалека

o iki palmiyeyi gördüm batmakta olan güneşin Ich sah die beiden Palmen der untergehenden Sonne Я видел эти две ладони заходящего солнца

o son ışıkları palmiye ağaçlarının those last lights of palm trees

siluetini ortaya çıkarıyordu bu şekil die Silhouette dieser Figur this shape revealed his silhouette эта форма раскрывала его силуэт

bana bir yerlerden tanıdık geliyordu ama nerden It looked familiar to me from somewhere, but from where? Откуда-то оно показалось мне знакомым, но откуда?

Evet hatırlamıştım نعم، أتذكر. Yes, I remembered Да, я вспомнил

bu bir çarpı işaretiyidi bir kaç yıldır her انها إشارة صليب. Es ist ein Kreuz, das seit ein paar Jahren jeden Tag dort steht. this is a cross sign это был крест на несколько лет

yılbaşında youtube'da yayınlanan bir videoda In a video posted on youtube on New Year's Eve

yapılan şeylerin ancak her gün yapılırsa what is done is only done every day то, что делается, делается только каждый день

etkisini gösterebileceğinden söz ediliyordu It was said that it might have an effect Говорили, что это может повлиять

ve o iş yapıldıktan sonra takvimde o günün üstüne and they would put a big cross on the calendar after its done и после того, как эта работа будет сделана, в этот день в календаре

kocaman bir çarpı atılıyordu tıpkı bu palmiyelerin ein riesiges Kreuz, genau wie diese Palmen. a huge cross was thrown just like these palm trees огромный крест кинули прямо как эти пальмы

silueti gibi bir çarpı a cross like silhouette крестообразный силуэт

daha onun dibindeki hazineyi açmadan 7. adımımı حتى أنني أخذت خطوتي السابعة قبل أن أفتح الكنز. bevor ich überhaupt den Schatz am Boden des Buches geöffnet habe. I already step my seventh step before opening the treasure Я сделал свой седьмой шаг еще до того, как открыл сокровище на его дне.

atmıştım bile bugün yaptıklarımı Я даже выбросил то, что сделал сегодня

her gün yapmalıydım nihayet hazineye Ich musste es jeden Tag tun, um endlich einen Schatz zu finden. Я должен был делать это каждый день, наконец, до сокровища

ulaşmıştım я достиг

yavaşça kapağını araladım فتحت الغطاء ببطء. Ich öffnete langsam den Deckel I opened its lid slightly Я медленно открыл дверь

içine baktım نظرت الى الداخل. looked at inside

ve içinden ne çıktı biliyomusunuz هل تعلمون ماذا خرج منه؟ и знаете что из этого вышло

az sonra بعد قليل! Coming up!

merak etmeyin çok az sonra لا تقلقوا، ليس بعد فترة طويلة. не волнуйся скоро

önce bu yolculukta buraya kadar olan adımları şöyle bir hatırlayalım sonra دعونا نتذكر الخطوات في هذه الرحلة أولا firstly, let's remember the steps what we have covered Во-первых, давайте вспомним, какие шаги мы сделали в этом путешествии, а затем

hikayeyi tamamlayalım ثم ننتهي من القصة. then we can complete the story давайте завершим историю

Başarıya ulaşmak için تعلمون أننا اكتشفنا طريقة يجب اتباعها لتحقيق النجاح. as yo know, we discovered a way to achieve a goal Для достижения успеха

Takip edilmesi gereken bir yolu keşfettik, biliyorsunuz. Wir haben einen Weg entdeckt, dem wir folgen können. Мы нашли путь, по которому нужно следовать, знаете ли.

Öğrenciyseniz derslerde,sınavlarda başarı Если вы студент, успехов в учебе и экзаменах

çalışansanız işinizde başarı و النجاح للذين يعملون في عملهم. успехов в вашей работе

İşte bunun sırrı hemen hemen هذا هو السر الذي يتم تخزينه في ٧ خطوات تقريبًا. this secret is nearly hidden in these 7 steps

Şu 7 adımda saklı

Ben sizlere bunu böyle bir masal gibi anlattım ama حكيت لكم هذه الرحلة مثل قصة Я рассказал тебе это как сказку, но

Aslında bakarsanız yapılan bilimsel araştırmaların ولكن في الواقع لم أفعل أي شيء إلا تقديم الأبحاث العلمية لكم كقصة. Betrachtet man die wissenschaftliche Forschung, so stellt man fest

verilerini hikayeleştirmekten başka birşey yapmadım. Ich habe nichts weiter getan, als Ihre Daten in Worte zu fassen. I did nothing but narrate the data. Я ничего не делал, только рассказывал данные.

bu 7 adımı oluştururken kullandığım kaynakları يمكنكم العثور على المصادر التي أستخدمتها خلال إنشاء هذه الخطوات على موقع الويب الخاص بي. die Ressourcen, die ich zur Erstellung dieser 7 Schritte verwendet habe you can find the sources I used by creating these steps ресурсы, которые я использовал для создания этих 7 шагов

web sitemde bulabilirsiniz.

önce planlayarak başladık أولاً بدأنا بالتخطيط, تخطيط وقتنا. firstly, we started by planning

zamanımızı planlayarak. "time planning"

çalışırken sizde öyle yapın.Hatta mümkünse her gün aynı افعلوا أنتم أيضا كذلك أثناء عملكم أو دراستكم. حتى إن استطعتم، اعملوا, ادرسوا, اقرأوا، اكتبوا في نفس الساعات كل يوم. Wenn möglich, sogar jeden Tag dasselbe. do while you are working as well

saatlerde çalışın, okuyun, yazın

ve bundan asla taviz vermeyin. و لا تقدموا تنازلات عن هذا. und gehen Sie dabei keine Kompromisse ein. and never compromise

unutmayın, geminiz her gün aynı saatte kalkıyor تذكروا، تغادر السفينة في نفس الوقت كل يوم Denken Sie daran, dass Ihr Schiff jeden Tag zur gleichen Zeit abfährt. remember, your ship leaves at the same time every day

kaçırırsanız adanıza gidemezsiniz. واذا فشلتم في اللحاق بالسفينة في الوقت المحدد, لا يمكنكم الذهاب الى الجزيرة. Если вы его пропустите, вы не сможете попасть на свой остров.

ada demişken ada sizin 2. adamınız الجزيرة هي خطوتكم الثانية. speaking of, island is your second step говоря об острове, остров твой второй человек

dış dünyada soyutlandığınız bir mekan مكان قمتم فيه بعزل نفسكم عن العالم الخارجي. ein Ort, an dem man von der Außenwelt isoliert ist a place you detach yourself from outside world

belki odanız yada belkide masanız ربما غرفتكم أو ربما طاولتكم. maybe your room or your desk может быть, ваша комната или, может быть, ваш стол

o adaya gittiğiniz anda tek amacınız hazineye ulaşmak olmalı. عندما تذهبون إلى تلك الجزيرة، غايتكم الوحيدة هي الوصول إلى الكنز, الى هدفكم. In dem Moment, in dem du die Insel erreichst, sollte dein einziges Ziel sein, den Schatz zu finden. your only purpose have to be reaching the treasure as soon as you go to the island Когда вы отправитесь на этот остров, ваша единственная цель — добраться до сокровищ.

HEDEFİNİZE ZU IHREM ZIEL to your goal К ВАШЕЙ ЦЕЛИ

Oyüzden mekanınızı özenle seçin, özenle düzenleyin. اختاروا مكانكم بعناية, رتبوه بعناية. Wählen Sie also Ihren Ort sorgfältig aus und organisieren Sie ihn sorgfältig. this is why you should choose your place carefully Поэтому тщательно выбирайте свое пространство и тщательно его организуйте.

Çünkü orası bir deniz feneri gibi ışık tutmalı yaptığınız çalışmalara لأنه يجب أن ينار أعمالكم مثل منارة بحرية. because it need to flash to your works like a lighthouse Потому что он должен проливать свет на вашу работу, как маяк.

ışık tuttunuz, önünüzde yapmanız gereken birsürü iş olduğunu farkettiniz. بعدما تنارون بضوء ربما سترون أمامكم لديكم الكثير من العمل للقيام به. Sie haben Licht ins Dunkel gebracht, Sie haben erkannt, dass Sie noch viel Arbeit vor sich haben. you flashed and realized you have so many things to do Вы пролили свет, поняли, что впереди у вас много работы.

Çözmeniz gereken problemler sizi bekliyor. المشاكل التي تحتاجون إلى حل في انتظاركم. the problems are waiting to be solved by you Проблемы для решения ждут вас.

Cesur olun en zoru ile başlayın. كونوا شجاعين. ابدؤوا بالأصعب. Seien Sie mutig und beginnen Sie mit dem schwierigsten. be brave, begin with the most difficult one Будь смелым, начни с самого сложного.

Biliyorum acılı olacak, وأنا أعلم أنه سيكون مؤلما. لكن تذكروا، الألم الذي لا يقتلكم يقويكم. Ich weiß, dass es schmerzhaft sein wird, I know it will be painful Я знаю, что это будет больно

Ama unutmayın. Sizi öldürmeyen acı Sizi güçlendirir. but you shouldn't forget the fact that what doesn't kill you makes you stronger Но помните. Боль, которая не убивает тебя, делает тебя сильнее.

O yüzden gülüp geçin o kurukafaya لذلك اضحكوا على تلك الجمجمة. Also lachen Sie einfach über diesen Schädel. that's why, laugh away to that skull Так смейся над этим черепом

Daha önceki bir videoda da bashettiğim gibi كما ذكرت في مقطع فيديو سابق Как я упоминал в предыдущем видео

Çok çalışmak değil, Derin çalışmak bütün mesele. النقطة الرئيسية ليست العمل الكثير, بل هي العمل العميق. the question is not working a lot, but working deep Дело не в упорной работе, а в глубокой работе.

Gerekirse sesli okumalar yapın. اقرؤوا بصوت علي عند الحاجة. جهزوا بطاقات المعلومات الصغيرة لنفسكم لتتذكروها. read aloud if needed При необходимости произносите показания вслух.

Unutmamak için kendinize küçük bilgi kartları hazırlayın. Подготовьте себе маленькие карточки, чтобы не забыть.

Not tutun. دونوا الملاحظات. ثم اجتمعوا مع الأشخاص الآخرين الذين يسافرون إلى نفس الهدف take notes Делать заметки.

Sonrada aynı hedefe giden sizin gibi kişilerle buluşun. after that, meet with the people who have a same goal as you Затем познакомьтесь с такими же людьми, как вы, которые идут к тому же месту назначения.

ve öğrendiklerinizi onlara da anlatın. Onların öğrendiklerinde dinleyin и расскажите им, что вы узнали. Слушайте, как они учатся

aynı kabiledesiniz أنتم في نفس القبيلة. إما قبيلة الطلاب و إما قبيلة العوامل. ihr seid vom selben Stamm you're in the same clan ты из одного племени

ya öğrenci yada çalışan kabilesi entweder ein Student oder ein Arbeitsstamm either student or worker clan либо студенческое, либо рабочее племя

ortak dertleriniz ortak tutkularınız var لديكم مشاكل مشتركة، وحماسات مشتركة. you all have same worries and passions У вас общие заботы, общие увлечения.

şuanda bir öğrenci bile olsanız öğretmenlik إذا كنتم حتى طالبًا في هذه اللحظة، فحاولوا أن تكونو معلمًا. even if you are a student right now, try to act as a teacher преподавать, даже если вы в настоящее время студент

yapmaya çalışın ve tabi bol bol pratik try to do it and of course lots of practice попробуйте сделать это и, конечно, много практики

sınava girmeden önce kendinizi test edin bu illa اختبروا أنفسكم قبل الدخول في الامتحان. Testen Sie sich selbst, bevor Sie die Prüfung ablegen, das steht fest. test yourself before the exam проверить себя перед экзаменом

yazılı yada sözlü bir sınav olmak zorunda değil çalışansanız. ليس من الضروري أن يكون امتحانًا كتابيًا أو شفويًا. If you are an employee, it does not have to be a written or oral exam. Если вы являетесь сотрудником, это не обязательно должен быть письменный или устный экзамен.

önemli bir toplantı yada sunum öncesinde de bol bol prova yapın vor einer wichtigen Sitzung oder Präsentation viel zu proben Rehearse well before an important meeting or presentation

kendinizi hazırlayın hata yapmak kaçınılmaz جهزوا أنفسكم. prepare yourself Подготовьтесь, ошибки неизбежны.

herkes hata yapıyor önemli olan bu hataları Jeder macht Fehler, das Wichtigste ist, dass man diese Fehler nicht macht. everyone makes mistakes, the important thing is these mistakes все ошибаются, главное эти ошибки

provanız esnasında yada çözdüğünüz o während der Probe, oder dass Sie eine Aufgabe gelöst haben during your rehearsal or that

hazırlık testleri sırasında yapmak o zorlu zirveyi aşmanın bei den vorbereitenden Tests zu schaffen during the preparatory tests to overcome that difficult peak во время подготовительных испытаний к преодолению этого сложного пика

tek yolu bu das ist der einzige Weg это единственный способ

kendinize ayırdığınız bu zaman ve mekan parçasında في الوقت و المكان الذين خصصتموهما لأنفسكم go and draw this palm to your calendar в этом отрезке времени и пространства, которое ты выделил для себя

en zoruyla başlayıp notlarla çalışıp بعد الابتداء بالأصعب و الدراسة مع الملاحظات Ich beginne mit dem schwierigsten und arbeite mit Notizen after starting from the most difficult one, studying with notes, начиная с самого сложного и работая с заметками

başkalarına öğretip pratik yaptıktan sonra da و تعليم الآخرين والكثير من الممارسة... even after teaching and practicing others даже после обучения и практики других

gidin ve o iki palmiye ağacını çizin takviminize ارسموا اثنين من أشجار النخيل على تقويمكم. in this place you set aside time and place for yourself иди и нарисуй эти две пальмы в своем календаре

bir çarpı koyun put a cross положить поперек

çünkü o çarpının dibinde gömülü aradığınız bilgi hazinesi لأن كنز المعلومات الذي تبحثون عنه مدفون في أسفل هذا الصليب. denn auf dem Grund dieses Kreuzes liegt der Schatz des Wissens, den Sie suchen. because the knowledge treasure is burried under that cross потому что под этим крестом зарыто сокровище знания, которое вы ищете.

o hazineye ulaştığınızda هل تعرفون ماذا سيخرج من هذا الكنز عندما تحصلون عليه؟ do you know what will come out after you reached that knowledge treasure? когда вы достигнете этого сокровища

içinden ne çıkacak biliyor musun do you know what will come of it ты знаешь что из этого выйдет

yeni bir not işte o zaman anlıcaksınız ملاحظة جديدة. a new note.. новая заметка, тогда вы поймете

başarı haritasında saklı 8. bir adım daha olduğunu أن هناك الخطوة الثامنة المخفية على خريطة النجاح. There is another 8th step hidden in the success map. В карте успеха спрятан еще один 8-й шаг.

en başa dönünce إنها ستظهر عندما ترجعون إلى البداية. it will appear when you go back where you start когда дело доходит до конца

belirecek 8. adım bunun bir zincir olduğunu 8-й шаг покажет, что это цепочка

fark edeceksiniz her gün ona yeni bir halka eklemek gerektiğini Sie werden feststellen, dass Sie jeden Tag einen neuen Link hinzufügen müssen. You will notice that every day you have to add a new ring to it. Вы заметите, что каждый день вам придется добавлять к нему новое кольцо.

o bilgi hazinesinin sizi zengin و أنه لكي يجعلك كنز المعلومات غنيا to let that knowledge chain take you to real richness called wise что богатство знаний сделает вас богатым

edebilmesi yani asıl zenginlik olan bilge yapabilmesi to be able to do, that is, to be wise, which is the real wealth. уметь делать, то есть быть мудрым, что и есть настоящее богатство.

için bu zinciri kırmadan не разорвав эту цепочку

kendi sonsuzluğunuza kadar yazmak ve okumak gerektiğini دون كسر هذه السلسلة until your infinity... что вы должны писать и читать на свою вечность