BAŞARININ ÖNÜNDEKİ ENGELLER
Çok çabalıyorsun,çok koşturuyorsun
ve çok emek veriyorsun ama yine de başarılı olamıyorsun.
Belki de bu başarısızlığının arkasında
senin farkına varmadığın başka sebepler vardır.
İşte bu videoda sana tam olarak bunlardan bahsedeceğim.
Belki de sen de bir işe başlamadan önce
o konuda tamamen hazır olmalıyım diye düşünüyorsun.
İlk başta,ilk bakışta çok mantıklı gibi görünüyor ama aslında bence bu başarı konusunda
en çok sıkıntı veren şeylerin başında bu geliyor.
Çünkü bir işe başlamadan o konuda tamamen hazır olman mümkün değil.
Ne zaman ki sen o işe başladın zorluklarla karşılaştın,
o zorlukları aştın, o kararları verdin
bir çok şey aslında seni bekliyor ve sen o işin sürecinde yol almaya başlıyorsun.
Ama eğer ki,
hazır olmayı beklersen bekleyeceksin, bekleyeceksin, bekleyeceksin.
Bunun son noktası yok.
Bir şeye başlamadan önce ona hazır olmak süreci çok uzun sürer.
Belki de o süre hiç gelmeyecek.
O yüzden, birazcık bile o işe niyetin varsa
azcık hazırsan bile bence atlamakta hiçbir sakınca yok.
Başlamakta hiçbir sakınca yok.
Çünkü başladığın işte seni bambaşka öğrenmeler
bambaşka deneyimler bekleyecek.
Hazır olmayı bekleme, hemen başla bence.
Bu videoda sıklıkla yola çıkmak, yolda olmak deyimini kullanacağım
burada da böyle bir şeyden bahsediyorum sana
Yola çıkarken, yola çıkma sürecinde eğer ki etrafındaki insanların onayını beklersen
bu senin aslında yola çıkmanı da engelleyebilir.
Aynı zamanda yola istediğin şekilde, istediğin hazırlıklarla çıkmanı da engelleyebilir.
Çünkü etrafındaki insanlar kendi dünyasından bakıyor ve onların kaygılarıyla,
onların hedefleriyle, onların hayalleriyle
seninkiler bir değil.
Ama sen belkide korkuyorsun, etrafındaki insanlardan eleştiri almaktan
onlar tarafından reddedilmekten,
İlk başta o başarılı olma sürecinde bu konudaki
korkunu da yenmelisin.
kendi kafandaki şeyler önemli
Tamam diğerleri de önemli diğer insanların fikirleri de
sana geri bildirim verecek ama
en önemli olan şey şu: Senin ne hissettiğin?
Senin tutkunun ne olduğu
Çünkü onlar dediğim gibi kendilerini düşünecekler.
sen eğer bir farklılık yaratmak istiyorsan
sen bir şekilde kendini ortaya koymak istiyorsan
Bazen etrafındaki insanlara rağmen yola çıkmalısın başarılı olmak için
Eğer ki onları dinlersen... Çünkü birisi başka bir şey söyleyecek birisi bambaşka bir şey başarısız olmak kaçınılmaz olacak.
Bir yola çıktığın zaman yolun en başındayken
para kazanmayı ya da maddi kazançları bir ölçüt olarak kabul etmemelisin.
Çünkü yolun en başı yatırım aşamasıdır,ekme aşamasıdır. O tohumlarını saçma
aşamasıdır.Ama sen bir tohum ektin ve tohumun başında bekliyorsun.
Hadi bana ürün ver. Hadi beni zengin et,hadi beni zengin et!
(:D) O tohumunda psikolojisini bozarsın böyle olunca
Eğer ki yolun başında kendine de bunu yaparsan kendinin de psikolojisini bozarsın.
Çünkü düşünsene yola çıkıyorsun
Ve bir adım atacaksın. İnsanlar özellikle
O başarılı olma sürecinde ya da bir iş hayalinde
bir hayalin ulaşma aşamasındayken
attığı ilk adımlar hemen karşılık bulmaz.
Birikir, birikir, birikir ve zaman geçtikçe bir bakmışsın ki
onlar sana geri gelmeye başlar.
Hem maddi hem de manevi olarak ama sen yolun hemen başındayken
ben kazanmalıyım,kazanmalıyım,kazanmalıyım...
dersen çok çabuk bıkarsın çok çabuk
hayal kırıklığına uğrarsın ve sonunda başarısız olursun.
Bazı güzel dostlarımız ise şöyle bir hata yapıyor.
o yola çıkma sürecinde o yolda olma halinde
Bir işe saldırıyor ve o işte çok güzel koşturuyor,koşturuyor.
Bir ay,iki ay,üç ay ve o işin tam verim geleceği, verim ortaya koyacağı zamanda
bırakıyor. Hevesi geçiyor.Bambaşka işe geçiyor.
Ve orada da tam bir şeyleri başaracağı zaman
bir bakıyor ki orada da hevesi geçiyor,oradan oraya atlıyor.
Bir mevzuya yeterince emek vermezsen yeterince
orada durmazsan oradan bir verim alman mümkün değil
Düşün ki tarlaya bir şey ekeceksin,buğday ekiyorsun
Bekliyorsun,bekliyorsun ve sabırsızsın.
Buğday sana hemen hasat vermeyecek. Senenin o yaz
mevsimini beklemen gerekiyor. Sen daha sezonun ortasında
sıkılıyorsun,diyorsun ki ben buraya fasulye ekeceğim.
tam fasulye çıkacak ondan da sıkılıyorsun.
Ben diyorsun ki buraya mısır ekeceğim.Böyle olunca
Hem ortaya koyduğun emek boşa gider hem de
Hiçbir şekilde mahsul alamazsın. Davranışsal boyutta
ve hayaller boyutunda da bu tam olarak böyle bir şeyi
ekiyorsan, birazcık beklemen lazım zaman alacak çünkü.
Bunun tam öte tarafı da var. Mesela
Bazı şeyi ekiyorsun,ekiyorsun. Hiç mahsül gelmiyor.
Bir sene ektin,iki sene ektin. Mahsül gelmiyorsa
Bu sefer ektiğin şeyi değiştirmekte de fayda var.
yani bir konu da çok uğraşıyorsan olmuyorsa
orada hayalini revize etmen de çok mantıklı olacaktır.
Aksi tür de
öyle durup kalırsın yerinde.
Şimdi sana soruyorum
Diyorum ki: Şimdi şöyle hayallerini bir düşün bakalım.
Bu hayalleri nereden edindin? Diyelim ki bir kahve dükkanı açmak
istiyorsun.Ya da başka bir alanda başarılı olmak istiyorsun.
Hayallerinin kaynağı ne? Sadece bu işin tutacağından
dolayı mı istiyorsun? Yoksa etrafındaki insanlar
bunları yaptığından dolayı sana uygun olmayan reçeteleri
sana uygun olmayan hayalleri kendi hayatına mı dahil ediyorsun? Hayalinin kendi içindeki kaynağını
bir yakalaman lazım. Bazen bu durum bir
özentilik seviyesine geliyor ve
aslında sana uygun olmayan bir yolu kendine yol edinmiş oluyorsun.
Böyle olunca ne oluyor? Çok çabuk sıkılabiliyorsun.
Çok çabuk kendi yeteneklerini orada
kullanamadığın için bunalmış duruma gelebiliyorsun. İşte bu yüzden
sana uygun olan hayallerin çok önemli!
Bu süreçte kendini keşfetmen
senin hangi konu da yetenekli olduğunu keşfedebilmen de
sana çok fazla katkı sağlayacaktır. Çünkü...
İçinde bir sürü alet var, içinde bir sürü yetenek var.
Onları kullanmadığın zaman kendini o yol içinde o yola ait hissetmeyeceksin.
Ama ne zaman ki kendi becerilerini,yeteneklerini
kullanabiliyorsan. İşte o zaman diyeceksin ki
Ben doğru yerdeyim. İşte o zaman kendini daha iyi hissedeceksin.
Daha motive hissedeceksin.
90'lı yıllardan sonra doğan nesildensen
Her şeyin toz pembe olacağı ve her şeyin çok güzel
bir şekilde ilerleyeceği, çok heyecanlı ve maceralı bir şekilde devam edeceğine yönelik
bir inancın olabilir. Sana kötü bir haberim var bu konuda.
Bu inancın gerçek değil. Hayat
olsun, işler olsun... Her zaman düz bir çizgi de gitmiyor.
Her zaman çok eğlenceli de gitmiyor.Her zaman senin çok
ilgini çekecek seviye de enteresan da olmuyor.
Bazı zamanlar yaptığın işler çok sıkıcı olabilecek.
Bazı zamanlar böyle bir mengenenin arasına sıkışmış
gibi de hissedeceksin. Ama bu durum
daimi ve kalıcı değil. Ne olacak bazen dipte hissedeceksin.
Bazen yukarı da bazen de orta seviye de
Çoğunlukla orta seviye de hissedeceksin.
Buna alışman lazım. Eğer ki sen bir yoldasın
mesela hayalini gerçekleştirmek için uğraşıyorsun
ama bazen modun düştüğü zaman diyeceksin ki
ya benim motivasyonum yok.Ben ama istemiyorum artık bu işi yapmayı.
Eee... bırakmalıyım o zaman.
Hayır öyle bir şey yok. Motivasyonun her daim olmasına da gerek yok. Mümkün de değil zaten.
Etrafındaki insanlara bir bak bakalım. Hangisi her daim
başarılı olan insanlardan hangisi her daim
yüksek motivasyonla devam ediyor.
Hayır. İnsanlar ne yapıyor biliyor musun? Motivasyonu düşse de
motivasyonu olmasa da diyor ki ben bunu yapmalıyım.
Bir görev bilinciyle, bir sorumluluk bilinciyle devam ediyor.
İşte böyle olunca o insanlar başarılı oluyor.
Ama diyor ki öbürü ben motive olmadan yapamam. İçimden gelmiyorsa yapamam. HAYIR arkadaş
Yapacaksın. Öbür türlüsü başarısızlık.
İbrahim Tatlıses'in bir sözü vardı. Ona dediler
neden okumadınız? Neden işte üniversite okumadınız,
lise okumadınız? Onunda söylediği güzel, çok güzel
efsane olmuş bir cevap var. Urfa'da Oxford vardı da biz mi okumadık?
Belki bu cevap İbrahim Tatlıses'in bunu söylediği zaman geçerli bir cevaptı.
Ama şuanda da bunu benzer bir durum var etrafımızdaki insanlarla
Diyor ki birçok insan neredeyse ben bunun adını ben koydum.
Urfa'da Oxford vardı da biz mi okumadık sendromu
Literatürde böyle bir sendrom yok. Ben uydurdum.
Çünkü bu sendrom dediğim şey birçok insanın davranışına karşılık geliyor.
Diyorum ki insanlara kitap okumalısın. Ya ama kitaplar çok pahalı. Kütüphaneye gitmelisin.Bu sıcakta kim gidecek. Eee... peki
kendini geliştirmelisin,bunun için başka insanlarla tanışmalısın.
Hocam bu devirde de sen diğer insanlara nasıl güveneceksin? Ya da diyorum ki mesela
sınavlara girmelisin, şunu yapmalısın.Ooo...
Hocam artık bu devir de torpilin yoksa şansın yok.
şimdi ben şey demiyorum sana torpilsiz yürüyor her şey demiyorum.
Ama şunu da görüyorum hayatta
Bir şekil de uğraşan insanlar karşılığını az çok alıyorlar.
Evet torpilli olan bir gurup hakkı olmadığı halde bazı şeyler yapıyor ama torpili olmadığı halde de
çok başarılı insanlar tanıyorum ben. Buna en birincil
kendim ve kardeşlerim
Hiçbir şekilde torpil olmadan kendi çabamızla tırnaklarımızla
uğraştık. Sen eğer ki mazaretler arıyorsan.
Başarının önüne engeller koymak için bir sürü
mazeret var. Sevgili dostum. Emin ol binlercesi
senin etrafında bekliyor dediğim gibi Urfa'da
Oxford vardı da biz mi okumadık sendromu
kendine mazaret arıyorsan çok ama
başarısızlıklarının,hatalarının
sorumluluğunu kendi üzerine alırsan ben ne yapabilirim?
dersen orada seni başarı bekliyor.
İşte tam olarak böyle bir durum sorumluluğunu al. Harekete geç!
Bu güzel memleketimizdeki insanların en az diğer
ülkelerdeki o başarılı ülkelerdeki insanlar kadar zeki
olduğunu düşünüyorum ama bizim engelimiz psikolojik
engeller. Bir harekete geçme noktasında sıkıntılar yaşıyoruz.
O yüzden biz, bizim başarılı olmamız
benim başarılı olmam aslında totalde
bu ülkenin başarılı olması ve bu ülke başarılı olursa
bu hepimizin gururu olacak. Çocuklarımızın yaşayabileceği güzel
bir coğrafya olacak burası. Bundan dolayı başarılı
olmak önemli. Hayallerimizi
ortaya koymak ve gerçekleştirmek önemli.
Bizim hayallerimiz yok mu? Baktığımız zaman birçok insanın binlerce güzel, milyonlarca güzel hayali var.
Ama bir nokta da sönüp gidiyor. İnsanlar vazgeçiyor.
Sen hayalleri sönüp gidenlerden olma.
Sen vazgeçenlerden olma.
Başarısız değil başarılı olursan hem kendin için hem bu ülke için çok güzel bir şey yapmış olacaksın. Beni dinlediğin için çok teşekkür ediyorum güzel insan.
Bu videoyu beğendiysen beğenmeyi ve abone olmadıysan bu kanala abone olmayı unutma.
Burada bir parantez açacağım. Bazı arkadaşlar diyor ki neden beğeni istiyorsun? Neden beğeni
dileniyorsun? Tırnak içinde dilenmek ifadesini de kullanıyorlar.
Burada bir emek var. Burada bir çaba var. Ve bazı insanlar
videoyu gerçekten beğendiği halde beğenmenin
beğenmenin önemli bir algoritmik değeri olduğunu es geçiyorlar.
Ve hiç bu konuda bunun işe yarayacağını bu
emeğin karşılığı olacağını unutuyorlar. Ben sadece beğenipte
Beğenmeyi unutanlara böyle bir küçük hatırlatma yapıyorum.
Başka bir anlamı yok. Görüşmek üzere. Kendine iyi bak. :)