×

我們使用cookies幫助改善LingQ。通過流覽本網站,表示你同意我們的 cookie 政策.


image

Beyhan Budak, Ben Nasıl Motive Oluyorum?

Ben Nasıl Motive Oluyorum?

Merhabalar şu anda sana Konya İsmil 'de lale tarlalarından sesleniyorum.

Burası renk cümbüşü adeta

Ve etrafta kuş cıvıltıları, her yer rengarenk, yemyeşil

İnsan kendisini burada çok güzel hissediyor.

Bugün bir vlog tadında sana bazı şeylerden bahsetmek istiyorum.

Bugün bahsetmek istediğim konu, " Günlük hayatımda, hayatın zorluklarında,

zorlandığım zamanlar da nasıl harekete geçebiliyorum?

Ben nasıl motive olabiliyorum ?"

Benimle yaşıt olanlar ya da yaşıma yakın olanlar hatırlayacaktır.

Eskiden çok meşhur bir oyun vardi:"Super Mario"

Süper Mario 'nun şöyle bir mantığı vardı:

"Aslında bazı tehlikelerden kaçıyordun ve sonrasında yolun sonuna gittiğin zaman, her seferinde yeni bir aşamaya yeni bir levele geçiyordun,

Her yeni levelin içinde yeni canavarlar,yeni maceralar

ve sonrasında seni yeni bir ortam bekliyordu.

Aslında ben de hayatımda tam olarak buna benzer bir durum yaşıyorum.

Hayatta her zaman karşıma zorluklar çıkıyor ve ben şunu çok iyi biliyorum:

"O zorlukları aştığım zaman beni yeni şeyler bekliyor hayatta. Zorlandığım zamanlar da hep kendime şunu söylüyorum: " Beyhan birazcık sabredersen bu zorluklar aşılacak, birazcık belki zorlanacaksın, kötü hissedeceksin ama sonrasında seni yepyeni bir dünya bekliyor, yepyeni bir seviye bekliyor. Her seferinde böyle oldu.

Üniversiteden mezun olduktan sonra iş hayatına atıldıktan sonra ne zaman ki bir zorlukla karşılaştım ve buna sabrettim ve mücadele ettim

sonrasında hayat konforu hayat standartı arttı.

Hayatın bana verdikleri, mücadelesi arttı

Ve bu benim için hakikaten macera ve çok keyifli bir süreç.

O yüzden zorluklarla karşılaştığım zaman kendimi: " Bu geçici bir süre böyle devam edecek

ve seni sonrasında güzel şeyler bekliyor diye hep motive ediyorum.

Hayatta hepimizin yapması gereken işler var.

Bu işler, bu görevler hem yorucu hem de zorlayıcı.

Böyle durumlar da çok yorulduğum zaman çok zorlandığım zaman

Bir şeyi eskiden ihmal ettiğimi farkettim:"Kendimi, kendi ruhumu, kendi bedenimi ."

İnsan kendi ruhuna ilk başta güzel bakmalı ilk başta kendi bedenine güzel bakmalı. Çünkü: " Kendin kendine lazımsın."

Ben böyle durumlarda zorlandığımı hissettiğim zamanlarda

Diyorum ki kendime :" Yoruldum Beyhan, birazcık dinlen kendini ödüllendir."

Canım o anda ne istiyor bir kıyafet mi bir yemek mi ya da arkadaşlarla dostlarla vakit geçirmek mi tatil yapmak mı ? Eğer o an için imkanlarım dahilinde ne varsa onu yapmaya çalışıyorum.

Böyle olunca insan şunu düşünüyor:"Boşa yorulmamışım, boşa zorlanmamışım, bunun bir karşılığı var.

Ve o an kendine bir bakım yaptın ya Bazen bu bakım, bu ödül hiç birşey yapmamak bile olabilir. Evde bir duvarın karşısında sadece müzik dinleyerek oturmak bile olabilir.

Sana kendini çok iyi hissettirecektir ve kendini yenilemene olanak sağlayacaktır.

İnsanız, aciz varlıklarız bazen güneşin açmasından, güneşin kapatmasından, Yağmur yağmasından dahi etkileniyoruz, modumuz düşebiliyor, hevesimiz kaybolabiliyor.

Bir yola çıktın amacın var ve o amaç için uğraşıyorsun.

O amaca ulaşma yolunda her zaman çok yüksek seviyede motivasyona sahip olamayabilirsin. Böyle bir durum da ben de aynı şeyi hissediyorum.

Diyelim ki kendi işimle, kendi kariyerimle ilgili bir hedefim var. ve diyorum ki:" Ne için uğraşıyorum ben ya bırak gitsin Beyhan."

kendi içimde böyle düşündüğüm zamanlarda. Sonrasinda anı düşünmekden çıkıp büyük resme bakmaya çalışıyorum. "Beyhan" diyorum."Sen ne için yola çıkmıştın ? Amacın neydi ?"

O ilk baştaki amacı hatırlayınca, neden yola çıktığımı hatırlayınca kendimi çok daha iyi hissediyorum.

Diyorum ki, sonrasında şunu hep telkin ediyorum kendime:

" Evet arada düşüşler olabilir sen insansın, çok normal ama sen büyük resmi hatırla.

En başta yola çıkarken ki heyecanını hatırla, bu amaca ulaştığın zaman sana çok daha iyi hissettirecek." Bunu düşündüğüm zaman kendimi çok daha iyi hissediyorum.

Beynimiz çok enteresan bir konu üzerinde çok fazla uğraştığımız zaman

o konunun detaylarını ya da bazı görmemiz gereken noktaları kaçırabiliyoruz.

O anda mesela diyelim ki ben terapi süreciyle , danışmanlarla ilgili bir şeyler okuyorum kendimi geliştirmek istiyorum ve zorlandığım bir nokta var. Böyle bir noktadayken insan bazen çok yorulursa,

Stres altında hissederse kritik noktaları gözden kaçırabilir.

Yorulur yani

Boyle bir durumda işi bırakma noktasında da olmayabilirsin.

Ne yapacaksın peki ?

Ben aktif dinlenmeyi kullanıyorum.Ne yapıyorum mesela

O an uğraştığım şeyi bırakıp başka bir iş ile meşgul oluyorum. Başka bir konuyla ilgilenmeye başlıyorum.

Bu dersler de bile olabilir. Matematik çalışıyorsun, yorulduğun zaman,

Aman ben yatıyım dinleneyim değil de matematiği,

Eğer seni daha iyi hissettiren Türkçe, Edebiyat varsa ona geçerek birazcık kafanı dinlendirebilirsin.

Yani zorlandığın zamanlar da bir konunun detaylarını kaçırmak istemiyorsan,

o konuyu orada birazcık bırakıp aktif bir dinlenmeyle başka bir konuya geçiş yapabilirsin sen de .

Eminim sen de yaşıyorsundur.

Sabah kalktığın zaman böyle dışarıya bakıyorsun

işe gitmek istemiyorsun, canın hiçbir şey yapmak istemiyor.

Böyle durumlarda insanların bir çoğu :"Eğer işe gidersen bak şunları kazanacaksın,

ya da şu konuda ders çalışırsan şunları elde edeceksin." diye motive etmeye çalışıyorlar.

Maalesef bu bende pek işe yaramıyor. Ve ben kendimi şöyle motive ediyorum böyle durumlarda:

"Beyhan, işe gitmezsen şunları kaybedersin,ders çalışmazsan bunları elde edemezsin.

ve şöyle durumlarla yüzleşebilirsin."

İnsan kazandıklarından değil kaybedeceklerinden çok daha fazla etkilenebiliyor.

Eğer kaybedeceklerini düşünürsen

yapmak zorunda olduğun şeyi yapmadığın zaman harekete geçmen senin de daha kolay olabilir.

Diyelim ki yarın yapmam gereken üç tane iş var.

Ve bu işlerden birisi çok zor, düşündüğüm zaman bile geriliyorum.

Biri orta zorlukta, "Evet yaparken zorlanabilirim ama yapadabilirim."

Birisi de çok kolay . Çoğu insan en kolayından başlayarak o güne başlayabilir ama ben kendimde geçerliliğini test ettiğim bir yöntemi kullanıyorum. Sabah ilk işe gittiğim zaman günün ilk başlangıcında her zaman en zor olanıyla başlıyorum.

O en zor olanı yaptığım zaman,

sonrasında gün içinde kendimi çok daha rahat ve çok daha diğerlerini yapabilecek güç de hissediyorum.

Bu bana çok iyi hissettiriyor.

Hatta bu konu da biz de değil de yabancılar da bir atasözü var:

"Sabah ilk kalktığında kurbağayı yemekdi." yanlış hatırlamıyorsam.

Kötü olanı en başta yaparsan gün için de kendini çok daha keyifli, rahat ve ne biliyim, motive hissedebilirsin.

ve tabi böyle güzel bir ortam da olmak da beni inanılmaz rahatlatıyor.

Bütün o şehir hayatının ya da dinlediğim sıkıntılı olayların, problemli olayların stresinden kurtarıyor.

Özellikle 2018 yılı için kendime böyle bir nefes alma teneffüs arası hedeflemiştim. "Her ay görmediğim bir yere , gitmediğim bir yere gitmek."

Şu anda da böyle bir zaman dilimindeyim. İnanılmaz keyif verici ve rahatlatıcı.

Yarın çalışıyor olacağım. Yarın Cuma günü.

Ama yine de o gün, yarın, bambaşka bir gün olacak benim için.

Beni dinlediğin için teşekkür ediyorum Güzel İnsan.

Kendine iyi davran. Görüşmek üzere..

Ben Nasıl Motive Oluyorum? Wie bin ich motiviert? Πώς έχω κίνητρο; How Am I Motivated?

Merhabalar şu anda sana Konya İsmil 'de lale tarlalarından sesleniyorum. Hello, I am calling you right now from the tulip fields in Ismil, Konya.

Burası renk cümbüşü adeta This place is a riot of colors

Ve etrafta kuş cıvıltıları, her yer rengarenk, And there are birds chirping, everything is colorful, yemyeşil lush green

İnsan kendisini burada çok güzel hissediyor. One feels very beautiful here.

Bugün bir vlog tadında sana bazı şeylerden bahsetmek istiyorum. Today I want to tell you about some things in a vlog style.

Bugün bahsetmek istediğim konu, " Günlük hayatımda, hayatın zorluklarında, Today I want to talk about, "In my daily life, in the challenges of life,

zorlandığım zamanlar da nasıl harekete geçebiliyorum? How can I take action when I am struggling?

Ben nasıl motive olabiliyorum ?" How can I be motivated?"

Benimle yaşıt olanlar ya da yaşıma yakın olanlar hatırlayacaktır. Those who are my age or close to my age will remember.

Eskiden çok meşhur bir oyun vardi:"Super Mario" There used to be a very famous game: "Super Mario"

Süper Mario 'nun şöyle bir mantığı vardı: Super Mario had this logic:

"Aslında bazı tehlikelerden kaçıyordun ve sonrasında yolun sonuna gittiğin zaman, her seferinde yeni bir aşamaya yeni bir levele geçiyordun, "You were actually running away from some of the dangers and then when you got to the end of the road, each time you went to a new stage, a new level,

Her yeni levelin içinde yeni canavarlar,yeni maceralar New monsters, new adventures in every new level

ve sonrasında seni yeni bir ortam bekliyordu.

Aslında ben de hayatımda tam olarak buna benzer bir durum yaşıyorum. In fact, I am experiencing a situation exactly like this in my life.

Hayatta her zaman karşıma zorluklar çıkıyor ve ben şunu çok iyi biliyorum: There are always challenges in life and I know this very well:

"O zorlukları aştığım zaman beni yeni şeyler bekliyor hayatta. "When I overcome those difficulties, new things await me in life. Zorlandığım zamanlar da hep kendime şunu söylüyorum: " Beyhan birazcık sabredersen bu zorluklar aşılacak, birazcık belki zorlanacaksın, kötü hissedeceksin ama sonrasında seni yepyeni bir dünya bekliyor, yepyeni bir seviye bekliyor. Maybe you will have a little bit of difficulty, you will feel bad, but then a whole new world awaits you, a whole new level awaits you. Her seferinde böyle oldu. It happened every time.

Üniversiteden mezun olduktan sonra iş hayatına atıldıktan sonra ne zaman ki bir zorlukla karşılaştım ve buna sabrettim ve mücadele ettim After I graduated from university, after I started working, whenever I faced a difficulty, I had patience and struggle.

sonrasında hayat konforu hayat standartı arttı. then the comfort of life and the standard of living increased.

Hayatın bana verdikleri, mücadelesi arttı

Ve bu benim için hakikaten macera ve çok keyifli bir süreç. And this is really an adventure and a very enjoyable process for me.

O yüzden zorluklarla karşılaştığım zaman kendimi: " Bu geçici bir süre böyle devam edecek

ve seni sonrasında güzel şeyler bekliyor diye hep motive ediyorum.

Hayatta hepimizin yapması gereken işler var.

Bu işler, bu görevler hem yorucu hem de zorlayıcı.

Böyle durumlar da çok yorulduğum zaman çok zorlandığım zaman

Bir şeyi eskiden ihmal ettiğimi farkettim:"Kendimi, kendi ruhumu, kendi bedenimi ."

İnsan kendi ruhuna ilk başta güzel bakmalı ilk başta kendi bedenine güzel bakmalı. Çünkü: " Kendin kendine lazımsın."

Ben böyle durumlarda zorlandığımı hissettiğim zamanlarda

Diyorum ki kendime :" Yoruldum Beyhan, birazcık dinlen kendini ödüllendir."

Canım o anda ne istiyor bir kıyafet mi bir yemek mi ya da arkadaşlarla dostlarla vakit geçirmek mi tatil yapmak mı ? Eğer o an için imkanlarım dahilinde ne varsa onu yapmaya çalışıyorum.

Böyle olunca insan şunu düşünüyor:"Boşa yorulmamışım, boşa zorlanmamışım, bunun bir karşılığı var.

Ve o an kendine bir bakım yaptın ya Bazen bu bakım, bu ödül hiç birşey yapmamak bile olabilir. Evde bir duvarın karşısında sadece müzik dinleyerek oturmak bile olabilir.

Sana kendini çok iyi hissettirecektir ve kendini yenilemene olanak sağlayacaktır.

İnsanız, aciz varlıklarız bazen güneşin açmasından, güneşin kapatmasından, Yağmur yağmasından dahi etkileniyoruz, modumuz düşebiliyor, hevesimiz kaybolabiliyor.

Bir yola çıktın amacın var ve o amaç için uğraşıyorsun.

O amaca ulaşma yolunda her zaman çok yüksek seviyede motivasyona sahip olamayabilirsin. Böyle bir durum da ben de aynı şeyi hissediyorum.

Diyelim ki kendi işimle, kendi kariyerimle ilgili bir hedefim var. ve diyorum ki:" Ne için uğraşıyorum ben ya bırak gitsin Beyhan."

kendi içimde böyle düşündüğüm zamanlarda. Sonrasinda anı düşünmekden çıkıp büyük resme bakmaya çalışıyorum. "Beyhan" diyorum."Sen ne için yola çıkmıştın ? Amacın neydi ?"

O ilk baştaki amacı hatırlayınca, neden yola çıktığımı hatırlayınca kendimi çok daha iyi hissediyorum.

Diyorum ki, sonrasında şunu hep telkin ediyorum kendime:

" Evet arada düşüşler olabilir sen insansın, çok normal ama sen büyük resmi hatırla.

En başta yola çıkarken ki heyecanını hatırla, bu amaca ulaştığın zaman sana çok daha iyi hissettirecek." Bunu düşündüğüm zaman kendimi çok daha iyi hissediyorum.

Beynimiz çok enteresan bir konu üzerinde çok fazla uğraştığımız zaman

o konunun detaylarını ya da bazı görmemiz gereken noktaları kaçırabiliyoruz.

O anda mesela diyelim ki ben terapi süreciyle , danışmanlarla ilgili bir şeyler okuyorum kendimi geliştirmek istiyorum ve zorlandığım bir nokta var. Böyle bir noktadayken insan bazen çok yorulursa,

Stres altında hissederse kritik noktaları gözden kaçırabilir.

Yorulur yani

Boyle bir durumda işi bırakma noktasında da olmayabilirsin.

Ne yapacaksın peki ?

Ben aktif dinlenmeyi kullanıyorum.Ne yapıyorum mesela

O an uğraştığım şeyi bırakıp başka bir iş ile meşgul oluyorum. Başka bir konuyla ilgilenmeye başlıyorum.

Bu dersler de bile olabilir. Matematik çalışıyorsun, yorulduğun zaman,

Aman ben yatıyım dinleneyim değil de matematiği,

Eğer seni daha iyi hissettiren Türkçe, Edebiyat varsa ona geçerek birazcık kafanı dinlendirebilirsin.

Yani zorlandığın zamanlar da bir konunun detaylarını kaçırmak istemiyorsan,

o konuyu orada birazcık bırakıp aktif bir dinlenmeyle başka bir konuya geçiş yapabilirsin sen de .

Eminim sen de yaşıyorsundur.

Sabah kalktığın zaman böyle dışarıya bakıyorsun

işe gitmek istemiyorsun, canın hiçbir şey yapmak istemiyor.

Böyle durumlarda insanların bir çoğu :"Eğer işe gidersen bak şunları kazanacaksın,

ya da şu konuda ders çalışırsan şunları elde edeceksin." diye motive etmeye çalışıyorlar.

Maalesef bu bende pek işe yaramıyor. Ve ben kendimi şöyle motive ediyorum böyle durumlarda:

"Beyhan, işe gitmezsen şunları kaybedersin,ders çalışmazsan bunları elde edemezsin.

ve şöyle durumlarla yüzleşebilirsin."

İnsan kazandıklarından değil kaybedeceklerinden çok daha fazla etkilenebiliyor.

Eğer kaybedeceklerini düşünürsen

yapmak zorunda olduğun şeyi yapmadığın zaman harekete geçmen senin de daha kolay olabilir.

Diyelim ki yarın yapmam gereken üç tane iş var.

Ve bu işlerden birisi çok zor, düşündüğüm zaman bile geriliyorum.

Biri orta zorlukta, "Evet yaparken zorlanabilirim ama yapadabilirim."

Birisi de çok kolay . Çoğu insan en kolayından başlayarak o güne başlayabilir ama ben kendimde geçerliliğini test ettiğim bir yöntemi kullanıyorum. Sabah ilk işe gittiğim zaman günün ilk başlangıcında her zaman en zor olanıyla başlıyorum.

O en zor olanı yaptığım zaman,

sonrasında gün içinde kendimi çok daha rahat ve çok daha diğerlerini yapabilecek güç de hissediyorum.

Bu bana çok iyi hissettiriyor.

Hatta bu konu da biz de değil de yabancılar da bir atasözü var:

"Sabah ilk kalktığında kurbağayı yemekdi." yanlış hatırlamıyorsam.

Kötü olanı en başta yaparsan gün için de kendini çok daha keyifli, rahat ve ne biliyim, motive hissedebilirsin.

ve tabi böyle güzel bir ortam da olmak da beni inanılmaz rahatlatıyor.

Bütün o şehir hayatının ya da dinlediğim sıkıntılı olayların, problemli olayların stresinden kurtarıyor.

Özellikle 2018 yılı için kendime böyle bir nefes alma teneffüs arası hedeflemiştim. "Her ay görmediğim bir yere , gitmediğim bir yere gitmek."

Şu anda da böyle bir zaman dilimindeyim. İnanılmaz keyif verici ve rahatlatıcı.

Yarın çalışıyor olacağım. Yarın Cuma günü.

Ama yine de o gün, yarın, bambaşka bir gün olacak benim için.

Beni dinlediğin için teşekkür ediyorum Güzel İnsan.

Kendine iyi davran. Görüşmek üzere..