×

我們使用cookies幫助改善LingQ。通過流覽本網站,表示你同意我們的 cookie 政策.

image

Barış Özcan 2018, 13 sayısı uğursuz mudur?

13 sayısı uğursuz mudur?

13 sayısının uğursuzluğuna inanır mısınız?

Kötü şans getirir derler. Peki bunun aslı astarı var mı?

Neden 12 ya da 14 değil de 13?

Halbuki matematiksel olarak baktığımızda ne güzel bir sayıdır 13. Her şeyden önce benim en sevdiğim sayı tipi olan asal sayılardan biridir. Sadece asal değildir aynı zamanda ilk lasa sayısıdır. Lasa sayısı tersten yazımı da asal olan sayılardır. Asal – Lasa. Anladınız mı? 13 de 31 de bir asal ve lasa sayı. 13 bir Fibonacci sayısıdır, bu anlamda altın oranın bir parçasıdır diyebiliriz. Arşimet katı cisimleri 13 tanedir. Ayrıca 13'ü oluşturan 1 ve 3 rakamlarının karesini toplayarak elde ettiğimiz 10 sayısının rakamlarının karesini alarak 1'e ulaşırız. Matematikte bu şekilde 1'e ulaşabilen sayılara mutlu sayılar denilir. Dolayısıyla 13 çok mutlu bir sayıdır.

Peki ama neden aynı zamanda uğursuz bir sayı? Neden bazılarımız bu sayıdan ölesiye korkuyoruz? Korku deyince abarttığımı sanmayın. Bazı otellerin asansörlerinde belki de dikkatinizi çekmiştir. 13. Kat yoktur. Tabi sadece düğmesi yoktur. 14. Kat düğmesine basan kişi aslında 13. Katta kalacağını fark edemiyor herhalde. Çin'de 4 ve 14 gibi sayılar da uğursuz kabul edildiği için bazı otellerde gideceğiniz katı bulmak epeyce bir zor olabilir. Mesela Şangay'daki bu otelde 13'den gerçekten korkuyorsanız 16'ya basmayın. Dünyanın başka bazı yerlerinde evlerin kapı numaraları 13 olmasın diye 12+1 şeklinde gösterilir. Ya da bazen 12A şeklinde. Bu korku daha binalar inşaat halindeyken bile başlayabilir. Hadi böyle bir korkuya sahipsiniz diyelim, tedavi olmak için gideceğiniz hastanede 13 numaralı oda olmayabilir.

Gerçekten tedavi edilmesi gerekecek boyutta bir durum mu bu? Bazıları için evet. Hatta 1910 yılında Isador Coriat adlı bir psikiyatrist “Abnormal Psychology” adlı kitabında bu durumda olan hastalar için bir korku türü tanımladı: Triskaidekaphobia (Triskaidekafobi). Tercümesi şu: 13 korkusu! Sanırım bu kelimeyi söyleyememe korkusu için de bir korku türü tanımlanması gerekecek 🙂 Yoksa var mı? Şuna ne dersiniz? Friggatriskaidekaphobia. Bu kelimeyi söyleyememe korkusunun adı değil aslında. Bir önceki korkunun katlanmış hali. 13. Cuma'dan duyulan korkuya verilen isim. Dünyada en az 20 milyon kişinin bu hastalıktan muzdarip olduğu söyleniyor.

Peki bu 13 korkusunun bir kaynağı var mı? Elbette var. Ve bu korkunun kaynağını araştırırken karşımıza bir sanat eseri çıkıyor: Son Akşam Yemeği. Leonardo Da Vinci'nin bu ünlü tablosunda Hıristiyan inanışına göre İsa'nın çarmıha gerilmeden önceki akşam havarileriyle yediği son yemek resmedilmiştir. Hatta tam olarak İsa'nın içlerinden birinin kendisine ihanet edeceğini söylediği anı görmekteyiz. Havarilerin yüzündeki bu şaşkınlık ifadesinin sebebi bu. Ama nasıl olur? Sofrada toplam 13 kişi olduğunu fark etmişsinizdir. Yemeğe katılan son kişinin havarilerden Yahuda olduğu söylenir. Yani 13. Kişi. İhanet eden kişi. O yüzden bugün bile Batı'daki bazı lüks lokantalarda bir masaya 13 kişinin oturmasına izin verilmez. İşin aslına baktığımızdaysa bunun kökenini Hristiyan inanışına bağlamak da çok doğru olmaz, çünkü İncil'de bu konuyla ilgili verilmiş hiç bilgi yok. O zaman kaynağını bulabilmek için biraz daha gerilere gitmemiz gerekiyor. Son akşam yemeğinden 1800, günümüzden yaklaşık 3800 yıl öncesine… Mezopotamya'da ortaya çıkan tarihin en eski ve en iyi korunmuş yazılı kanunlarına bakmamız gerekiyor: Hammurabi Kanunları. Yaklaşık iki metrelik silindirik bir taşın üstüne çivi yazısı ile yazılmış olan bu kanunlar tam 282 maddedir. Ama 13. Madde yoktur. Çünkü 13 sayısı uğursuz kabul edilmektedir. Dolayısıyla 13'ün uğursuzluğu hakkında elimizdeki en eski yazılı delil bu. Daha doğrusu yazılmamış delil. Dolayısıyla tabiki şüpheli. Ama o dönem ve daha eskisine ait mitolojileri incelediğimizde benzer şeyler görüyoruz. Mesela bugünkü İran topraklarında yaşayan Persler ayın 13. Gününde kötü şanstan kaçınmak için evlerinden çıkmazmış. Yine rivayete göre antik bir Babil şiiri olan “Song of Ishtar”ın 13. Satırında ölüm tanrıçasının adı geçermiş. Tarot kartlarında da 13. Kart ölüm kartıdır. Daha da eskilere gittiğimizde kendimizi İskandinav mitolojisinde buluyoruz. Buna göre 12 tanrı Valhalla'da bir yemeğe davet edilir ve bir sofranın etrafında toplanırlar. Tanıdık geldi mi bu hikaye? Sonra davetsiz bir misafir çıkagelir. Hımm… 13. Tanrı Loki. Çok geçmeden sofradaki 12 tanrıdan en favori olan Baldır (ki kendisi bizim meşhur Thor'un abisidir), Loki tarafından öldürülür. Yani anlayacağınız yine bir sofraya 13 kişi sığamamıştır. 13. Kişi uğursuzluk getirmiştir. Kaynaklarda böyle bir şeye rastlamadım ve epistemolojik açıdan doğrulayamadım ama dikkatimi çeken şey, bu en eski hikayedeki uğursuz sayılan kişinin adı oldu: Loki. İngilizce'de şans ya da uğur için kullanılan kelime ise Lucky. Aslına bakarsınız belki de gerçekten şans getirmeli bu sayı bize. Sonuçta 13 pek çok kültüre göre olgunluk yaşı. Bazı filmlerde dikkatinizi çekmiştir “PG-13” diye bir ifade vardır. 13 yaşından büyükler bu filmleri alabilir, kiralayabilir ve izleyebilir anlamına gelir. Şu anda beni izlediğiniz YouTube'da hesap açabilmek için en az 13 yaşında olmak zorundasınız. Facebook, Twitter, Instagram vb. diğer sosyal medya sitelerinde de 13 yaşından itibaren hesap oluşturulabilir. Şimdi buna şans mı diyelim yoksa şanssızlık mı? Evet 13. yaş bütün bunları yapabilmeye başladığınız bir dönem belki ama aynı zamanda çocukluktan çıktığınız anlamına da geliyor.

Araştırmalara göre Amerikalıların %10'unda 13 korkusu var. Oysa aynı Amerika, daha doğrusu ABD, 13 koloni, bugünkü adıyla eyalet tarfından kuruldu. O yüzden doların üzerinde tamamlanmamış piramitte 13 basamak, üzerindeki yazıda 13 harf, 13 yıldız, 13 ok, 13 yaprak gibi pek çok sembol bulunur. 1880'lerde bu 13 inanışını yıkmak isteyenler tarafından 13 kulübü kurulmuştur. Bu kulübün üyeleri ki aralarında Amerika başkanları da vardır, her ayın 13'ünde bir araya gelerek 13 kişilik sofralarda yemek yemiştir. Ve tahmin edin sofradaki 13. Kişi ölmemiştir. Hemen olmasa da zamanla sofradaki herkes ölmüştür 🙂

Yani ölümle 13 sayısı arasında mantıksal bir ilişki kurabilmek mümkün gözükmüyor. Bir sayının bize şans getirip getirmemesi daha çok bizim hayata ve olaylara bakış açımızla ilgili. İnsan beyni etrafında gördüğü şeylerde bir düzen ya da 13 de olduğu gibi bir düzensizlik arıyor sürekli. Bunu bulduğu noktaları biriktiriyor, sonra da o noktaları birleştirmeye başlıyor. Ve “büyük resmi” görüyor. Ama gördüğü şey gerçekten bir resim mi ve gerçek mi yoksa hayal mi?

Belki de bu soruyu önce sanatçılara sormak gerekiyor. Mesela o büyük resmi gören ve sonra da çizen Leonardo Da Vinci'ye. Ya da Taylor Swift'e. İlki yaptığı resimle 13'ün uğursuz kabul edilmesine vesile olmuştu ama ikincisi onu pek bir seviyor. Evet pop şarkıcısı Taylor Swift'ten bahsediyorum. Hani şu Twitter hesabının adı @taylorswift13 olan. Kendisi 13 Aralık'ta doğmuş. İlk albümü 13 haftada altın statüsüne kavuşmuş ve ödül töreninde 13. Sıranın 13. Koltuğuna oturtulmuş. O yüzden konserlerinden önce eline 13 yazıyor. Ve yaptığı şarkılardan bir tanesi oldukça enteresan. 13 sayısıyla ilgili en eski bulgulardan birinin İskandinav efsanelerinde geçtiğini söylemiştim ya. Hani Löki vardı. Taylor Swift'in şarkısının adı da “The Lucky One.” Red adlı albümünün 13. Şarkısı. İçinde tam 13 kere “Lucky” kelimesi geçiyor ve Swift sözlerine 13. Saniyede başlıyor…

… ve böylece kendi şanslı 13 efsanesini başlatmış oluyor. Sonuçta 13 sayısının size hayatta şans ya da şanssızlık getirmesi yine size bağlı değil mi?

And they'll tell you now, you're the lucky one. Şimdi sana diyecekler ki, sen şanslı olansın

Yeah, they'll tell you now, you're the lucky one. Evet şimdi sana diyecekler ki, sen şanslı olansın

But can you tell me now, you're the lucky one. Ama sen bana söyleyebilir misin, sen şanslı olan mısın?

Learn languages from TV shows, movies, news, articles and more! Try LingQ for FREE

13 sayısı uğursuz mudur? |malchanceux|est |unglücklich| Bringt die Zahl 13 Unglück? Είναι ο αριθμός 13 γρουσούζικος; Is the number 13 unlucky? Har siffran 13 otur?

13 sayısının uğursuzluğuna inanır mısınız? |malchance|| Do you believe the number 13 is unlucky?

Kötü şans getirir derler. They say it brings bad luck. Peki bunun aslı astarı var mı? ||véracité|fondement|| So is there an original lining to this?

Neden 12 ya da 14 değil de 13? Why 13 and not 12 or 14?

Halbuki matematiksel olarak baktığımızda ne güzel bir sayıdır 13. |mathématique||||||c'est un nombre However, when we look at it mathematically, what a beautiful number 13 is. Her şeyden önce benim en sevdiğim sayı tipi olan asal sayılardan biridir. |||||||||nombre premier|les nombres| |||||||||prim|| First of all, it is one of my favorite number type, prime numbers. Sadece asal değildir aynı zamanda ilk lasa sayısıdır. ||||||nombre premier|est un nombre ||||||lasa| It is not only prime, but also the first lasa number. Lasa sayısı tersten yazımı da asal olan sayılardır. ||à l'envers|écriture||||sont des nombres Lasa numbers are numbers that are also prime when written backwards. Asal – Lasa. Asal – Lasa. Anladınız mı? 13 de 31 de bir asal ve lasa sayı. 13 bir Fibonacci sayısıdır, bu anlamda altın oranın bir parçasıdır diyebiliriz. |Fibonacci(1)|||||||| 13 is a Fibonacci number, in this sense, we can say that it is a part of the golden ratio. Arşimet katı cisimleri 13 tanedir. Archimède||les corps|il y en a Archimedes||Körper| There are 13 Archimedean solids. Ayrıca 13'ü oluşturan 1 ve 3 rakamlarının karesini toplayarak elde ettiğimiz 10 sayısının rakamlarının karesini alarak 1'e ulaşırız. ||||des chiffres|carré|en additionnant||||||||nous atteignons ||||Ziffern|||||||||| Also, we get 1 by squaring the digits of the number 10, which we get by adding the square of the numbers 1 and 3 that make up 13. Matematikte bu şekilde 1'e ulaşabilen sayılara mutlu sayılar denilir. En mathématiques||||atteignable à 1|nombres heureux|||on appelle In mathematics, numbers that can reach 1 in this way are called happy numbers. Dolayısıyla 13 çok mutlu bir sayıdır.

Peki ama neden aynı zamanda uğursuz bir sayı? Neden bazılarımız bu sayıdan ölesiye korkuyoruz? |certaines d'entre nous||ce chiffre|à en mourir| ||||totale| Korku deyince abarttığımı sanmayın. ||que j'exagère| ||abstrakt| Don't think I'm exaggerating when I say fear. Bazı otellerin asansörlerinde belki de dikkatinizi çekmiştir. ||dans les ascenseurs|||| ||in den Aufzügen|||| Perhaps you have noticed in the elevators of some hotels. 13. Kat yoktur. Tabi sadece düğmesi yoktur. ||bouton| 14. Kat düğmesine basan kişi aslında 13. ||la personne qui appuie|| |Taste||| The person who hit the floor button is actually 13. Katta kalacağını fark edemiyor herhalde. |qu'il va rester||| |bleiben wird||| I guess he doesn't realize that he's staying on the floor. Çin'de 4 ve 14 gibi sayılar da uğursuz kabul edildiği için bazı otellerde gideceğiniz katı bulmak epeyce bir zor olabilir. |||||||||||étage où vous allez|||||| ||||||||||in den Hotels||||||| Since numbers such as 4 and 14 are also considered unlucky in China, it can be quite difficult to find your floor in some hotels. Mesela Şangay'daki bu otelde 13'den gerçekten korkuyorsanız 16'ya basmayın. |à Shanghai|||||vous avez peur||n'appuyez pas ||||||||drücken For example, if you're really afraid of 13 in this hotel in Shanghai, don't press 16. Dünyanın başka bazı yerlerinde evlerin kapı numaraları 13 olmasın diye 12+1 şeklinde gösterilir. ||||||numéros de porte|||| ||||der Häuser|||||| In some other parts of the world, the house numbers are shown as 12+1 so that the door numbers are not 13. Ya da bazen 12A şeklinde. Bu korku daha binalar inşaat halindeyken bile başlayabilir. |||||en construction||peut commencer |||||zustand|| This fear can begin even when buildings are under construction. Hadi böyle bir korkuya sahipsiniz diyelim, tedavi olmak için gideceğiniz hastanede 13 numaralı oda olmayabilir. ||||vous avez||||||||| |||Angst|||||||||| Let's say you have such a fear, there may not be room 13 in the hospital you will go to for treatment.

Gerçekten tedavi edilmesi gerekecek boyutta bir durum mu bu? ||||in dem Ausmaß|||| Bazıları için evet. Hatta 1910 yılında Isador Coriat adlı bir psikiyatrist “Abnormal Psychology” adlı kitabında bu durumda olan hastalar için bir korku türü tanımladı: Triskaidekaphobia (Triskaidekafobi). ||Isador Coriat|Coriat|||psychiatrist|Psychologie Anormale|Psychologie||dans son livre|||||||||définie|triskaïdékaphobie|triskaïdékaphobie |||Coriat|||||||||||||||||| Tercümesi şu: 13 korkusu! sa traduction|| Übersetzung|| Sanırım bu kelimeyi söyleyememe korkusu için de bir korku türü tanımlanması gerekecek 🙂 Yoksa var mı? |||incapacité à parler|||||||définition d'un|||| ||||||||||Definition|||| I think a fear type will need to be defined for the fear of not being able to say this word 🙂 Or is there one? Şuna ne dersiniz? Friggatriskaidekaphobia. phobie du vendredi 13 Friggatriskaidekaphobie Bu kelimeyi söyleyememe korkusunun adı değil aslında. |||la peur de||| |||Angst||| This is not actually the name of the fear of not being able to say the word. Bir önceki korkunun katlanmış hali. ||de la peur|amplifiée| |||gestapelten| Eine verstärkte Form der vorherigen Angst. A twist of the previous fear. 13. 13. Cuma'dan duyulan korkuya verilen isim. de la peur|||| von Freitag|||| Der Name für die Angst, die am Freitag gehört wird. The name given to the fear of Friday. Nom donné à la peur entendue depuis le vendredi. Dünyada en az 20 milyon kişinin bu hastalıktan muzdarip olduğu söyleniyor. |||||||souffrant|| ||||||von der Krankheit||| On dit qu'au moins 20 millions de personnes dans le monde souffrent de cette maladie.

Peki bu 13 korkusunun bir kaynağı var mı? Alors, cette peur des 13 a-t-elle une origine ? Elbette var. Ve bu korkunun kaynağını araştırırken karşımıza bir sanat eseri çıkıyor: Son Akşam Yemeği. ||||en enquêtant||||œuvre d'art|||| ||||untersuchen||||Werk|||| And while investigating the source of this fear, we come across a work of art: The Last Supper. Leonardo Da Vinci'nin bu ünlü tablosunda Hıristiyan inanışına göre İsa'nın çarmıha gerilmeden önceki akşam havarileriyle yediği son yemek resmedilmiştir. Léonard||de Vinci|||tableau|croyance chrétienne|croyance chrétienne|||croix|avant d'être crucifié|||ses disciples||||a été représenté |||||||Glauben||Jesus||gekreuzigt|||||||ist dargestellt Hatta tam olarak İsa'nın içlerinden birinin kendisine ihanet edeceğini söylediği anı görmekteyiz. ||||parmi eux|||trahison||||nous voyons |||von Isa|||||||Moment| Wir sehen sogar den Moment, in dem Jesus genau sagt, dass einer von ihnen ihn verraten wird. We even see the exact moment when Jesus said that one of them would betray him. Nous voyons même le moment où Jésus dit qu'un des siens va le trahir. Havarilerin yüzündeki bu şaşkınlık ifadesinin sebebi bu. ||||expression|| der Apostel|||||| Der Grund für diesen erstaunten Ausdruck auf den Gesichtern der Apostel ist dieser. This is the reason for this look of surprise on the apostles' faces. C'est la raison de l'expression de surprise sur le visage des apôtres. Ama nasıl olur? Aber wie kann das sein? Mais comment cela se fait-il ? Sofrada toplam 13 kişi olduğunu fark etmişsinizdir. à table|||||vous avez |||||habt You may have noticed that there are 13 people in total at the table. Yemeğe katılan son kişinin havarilerden Yahuda olduğu söylenir. ||||des apôtres|Judas|| ||||von den Aposteln||| Es wird gesagt, dass die letzte Person, die am Essen teilnahm, Judas von den Aposteln war. It is said that the last person to attend the meal was one of the apostles, Judas. Yani 13. Also der 13. Kişi. Person. İhanet eden kişi. The person who betrayed. O yüzden bugün bile Batı'daki bazı lüks lokantalarda bir masaya 13 kişinin oturmasına izin verilmez. |||||||||||s'asseoir|| |||||||||||||verboten İşin aslına baktığımızdaysa bunun kökenini Hristiyan inanışına bağlamak da çok doğru olmaz, çünkü İncil'de bu konuyla ilgili verilmiş hiç bilgi yok. ||en regardant||origine|||relier à||||||Bible||||||| ||||Ursprung|||||||||in der Bibel||||||| As a matter of fact, it would not be right to attribute the origin of this to the Christian belief, because there is no information given on this subject in the Bible. O zaman kaynağını bulabilmek için biraz daha gerilere gitmemiz gerekiyor. |||||||en arrière|nous devons aller| |||||||zurück|| Then we have to go a little further back to find its source. Son akşam yemeğinden 1800, günümüzden yaklaşık 3800 yıl öncesine… Mezopotamya'da ortaya çıkan tarihin en eski ve en iyi korunmuş yazılı kanunlarına bakmamız gerekiyor: Hammurabi Kanunları. ||du dîner|notre époque|||||||l'histoire||||||préservées|||nous devons examiner||Code d'Hammurabi| |||||||||||||||||||unserem Blick auf||Hammurabi| Yaklaşık iki metrelik silindirik bir taşın üstüne çivi yazısı ile yazılmış olan bu kanunlar tam 282 maddedir. |||cylindrique||pierre||clou|cuneiform writing|||||||articles |||||||Tafel|||||||| These laws, written in cuneiform on a cylindrical stone of about two meters, contain exactly 282 articles. Ama 13. Madde yoktur. Çünkü 13 sayısı uğursuz kabul edilmektedir. ||||est considéré ||||wird angesehen The number 13 is considered unlucky. Dolayısıyla 13'ün uğursuzluğu hakkında elimizdeki en eski yazılı delil bu. |duizième|malchance de 13||||||| |von 13|||||||| So this is the oldest written evidence we have of the unlucky number of 13. Daha doğrusu yazılmamış delil. ||unbeschrieben| More precisely, unwritten evidence. Dolayısıyla tabiki şüpheli. ||soupçonné ||verdächtig So of course it is doubtful. Ama o dönem ve daha eskisine ait mitolojileri incelediğimizde benzer şeyler görüyoruz. |||||||mythologies|nous étudions||| ||||||||wir untersuchen||| Mesela bugünkü İran topraklarında yaşayan Persler ayın 13. |||||Perser| For example, the Persians living on the territory of today's Iran are on the 13th of the month. Gününde kötü şanstan kaçınmak için evlerinden çıkmazmış. ||de la malchance|éviter||de chez eux|ne sortait pas |||verme||| He wouldn't leave his house to avoid bad luck on his day. Yine rivayete göre antik bir Babil şiiri olan “Song of Ishtar”ın 13. |||||Babel|poème||Chanson||Ishtar| |der Überlieferung|||||||||| It is also rumored that the 13th of the "Song of Ishtar", an ancient Babylonian poem. Satırında ölüm tanrıçasının adı geçermiş. dans la ligne||de la déesse||apparaît ||||gestanden The name of the goddess of death was mentioned on the line. Tarot kartlarında da 13. Tarot|des cartes| Tarot|| 13 in tarot cards. Kart ölüm kartıdır. la carte||la carte Karte|| The card is the death card. Daha da eskilere gittiğimizde kendimizi İskandinav mitolojisinde buluyoruz. ||plus anciens||||mythologie|nous trouvons |auch|||||in der Mythologie| When we go even further, we find ourselves in Norse mythology. Buna göre 12 tanrı Valhalla'da bir yemeğe davet edilir ve bir sofranın etrafında toplanırlar. ||dieux|à Valhalla||||||||| |||in Valhalla||||||||| Accordingly, 12 gods are invited to a meal in Valhalla and gather around a table. Tanıdık geldi mi bu hikaye? Does this story sound familiar? Sonra davetsiz bir misafir çıkagelir. |invité non invité|||appara ||||erscheint Hımm… 13. Hmmm Tanrı Loki. |Dieu Loki |Loki Çok geçmeden sofradaki 12 tanrıdan en favori olan Baldır (ki kendisi bizim meşhur Thor'un abisidir), Loki tarafından öldürülür. ||à table|dieu||||Baldur|||||Thor|frère|||est tué ||am Tisch|||||||||||||| Yani anlayacağınız yine bir sofraya 13 kişi sığamamıştır. ||||table||n'a pas tenu ||||Tisch|| Das heißt, wie Sie sehen können, passten wieder 13 Personen nicht an einen Tisch. So, as you can see, 13 people couldn't fit on a table again. 13. 13. Kişi uğursuzluk getirmiştir. |malchance|a apporté ||gebracht Die Person hat Unglück gebracht. The person has brought bad luck. Kaynaklarda böyle bir şeye rastlamadım ve epistemolojik açıdan doğrulayamadım ama dikkatimi çeken şey, bu en eski hikayedeki uğursuz sayılan kişinin adı oldu: Loki. dans les sources||||je n'ai pas trouvé||épistémologique||je n'ai pas pu||mon attention||||||||considéré comme maléfique|||| ||||ich bin nicht gestoßen||||||||||||in der Geschichte||gezählt|||| I could not find anything like this in the sources and could not confirm it epistemologically, but what caught my attention was the name of the unlucky person in this oldest story: Loki. İngilizce'de şans ya da uğur için kullanılan kelime ise Lucky. |||||||||Lucky |||||||||Lucky Aslına bakarsınız belki de gerçekten şans getirmeli bu sayı bize. |en fait|||||||| |sehen|||||||| As a matter of fact, maybe this number should really bring us luck. Sonuçta 13 pek çok kültüre göre olgunluk yaşı. |||cultures||âge de maturité| |||||Reife| After all, 13 is the age of maturity for many cultures. Bazı filmlerde dikkatinizi çekmiştir “PG-13” diye bir ifade vardır. ||||PG(1)|||| |in Filmen||||||| There is an expression called “PG-13” in some movies that has caught your attention. 13 yaşından büyükler bu filmleri alabilir, kiralayabilir ve izleyebilir anlamına gelir. |||||peuvent louer||regarder|| von 13 Jahren||||||||| Şu anda beni izlediğiniz YouTube'da hesap açabilmek için en az 13 yaşında olmak zorundasınız. ||||||ouvrir un compte|||||| ||||||öffnen|||||| Facebook, Twitter, Instagram vb. |||réseaux sociaux |||usw. diğer sosyal medya sitelerinde de 13 yaşından itibaren hesap oluşturulabilir. ||||aussi||à partir de||peut être créé ||||||||erstellen Şimdi buna şans mı diyelim yoksa şanssızlık mı? ||||||malchance| ||||||Unglück| Evet 13. yaş bütün bunları yapabilmeye başladığınız bir dönem belki ama aynı zamanda çocukluktan çıktığınız anlamına da geliyor. ||||pouvoir faire||||||||l'enfance|vous sortez||| ||||||||||||Kindheit|verlasst||| Ja, 13 ist vielleicht das Alter, in dem man all das anfangen kann zu tun, bedeutet aber auch, dass man die Kindheit hinter sich lässt. Yes, 13th may be a period when you start to do all these things, but it also means that you have come out of childhood.

Araştırmalara göre Amerikalıların %10'unda 13 korkusu var. |||d'entre eux|| ||der Amerikaner||| Laut Forschungen haben 10% der Amerikaner Angst vor der 13. Studies show that 10% of Americans have a fear of 13. Oysa aynı Amerika, daha doğrusu ABD, 13 koloni, bugünkü adıyla eyalet tarfından kuruldu. ||||||colonies|||État|par| aber||||eher||Kolonien||||| Doch dasselbe Amerika, genauer gesagt die USA, wurde von 13 Kolonien gegründet, die heute als Bundesstaaten bezeichnet werden. However, the same America, or rather the USA, was founded by 13 colonies, today's state. O yüzden doların üzerinde tamamlanmamış piramitte 13 basamak, üzerindeki yazıda 13 harf, 13 yıldız, 13 ok, 13 yaprak gibi pek çok sembol bulunur. ||du dollar||inachevée|pyramide|||||||||||symbol| ||||unvollendete||||||||Blätter||||Symbole| 1880'lerde bu 13 inanışını yıkmak isteyenler tarafından 13 kulübü kurulmuştur. ||croyance||||clubs| ||||||Vereine| In the 1880s, 13 clubs were established by those who wanted to destroy these 13 beliefs. Bu kulübün üyeleri ki aralarında Amerika başkanları da vardır, her ayın 13'ünde bir araya gelerek 13 kişilik sofralarda yemek yemiştir. |du club||||||||||le 13|||||tables||ont mangé |des Vereins||||||||||||||||| Ve tahmin edin sofradaki 13. And guess what 13 on the table. Kişi ölmemiştir. |n'est pas mort |ist nicht gestorben The person is not dead. Hemen olmasa da zamanla sofradaki herkes ölmüştür 🙂 ||||||est mort ||||||ist gestorben Although not immediately, everyone on the table died in time 🙂

Yani ölümle 13 sayısı arasında mantıksal bir ilişki kurabilmek mümkün gözükmüyor. ||||logique|||établir une relation|| |Tod|||||||| In other words, it does not seem possible to establish a logical relationship between death and the number 13. Bir sayının bize şans getirip getirmemesi daha çok bizim hayata ve olaylara bakış açımızla ilgili. |le nombre||||nous apporte||||||||notre perspective| |Zahl||||||||||||| Ob eine Zahl uns Glück bringt oder nicht, hängt mehr mit unserer Einstellung zum Leben und zu den Ereignissen zusammen. Whether a number brings us luck or not is more about our perspective on life and events. İnsan beyni etrafında gördüğü şeylerde bir düzen ya da 13 de olduğu gibi bir düzensizlik arıyor sürekli. ||||choses||ordre|||||||désordre|| |Gehirn|||||||||||||| Das menschliche Gehirn sucht ständig nach einer Ordnung in den Dingen, die es um sich herum sieht, oder wie im Fall der 13 nach einer Unordnung. The human brain is constantly looking for an order or disorder in the things it sees around it. Bunu bulduğu noktaları biriktiriyor, sonra da o noktaları birleştirmeye başlıyor. |||il les accumule|||||| Die Punkte, die es findet, speichert es und beginnt dann, diese Punkte miteinander zu verbinden. It collects the dots it finds, and then begins to connect those dots. Ve “büyük resmi” görüyor. Ama gördüğü şey gerçekten bir resim mi ve gerçek mi yoksa hayal mi? |||||Bild||||||| But is what he sees really a painting and is it real or a fantasy?

Belki de bu soruyu önce sanatçılara sormak gerekiyor. |||||aux artistes|| |||||den Künstlern|| Maybe this question should be asked to the artists first. Mesela o büyük resmi gören ve sonra da çizen Leonardo Da Vinci'ye. ||||||||qui a dessiné|||à Vinci ||||||||malen||| For example, Leonardo Da Vinci, who saw that big picture and then drew it. Ya da Taylor Swift'e. ||Taylor|à Taylor Swift ||Taylor| İlki yaptığı resimle 13'ün uğursuz kabul edilmesine vesile olmuştu ama ikincisi onu pek bir seviyor. ||la première||||à être considéré|||||||| |||||||Ursache||||||| The first one caused 13 to be considered unlucky with his painting, but the second one loves him very much. Evet pop şarkıcısı Taylor Swift'ten bahsediyorum. ||chanteuse pop||Taylor Swift| ||||von Swift| Hani şu Twitter hesabının adı @taylorswift13 olan. |||compte||@taylorswift(1)| |||||taylorswift| Kendisi 13 Aralık'ta doğmuş. |le 13 décembre| |im Dezember| He was born on December 13. İlk albümü 13 haftada altın statüsüne kavuşmuş ve ödül töreninde 13. |l'album|||statut|atteint le|||à la cérémonie His debut album achieved gold status in 13 weeks and was the 13th at the award ceremony. Sıranın 13. de la file 13 of the row. Koltuğuna oturtulmuş. sur son siège|assis He is seated in his chair. O yüzden konserlerinden önce eline 13 yazıyor. ||ses concerts||| That's why he writes 13 on his hand before his concerts. Ve yaptığı şarkılardan bir tanesi oldukça enteresan. ||des chansons|||| 13 sayısıyla ilgili en eski bulgulardan birinin İskandinav efsanelerinde geçtiğini söylemiştim ya. numéro||||des découvertes|||les légendes||| Did I mention that one of the earliest finds about the number 13 is in Scandinavian legends? Hani Löki vardı. |Löki (1)| Taylor Swift'in şarkısının adı da “The Lucky One.” Red adlı albümünün 13. |de Taylor Swift||||||Un(e)|Rouge||de l'album Şarkısı. sa chanson İçinde tam 13 kere “Lucky” kelimesi geçiyor ve Swift sözlerine 13. |||||||Swift(1)| The word "Lucky" is mentioned 13 times in it, and Swift has 13. Saniyede başlıyor… It starts in seconds…

… ve böylece kendi şanslı 13 efsanesini başlatmış oluyor. ||||légende|a lancé| … and thus starting his own lucky 13 legend. Sonuçta 13 sayısının size hayatta şans ya da şanssızlık getirmesi yine size bağlı değil mi? ||||||||apportera||||| After all, whether the number 13 brings you luck or bad luck in life is still up to you, isn't it?

And they'll tell you now, you're the lucky one. |ils vont|te diront|||tu es||| Şimdi sana diyecekler ki, sen şanslı olansın ||||||tu es chanceux

Yeah, they'll tell you now, you're the lucky one. Ouais|||||||| Evet şimdi sana diyecekler ki, sen şanslı olansın

But can you tell me now, you're the lucky one. Mais||||||||| Ama sen bana söyleyebilir misin, sen şanslı olan mısın?