×

我們使用cookies幫助改善LingQ。通過流覽本網站,表示你同意我們的 cookie 政策.


image

Turkish YouTube, Daha iyi görmek için... Çizin!

Daha iyi görmek için... Çizin!

Müzelere, sergilere gitmeyi sever misiniz?

Peki ya resim yapmayı, çizmeyi?

Çoğunluğun pek de hoşuna gitmeyen şeylerden bahsediyorum galiba ben hep değil mi?

Ama, görebilmek için, daha iyi görebilmek için...

...size güzel bir teklifim var!

Sanat eserlerine bakıp, onları çizmeye başlayalım; ne dersiniz?

Geçen aylarda kısa bir tatil için Antalya'ya gitmiştim.

Neden kısa? Bunun sebebini başka bir videoda daha önce anlatmıştım.

Antalya'ya gidince de insan deniz, kum ,güneş üçlüsü dışında yapabilecek pek çok şey bulabiliyor.

Ve bunlardan bir tanesi de Antalya Müzesi

Daha önce de ziyaret ettiğim bir müzeydi ama, bu kez bizim ufaklığı da götürmek istedim

Anadolu toprakları üzerinde kurulmuş medeniyetlerden arta kalan pek çok eserle dolu

Özellikle de heykellerle

Müzeyi gezerken bir şey dikkatimi çekti.

Bazı turistler gezerken her heykelin önünde durup onun fotoğrafını çekiyordu.

Birini çektikten hemen sonra diğerine geçip onu da çekiyor,

hatta bir ara acaba müzenin kataloğunu hazırlayan bir ekip mi bunlar acaba diye süphelendim.

Öyle değilmiş

Bunlar "profesyonel turist"

Gittikleri, gördükleri yerleri kendi gözleri ile görmek

kendi duyularıyla hissetmek, deneyimlemek yerine

ceplerindeki, ellerindeki camların arkasından görmek, izlemeyi tercih ediyorlar.

Müzelerde ne sergilenir?

Tarihi eserler, sanat eserleri..

Peki bunları daha iyi nasıl deneyimleyebiliriz?

Her şeyden önce neden sergilenmeye layık bulunduklarını düşünmeye başlayarak.

Eserdeki enteresanlığı, güzelliği görmeye çalışarak

Ona bakınca, gerçekten

ne görüyoruz? Bizi ne etkiliyor?

bunların cevabını verebilmek

artık günümüzde her zamankinden daha zor

çünkü kafalar çok dağınık hep

acelemiz var hep bir yerlere yetişmeye çalışıyoruz

ve o yüzden de hiçbirşeye tam olarak

odaklanamıyoruz, tam

odaklanacakken yandaki kişinin

cep telefonu çalıyor ve dikkatimizi dağıtıyor, o zaman da

aklımıza "acaba bana da mesaj gelmiş midir?"

sorusu takılıyor

yani o anı yaşayamıyoruz, bunun vicdan

azabıyla da fotoğraf makinemizi çıkarıp

o anı kaydetmeye, saklamaya çalışıyoruz

daha sonra

bakabilmek için

peki bu "daha sonra" hiç geliyor mu?

daha sonra sakladığımız anlara

gerçekten de geri dönebiliyor muyuz?

sergileri sadece gezmek yerine

sergileneni daha iyi nasıl görebiliriz?

Hollanda'daki bir müzenin

bu soruya çok güzel bir cevabı var

"çizerek" hatta

#startdrawing "çizmeye başla" sloganıyla

bir kampanya başlatmışlar. Çünkü daha

iyi görmeyi en iyi öğrenmenin yollarından

biri de çizmektir

kaleminizi kağıdınızı yanınıza alın, eserin

karşısına geçin ve onu çizmeye

başlayın. "İyi ama benim hiç

kabiliyetim yok, en fazla çubuk

adam çizebiliyorum" bu gayet normal,

benim de ilkokulda en çok gördüğüm

sanat eserleri Cin Ali kitaplarındaydı

Zaten amacımız sanat eseri üretmek değil ki,

onu gözlemlemek

çizmek için daha dikkatli bakmak zorundasınız

daha yakından

ölüçleri, oranları, ışık gölge

oyunları, çizgileri, detaylarıyla

eseri daha iyi farkedeceksiniz

"ben yine de çizemem, çizer değilim"

demeyin, çizersiniz!

küçük bir çocukken hiç resim yapmadınız mı?

bütün çocuklar resim yapar

çünkü resim yapmayı, çizmeyi bilir

hem de hemen herşeyi dilediği gibi çizebilir

eğitimciyken Robinson'ın anlattığı şu hikayeyi bir dinleyin:

çocuklar şanslarını denemekten korkmazlar

yanlış yapmaktan çekinmezler

bilmeseler de devam ederler

eğer yanlış birşeyler yapmaya hazırlıklı değilseniz hiçbir zaman orijinal

bir şey bulamazsınız, göremezsiniz

küçükken korkusuzca resim çizerdik

hem de her yere! Sonra

bu yeteneğimizi kaybettik

unuttuk, okullarda işyerlerinde

unutturulduk, yapmanız gereken

tek şey hatırlamaya çalışmak

cesur olun müzelere gidin

sanat eserlerine bakın

onları çizerek

anlamaya çalışın. Anıları yakalayıp

anılara dönüştürmenin tek yolu fotoğraf

çekmek değil, tüm

benliğinle o anda bulunmak, o anı yaşamak

daha iyi görebilmek için, çizin...

-heykel!

-Başka?

-Pinokyo heykeli

-O ne heykeli?

-Ok atan adam heykeli mi?

-Hayır, örümcek adam!

-Bu ne heykeli?

-Batman!

ALTYAZI Ayberk Yılmaz Youtube Tekno AYZ

Daha iyi görmek için... Çizin! Um besser zu sehen... Zeichnen Sie es! Για να βλέπετε καλύτερα... Ζωγραφίστε! To see better... Draw! Pour mieux voir... Dessinez-le ! Para ver melhor... Desenhe-o! Чтобы лучше видеть... Рисуй! För att se bättre... Dra!

Müzelere, sergilere gitmeyi sever misiniz? هل تحب الذهاب إلى المتاحف والمعارض؟ Gehen Sie gerne in Museen und Ausstellungen? Do you like going to museums and exhibitions?

Peki ya resim yapmayı, çizmeyi? حسنا وهل تحب أن ترسم؟ What about painting, drawing? А живопись, рисунок?

Çoğunluğun pek de hoşuna gitmeyen şeylerden bahsediyorum galiba ben hep değil mi? أنا أتحدث عن أشياء لا تروق للغالبية دائما ، أليس كذلك؟ Ich spreche wohl immer über Dinge, die der Mehrheit nicht gefallen, oder? I'm talking about things that most people don't like, I guess, right? Я говорю о вещах, которые не нравятся большинству людей, верно?

Ama, görebilmek için, daha iyi görebilmek için... ولكن لتكون قادراً على الرؤية، الرؤية الأفضل ... Aber, um zu sehen, um besser zu sehen. But, to see, to see better... Но видеть, видеть лучше...

...size güzel bir teklifim var! ... لدي عرض جيد! ...ich habe ein gutes Angebot für Sie! ... I have a nice offer for you! ... У меня есть для вас хорошее предложение!

Sanat eserlerine bakıp, onları çizmeye başlayalım; ne dersiniz? ما رأيكم أن ننظر للأعمال الفنية ، ولنبدأ برسمها Schauen wir uns die Kunstwerke an und fangen wir an, sie zu zeichnen, ja? Let's start by looking at works of art and drawing them; say what? Давайте начнем с просмотра произведений искусства и их рисования; чего-чего?

Geçen aylarda kısa bir tatil için Antalya'ya gitmiştim. ذهبت إلى أنطاليا لقضاء عطلة قصيرة في الأشهر القليلة الماضية. I went to Antalya for a short holiday last month. Я ездил в Анталию на короткий отпуск в прошлом месяце.

Neden kısa? Bunun sebebini başka bir videoda daha önce anlatmıştım. لماذا قصيرة؟ سبق وشرحت سبب ذلك على فيديو آخر. Why is it short? I explained the reason for this before in another video. Почему он короткий? Я объяснил причину этого ранее в другом видео.

Antalya'ya gidince de insan deniz, kum ,güneş üçlüsü dışında yapabilecek pek çok şey bulabiliyor. |||||||trio|||||| عندما تذهب إلى أنطاليا ، يمكنك أن تجد العديد من الأشياء التي يمكنك القيام بها غير البحر والرمال وأشعة الشمس. Wenn Sie nach Antalya fahren, können Sie viele Dinge zu tun, als das Meer, Sand, Sonne Trio zu finden. When you go to Antalya, one can find many things to do apart from the sea, sand and sun trio. Когда вы отправляетесь в Анталию, помимо моря, песка и солнечного трио можно найти множество развлечений.

Ve bunlardan bir tanesi de Antalya Müzesi واحد منهم هو متحف أنطاليا And one of them is Antalya Museum.

Daha önce de ziyaret ettiğim bir müzeydi ama, bu kez bizim ufaklığı da götürmek istedim كان متحفًا قمت بزيارته من قبل ، لكن هذه المرة كنت أريد أن آخذ ابني أيضًا It was a museum I visited before, but this time I wanted to take our little one. Это был музей, который я посещала раньше, но на этот раз я хотела взять нашего малыша.

Anadolu toprakları üzerinde kurulmuş medeniyetlerden arta kalan pek çok eserle dolu |||errichtet|Zivilisationen|übrig geblieben||||mit vielen Werken| إنه مليء بالعديد من الأعمال المتبقية من الحضارات التي أقيمت على أراضي الأناضول Anatolien ist voll von Artefakten, die von den dort ansässigen Zivilisationen übrig geblieben sind. It is full of many artifacts left over from civilizations established on Anatolian lands. Он полон многих артефактов, оставшихся от цивилизаций, основанных на анатолийских землях.

Özellikle de heykellerle خصوصا بالتماثيل Besonders bei Skulpturen Especially with the statues.

Müzeyi gezerken bir şey dikkatimi çekti. عندما كنت أتجول في المتحف هناك شيء لفت نظري While visiting the museum, something caught my attention. Во время посещения музея кое-что привлекло мое внимание.

Bazı turistler gezerken her heykelin önünde durup onun fotoğrafını çekiyordu. بعض السياح يقفون أمام كل تمثال ويأخذون صورة له Some tourists were standing in front of each statue and taking pictures of it.

Birini çektikten hemen sonra diğerine geçip onu da çekiyor, مباشرة بعد أخذ صورة لأحد التماثيل ينتقل للآخر ويأخذ صورة له After you shoot one, you switch to the other and shoot it too,

hatta bir ara acaba müzenin kataloğunu hazırlayan bir ekip mi bunlar acaba diye süphelendim. حتى أنني اشتبهت في أنهم كانوا فريقًا يعد كتالوج المتحف. Irgendwann habe ich mich sogar gefragt, ob sie ein Team sind, das den Katalog des Museums vorbereitet. I even wondered if they were a team that prepared the catalog of the museum. Мне даже стало интересно, не та ли это команда, которая подготовила каталог музея.

Öyle değilmiş ليس كذلك not so не так

Bunlar "profesyonel turist" هؤلاء هم "السياح المحترفون" These are "professional tourists"

Gittikleri, gördükleri yerleri kendi gözleri ile görmek بدل أن يروا الأماكن التي يزورونها بأعينهم Seeing with their own eyes the places they went and saw Увидев своими глазами места, которые они посетили и видели

kendi duyularıyla hissetmek, deneyimlemek yerine و بدل أ ن يشعروا بها بحواسهم statt mit ihren eigenen Sinnen zu fühlen und zu erleben. instead of feeling, experiencing with one's own senses вместо того, чтобы чувствовать, переживать своими чувствами

ceplerindeki, ellerindeki camların arkasından görmek, izlemeyi tercih ediyorlar. يفضلون رؤيتها ومشاهدتها من وراء الزجاج الذي في أيديهم و جيوبهم. Sie ziehen es vor, durch die Brille in ihren Taschen und Händen zu sehen und zu beobachten. they prefer to see and watch through the glass in their pockets and hands. они предпочитают видеть и смотреть сквозь стекло в карманах и руках.

Müzelerde ne sergilenir? ماذا يعرض في المتاحف؟ Was wird in Museen ausgestellt? What is displayed in museums?

Tarihi eserler, sanat eserleri.. فالأعمال التاريخية ، والتحف الفنية .. Historische Artefakte, Kunstwerke... Исторические артефакты, произведения искусства.

Peki bunları daha iyi nasıl deneyimleyebiliriz? وكيف نخوض التجربة بشكل أفضل؟ Wie können wir sie also besser erleben? So how can we experience them better?

Her şeyden önce neden sergilenmeye layık bulunduklarını düşünmeye başlayarak. |||||würdig||| في بداية الأمر ، يجب التفكير في السبب الذي جعلهم يستحقون العرض Zunächst einmal sollten wir uns überlegen, warum sie es verdienen, ausgestellt zu werden. By starting to think about why they deserve to be exhibited in the first place. Начав думать о том, почему они заслуживают того, чтобы их выставляли в первую очередь.

Eserdeki enteresanlığı, güzelliği görmeye çalışarak Im Werk|Interessantheit||| بمحاولة رؤية أعجوبة وجمال العمل Ich versuche, das Interessante, das Schöne in der Arbeit zu sehen. Trying to see the interestingness and beauty in the work Попытка увидеть интересность и красоту в работе

Ona bakınca, gerçekten عندما ننظر إليها When you look at it, really Глядя на это действительно

ne görüyoruz? Bizi ne etkiliyor? ماذا نرى؟ ما الذي يؤثر علينا؟ what do we see? What affects us? что мы видим? Что влияет на нас?

bunların cevabını verebilmek القدرة على إعطاء الأجوبة to answer them

artık günümüzde her zamankinden daha zor أصبح الآن أكثر صعوبة من أي وقت مضى now more difficult than ever сейчас сложнее, чем когда-либо

çünkü kafalar çok dağınık hep لأن تفكيرنا مشتت جدا طوال الوقت weil die Köpfe immer so zerstreut sind because heads are always so messy

acelemiz var hep bir yerlere yetişmeye çalışıyoruz نحن دائما في عجلة من امرنا Wir sind in Eile, wir versuchen immer, etwas zu erreichen. we're in a hurry, we're always trying to get somewhere

ve o yüzden de hiçbirşeye tam olarak وهذا هو السبب في und deshalb glaube ich an nichts mehr. and therefore nothing exactly

odaklanamıyoruz, tam أننا لا يمكننا التركيز في أي شيء we can't focus

odaklanacakken yandaki kişinin عندما نبدأ بالتركيز يبدأ هاتف Ich war kurz davor, mich auf die Person neben mir zu konzentrieren. the person next to you while focusing

cep telefonu çalıyor ve dikkatimizi dağıtıyor, o zaman da الشخص الذي بجانبنا بالرنين das Mobiltelefon klingelt und lenkt uns ab, dann cell phone rings and distracts us, then

aklımıza "acaba bana da mesaj gelmiş midir?" ويتشتت تفكيرنا ونسأل أنفسنا We thought, "I wonder if there is a message for me too?"

sorusu takılıyor " هل وصلت لي رسالة أيضا؟" bleibt die Frage the question is stuck

yani o anı yaşayamıyoruz, bunun vicdan |||||Gewissen أي أننا لا نستطيع أن نعيش تلك اللحظة ، Ich meine, wir können nicht im Hier und Jetzt leben. so we can't live that moment, it's our conscience так что мы не можем жить в тот момент, это наша совесть

azabıyla da fotoğraf makinemizi çıkarıp mit Mühe|||unsere Kamera| وبتأنيب الضمير نخرج كاميراتنا also zückten wir unsere Kamera With the torment, we took out our camera and

o anı kaydetmeye, saklamaya çalışıyoruz ونحاول تسجيل اللحظة والإحتفاظ بها we try to record that moment, to hide it

daha sonra لننظر لها later on

bakabilmek için في وقت لاحق to look

peki bu "daha sonra" hiç geliyor mu? حسنا وهل يأتي "في وقت لاحق"؟ So does this "later" ever come?

daha sonra sakladığımız anlara هل حقا نستطيع أن نعود zu den Momenten, die wir für später aufheben. to the moments we save for later

gerçekten de geri dönebiliyor muyuz? للحظات التي نخبيؤها فيما بعد؟ Can we really go back?

sergileri sadece gezmek yerine بدلا من مجرد التجولفي المعارض rather than just visiting the exhibitions а не просто посещать выставки

sergileneni daha iyi nasıl görebiliriz? كيف يمكننا رؤية المعرض بشكل أفضل؟ How can we see the exhibit better? Как лучше увидеть выставку?

Hollanda'daki bir müzenin متحف في هولندا музей в Нидерландах

bu soruya çok güzel bir cevabı var لديه إجابة جيدة للغاية لهذا السؤال There is a very good answer to this question.

"çizerek" hatta عن طريق "الرسم" even by "drawing" даже по "рисованию"

#startdrawing "çizmeye başla" sloganıyla #startDrawing بدأوا حملة #startdrawing со слоганом "начинай рисовать"

bir kampanya başlatmışlar. Çünkü daha شعارها " إبدأ ارسم" . Они начали кампанию. потому что больше

iyi görmeyi en iyi öğrenmenin yollarından لأن أفضل الطرق لتعلم الرؤية الجيدة один из лучших способов научиться хорошо видеть

biri de çizmektir هو الرسم

kaleminizi kağıdınızı yanınıza alın, eserin ||||Werk احملوا ورقة وقلم لرصاص معكم ، Nehmen Sie Ihren Stift und Ihr Papier mit. возьмите с собой ручку и бумагу

karşısına geçin ve onu çizmeye وقفوا أمام العمل وارسموه go ahead and draw it

başlayın. "İyi ama benim hiç " ولكن لا قدرة لي start. "Fine but I don't

kabiliyetim yok, en fazla çubuk ||||Stock أقصى ما يمكنني Ich bin nicht fähig, höchstens ein Stock I don't have the ability, most sticks У меня нет возможности, большинство палок

adam çizebiliyorum" bu gayet normal, |ich kann zeichnen||| رسمه هو الدائرة "هذا طبيعي جدا ، Ich kann Männer zeichnen", das ist normal, I can draw a man" that's perfectly normal,

benim de ilkokulda en çok gördüğüm أكثر ما رأيته في المدرسة الابتدائية the most i saw in elementary school

sanat eserleri Cin Ali kitaplarındaydı كان الأعمال الفنية التي كتب جين علي artworks were in Cin Ali books

Zaten amacımız sanat eseri üretmek değil ki, هدفنا ليس إنتاج عمل فني ، Our aim is not to produce a work of art anyway,

onu gözlemlemek تدقيقه to observe it

çizmek için daha dikkatli bakmak zorundasınız عليك أن تنظر بمزيد من الدقة من أجل أن ترسم you have to look more carefully to draw

daha yakından عن كثب Closer

ölüçleri, oranları, ışık gölge Maße|Verhältnisse|| الأبعاد والنسب والظل Dimensionen, Proportionen, Licht und Schatten dimensions, proportions, light shade размеры, пропорции, светлый оттенок

oyunları, çizgileri, detaylarıyla الخدع والخطوط والتفاصيل games, lines, details

eseri daha iyi farkedeceksiniz ستلاحظ العمل على نحو أفضل you will notice the work better

"ben yine de çizemem, çizer değilim" "أنا لا أستطيع الرسم ، أنا لست رساما" "Ich kann immer noch nicht zeichnen, ich bin kein Illustrator" "I still can't draw, I'm not an artist" «Я до сих пор не умею рисовать, я не художник» “我还是不会画画,我不是艺术家”

demeyin, çizersiniz! لا تقل ، تستطيع الرسم! don't say, you draw! не говори, ты рисуешь! 别说,你画!

küçük bir çocukken hiç resim yapmadınız mı? ألم ترسم حينما كنت صغيرا؟ Didn't you ever paint when you were a little kid? Разве ты никогда не рисовал, когда был маленьким? 你小时候没画画吗?

bütün çocuklar resim yapar كل الاطفال يرسمون all children draw 所有孩子都画画

çünkü resim yapmayı, çizmeyi bilir لأنه يعرف كيف يرسم because he knows how to paint 因为他会画画

hem de hemen herşeyi dilediği gibi çizebilir ||||gewünschte|| ويرسم كل شيء كما يريد und er kann fast alles zeichnen, was er will. He can also draw almost anything as he wishes. Он также может рисовать практически все, что пожелает. 他也可以随心所欲地画几乎任何东西。

eğitimciyken Robinson'ın anlattığı şu hikayeyi bir dinleyin: استمع إلى قصة روبنسون عندما كان معلما: Hören Sie sich diese Geschichte an, die Robinson mir erzählt hat, als ich noch Erzieherin war: Listen to this story Robinson told when he was an educator: Послушайте эту историю, рассказанную Робинсоном, когда он был педагогом: 听听罗宾逊当教育家时讲的这个故事:

çocuklar şanslarını denemekten korkmazlar لا يخاف الأطفال من تجربة حظهم Kinder haben keine Angst, Risiken einzugehen kids aren't afraid to take their chances дети не боятся рисковать 孩子们不怕冒险

yanlış yapmaktan çekinmezler لا يترددون في ارتكاب الأخطاء sie zögern nicht, Unrecht zu tun They don't hesitate to make mistakes. Они не стесняются ошибаться 他们不惜犯错

bilmeseler de devam ederler حتى لو لم يعرفوا يكملون even if they don't know даже если они не знают 即使他们不知道

eğer yanlış birşeyler yapmaya hazırlıklı değilseniz hiçbir zaman orijinal إذا لم تكن مستعدًا لفعل شيء خاطئ ، never original unless you are prepared to do something wrong 除非您准备做错事,否则绝不是原创

bir şey bulamazsınız, göremezsiniz لن تجد و لن ترى في أي وقت شيء مبتكر you can't find anything, you can't see вы ничего не можете найти, вы не можете видеть 你什么也找不到,你看不到

küçükken korkusuzca resim çizerdik كنا نرسم بدون خوف حين كنا صغار Als wir klein waren, haben wir ohne Angst gezeichnet. When we were little we used to draw without fear Когда мы были маленькими, мы рисовали без страха 当我们还小的时候,我们曾经无所畏惧地画画

hem de her yere! Sonra و في كل مكان! ثم and everywhere! Then и везде! После 无处不在!然后

bu yeteneğimizi kaybettik فقدنا هذه الموهبة we lost this ability 我们失去了这种能力

unuttuk, okullarda işyerlerinde نسينا ، في المدارس wir haben vergessen, in Schulen und an Arbeitsplätzen we forgot, in schools and workplaces 我们忘记了,在学校和工作场所

unutturulduk, yapmanız gereken جعلنا ننسنا، كل ما عليك القيام به we've been forgotten, what you have to do 我们被遗忘了,你需要做什么

tek şey hatırlamaya çalışmak هو محاولة التذكر just trying to remember 只是想记住

cesur olun müzelere gidin كونوا شجعان sei mutig und geh ins Museum be brave go to museums будь смелым ходи в музеи 勇敢去博物馆

sanat eserlerine bakın انظروا إلى الأعمال الفنية see works of art 看艺术作品

onları çizerek من خلال رسمها by drawing them рисуя их 通过绘制它们

anlamaya çalışın. Anıları yakalayıp حاول أن تفهموها. ليست الطريقة الوحيدة try to understand. Capturing the memories 试着去理解。捕捉回忆

anılara dönüştürmenin tek yolu fotoğraf لإصطياد الذكريات هو تحويلها die einzige Möglichkeit, sich in Erinnerungen zu verwandeln, ist die Fotografie photo is the only way to turn it into memories 照片是把它变成回忆的唯一方法

çekmek değil, tüm إلى صور not attract all 不吸引所有人

benliğinle o anda bulunmak, o anı yaşamak أتواجد بكاملي، لأعيش تلك اللحظة im Moment mit sich selbst zu sein, im Moment zu leben to be in the moment with yourself, to live that moment 活在当下,活在当下

daha iyi görebilmek için, çizin... لرؤية أفضل ، ارسم ... To see better, draw... 为了看得更清楚,画...

-heykel! -تمثال -statue! -雕像!

-Başka? -شيء آخر؟ -Other? -其他?

-Pinokyo heykeli -Pinokyoتمثال -匹诺曹雕像

-O ne heykeli? - ما هذا التمثال؟ - 那是什么雕像?

-Ok atan adam heykeli mi? - تمثال الرجل الذي رمى الرمح؟ -Eine Statue eines Mannes, der einen Bogen schießt? - A statue of a man shooting an arrow? - 一个男人射箭的雕像?

-Hayır, örümcek adam! لا رجل العنكبوت! -Nein, Spider-Man! -No, spider-man! -不,蜘蛛侠!

-Bu ne heykeli? - هذا تمثال ماذا؟ -What statue is this? - 这是什么雕像?

-Batman! -باتمان! -蝙蝠侠!

ALTYAZI Ayberk Yılmaz Youtube Tekno AYZ |||||Technologie SUBTITLE Ayberk Yılmaz Youtube Techno AYZ