×

Vi använder kakor för att göra LingQ bättre. Genom att besöka sajten, godkänner du vår cookie-policy.


image

Beyhan Budak, Depresyonun Size Söylediği Yalanlar

Depresyonun Size Söylediği Yalanlar

Merhaba, ben Uzman Psikolog Beyhan Budak.

Psikoloji TV Youtube kanalına hoş geldiniz.

Bugün, sizlere bu videoda, depresyonun insanlara söylediği yalanlardan bahsetmek istiyorum.

Depresyon günümüzde en çok karşılaştığımız psikolojik problemlerden bir tanesi.

Depresyon yaşayan bir kişi kendi kendine çok fazla düşünür ve bu düşündüğü şeyler genellikle olumsuz şeyler olur.

Ama kişi zanneder ki, bu, hayatın gerçekliği.

Çok doğru şeyler düşünüyor. Ve bunu çok dikkate alır. Çok fazla dikkate alır.

Halbuki burada dikkat etmemiz gereken şey, o an depresyon yaşadığımızdan dolayı böyle şeyler yaşıyoruz.

Yani bunu kabaca şöyle ifade edebiliriz.

Depresyonun size söylediği yalanlarla muhatap oluyorsunuz böyle anlarda.

Depresyonun bize en çok söylediği yalanlardan bir tanesi "Asla iyileşemeyeceksin." düşüncesidir.

Depresyon yaşayan bir kişi kendini dipsiz bir kuyuda...

...kapkaranlık, sanki hep aşağı düşüyormuş gibi hissedebilir.

Sanki dipteymiş gibi.

Ama dikkat etmemiz gereken şey dünya aslında öyle bir yer değil.

Sadece depresyonda olduğunuz için böyle hissediyorsunuz.

Ve şöyle düşünebilirsiniz.

Eski halinizi düşündüğünüzde, eski fotoğraflarınıza baktığınızda...

...sanki o eski mutlu haliniz tekrar hiç gelmeyecekmiş gibi hissedebilirsiniz.

Sakın buna kanmayın. Depresyonun söylediği bir yalan aslında bu size.

Birçok insan depresyondan kurtulup o eski haline ve daha iyi haline dönüşebiliyorlar.

O yüzden bizim ihtiyacımız olan şey; biraz çaba, biraz irade ve sağlam bir psikolojik tedavi.

Depresyondaki bir kişi çoğunlukla etrafındaki insanlara, kendisiyle ilgilenen insanlara biraz yük olduğunu düşünür.

Bundan dolayı da suçluluk ve utanç duyguları hissedebilir.

Halbuki dikkat etmemiz gereken nokta, çevremizde bizi seven, bizimle ilgilenen insanlar var.

Ve muhtemelen bizi karşılıksız seviyorlar.

Bizi sevdikleri için bizimle ilgileniyorlar.

Ama siz depresyonda olduğunuz için...

...sanki herkese yük oluyormuş gibi, herkese ekstra bir sıkıntı çıkartıyormuş gibi hissedebilirsiniz.

Bu sadece depresyonda olduğunuz için hissettiğiniz bir düşünce.

Onların yardım etmesine izin vermeli, onların hayatımıza bir katkı sunmasını kabul etmeliyiz.

Depresyondaki bir insan çoğunlukla evde oturmak ister. Dışarı çıkmak istemez.

Biraz kendisini sosyal anlamda izole eder.

Daha önce yaptığı işleri belki yapmak konusunda bazı problemler yaşayabilir.

Yalnız bunu yaşamakla kalmaz.

Kişi kendisini devamlı suçlamaya başlar. "Ne kadar tembel bir insanım?" "Ne kadar beceriksiz bir insanım?"

Halbuki şuna dikkat etmemiz lazım.

Depresyon bazı alanlarda problemler çıkartıyor. Nedir? Odaklanma, konsantrasyon, uyku gibi belirli alanlarda...

...ciddi anlamda sorunlar çıkabiliyor depresyon rahatsızlığında.

Bunun aslında sizin tembel olmanızdan değil, depresyonun ortaya çıkardığı belirtilerden ve sorunlardan kaynaklandığını unutmamanız çok önemli.

Bir gün depresyon rahatsızlığına gelen bir danışanım seansın başında şunu söyledi bana.

Dedi "Hocam, bu seansın sonunda inşallah düzelir miyim? Bütün her şey sıfırlanır mı? Tertemiz çıkar mıyım?"

Yani biz psikologlardan bazen danışanlarımızın gerçek dışı beklentileri olabiliyor, sanki elimizde sihirli bir değnek varmış gibi.

Sadece bizden değil, insanların kendisinden de bazen gerçek dışı beklentileri olabiliyor bu konularda.

Depresyon yaşayan bir kişi hemen düzelmek isteyebilir. "Ya hemen düzeleyim." "Hemen her şey eski haline dönsün."

Ama maalesef depresyon biraz devam eden bir rahatsızlık.

Bunun için ilk başta bir tedavi almamız çok önemli. Depresyon tıbbi bir rahatsızlık. Bunun çerçevesini çizmemiz önemli.

Aynı zamanda istediğiniz ilacı alın, istediğiniz terapiyi alın.

Ne olursa olsun tek başına yetmeyecek. Sizin çaba göstermeniz çok önemli.

Eski sosyal düzeninize dönmek için çaba harcamalı, kitap okumalı, film izlemeli, bir şekilde kendi hayatınızı doldurmalı ve irade göstermelisiniz.

O yüzden şuna dikkat etmeliyiz: depresyon birden geçmiyor.

Eğer birden geçmediği için kendinizi daha ümitsiz hissediyorsanız hiç sıkıntı yapmayın.

Depresyon herkeste aynı süreçte işliyor.

Depresyonun bize söylediği yalanlardan bir tanesi de "Artık seninle kimse görüşmek istemiyor." "Bak görüyor musun? Kimse seni aramıyor."

"Sen değerli olsaydın, sen önemli birisi olsaydın onlar için, seni ararlardı."

Bu bize depresyonun sık söylediği yalanlardan bir tanesi.

Depresyon yaşayan kişi kişilik algısında, benlik algısında bir değersizleşme hisseder.

Normalde gördüğünden kendini daha yetersiz, daha çirkin, daha önemsiz hissedebilir.

Halbuki şöyle bir şey var burada.

Kendimizi daha değersiz hissettiğimiz için sosyal anlamda biraz geri çekiliyoruz.

Ve etrafımızdaki insanları aramaktan vazgeçiyoruz. E n'oluyor? Zannediyoruz ki herkes bizi arasın.

Azıcık aramalarda azaldığı zaman "Aa, bak, görüyor musun? İnsanlar beni unuttu. Benden vazgeçtiler."

Halbuki onlar aramıyorsa sizi, siz aramaya devam edin. Kendinizde belki bir istek duymayacaksınız, bir heves görmeyeceksiniz ama dikkat etmek, kendini zorlayabilmek çok önemli bu konuda.

Eskiden sık sık görüştüğünüz arkadaşları arayabilmeniz, onlarla bir organizasyon yapabilmeniz önemli.

Zihninizde o depresyon konuşmaya devam edecek.

Deyecek ki "Sevmiyorlar seni." "Sen önemsizsin." "Sen değersizsin."

Hiç kulak asmayın. Siz eski düzeninize devam edin.

Depresyonun bize söylediği yalanlardan bir tanesi de "Bunu kendine sen yaptın." düşüncesidir.

Kişi sanki kendi kendini depresyona sokmuş gibi bir muameleye maruz kalır kendi zihni tarafından.

Ama dikkat etmeliyiz şuna; kimse depresyona girmez, kimse kendini hasta etmek istemez.

Ve şöyle bir şey, depresyon sadece bir sebepten ortaya çıkmaz.

Birçok şeyin bir araya gelmesiyle, sanki domino taşlarının birbirine etkisiyle ortaya çıkan bir problemdir.

O yüzden bu konuda boşuna kendinizi suçlamayın.

Bu videoyu 2015 yılının son günlerinde çekiyorum. Yeni gelen yılın, 2016 yılının hepimize sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini diliyorum.

Bu arada Psikoloji TV Youtube kanalına da abone olmayı unutmayın lütfen.

Görüşmek üzere... Dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum.

Depresyonun Size Söylediği Yalanlar Lügen, die die Depression erzählt Ψέματα που σας λέει η κατάθλιψη The Lies Depression Tells You Depressionen ljuger för dig 抑郁症告诉你的谎言

Merhaba, ben Uzman Psikolog Beyhan Budak. Hello, I'm Beyhan Budak, an expert psychologist

Psikoloji TV Youtube kanalına hoş geldiniz. And welcome to our channel, Psikoloji TV.

Bugün, sizlere bu videoda, depresyonun insanlara söylediği yalanlardan bahsetmek istiyorum. Today, in this video, I'd like to talk about the lies that depression tells us.

Depresyon günümüzde en çok karşılaştığımız psikolojik problemlerden bir tanesi. Depression is one of the more common psychological problems we face in our life.

Depresyon yaşayan bir kişi kendi kendine çok fazla düşünür ve bu düşündüğü şeyler genellikle olumsuz şeyler olur. A person going through depression thinks much about his-herself, and most of the time these thoughts are negative.

Ama kişi zanneder ki, bu, hayatın gerçekliği. But the person perceives as this is the truth of life.

Çok doğru şeyler düşünüyor. Ve bunu çok dikkate alır. Çok fazla dikkate alır. He thinks that his-her thoughts are so right. And cares much about those thought. Too much.

Halbuki burada dikkat etmemiz gereken şey, o an depresyon yaşadığımızdan dolayı böyle şeyler yaşıyoruz. But the truth is, the reason why we're thinking like that is, because we're going through depression.

Yani bunu kabaca şöyle ifade edebiliriz. We might put it like this:

Depresyonun size söylediği yalanlarla muhatap oluyorsunuz böyle anlarda. In moments like those, you believe in the lies that depression tells you.

Depresyonun bize en çok söylediği yalanlardan bir tanesi "Asla iyileşemeyeceksin." düşüncesidir. The thought of "You're never going to be alright" constantly whizzes around our head.

Depresyon yaşayan bir kişi kendini dipsiz bir kuyuda... A person going through depression, might feel like he-she's in a deep dark well...

...kapkaranlık, sanki hep aşağı düşüyormuş gibi hissedebilir. Constantly falling down, to the rock bottom.

Sanki dipteymiş gibi. Like he-she's at the bottom.

Ama dikkat etmemiz gereken şey dünya aslında öyle bir yer değil. But the thing we need to realise is that, our world isn't a place like that.

Sadece depresyonda olduğunuz için böyle hissediyorsunuz. The sole reason we think like that, is, depression.

Ve şöyle düşünebilirsiniz. And you might think like this.

Eski halinizi düşündüğünüzde, eski fotoğraflarınıza baktığınızda... When you think about your old self, when you look at your own photos...

...sanki o eski mutlu haliniz tekrar hiç gelmeyecekmiş gibi hissedebilirsiniz. ...you might feel like those moments are never going to come back.

Sakın buna kanmayın. Depresyonun söylediği bir yalan aslında bu size. Do NOT fall for this. This is a lie your depression is telling you.

Birçok insan depresyondan kurtulup o eski haline ve daha iyi haline dönüşebiliyorlar. A lot of people go through depression and, at the end of the day, feel better than ever.

O yüzden bizim ihtiyacımız olan şey; biraz çaba, biraz irade ve sağlam bir psikolojik tedavi. So the thing we need is; some effort, some willpower, and a strong psychological treatment.

Depresyondaki bir kişi çoğunlukla etrafındaki insanlara, kendisiyle ilgilenen insanlara biraz yük olduğunu düşünür. A depressive person might think that he-she's nothing but a burden to those that are around him-her.

Bundan dolayı da suçluluk ve utanç duyguları hissedebilir. So they might feel guilt, or shame because of this.

Halbuki dikkat etmemiz gereken nokta, çevremizde bizi seven, bizimle ilgilenen insanlar var. But the thing we need to pay attention is, there are people around us that likes-loves us, that cares about us.

Ve muhtemelen bizi karşılıksız seviyorlar. And most probably, they love us no matter what.

Bizi sevdikleri için bizimle ilgileniyorlar. They look after us, just because they love us.

Ama siz depresyonda olduğunuz için... But because you're going through depression...

...sanki herkese yük oluyormuş gibi, herkese ekstra bir sıkıntı çıkartıyormuş gibi hissedebilirsiniz. ...you'll feel like you're a weight behind everyone, like you're causing trouble.

Bu sadece depresyonda olduğunuz için hissettiğiniz bir düşünce. This is only because of depression.

Onların yardım etmesine izin vermeli, onların hayatımıza bir katkı sunmasını kabul etmeliyiz. You should let them help you, let them contribute something to your life.

Depresyondaki bir insan çoğunlukla evde oturmak ister. Dışarı çıkmak istemez. A depressive person would probably want to sit inside at home. Not ever wanting to go outside.

Biraz kendisini sosyal anlamda izole eder. They isolate themselves, socially.

Daha önce yaptığı işleri belki yapmak konusunda bazı problemler yaşayabilir. They might have difficulties keeping up with the tasks they've had no trouble of doing so before.

Yalnız bunu yaşamakla kalmaz. Not only that.

Kişi kendisini devamlı suçlamaya başlar. "Ne kadar tembel bir insanım?" "Ne kadar beceriksiz bir insanım?" The person begins blaming himself-herself. "Why am I'm so lazy?" "Why am I'm so incompotent?"

Halbuki şuna dikkat etmemiz lazım. Whereas we should pay attention to these.

Depresyon bazı alanlarda problemler çıkartıyor. Nedir? Odaklanma, konsantrasyon, uyku gibi belirli alanlarda... Depression interferes us in some ways. Like, focusing, concentration, or subjects like sleep...

...ciddi anlamda sorunlar çıkabiliyor depresyon rahatsızlığında. ...might cause serious issues when you're depressed.

Bunun aslında sizin tembel olmanızdan değil, depresyonun ortaya çıkardığı belirtilerden ve sorunlardan kaynaklandığını unutmamanız çok önemli. This is not because you're lazy, you shouldn't forget that these are sypmtoms and problems caused by depression.

Bir gün depresyon rahatsızlığına gelen bir danışanım seansın başında şunu söyledi bana. One day my advisor came to me and said these words, during depression.

Dedi "Hocam, bu seansın sonunda inşallah düzelir miyim? Bütün her şey sıfırlanır mı? Tertemiz çıkar mıyım?" Hocam, do you think that, at the end of this seance, i'll be alright? Will everything be okay? Can i get rid of this?

Yani biz psikologlardan bazen danışanlarımızın gerçek dışı beklentileri olabiliyor, sanki elimizde sihirli bir değnek varmış gibi. So, as you can see, people might have unrealistic expectations regarding the therapy sessions. Like we have a magic wand in our hands.

Sadece bizden değil, insanların kendisinden de bazen gerçek dışı beklentileri olabiliyor bu konularda. Not only from us, but from they themselves might expect a lot from themselves.

Depresyon yaşayan bir kişi hemen düzelmek isteyebilir. "Ya hemen düzeleyim." "Hemen her şey eski haline dönsün." A depressive person might want to be alright in an instant, "I want to be alright now." "I want everything to be like the past right now."

Ama maalesef depresyon biraz devam eden bir rahatsızlık. But, unfortunately, depression is a long-going disorder.

Bunun için ilk başta bir tedavi almamız çok önemli. Depresyon tıbbi bir rahatsızlık. Bunun çerçevesini çizmemiz önemli. First and foremost you need to get some treatment. Depression is a medical illness. You need to frame the issue.

Aynı zamanda istediğiniz ilacı alın, istediğiniz terapiyi alın. At the same time, take all the medicine you want, all the treatment you will.

Ne olursa olsun tek başına yetmeyecek. Sizin çaba göstermeniz çok önemli. No matter what, they won't be sufficient on it's own. You need to show some effort.

Eski sosyal düzeninize dönmek için çaba harcamalı, kitap okumalı, film izlemeli, bir şekilde kendi hayatınızı doldurmalı ve irade göstermelisiniz. You need to spend some effort to return to your old social self. You need to read books, watch films, you need to fill up your life and show your will.

O yüzden şuna dikkat etmeliyiz: depresyon birden geçmiyor. So you need to pay attention; depression doesn't go off on an instant.

Eğer birden geçmediği için kendinizi daha ümitsiz hissediyorsanız hiç sıkıntı yapmayın. If you think that, it won't go off in an instant, don't feel discouraged.

Depresyon herkeste aynı süreçte işliyor. Depression takes the same process on everyone.

Depresyonun bize söylediği yalanlardan bir tanesi de "Artık seninle kimse görüşmek istemiyor." "Bak görüyor musun? Kimse seni aramıyor." One of the other lies depression tells us is "No one wants to see you anymore." "Do you see? No one calls you."

"Sen değerli olsaydın, sen önemli birisi olsaydın onlar için, seni ararlardı." "If you had any value, if you were an important person to them, they would've called you."

Bu bize depresyonun sık söylediği yalanlardan bir tanesi. This is the lie that depression tells us the most.

Depresyon yaşayan kişi kişilik algısında, benlik algısında bir değersizleşme hisseder. A depressed person feels devaluation in his-her personality perception, a change in his-her self-perception.

Normalde gördüğünden kendini daha yetersiz, daha çirkin, daha önemsiz hissedebilir. They might feel more incompotent, more ugly, less important than they really are.

Halbuki şöyle bir şey var burada. Whereas there's something like this.

Kendimizi daha değersiz hissettiğimiz için sosyal anlamda biraz geri çekiliyoruz. We feel a social regression.

Ve etrafımızdaki insanları aramaktan vazgeçiyoruz. E n'oluyor? Zannediyoruz ki herkes bizi arasın. We give up on calling those people around us. And then ? We feel like the people are obliged to call us.

Azıcık aramalarda azaldığı zaman "Aa, bak, görüyor musun? İnsanlar beni unuttu. Benden vazgeçtiler." When we even feel the slightest decrease in our calls we think "Oh, do you see ? People have forgotten me. People gave up on me."

Halbuki onlar aramıyorsa sizi, siz aramaya devam edin. Kendinizde belki bir istek duymayacaksınız, bir heves görmeyeceksiniz ama dikkat etmek, kendini zorlayabilmek çok önemli bu konuda. Even if they don't call, you should. You might not feel like it, you might not feel enthusiastic about but being careful about it and trying to force yourself is so much important.

Eskiden sık sık görüştüğünüz arkadaşları arayabilmeniz, onlarla bir organizasyon yapabilmeniz önemli. It is important so that you can call your close friends, and organise something with them.

Zihninizde o depresyon konuşmaya devam edecek. Your depression will keep on eating on you.

Deyecek ki "Sevmiyorlar seni." "Sen önemsizsin." "Sen değersizsin." It'll say, "they don't love you." "You're not as important." "You're worthless."

Hiç kulak asmayın. Siz eski düzeninize devam edin. Don't ever listen to that.

Depresyonun bize söylediği yalanlardan bir tanesi de "Bunu kendine sen yaptın." düşüncesidir. One of the other lies our depression tells us is the thougth of "You did this to yourself".

Kişi sanki kendi kendini depresyona sokmuş gibi bir muameleye maruz kalır kendi zihni tarafından. The person is forced by his-her mind to think as if it was his-her own fault that he-she's depressed.

Ama dikkat etmeliyiz şuna; kimse depresyona girmez, kimse kendini hasta etmek istemez. But we should be careful about this; people don't go through depression because they want to. No one wants to sicken themselves.

Ve şöyle bir şey, depresyon sadece bir sebepten ortaya çıkmaz. And, depression doesn't happen because of a solitary reason.

Birçok şeyin bir araya gelmesiyle, sanki domino taşlarının birbirine etkisiyle ortaya çıkan bir problemdir. It happens because of many things gathering together, as if it's domino, pushing each other down.

O yüzden bu konuda boşuna kendinizi suçlamayın. Because of this, don't blame yourself.

Bu videoyu 2015 yılının son günlerinde çekiyorum. Yeni gelen yılın, 2016 yılının hepimize sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini diliyorum. I'm filming this video on the last days of 2015. With the oncoming new year, I wish you all a happy and blissful new year.

Bu arada Psikoloji TV Youtube kanalına da abone olmayı unutmayın lütfen. And don't forget to subscribe to our channel, Psikoloji TV.

Görüşmek üzere... Dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum. See you again... Thank you so much for listening.